Sessizlerin meleği

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
İşitme engelli bir anne babanın kızı olan 33 yaşındaki Melek Usluer, ailesinden öğrendiği işaret dilini geliştirip çevirmenliğe başlayarak, engellilerin sesi haline geldi

Doğuştan işitme engelli bir anne ile küçükken üçüncü kattan düştükten sonra işitme yeteneğini kaybeden bir babanın kızı olan 33 yaşındaki Melek Usluer, hayatını işitme engellilere adadı. İşitme engelli anne babasından öğrendiği işitme dilini geliştiren Usluer, şimdi işitme dili çevirmenliği yaparak işitme engellilerin sesi oluyor. İşitme dili bilen personelin istihdam edilmediği adliye, karakol ve hastanelerde 8 yaşından bu yana çevirmenlik yapan Melek, "Sessiz bir dünyada gözlerimi açtım. Sessizliğin, konuşamanın ne olduğunu ailemden çok iyi biliyorum. Bu yüzden sesi olduğum, iletişimini sağladığım her işitme engelli benim hayata tutunmamı sağlıyor. İzmir'de benden başka 3 kişi daha bu işi yapıyor" dedi. Melek, şu anda işitme engellilere yardımcı olmak için çevre illere de gidiyor.

Manisa'nın Kula ilçesinde hayata gözlerini açan Mehmet Sarı, 3 yaşındayken üçüncü katın penceresinden düştü. Düşme esnasında ağaca takılarak kurtulan Mehmet Sarı, 15 gün evde koma halinde yattı. Doktora götürülmeyen Mehmet Sarı'nın bilinci açılınca işitme duyusunu yitirdği anlaşıldı. Bir daha hiç duymayan Mehmet Sarı, büyüdüğünde TEKEL'de işçi olarak çalışmaya başladı. Bir arkadaşının vasıtasıyla Bursa'da yaşayan Esma Sarı (63) ile tanıştı. Doğuştan işitme engelli olan Esma'yı görür görmez aşık olan Mehmet Sarı, Esma'yla 1968 yılında evlendi. İzmir'de yaşamaya başlayan Sarı çiftinin sırasıyla Selim, Filiz ve Melek isimli üç çocuğu dünyaya geldi. Filiz isimli kızlarını genç yaşta beyin kanaması nedeniyle kaybeden çiftin tüm ihtiyaçlarını Melek gidermeye başladı.

8 YAŞINDA BAŞLADI
İşitme diline ilgi duyan Melek, küçük yaşına rağmen kısa sürede bu yönünü geliştirdi. Henüz 8 yaşındayken adliyede ya da nikah dairesinde işi olan işitme engellilere tercümanlık yapan Melek, farklı meslek kollarında çalıştı. 2002'de evlenen Melek, çocuğu olunca işi bıraktı. Bu sırada boş zamanlarını değerlendirmek için İzmir Sağırları Koruma ve Kalkındırma Derneği'ne üye oldu. Dernek üyelerinin her türlü işlerine yardımcı olan Melek, daha fazla işitme engelliye ulaşmak için sertifika almaya karar verdi. Bunun için ilk önce Türkiye İşitme Engelliler Milli Federasyonu tarafından Sivas'ta 1.5 yıl önce düzenlenen "eğitmenlik belirleme sınavına" girerek kazandı. Daha sonra yine federasyon tarafından açılan İstanbul'daki "tercümanlık" sınavını kazandı.
Tüm belgelerini tamamlayan Melek, şu anda işitme engellilere yardımcı olmak için Türkiye'nin her noktasına gidiyor. Bugüne kadar binden fazla işitme engellinin yardımına koşan Melek, "Annem ve babam işitme engelli olduğu için ben bu insanlar ne acılar çektiğini ne zorluklar yaşadığını yakından biliyorum. Bu nedenle bu insanlara yardımcı olmak bana güç veriyor. Yardım ettiğim her işitme engellinin yüzündeki o mutluluğu görmek beni daha çok hırslandırıyor. Bu konuda topluma daha çok görev düşüyor. İşitme engelliler kendilerine tercüman olacak, yetiştirilmiş personel sıkıntısı çekiyor. İzmir'de benimle birlikte 4 kişi, işitme engellilere yardım edebiliyor. Bu çok yetersiz. Bu hizmeti veren insanların sayısının artırılması gerekiyor. Bazen çevre illerden bile çağrılıyorum" diye konuştu.

"Onunla gurur duyuyorum"
Baba Mehmet Sarı, 3 yaşından sonra işitme duyusunu yitirdiğini belirterek, "Küçüklüğümden beri sessiz bir dünyada yaşadım. Ses nedir, bilmiyorum. Hayattaki en büyük yardımcım kızım Melek oldu. Gerçekten melek gibi bir kızım var, çok iyi bir kalbi var. Benim sesim, dilim, herşeyim. Yardımsever ve duyarlı bir evlat. Onunla gurur duyuyorum" dedi.
Anne Esma Sarı ise Melek'in yeteneği sayesinde küçük yaşlardan itibaren işitme dilini çok iyi öğrendiğini belirterek, "Büyük kızım Filiz'i 22 yaşında beyin kanamasından kaybettiğimde, Melek çok küçüktü. 4 yaşındaydı ve bizimle iletişime geçmesi için işitme dilini öğrenmesi gerekti. Büyük kızımı kaybettiğimde, küçük kızım Melek benim yaşama umudum oldu. Oğlum 42 yaşında ve ama Melek kadar işaret dilini bilmiyor. Melek biraz da meraklı ve girişkendi. 8 yaşlarından itibaren ihtiyaç duyan işitme engellilere yardım için mahkeme ve nikah salonlarındaydı. Erken olgunlaştı. Onunla gurur duyuyorum. Kendimi çok şanslı hissediyorum" dedi.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst