Şafak Pavey Özelinde Engellilere Yapılan Örtülü Ayrımcılık

Son 3-4 gündür Şafak Pavey'in protez bacağının görüntülenmesi üzerine medyada yapılan tartışma, toplumun engellileri genel bakışını ve engellilik algısını açığa çıkarmış durumda.
Konuyu anlayabilmek için biraz açalım.
Bir kolu ve bacağı olmayan CHP milletvekili Şafak Pavey meclis iç tüzüğü gereği, TBMM'ye etekle girdi. İç tüzük gereği bayan vekillerin meclise pantolanla girmesi yasak. Pantolan giyemeyen ve bu nedenle giydiği etek dolayısıyla protez bacağı görünen şafak pavey'in bu görüntüsü yazılı ve görsel medyada çok ilginç yorumların yapılmasına neden oldu.



Atılan başlıklardan bir kaçı:

Şafak Pavey'in zor anları
Şafak Pavey böyle görüntülendi
Şafak pavey'in zor anlarını izlemek için tıklayın

Oysa Şafak Pavey heryerde bangır bangır bağırarak, "protez bacağının görünmesinden rahatsız olmadığını" dile getiriyor. Medya ise onun bu sözlerini görmezden gelip, sanki pavey protez bacağının görünmesinden utanmış, hatta utancından yerin dibine girmiş gibi haberler yapıp duruyor.
Medyanın sergilediği bu tutum, protez bacak üzerinden kullanılan dil eksik bedene bakış açılarını daha bi görünür kıldı. Ve aslında kullandıkları dilin altında şu yatıyor, biz eksik beden görmek istemiyoruz. Biran önce pantolon yasağını kaldırın ve bu kadının protez bacağını gözmüzün önünden çekin!

İşte tamda burda Şafak Pavey medyanın sergilediği engellilere karşı örtülü ayrımcılığa karşı net bir tutum takınmalı ve demeliki; Benim ve protez bacağım üzerine yaptığınız tüm haberler, kullandığınız dil aslında engellilere karşı takınılan "ayrımcılığın" açık bir nişanesidir. Size göre, bedendeki eksiklik "tü kaka" olarak algılanabilir, size göre protez bacak estetik algınıza ters düşebilir, size göre bedendeki eksikler gizlenmeli görünür olmamalıdır. Hatta size göre normalin dışında algılanan bedenler kamuya açık alanlarda dahi olmamalıdır. Ama ben bedenimle barışığım. Sizin sutün gibi bacaklarınızı sevdiğiniz gibi, bende en az sizin kadar "protez bacağımı" seviyorum!

Şafak Pavey bu mealde bir basın toplantısı yapar ve eteğindeki taşları dökerse medyada 9 şiddetinde bir deprem olur ve herkes silkinerek yaptığ hatanın farkına varır.

Faşist kafalarca yapılan tüzü, iç tüzük, kanun, genelge böyle olur. Hitler Almanyası gibi. Çünkü bireyin kör, sakat, topal, özürlü olabileceğini vemeclise girme engelinin ku konuda olmadığınıda düşünemezler. Pavey gibiler girincede "Abovv biz ne yaptık şimdi" gibi, "tüzük, iç tüzük gibi" laflar etmeye başlarlar. Yani açıkcası problem tüzük, iç tüzük filan değildir. Problem büzük sıkışmasıdır.

Aslında sorun şafak pavey'in yada bir başkasının meclise pantolanla girme yasağı değil. Sorun şafak paveyin protezinin görünür olması ve protezi göründüğü için, pavey'in utandığı haberlerinin yapılması. Oysa pavey protezinden utanmadığını hatta onu hiç rahatsız etmediği defalarca söyledi. Burada şafak pavey üzerinden öyle bir algı yaratılıyorki, sanki engelliler bedenlerindeki eksiklikleri kimsenin görmesini istemiyor ve sürekli gizlemeye çalışıyor.
Bunun sosyak pskolojik araştırması yapılmalı bence.

Gören duyan okuyanda şafak paveyin mahrem bi yeri göründü sanır. Kadının protez bacağının derdi gazeteci milletinimi gerdi. Size ne oluyor üstelik akım diyecek yerde b... Diyorsunuz.

Şafak Pavey, dilinde tüy bitercesine protez bacağının görünmesinden gocunmadığını onlarca kez söylemiştir. Daha önce birleşmiş milletlerdeki görevinde defalarca etek giydiğinide söylemişti. Ve kimsenin dikkatini çekmeyen yada görmek istemediği şey, pavey topuklarına kadar uzanan bir etek giyerek protez bacağını gizleyebilirdi. Bunu yapmadı çünkü onun bacağını gizlemek gibi bir derdi yoktu.

Tüm bunları görmezden gelen "akıl tutulması yaşayan" güzide basınımız, "pavey'in zor anları." diye manşet atarak niyet okuyuculuğuna soyundular. Attıkları manşetler onların zihinlerinin içindeki engelli fobisini dışa vurumu gibiydi.

Bedenlerdeki engelleri gizlemenin elbette bir yolu vardır istenirse o yol bulunur ama asıl önemli olan sağlam beyinlerdeki engelli düşüncelerin gizlenemez oluşudur. Bunun ne akılla ne de zekayla ilgisi yoktur çünkü fikirler engelliyse işte onların üzerini örtmek, kapamak , onları gizlemek imkansızdır bir yerden bir yere mutlaka açık verirler...

Çok pardon eski bir konuyu okurken yanıt yazdım öne çıkacağını tamamen unutmuşum. Ama madem ki çok eski olan bir yazı bu sayfaya geldi o halde şu sıralar mecliste kabul edilen bayan milletvekillerinin pantolon giyme yasağının sona erdiğini de biliyorsunuz demektir ve artık onu giyecek bir Şafak Pavey olmayacağını da duymuşsunuzdur.

Ben böyle adaleti neyleyim ? Geç gelen adalet adalet değildir. İstanbulda yaşayanlar bilir belki gören olmuştur mutlaka. Yeni adalet sarayımız Çağlayanda ve dünyanın en büyük adalet binası ünvanına sahip.

Dünyanın en büyük adalet sarayına sahip olmamız ne yazık ki hiçbir şeyi daha iyi yapmaya yetmiyor içine adaleti yerleştiremedikten sonra saray olmuş ne yazar?