Şansınızdaki Engelleri Kaldırın

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Hayatın en eğlenceli kısmı, anlamlandırabildiğimiz bölümüdür. Günün birinde yıllar geçtiğinde, düşündüğümüzde akılda kalacak olanlardır. Hatırladıklarımız, öğrendiklerimiz, yaşayabildiklerimiz.

Yaşama kısmında herkes eşit olamayabilir. Yani herkesin son model arabası, sağlıklı bir bedeni veya en mükemmelinden bir evi, harika bir evliliği, çocukları, işi vs olmayabilir. Ama öğrendikleriyle, hobileriyle, hayata bakışıyla yani bilmeyi sevdiği herşeyle, eşittir. Çünkü bilmeyi istemekle tercihini yapmıştır. Belki de, bilmeyi istediği şey; o'nun tüm hayatını şekillendirecek temel özelliği olacaktır. Tıpkı bir filmin sonunu izlemeden üzerinizde nasıl bir etki bırakacağı konusunda fikrinizin olamayacağı gibi, tamamı hakkında yorum yapılamayacağı gibi, hayatın tüm senaryosunu görmeden, kimin şanslı kimin şanssız olacağını bilemeyiz. Bu, akıl sağlığı yerinde olan herkesin eşit olmasıdır, özetle kişinin elindedir bu şans.

Örneğin, maddiyatın mutlu edemediği insanların olduğunu biliyoruz. Veya sadece maddiyatla mutlu olabilen insanlar.. Peki, her ikisini de hayatımızda yok sayarsak, var sayabileceğimiz neyimiz kalır? 'Sağlık' diyenleri duyar gibiyim..

Peki, 'SAĞLIK' söz konusu olduğunda en önemli kısmı hangisidir? Beden sağlığı mı? Ruh sağlığı mı? Her ikisi de diyebilirsiniz, öncelikli olan ruh sağlığıdır. Akli melekelerine haiz biri olmak, beden sağlığına yeğdir. Şöyle açıklamak gerekirse; doğar, büyür, yaşlanır ve ölürüz. Bu canlı olmanın gereğidir. Doğduğunda tam, eksiksiz ve sağlıklı olan bir insan, yaşamı boyunca bu değerleri koruyabilir ancak yaşlılık söz konusu olduğunda hem beden hem ruh sağlığı hasar görecektir, hatta beynin hafıza mekanizması bundan en büyük darbeyi alan kesimdir. O halde şöyle söyleyebiliriz, yaşlılık insanların engellere maruz kaldığı bir süreçtir. Her insanın istisnasız karşılaşacağı bir süreç. O halde, beden sağlığı her ne durumda olursa olsun; akıl sağlığı için yaşılık; kaçınılması mümkün olmayan sağlık sorunlarının yaşanacağı bir durak. O halde, bu ortak payda engelli, engelsiz hepimizin kesiştiği bir nokta.

Bu pencereden bakıldığında, gerçekte değerlendirmemiz gerekenin gençlik olduğunu farkederiz. Yaşlılık sürecinin başlamasından önce, bu değeri farkedip; hayatımızda anlamlandırmamız gereken bir bölüm olarak algılamalıyız. Sanat bunun için vardır. Hayatı yakalamak için hobiler edinmeliyiz. Resim yapamıyorsak bile, ressamların hayatını öğrenebilir, resimleri okumayı başarabiliriz. Müzik yapamıyorsak bile; müzik dallarını, tarihini öğrenebiliriz. Yani; sanatla üretici olarak ilgilenmemiz şart değil, sanatı anlamaya çalışarak hayata anlam katabiliriz.

Sanat, hayatı anlamlandıran yegane materyaldir. Keşmekeşler içinde zamanı algılamadan geçiren insanların varlığını bilerek, inadına zamanı algılayarak, anlamlandırarak yaşamaya değer anlar yaratabiliriz. Engelleri hayallerinde olan tüm insanlara rağmen, sevgiyle bunu başarabiliriz. Neden en başarılı, nobel ödüllü bir yazar fiziki engelli bir arkadaşımız olmasın?
 
Tekerlekli Sandalye
Üst