- Katılım
- Şub 23, 2012
- Mesajlar
- 9
- Tepkime Puanı
- 0
- Puanları
- 0
Malum her insan yaşantısında çeşitli inişler ve çıkışlar yaşar. Kimi zaman bunlar iş hayatınızda kimi zaman aşk hayatınızda, kimi zaman da arkadaşlarınız ile olan ilişkilerinizde var olan inişler ve çıkışlardır. Tabii ki beni burada da daha çok insan hayatında yaşamış olduğu durgunluk ve iniş zamanları ilgilendiriyor çünkü böyle zamanlarda insanların hem bedensel hem de zihinsel zarar görme oranları oldukça fazladır. İster istemez; sıkıntının ve stres girdabının içinde bulursunuz kendinizi, sonrasında psikolojik sorunlar hatta vücut sağlığınızın bozulmasına kadar varabilecek birçok problemle uğraşmak zorunda kalırsınız. Bir de bu iniş ve çıkışların oluşumunun nedenleri vardır. Gerçi madde madde yazarak çok fazla canınızı sıkmak istemiyorum ama bu sıkıntıların oluşumunun ana merkezi olan insan faktörü çok önemlidir. Ben bunu yazılarımda devamlı üzerine basa basa vurguluyorum.
Sorunların en önemli kaynağı yine biziz yani toplumda yaşayan fertlerdir. Bu sorunlar iş hayatında olabilir, arkadaş çevrenizde olabilir veya kendinize seçmiş olduğunuz partnerinizde olabilir. Yani öz tamamen insanda bitmektedir. Düşünün, İş hayatınızda sizin başarınızı çekemeyen insanlar, sizin başarısız olmanız için çabalayıp ekmeğinizden olmanıza vesile olur ya da çalıştığınız yeri sizin için kutsal bir yer olmaktan çıkarıp azap yuvasına çevirirler. Arkadaşlarınız “Yok efendim, o onunla çok daha samimiymiş de, falanca falanca ile gezmelere gidiyormuş da” gibi laflar çıkarırlar. İnsanlar arasında paylaşılması gereken dostluk, sevgi, birliktelik ve en önemlisi insanlık duyguları yerine dedikodu, iftira, kıskançlık vb gibi mantığıma bile sığmayan şeyler yapmaktan inanılmaz zevk alırlar.
Bir de ilişkilerdeki sorunlar, bence kadın veya erkek fark etmez. Kişi karşısındaki kişiyi avuçlarının içindeki bir serçe gibi görmeli, ne çok sıkıp ölmesine sebep vermeli, ne de avuçlarını çok açıp kaçmasını sağlamalıdır. Yani insan elindeki değerin kıymetini bilmeli.
Şimdi bütün bu unsurlardan sonra tabii ki kimi insanlar iyi şeyler yaşıyorlar kimi de kötü ama bu tamamen bir noktada bizimle alakalı olan bir durum.
Ben şuna inanıyorum, çevremizdeki insanlar arasında doğru seçimler yaptığımızda hiç bir zaman mutsuz olmayız. Benim de bir dönem iş hayatımda yaşamış olduğum kötü bir dönem vardı. İnsanlar beni ve var olan iş başarımı çekemeyerek çeşitli entrikalarla benim huzursuz ve mutsuz olmama çalışarak bunu kendi başarıları haline getirmeyi çalıştı. Tabii ki ben de yaşadığım çeşitli haksızlık karşısında sıkıntıdan rahatsızlandım. Doktorumun bu durum karşısında bana çok güzel bir söz söyledi. O da şuydu. “DAHA FAZLA YAŞAMAK İSTİYOR MUSUN???” cevabım “Tabii ki evet, ” olmuştu ama doktorumun bana verdiği cevap daha önemliydi. “O zaman çevrendeki insanların seni üzmesine izin vermeyecek, sadece kendi yaşantın içinde sana bir şeyler katan insanlarla birlikte olup kendini sıkıntılardan uzaklaştıracaksın ve kafana hiç bir şeyi takmamaya gayret edeceksin.” Gerçekten de çok haklıydı.
Sizi üzen ve sıkıntı veren ne olursa olsun üstüne gitmeyin. Yapmanız gereken tek şey var: RESET [SİLMEK] ve mutlu olabileceğimiz ortamlarda sizinle aynı enerjideki insanlarla çalışmak ve/veya arkadaşlık etmek. Şu an çok daha mutlu ve huzurluyum çünkü o zaman bana bu kötülüğü yapan insanlar farkında olmadan hayattaki en önemli değeri benim önüme tepsi ile sunmuş oldu. O da, yaşamın çok güzel olduğu ve ayrıntıların beni üzmesine izin vermemesi gerektiğidir çünkü onlar ufak ve zavallı ayrıntı…
Geçenlerde Sevgili Can Dündar’ın bir yazısını okudum ve onu sizinle paylaşmak istiyorum.
“Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle birlikte olma!.."
Sabah sol gözümde bir ağrı ve biraz kanla uyandım. Öğleden sonra soluğu doktorda aldım. Dünya tatlısı bir doktor. İlk bakışta çözdü derdimi. "Direnç kaybına bağlı iltihaplanma.." "Sorun gözünde değil aslında..." dedi doktorum. ".... baktığın yerde ..... Hep karanlığa bakmaktan feri sönmüş gözlerinin. Yılgın düşmüşsün. Yorgunluk mikrobu, seni gözünden vurmuş". Bu teşhisin ardından öyle bir reçete yazdı ki dostlar başına: "Pozitif düşüneceksin. Hayata sımsıkı sarılacaksın. İşinden kafanı kaldırıp, çevrende ki sana sıkıntı veren insanlardan uzaklaşıp sevdiklerinle vakit geçireceksin. Kendine yeni heyecanlar yarat. Sev ki hücrelerin yenilensin. Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de birlikte olma.."
CAN DÜNDAR
Görüyor musunuz hayatta her insan bu tür sıkıntıları yaşıyor. Unutmayın siz ne ilksiniz ne de son olacaksınız ama sorunlara olumlu yön verecek kişi yine kendiniz olacaksınız. Her şeyden önemlisi kendiniz için…
Sorunların en önemli kaynağı yine biziz yani toplumda yaşayan fertlerdir. Bu sorunlar iş hayatında olabilir, arkadaş çevrenizde olabilir veya kendinize seçmiş olduğunuz partnerinizde olabilir. Yani öz tamamen insanda bitmektedir. Düşünün, İş hayatınızda sizin başarınızı çekemeyen insanlar, sizin başarısız olmanız için çabalayıp ekmeğinizden olmanıza vesile olur ya da çalıştığınız yeri sizin için kutsal bir yer olmaktan çıkarıp azap yuvasına çevirirler. Arkadaşlarınız “Yok efendim, o onunla çok daha samimiymiş de, falanca falanca ile gezmelere gidiyormuş da” gibi laflar çıkarırlar. İnsanlar arasında paylaşılması gereken dostluk, sevgi, birliktelik ve en önemlisi insanlık duyguları yerine dedikodu, iftira, kıskançlık vb gibi mantığıma bile sığmayan şeyler yapmaktan inanılmaz zevk alırlar.
Bir de ilişkilerdeki sorunlar, bence kadın veya erkek fark etmez. Kişi karşısındaki kişiyi avuçlarının içindeki bir serçe gibi görmeli, ne çok sıkıp ölmesine sebep vermeli, ne de avuçlarını çok açıp kaçmasını sağlamalıdır. Yani insan elindeki değerin kıymetini bilmeli.
Şimdi bütün bu unsurlardan sonra tabii ki kimi insanlar iyi şeyler yaşıyorlar kimi de kötü ama bu tamamen bir noktada bizimle alakalı olan bir durum.
Ben şuna inanıyorum, çevremizdeki insanlar arasında doğru seçimler yaptığımızda hiç bir zaman mutsuz olmayız. Benim de bir dönem iş hayatımda yaşamış olduğum kötü bir dönem vardı. İnsanlar beni ve var olan iş başarımı çekemeyerek çeşitli entrikalarla benim huzursuz ve mutsuz olmama çalışarak bunu kendi başarıları haline getirmeyi çalıştı. Tabii ki ben de yaşadığım çeşitli haksızlık karşısında sıkıntıdan rahatsızlandım. Doktorumun bu durum karşısında bana çok güzel bir söz söyledi. O da şuydu. “DAHA FAZLA YAŞAMAK İSTİYOR MUSUN???” cevabım “Tabii ki evet, ” olmuştu ama doktorumun bana verdiği cevap daha önemliydi. “O zaman çevrendeki insanların seni üzmesine izin vermeyecek, sadece kendi yaşantın içinde sana bir şeyler katan insanlarla birlikte olup kendini sıkıntılardan uzaklaştıracaksın ve kafana hiç bir şeyi takmamaya gayret edeceksin.” Gerçekten de çok haklıydı.
Sizi üzen ve sıkıntı veren ne olursa olsun üstüne gitmeyin. Yapmanız gereken tek şey var: RESET [SİLMEK] ve mutlu olabileceğimiz ortamlarda sizinle aynı enerjideki insanlarla çalışmak ve/veya arkadaşlık etmek. Şu an çok daha mutlu ve huzurluyum çünkü o zaman bana bu kötülüğü yapan insanlar farkında olmadan hayattaki en önemli değeri benim önüme tepsi ile sunmuş oldu. O da, yaşamın çok güzel olduğu ve ayrıntıların beni üzmesine izin vermemesi gerektiğidir çünkü onlar ufak ve zavallı ayrıntı…
Geçenlerde Sevgili Can Dündar’ın bir yazısını okudum ve onu sizinle paylaşmak istiyorum.
“Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle birlikte olma!.."
Sabah sol gözümde bir ağrı ve biraz kanla uyandım. Öğleden sonra soluğu doktorda aldım. Dünya tatlısı bir doktor. İlk bakışta çözdü derdimi. "Direnç kaybına bağlı iltihaplanma.." "Sorun gözünde değil aslında..." dedi doktorum. ".... baktığın yerde ..... Hep karanlığa bakmaktan feri sönmüş gözlerinin. Yılgın düşmüşsün. Yorgunluk mikrobu, seni gözünden vurmuş". Bu teşhisin ardından öyle bir reçete yazdı ki dostlar başına: "Pozitif düşüneceksin. Hayata sımsıkı sarılacaksın. İşinden kafanı kaldırıp, çevrende ki sana sıkıntı veren insanlardan uzaklaşıp sevdiklerinle vakit geçireceksin. Kendine yeni heyecanlar yarat. Sev ki hücrelerin yenilensin. Sana enerji vermeyecek hiç kimseyle de birlikte olma.."
CAN DÜNDAR
Görüyor musunuz hayatta her insan bu tür sıkıntıları yaşıyor. Unutmayın siz ne ilksiniz ne de son olacaksınız ama sorunlara olumlu yön verecek kişi yine kendiniz olacaksınız. Her şeyden önemlisi kendiniz için…
