Sanat Engelleri Kaldırır.!

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
star-wars.jpg



rain-man.jpg



Engellilik konusunun sanatta işlenmesinin sayısız faydası mevcuttur. En önemlisi toplumda “engelli bir şey başaramaz” önyargısını yıkmasıdır. Sanatçıların engellileri yakından tanıyıp empati kurmasını da sağlar. “Aman Allah’ım göremiyorum, kör oldum!” gibi acınma - duygu sömürüsü unsurlarıyla hatırladığımız Yeşilçam döneminden günümüze çok şey değişti. Engellinin riskli bir ameliyat geçirip mucizevi (!) şekilde iyileştiği “sahte finaller” yerine engellilerin baştan sona mücadele edip yarattığı gerçekçi finaller izlemekteyiz.

“Başka Dilde Aşk” filminde işitme engelli Onur’u canlandıran oyuncu Mert Fırat 3 ay kadar biri işitme engelli olan bir çift ile işaret dili çalışmıştır. Bu filmdeki performansıyla takdir toplayan Mert Fırat İşitme Engelliler Derneği’ne gidip işitme engellilerle zaman geçirmiş ve günlük yaşamlarına şahit olmuştur. ”Acı Aşk” filminde görme engelli Oya karakterini canlandıran oyuncu Cansu Dere, oyuncu Ceyda Düvenci’nin görme engelli annesi Zümrüt Düvenci ile vakit geçirmiştir. Görme engellilik üzerine araştırma yapmış, Altı Nokta Körler Derneği’nde görme engelli insanlarla tanışmış ve gözlem yapmıştır. “Abimm” filminde zihinsel engelli Arif karakterini canlandıran oyuncu Levent Üzümcü ise farklı bir yol seçmiş senaryoyu okuyup hissederek “içindeki zihinsel engelliyi” ortaya çıkarmak istemiştir.

Engellilikle ilgili yabancı başarılı örnekler şunlardır;

“En İyi Film” başta olmak üzere 4 Oscar ödülü kazanan Rain Man (Yağmur Adam) otistik ancak hafıza ve matematik alanında bir dahiyi işleyen filmdir. Dustin Hoffman’ın canlandırdığı karakterin esin kaynağı Kim Peek adında otistik gerçek bir kişidir.

My Left Foot (Sol Ayağım) filmi doğuştan beyin felçli doğduğu için sadece sol ayağını kullanabilen yazar Christy Brown'un gerçek yaşam öyküsüdür. Christy Brown felçten etkilenmeyen sol ayağı sayesinde yazarlık yeteneğini geliştirir ve İrlanda edebiyatının en önemli isimi olur. Christy Brown’un canlandıran oyuncu Daniel Day Lewis film öncesi 6 ay tekerlekli sandalyede yaşamış, CP’li bireyler arasında bulunmuştur.

Star Wars’ın (Yıldız Savaşları) ünlü kötü karakteri “Darth Wader” bir bedensel engellidir. “Anakin Skywalker” gerçek adıyla girdiği bir çatışmada (Bölüm: Klonların Saldırısı) sağ kolunu kaybeder ve protez el kullanır. Daha sonra bir başka çatışmada (Bölüm: Sith’in İntikamı) bacaklarını kaybedecektir. Bu engelli karakterin Amerikan Film Enstitüsü tarafından tüm zamanların en başarılı 3. kötü karakteri olarak ilan edilmesi ilginç bir detaydır.

Görme engelli ancak kılıç kullanma konusunda çok yetenekli bir yakuzanın hikayesi Zatoichi adındaki filmde işlenir. Çok gelişmiş işitme ve koku alma duyuları sayesinde ülkenin en iyi savaşçısı olur.

Bir çatışmada kurşuna dizilen bir polis memurunun bedeni robotik bir mekanizma içine yerleştirilir ve yarı insan yarı mekanik yaşayarak Robocop adıyla suçluları yakalar.

Babel (Babil) filminde işitme engelli bir kızın Japonya gibi çok gelişmiş bir ülkede yaşadığı “iletişim kurma” sıkıntısı işlenir.

Engellilik Türk dizilerinde de işlenmekte olup Ezel dizisinde görme engelli karakter “Meliha Uçar”, Geniş Aile dizisinde konuşma engelli “Müfit” gibi güzel örnekler mevcuttur.

Avatar (James Cameron) filmi ise çok farklı bir konumdadır. Jake Scully adında bedensel engelli bir asker, zihinsel yolla içine transfer olduğu bir vücut aracılığıyla zafere ulaşmaktadır.

Engelli karakterlerin filmlerde ve dizilerde daha çok yer alması dileğiyle..

Onur Cantimur
 
Tekerlekli Sandalye
Üst