Sinsi kanser: Multipl Miyelom

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sık gözlenen kan kanserlerinden Multipl Miyelom, çok zor tanısı konan bir kanser türü.

Kemiklerde ağrı, kansızlık, halsizlik, akciğer enfeksiyonu gibi belirtilere dikkat! Türkiye'de Avrupa'dan az görülüyor ancak daha ölümcül.

Dünyada en sık gözlenen kan kanserleri arasında ikinci sırada yer alan Multipl Miyelom, sinsi gelişen ve yavaş ilerleyen bir kanser türü. Görülen tüm kanserlerin yüzde 1’ni oluşturan Multipl Miyelom, kansere bağlı ölümlerin de yüzde 2’sinin nedeni.

Çiğdem İŞLER yazıyor hurriyet.com.trSinsi bir hastalık çünkü bazı hastalarda hastalığın erken devrelerinde çok az belirti veriyor ya da hiç belirti vermiyor. Dolayısıyla tanısı güç. Dünyada her yıl 60 bin kişiye bu hastalığın teşhisi konuluyor. Halen 750 bin Multipl Miyelom tanısı konmuş hasta bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün araştırmalarına göre Avrupa’da her yıl 14.000’den fazla insan bu hastalıktan hayatını kaybediyor.

Hastalıkla ilgili çalışmaları bulunan Pensilvanya Üniversitesi Abramson Kanser Merkezi Kemik İliği ve Kök Hücre Nakli Programı Direktörü Edward Stadtmauer ile Harvard Tıp Fakültesi Jerome Lipper Multipl Miyelom Merkezi Klinik Direktörü Paul G. Richardson, Multipl Miyelom'un tedavisine ilişkin son gelişmeleri paylaşmak üzere İstanbul'daydı.

Türkiye'de sık görülmüyor

Sohbetimiz sırasında Stadmauer çok şanslı bir ülke olduğumuzu çünkü hastalığın Türkiye'de görülme oranının çok düşük olduğunu söyledi. Bunun da nedeni 60 yaş üzerindeki nüfusun genel nüfusa oranı Avrupa ülkelerine göre çok daha düşük olması. Hastalık daha çok 60-65 yaş grubunda görülüyor. Stadtmauer, sadece bir genç hastasının olduğunu onun da 16 yaşında olduğunu söylüyor.

Hastalıktan ölüm oranı Türkiye'de yüksek

Erkeklerde daha yaygın olarak ortaya çıkan hastalıktan ölüm oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında Türkiye'de daha yüksek. Erken tanı az, hastalık ilerledikçe tanı konabiliyor. Türkiye'deki hematolog sayısı yeterli değil. Uzmanlar daha çok batı bölgelerde toplandığı için diğer bölgelerde teşhis edilmesi güç.

Tanıda kan ve idrar testi şart

Stadtmauer, "Tanı koymak için iyi bilmek gerekiyor. Kandaki antikorların incelenmesi gerekiyor. Her hastanın idrarında tuhaf antikorlar vardır. Antikor miktarı fazlaysa kişi ciddi oranda hastadır." diyor. Erken tanı için düzenli kan ve idrar testi şart.

Kemikte delik varsa MM tanısı konulabilir

Belirtilerine gelince, Multipl Miyelom hastalığının en sık gözlenen belirtileri;

Kemiklerde ağrı

Kemik kırıkları

Kansızlık

Halsizlik

Böbrek hastalıkları

Üst solunum yolu ve akciğer enfeksiyonları

Yapılan araştırmalarda, hastalığa radyasyona maruz kalmanın, zirai ilaçların ve beslenme şeklinin neden olduğunun görüldüğünü belirten Pensilvanyalı Uzman, "Pratisyen hekimler, hastalığın erken teşhisi için 1. basamak tedavi sırasında bu tür rahatsızlığı olan hastalarının kemik röntgenini çektirmeli. Kemikte delikler ve anormal bir protein varsa pratisyen hekimler rahatlıkla Multipl Miyelom tanısını koyabilir." diyor.

Multipl Miyelom tedavisinin hedefi hastalığı kontrol altına almak, yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmak. Bu nedenle de uzun süreli hastalık kontrolü gerektiriyor. Tıptaki son gelişmeler bu hastalıkla mücadelede başarılı sonuçların ortaya çıkmasını sağladı.

Biyolojik ilaçlar umut veriyor

Harvard Tıp Fakültesi Jerome Lipper Multipl Miyelom Merkezi Klinik Direktörü Paul G. Richardson da, biyolojik ilaçlar sayesinde tedavide önemli aşama elde ettiklerini söylüyor. Richardson, “Hastalar, 10 yıl önce teşhis konduktan sonra 2-3 yıl yaşayabiliyorlardı. Biz bunu 6-7 seneye çıkardık” diyor.
Hürriyet
 
E

Erdem Uygar

Guest
Tanısı zor konan bu sinsi kansere yakalanmak asla istemem...
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sinsi hastalığın tedavisinde önemli gelişme

Kemik ağrıları, kansızlık, halsizlik veya akciğer enfeksiyonu, sessizce ilerleyip hayati tehlikeye neden olan Multıpl Miyelom hastalığına işaret ediyor olabilir.



Memorial Şişli Hastanesi Hematoloji Bölüm Başkanı ve Uluslararası Miyelom Çalışma Grubu (International Myeloma Working Group) üyesi Prof. Dr. Orhan Sezer, dünyada en sık gözlenen kötü huylu kan hastalıkları arasında ikinci sırada yer alan Multipl Miyelom ve tedavisi hakkında bilgi verdi.

Miyelom felç ve böbrek yetmezliğine götürebiliyor

Multipl Miyelom, plazma hücrelerinin kemik iliğinde kontrol dışı artışından kaynaklanan habis yani kötü karakterli bir hastalıktır. Plazma hücreleri, beyaz kan hücrelerinin bir alt grubunu oluşturur, görevleri “antikor” denilen, vücudu mikroplara karşı koruyan proteinleri üretmektir. Multipl Miyelom, görüldüğü sıklık açısından habis kan hastalıkları arasında, “lenfoma” denilen lenf bezi hastalıklarından sonra ikinci sırayı alır. Bu hastalık, kemiklere hasar verip, ağrılara, kırıklara hatta felce yol açabilir. Bunun ötesinde Multipl Miyelom, böbrek yetmezliğine ve bağışıklık sistemindeki bozukluklara sebep olabilmektedir. Bu da vücudu mikroplara karşı savunmasız hale getirmektedir.

Teşhiste geç kalınması tedaviyi güçleştirir

Multipl Miyelom, kanda yüksek sedimantasyon değeri, kansızlık, kemik ağrıları, enfeksiyon gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalığın tanısını koymak için, kan ve idrarda bazı özel biyokimyasal araştırmaların yapılması gerekir. Bu tahliller Miyelom söz konusu olduğu veya olabileceği yolunda ise, kemiklerin durumunu ve kemik iliğindeki hücreleri de incelemek gerekir.

Yüksek doz tedavi ve otolog kök hücre nakli tedavide başarı sağlıyor

Multipl Miyelom, dünyada en çok kök hücre transplantasyonu, yani kemik iliği nakli yapılan hastalıktır. Eskiden kök hücreler kemik iliğinden alınırken, artık bu yöntem gittikçe bırakılmış, yalnızca adı kalmıştır. Kök hücreler kemik iliğinden değil, özel bir ilaç tedavisi sonrası hasta için basit ve kolay bir şekilde, ameliyata gerek olmaksızın, kandan toplanmaktadır. Birkaç kür kemoterapiden sonra, yaşı ve organ fonksiyonları uygun hastalarda otolog kök hücre transplantasyonu hedeflenir. Kök hücreler toplandıktan sonra, yüksek dozlu tedavi uygulanır ve kök hücreler hastaya damardan geri verilir. Bu tedavi, Multipl Miyelom'da alınan yanıt oranını, kalitesini ve sürecini önemli şekilde artırır. Kök hücre transplantasyonu yapılamayan hastalarda ise, yeni ilaçları da içeren tedavi protokolleri uygulanır.

Hastaların yaşam süresi uzuyor

Tedavi; hastanın yaşı, fiziki durumu, organ fonksiyonları ve kişisel tercihleri göz önüne alınarak planlanır. “Yeni ilaçlar” adı altında toplanan bazı ilaçlar ve kemik iliği nakli son yıllarda bu hastalıkta eskisine oranla çok daha başarılı sonuçlar alınmasını ve hastaların yaşam süresinin artmasını sağlamıştır. Tedaviden sonra, hastalığın kandaki, idrardaki ve kemik iliğindeki tüm belirtilerinin tamamen kaybolduğu duruma “tam yanıt” adı verilmektedir. Yeni ilaçların da desteği ile, otolog transplantasyon yapılan hastalarda yanıt oranı %95'in, tam yanıt oranı ise %70'in üzerine çıkabilmektedir.

Multipl Miyelom'un tedavisinde son yıllarda elde edilen büyük gelişmeler, bu hastalıktaki yaşam sürecini olumlu ve önemli bir şekilde etkilemiştir. Büyük çaptaki araştırmalar devam ettiğinden, yeni tedavi protokolleri ve yeni ilaçlar da bu hastalıkta daimi bir umut kaynağı olmaktadır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst