Sevgi Engel Tanımaz

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
YAZAR: ÇİÇEK FIRAT​

İkisi de çok küçük yaşlarda babalarını kaybetmişlerdi. Ahmet babasını doğmadan, Gül ise daha baba bile diyemeden kaybetmişti. Çevredekiler Ahmet yürüyemediği için onunla dalga geçiyorlardı, fakat Ahmet onlara hiç aldırmıyordu…

Gül ise görme engelli olduğu için dışarıya çıkamıyordu. Gül’ün evde canı çok sıkılıyordu, annesini de yormamak için söylemiyordu. Derken Gül ve Ahmet büyüdüler... Engelliler haftası olması nedeniyle engellilere yönelik konferans toplantıları düzenleniyordu. Gül ne kadar gitmek istemese de annesi ısrarla gitmesini istiyordu. Gül annesini kıramadığı için bu isteğini kabul etti. Ahmet’in de evde canı sıkıldığı için bu toplantılara katılmaya karar verdi. Ahmet ve Gül o konferansa birçok yeni arkadaş edindiler. Hiç kimsenin dış görünüşüne bakmadan konuştular.

O gün konferansın ilk günü olması nedeniyle çok az kişi katılmıştı. Böylece Ahmet’in Gül’ü fark etmesi kolay olmuştu. Ahmet, Gül’ün kendisini fark etmesi için elinden geleni yapıyordu. Fakat Gül, Ahmet’i görmek istese de hiçbir zaman göremeyeceğinin farkında bile değildi Ahmet. Ahmet konferansın bitmesini istemiyordu ama ne yazık ki engellilere ayrılan sürenin sonuna gelinmişti. Ahmet konferans başkanının yanına giderek bir sonraki konferans toplantısında konuşma yapmak istediğini söyledi. Konferans başkanı Ahmet’in bu isteğini kırmadı ve bir sonra ki konferansta konuşma yapmasına izin verdi. Ahmet o sevinçle eve geldiğinde annesine Gül’ü anlatmaya başladı.

Annesi Ahmet’i daha önce hiç böyle görmemişti. Ahmet o mutluluk ile odasına giderek konferansta yapacağı konuşma ile Gül’ün dikkatini nasıl çekeceğini, kendini nasıl ifade edeceğini düşünürdü. Ahmet yazısını yazarken uyuya kalmıştı. Sabah annesi Ahmet’i uyandırmak için odasına gittiğinde Ahmet çoktan uyanmıştı, konuş maşınızda hazırlamıştı. Yemeğini yedi ve hazırlanmaya başladı, Ahmet çok heyecanlıydı. Konferans toplantısında Ahmet konuşmasını yapmak üzere çağrıldığında, Gül’ün önde olması Ahmet’in heyecanını iki katına çıkardı. Gül, Ahmet’in konuşmasını dikkatle dinliyordu. Ahmet konuşmasını bitirdi ve Gül’ün arkadaşlarının yanına gitti. Ahmet, Gül’ün görme engelli olduğu nu o zaman öğrendi, dünyası başına yıkılmıştı ama belli etmedi. Ahmet bunu belli etmemek için arkadaşlarının yanına gitti.

Gül’ün arkadaşları Ahmet’in, Gül ’e karşı bir ilgisi olduğunu anlamıştı ve bunu Gül’e anlatıyorlardı. Arkadaşları Ahmet’i övdükçe övüyorlardı. Ve ikinci konferans toplantımsıda bitmişti…

Gül, Ahmet’in sesine hayran olmuştu, eve geldiğinde annesi, Gül de bir tuhaflık sezdi. Annesi daha fazla dayanamayıp sordu “Gül neyin var kızım” dedi. Gül kızardı ve mecburen cevap verdi, “Konferansta bir arkadaşımın sesine hayran oldum da…”dedi. Annesi çok korktu kızının kandırılmasından ve gözyaşlarına hâkim olamadı, “kızım sen şimdi uyu yarın konuşuruz” dedi. Gül “anne yarın konferans var” dedi. Annesi odadan çıktı kara kara düşünmeye başladı, “inşallah aklımdan geçen gibi olmaz (kız âşık olmaz)” dedi.
Ahmet annesine Gül’ü anlata anlata bitiremiyordu ve yarın konferanstan sonra açılacağını söylüyordu. Annesi sesini bile çıkarmıyordu. Ahmet yatmadan önce Gül’ü, Gül de yatmadan önce Ahmet’i düşünüyordu. Sabah olmuştu konferans saati gelmişti. Ahmet çok heyecanlıydı, Gül de öyle…

Konferans salonuna ikisi aynı anda gelmişti ve her ikisi de arkadaşları aracılığıyla birbirleri hakkında bilgi topluyorlardı. O gün konferans toplantısı erken bitmişti. Ahmet, Gül’ün yanına gidip onunla konuşmaya başlamıştı. Gül’ün çok utandığını fark eden Ahmet daha fazla gerilmesin diye Gül’e olan duygularını hemen anlatmaya başladı. Gül sadece gülümsemişti. Gül de Ahmet’i seviyordu. Ahmet uzun bir çabadan sonra inandırmıştı Gül’ü onu sevdiğine. Gül de Ahmet’i sevdiğini ima etmişti. Ahmet, Gül’ü eve bırakmak için ısrar ediyordu ama Gül kabul etmedi.

Gül tek başına eve giderken Ahmet Gül’ün evini öğrenmek için Gül’ü takip etti. kırmızı ışık yanmaktaydı (Sesli İşaret Cihazı),Gül tam karşıya geçiyordu ki karşıdan hızla gelen araba Gül’e çarpacakken Ahmet, Gül’ü kenarı itti. Ahmet tekerlekli sandalyeden yere düştü ve hızla gelen araba Ahmet’e çaptı. Ahmet acılar içinde kıvranırken Gül diye sayıklıyordu. Gül, Ahmet’in sesini duyar duymaz ağlamaya başladı .Çevredekiler hemen ambulansı aradılar. Gül, Ahmet’e onu ne kadar çok sevdiğini anlatıyor ve ağlıyordu…
Hastaneye geldiklerin de Ahmet son sözlerini söylüyordu, doktorlara “Gül’e onu çok sevdiğimi söyleyin ve gözlerimi sevdiğim kıza verin”dedi ve hayata gözlerini yumdu. Doktorlar Ahmet’in annesine olanları anlatınca annesi razı oldu.
Gül artık Ahmet’in gözleri il bakıyordu hayata…
 
Tekerlekli Sandalye
Üst