Şah İsmail

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,090
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Safevi Devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı (?-1487-Serâb/ Azerbaycan, 1524). Babası Şeyh Hay*dar, annesi ise Alem Şah unvanıyla tanı*nan Uzun Hasan'ın kızı Halime Begüm' dür. Gürcistan Seferi sırasında babasının ölmesi üzerine kardeşleriyle birlikte da*yısı Yakup tarafından ölümden kurtarıl*dı. Küçük yaşta olan İsmail ise, babası*nın müritlerince gizlendi. Kendisine karşı rakip kalmaymca, Şah İsmail dev*letin yönetimini ele almanın sırasının geldiğini anladı. 1500'lerde Türk oymağı olan Rumlu, Şamlu, Ustaclu, Tekelü, Dulkadir, Avşar ve Kaçar'larla birlikte müritlerinden oluşan ordusunu da alarak önce Erdebil'e, sonra Karabağ'a geldi. Kendisine katılanlarla birlikte güçlü bir ordu toplanmış oldu. İran'da Şii inancına göre bir devlet kurmak ve Şii'lere yapı*lan zulüm ve baskıların öcünü almak i-çin askerî seferlere başladı. Baku ve Gü*listan kalelerini ele geçirdi. Akkoyunlu Hükümdarı Elvend Bey ile yaptığı sava*şı kazandıktan sonra, Akkoyunlu toprak*larının önemli bir bölümünü alarak Teb*riz'e döndü. Burada tac giyerek, şahlığı*nı ilân etti (1501). Timurlu Devleti'nin yıkılmasından sonra, İran bölgesinde ka*rarlı bir yönetiminin kalmaması üzerine Şah İsmail, güçlü duruma geldi. 1503'te İrak üzerine düzenlediği seferi de başa*rıyla tamamladı. Sultan Yakup'un oğlu Murat Bey'i yenilgiye uğratarak, Şiraz'ı ele geçirdi. Bazı öldürme olayları Os*manlı Devleti ile Şah İsmail arasındaki ilişkilerin kötüye gitmesine başlangıç ol*du. Egemen olduğu toprakları giderek genişleten Şah İsmail, 1509'da Irak'ı, ve halkının çoğu Şii olan Bağdad'ı ele ge*çirdi. Sünni halkı yine kılıçtan geçirdi. Bir çok velinin türbesini de yaktırdı.
Şah İsmail, ülkesinin kuzeyinde ve doğusunda ciddi bir devlet örgütüne sa*hip olan Özbekler savaşıp Horasan'ı ele geçirdikten sonra, kendisine rakip olarak yalnızca Osmanlı Devleti'ni görmeye başladı. Osmanlılarla hesaplaşmadan ön*ce müritleriyle Anadolu'da hatta Rume*li'de geniş bir propaganda hareketine gi*rişti. II. Beyazit döneminde Şii propa-gandistlerle yapılan mücadele istenilen sonuca ulaşamadı. Durumun tehlikeli ol*duğunu gören Yavuz Sultan Selim, ilk iş olarak Şah İsmail ile savaşmaya karar verdi. Şah İsmail'e gönderdiği mektupla*ra olumlu yanıt alamadığı için, ordusuy*la İran üzerine yürüdü. 23 Ağustos 1514' te Tebriz yakınlarında Çaldıran Ovası'n-da yapılan savaşta, Şah İsmail ağır bir yenilgiye uğradı. Bütün ağırlıklarını, ha*zinesini ve eşi Taclu Begüm'ü de savaş alanında bırakarak kaçmak zorunda kal*dı. Yavuz Sultan Selim'in İstanbul'a dön*mesi üzerine, 15 Eylül 1514'te Tebriz'e döndü. Ancak, bu yenilgi kendisine çok ağır geldi. Bunun için içki ve eğlenceye dalmaktan kurtulamadı. Bu arada Öz*bekler Horasan'ı kolayca geri aldılar. Şah İsmail, devlet erkânının da isteği ü-zerine henüz bir yaşında bulunan oğlu Tahmasb'ı atabek atadı. Şirvan emiriyle barış yaptı. Bundan sonra, komşu devlet*ler üzerine herhangi bir sefere de çıkma*dı. Osmanlılara karşı Avusturya-Alman-ya imparatoru olan Şarlken'den yardım istediyse de bir sonuç elde edemedi. A-zerbaycan'ın Serâb yöresinde öldü. Ce*nazesi Erdebil'e getirilerek dedesi Şeyh Safi'nin yanına gömüldü.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst