sarkoidoz nedir?

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sarkoidozun nedeni bilinmemektedir. Vücudun deri, göz, çevresel sinirler, karaciğer, lenf düğümleri ve kalp de dahil hemen hemen her tarafını etkileyebilir, ancak vakaların %90 ında akciğerleri etkiler.

Belirtiler

- Hiç belirti olmayabilir

- Genel kırgınlık

- Ateş

- Nefes darlığı, özellikle egzersiz sırasında

- Kilo kaybı

Sarkoidoz bağışıklık sistemini de tutuyor gibi görünmektedir. Vücudunuzu hastalıklardan koruyan akyuvarların bir tipi olan yardımcı T lenfositler aşırı çalışarak dokularda iltihap hücrelerin birikmesine neden oluyor gibi görünmektedir. Akciğerlerde bu hücre birikimi, alveol (akciğerdeki küçük hava torbacıkları) duvarlarına, bronşlara ve kan damarlarına zarar vererek akciğerdeki normal oksijen dağılımını değiştirir.

Sarkoidoz kadınlarda erkeklerden daha sık görülür. Nadir olarak çocuklarda ve yaşlılarda da görülmesine rağmen, hastaların çoğu 20 ile 40 yaş arasındadır.

Teşhis

Sarkoidoz, özelikle beden hareketleri sırasında ve sonrasında genel bir yorgunluğa, ateşe ve nefes darlığına neden olabilir. Bununla billikte, özellikle hastalığın erken döneminde belirti vermeyebilir. Çoğu kez başka bir nedenle akciğer filmi çektirilirken sarkoidozun varlığından kuşkularıılır. Teşhisi doğrulamak için fiberoptik bir bronkoskopla akciğer dokusundan biyopsi ile örnek alınır (laboratuvarda incelemek amacıyla alınan doku örneği). Bazen bu dokularda tutulursa, deri, lenf düğümü, göz akında da biyopsi yapılır. Ara sıra kan kalsiyum düzeyi normalden yüksek bulunur.

Sarkoidoz genellikle yavaş seyirli bir hastalıktır. Hastaların çoğu tedavi yapılmadan tam olarak iyileşirler ya da yalnızca birkaç hafif belirti kalır. Ancak, hastaların % 10-15inde hastalık kronikleşir ve yıllar boyu aktif olarak kalır ya da ara sıra hastalık nöbetleri ortaya çıkar. % 5-10 da, sarkoidoz yıllar sonra ölüme neden olur.

İlaç tedavisi

Eğer ciddi şikayetleriniz var ya da hastalık 4-6 ay içinde kendiliğinden iyileşmediyse doktorunuz kortikosteroid ilaçlar verebilir.


hekimonline
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sarkoidoz

Sarkoidoz ön planda akciğerler ve lenfatik sistemi etkileyen, ancak tüm doku ve organları tutabilen sistemik granülamatöz bir hastalıktır. Sarkoidozda tutulan organlarda küçük, mikrobik olmayan, iltihabi hücre yığınları oluşur, bu yığınların birleşmesiyle de granülom dediğimiz nodüler görüntüler ortaya çıkar. Sarkoidozun nedeni bilinmese de mevcut bulgular hastalığın genetik olarak duyarlı olan kişilerin spesifik çevresel ajanlara (henüz ne olduğu bilinmeyen) maruziyeti ile ortaya çıktığını düşündürmektedir ve buna göre ‘sarkoidoz nedeni bilinmeyen, multisistem granülomatöz bir hastalıktır’ diye tanımlanır.


Sarkoidoz tüm dünyada, her iki cinste, tüm ırklarda ve tüm yaş gruplarında görülebilmekteyse de 40 yaş altı erişkinlerde daha sıktır. Hastalığın başlama yaşı genellikle 20-40 yaşlar arasıdır ve 20-29 yaşları arasında peak yapar.



Göz
Hastaların %20-30 unda göz tutulumu olur.
Gözlerde yanma, bulanık görme kaşınma, sulanma, kızarıklık, ışığa hassasiyet, kuruluk, siyah noktalar görme, renklerde azalma ve çok çok nadiren de körlüğe neden olabilir. Hastaların rutin olarak göz muayenesi yaptırması önerilir.

Deri

Hastaların %25 inde cilt tutulur.
En sık görülen belirti, ateşle birlikte eritema nodosumdur. Bunun dışında deri altın plaklar, nodüller, makülopapular erupsionlar görülür.
Klinik olarak en sık görülen cilt lezyonları eritema nodozum(EN) ve lupus perniyödür(LP). EN akut sarkoidozun bir göstergesidir ve ayakların ön yüzünde sık görülen hassas kırmızı kabarık nodüllerdir. Bunlardan alınan biyopsilerde granülom görülmez. Komşu eklemler genellikle ağrılı ve şiştir. 6-8 haftada kendiliğinden kaybolurlar.

Löfgren Sendromu: Ateş, bilateral hiler lenfadenopati, eritema nodosum ve artralji iledir. Hastaların %50’sinde uveit vardır. Birkaç hafta veya ay içinde kendiliğinden gerileme-düzelme- olur.

Lupus Pernio: Kronik hastalığa işaret eder burun, çene, dudak ve kulaklarda renk değişikliği gösteren kızarık, şiş plaklar şeklindedir. Genellikle kemik kistleri ve akciğer fibrozisi ile beraberdir. LP’ lu hastalarda kendiliğinden gerileme nadirdir.

Gastrointestinal sistem

Tutulum %1 den azdır en çok da mide tutulur.
Tükrük bezi, karaciğer en sık tutulum organlarıdır. Karaciğer biyopsisi ile tanıya varılabilir.

Karaciğer: Hastaların %50-80 inde karaciğer biyopsisinde granülomlar gösterilebilir ancak %20 sinde karaciğer büyüktür. Birçok hastalıkta karaciğerde granülomlar olabileceği için karaciğer biyopsi almak için öncelikle seçilen organlardan olmamalıdır. İleri dereceli karaciğer fonksiyon bozukluğu varsa kortikosteroidler yararlı olabilir.

Lenfoid sistem
Hastaların 1/3 ünde ele gelen lenf bezi saptanabilir. En çok boyun, koltukaltı, dirsek ve kasık lenf bezleri tutulur. Lenf bezleri birbirinden ayrıdır, hassas değildir ve hareketlidir. Hafif dalak büyümesi olabilir.

Sinir Sistemi
Sarkoidoziste, sinir sisteminin tutulumu çeşitli klinik tablolarla ortaya çıkar. En sık belirtisi bilateral fasiyal paralizi (iki taraflı yüz felci)dir. Hastalıkta sinir sistemi tutulumu % 10’un altındadır.

Endokrin bulgular: Hastaların %2-10 unda kan kalsiyumu yüksek bulunur. Buna bağlı olarak sarkoidozlu hastalarda böbrek taşı oluşma riski vardır ve taş varlığında idrar yakınmaları, bel ağrıları ortaya çıkar.

Kalp: Hastaların %5 inde myokard (kalp kası) tutulumu vardır. Kasılma fonksiyonu bozukluğu EKO ile gösterilebilse de bölgesel kontraksiyon anormallikleri Talyum 201 sintigrafisi ile daha iyi gösterilebilir. Ritm bozuklukları görülebilir. EKG normalken bu bulgular holterde saptanabilir..

Tanı


Sarkoidoz birçok sistemi tutabilen bir hastalık olduğu için hastanın öyküsü ve fizik muayenesi ve organ tutulumu çok önemlidir.
Sıklıkla

Bilateral, hiler adenopati (her iki akciğerde hilus dediğimiz akciğerlere kalpten gelen damarların girdiği bölgelerde lenf nodu büyümesi) ve

Akciğer infiltrasyonları (akciğerlerde tutulum) ve ile ortaya çıkar;

Deri, göz, karaciğer, dalak, kalp ve sinir sistemi tutulabilen diğer organlarıdır.

Halsizlik, kilo kaybı, ateş gibi sistemik semptomlar dışında hastalık daha çok solunum sistemi semptomlarıyla ortaya çıkmaktadır.
Sarkoidozun solunumsal belirtileri öksürük, nefes darlığı gibi sarkoidoza özel olmayan belirtiler olduğu için hastalık önce astımla karıştırılabilir. Bu da tanıda gecikmeye yol açabilir. Sarkoidozu düşündürecek herhangi bir bulgu varsa, biyopsi (deri, lenf nodu, tükrük bezi gibi) ile histolojik doğrulama yapılmalıdır.

Tanısal girişimlerin amacı;

Kesin tanı konması

Organ tutulumlarının yaygınlık ve ağırlığının saptanması

Hastalığın durağan veya ilerleme eğiliminde olduğunun saptanması

Hastanın tedavi protokolünün belirlenmesi.

Biyopsi: Önerilen yöntem bronkoskopik transbronşiyal akciğer biyopsisidir. Tanı değeri %40 ile 90 arasında değişir. Bronş mukozası normal dahi olsa bronş biyopsisi hastaların %41-57 sinde pozitif sonuç verebilir.

Bunun dışında görülen cilt lezyonları (EN hariç) ve lenfadenopatiler biyopsi için uygun olabilir. Açık akciğer biyopsisi ve VATS’dan önce Akciğer tomografisinde mediastinal lenf bezleri izleniyorsa buradan mediastinoskopi ile biyopsi almalıdır.
Biyopsiyi reddeden veya tolere edemeyen bazı hastalarda klinik ve radyolojik tanı yeterli olabilir. Evre I de %98, II’de %89, III’de %52, 0’da %23 tanı koydurucudur.

* Serum ACE yüksekliği normalin 2 katı düzeylerde ise sarkoidoz düşündürür ancak diğer bazı hastalıklarda da pozitif olabilir (tbc, Gaucher hast ve hipertiroidi gibi).

* Kveim-Siltzbach testi tanıda oldukca değerlidir ancak pratikte uygulanamamaktadır.
Tanı konulduktan sonra Solunum Fonksiyon Testleri yapılmalıdır ve takip edilmelidir.



Tedavi

Evre I, hastalığa ilişkin belirti vermeyen hastalar tedavisiz izlenmelidir. Evre II ya da III hastalar hafif ya da orta derecede semptomlu ise tedavi kararı yakın bir izlemle bir yılsonuna kadar bırakılabilir. 2-3 aylık aralarla kontrol yapılması ve hastalıkta ilerleme olursa tedaviye başlanması uygun olur.
Tedavide en çok kullanılan ilaç steroitlerdir. Methotreksat ve azotioprin de kullanılabilir Sistemik steroid tedavisine başlamadan önce uzun süreceği ve yan etkileri göz önüne alınıp tedavi gerekliliği iyi belirlenmelidir.

Hastalığın Seyri:
Sarkoidoz genellikle selim bir hastalık olup sarkoidozisi olan hastaların büyük bir bölümünde hastalığın seyri iyidir. %60 hastada kendiliğinden gerileme görülürken kalanında ilerleyici seyir izlenir.
Sarkoidozda ölüm %1-5 arasında olup ölüm nedeni genellikle solunum yetmezliği, Sinir sistemi tutlumu (nörosarkoidoz), kalp tutulumudur.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst