Sessizlik

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,505
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Ilık bir meltem değdi yüzüne. Hemen önündeki çiçeklerin mis gibi kokusunu duydu, sevinçle gülümsedi. Nazikçe başlarını okşadı ve ellerini yüzüne yaklaştırıp parmaklarına sinmiş olan kokuyu derince içine çekti. Ne de güzel kokuyorlardı. Yüreği mutlulukla doldu. Sonra davetsiz bir misafir vızıldayarak geldi yanına. O renklerin küçücük dünyasında mola verip vermemekte tereddüt eden meraklı arı neyse ki havada birkaç daire çizdikten sonra fazlaca oyalanmadan yoluna devam etti. Annesi oldum olası çiçekleri severdi, eksik etmezdi pencerenin önünden. Saksılarından taşan neşe dolu renkleri mütevazı ahşap evlerine ayrı bir güzellik katardı.
Uzaktan birbirleriyle itiş kakış ilerleyen çocukların sesleri geldi kulağına. Okul çıkışı olmalı diye düşündü, demek ki şimdi saat beş sularıydı. İçinde bir sevinç duydu. Çocuklar pencerenin önüne iyice yaklaştıklarında içlerinden birisi seslendi:
-Merhaba Ayla Abla, nasılsın?
-Sağol Muratçığım iyiyim. Sen nasılsın?
Mahallenin en hareketli çocuklarındandı. Babasına kalsa futbolcu yapacak ama annesinin hiç mi hiç gönlü yok. Kocası maç izlerken bazen gözü televizyona takılır, yere düşenler sanki kendi oğluymuş gibi acırdı onlara.
-Ben de çok iyiyim ama şu okul bitse daha iyi olacağım.
-Ne oldu sıkıldın mı derslerden?
Murat bir an sessiz kaldı. Aslında sıkılmıştı ama bunu söylese kesin Ayla Ablası “olur mu hiç” diyerek karşı çıkardı.
-Sıkılmak değil de yoruldum be abla. Şu sınavlar bitmek bilmiyor, bir de ödevler.
-Dayan güzelim dayan. Bak şurda yaz tatiline ne kadar kaldı ki? Ondan sonra doya doya top oynarsın arkadaşlarınla.
Afacanın yüzüne bir sevinç geldi, üzerindeki yorgunluk birden bire kayboluverdi.
-O zaman senin için de bol bol gol atacağım abla.
Penceredeki genç kız içten bir gülümseme ile karşılık verdi.
-Abla görüşürüz. Ben eve doğru gideyim, annem merak eder şimdi.
-Tabii ki Muratçığım, görüşürüz yine. Annene babana çok selam şöyle.
-Söylerim abla.
Murat epeyce uzaklaşmış olan arkadaşlarına yetişebilmek umuduyla hızlıca koşmaya başladı. Huyunu bilen Ayla Ablası arkasından seslendi:
-Koşturma sakın, bak sonra terli terli...
Yaramaz çoktan uzaklaşıp gitmişti.
-Kim o kızım?
Annesiydi seslenen, mutfaktan yenice oturma odasına geri dönmüştü.
-Murat, anne.
-Tamircinin oğlu mu?
-Evet anne, okuldan çıkmış da biraz lafladıydık.
-Kızım fazla durma pencerenin önünde, ceyran yapar sonra hasta olursun bak.
-Merak etme anne. DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
 
Tekerlekli Sandalye
Üst