Siyasetin İçinde Engelliler (TARTIŞMA)

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Yazımızın başlığındanda anlaşılacağı gibi siyasetin içinde engellilerin var olması diğer engelliler açısından ne kadar fayda sağlayacaktır. Bu noktada tartışmamızı başlatıp herkesin fikirlerini almak istiyorum.



siyaset engellilik.jpg

Mecliste yer alan engellilerin yada belli bir bakanlığa yerleştirilen engellilerin sağlayacağı faydalar sizce varmıdır. Damdan düşeni ancak yine damdan düşen anlar felsefesiyle yola çıkarak engellileri ancak engelli siyasetçilermi temsil edebilir diye sormak istiyorum.

İşin aslına bakılırsa benim kendi şahsi görüşüm olarak birini anlamak için onun yaşadıklarını birebir yaşamaya gerek olmadığını düşünenlerdenim. Biraz sağduyu ve çok değil biraz insani duygulara sahip olmak yeterli gelecektir. Ama gelingörün ki bu noktada çok fazla eksiğimiz var. Bizde bu insani duyguları, empatiyi bir yana bırakıp konumuzu engelliyi engellinin temsil edebileceğini inanıp inanmadığınızı sorgulayalım istiyorum.

Aşağıdaki soruları yönelterek devam etmek istiyorum.
1-Desteklediğiniz siyasi parti dışında x bir parti engelli bir aday çıkarsa tavrınız ne olur?
2-Desteklediğiniz partimi yoksa engelli adaymı ağır basar?
3-Bir engelli aday size göre nasıl bir tutum sergilemelidir?
4-Bir engelli adayı desteklemek için aradığınız özellikler varmıdır? Yoksa sırf engelli diye desteğiniz tammı olur? Yada tam tersi engelli bir aday olup olmaması sizce önemli değilmidir?
 

Hataylı_72

Üye
Üye
Katılım
May 29, 2014
Mesajlar
151
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
AKP'den görme engelli millet vekili Lokman Ayva vardı ve 2011'de listeden atılmıştı, bu da bana
siyasette oy kaygısının her şeyden önce geldiği izlenimini yarattı..

1- Normal karşılarım
2- Desteklediğim parti
3- Sadece koltuk sevdasında olmasın yeter
4- Önemli değil
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Şuan ki siyasi yapıda açıkçası bir milletvekilinin tek başına bir şey yapması mümkün değil. Bakan olursa belki ama salt vekillerden bir şeyler beklemek bence boşa kürek çekmeye benziyor. Onun ötesinde ben bu işin engelli milletvekili, engelli bakanla çözüleceği kanaatinde değilim. Oyunu kuralına göre oynamak diye bir laf var. Siyaset şuna bakar;

Halk benden ne talep ediyor?

Ben bu talebi karşılamazsam sandıkta cevabımı alır mıyım?
Bende engelli camiasına bakıyorum;

Siyasetçiden bir talebi yok (bir şey verilirse şükreder verilmezse önceden verilene şükreder)
Siyasetçiden talebi olmayınca sandıkta verecek cevabı olmuyor. Özetle budur. :)
 

balkesli

Üye
Üye
Katılım
Şub 23, 2014
Mesajlar
503
Tepkime Puanı
2
Puanları
18
bugünü baz alırsak ülkeyi tek kişi yönetiyor bakanlar bile tam olarak söz sahibi değil diğer vekiller ise sadece oylamalarda el kaldırmakla vekilliklerini icra ediyorlar.meclise 50 tane engelli vekil soksan ne olacakki sadece oylamalarda hatırlanacaklar..
1. mutlu olurum
2. desteklediğim parti
3. amacını unutmamlı maaşı alıp yatmamalı
4. temsil etme açısından önemlidir ama birikimsiz boş birinede sırf engelli diye oy vermem
 

septik

Editör
Editör
Katılım
Şub 9, 2012
Mesajlar
3,399
Tepkime Puanı
443
Puanları
83
Ülkemizin siyaset anlayışı parti liderinin düşünce ve görüşlerinden ibaret, diyelimki her hangi bir partide mevcut milletvekillerinin içinde bir tanesi bilemi farklı düşünmüyorda her konuda hep birlikte hareket ediliyor.

Salih arkadaşımız hatırlatmış uzun bir süredir engelliler için gayret sarfetmiş elinden geleni yapmış tek kişi sayın Lokman Ayvadır, karşılığınıda listeden atılarak ödemiştir.

Ülkemizde engelli sayısının fazla sayıda olması belki oy anlamında dikkat çekiyor isede engelli bir milletvekili meclise getirmek isteyecek partinin sadece bu engelli oylarından pay alabilirmiyiz düşüncesi taşıyacağını düşünüyorum.


Cevaplarıma gelince:

_x parti engelli bir lider seçmiş olsa bile benim siyasetçilere karşı güvenim sıfır, herhangi bir beklentiye girmezdim.
_Partinin genel siyasi yapısı daha ağır basar.
_Kendi sağlık sorunlarının ülke şartlarındaki sıkıntılarını birebir yaşadığı için mevcut olumsuzlukların giderilmesi için gayret sarfetmesini beklerim.
_Mecliste engelli vekiller görmek,diğer engelli arkadaşlarımızın bir yerlere varabilmek adına gayretlerinin artmasına örnek olacağını düşünürdüm.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Bu konuda fikrimi belirtip belirtmemekte kararsızdım ama dayanamayıp biraz uzun da olsa bir şeyler yazmaktan kendimi alamadım..

Şimdi şu an TBMM de milletvekili olan insanları bir tanıyalım..

1. Gürsoy EROL (AKP) Öz geçmişine bir göz atalım..

Gürsoy Erol, 12 Ekim 1956'da Turhal'da doğdu. Babasının adı Hikmet, annesinin adı Şefika'dır.
Elektrik Mühendisi; Yıldız Üniversitesi (İDMMA) Elektrik Mühendisliği Bölümünü bitirdi.
Etibank Mazıdağı Fosfat Tesislerinde göreve başladı. Hamidiye Kaynak Suları AŞ'de Genel Müdür olarak görev yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Danışmanlığında bulundu. İSPARK AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğini yürüttü. Adalet ve Kalkınma Partisi Kurucular Kurulu Üyesidir.
22. Dönemde İstanbul Milletvekili seçildi.
Orta düzeyde İngilizce bilen Erol, evli ve 2 çocuk babasıdır.

TBMM de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne İlişkin konuşmasından kısa bir bölüm..

Bundan on yıl önce, 2001 tarihinde bir Kurucular Kurulu üyesi olarak AK PARTİ kurulurken bir sözümüz vardı, özürlü ailelerine ve özürlü bireylerine bundan sonraki hayatlarını kolaylaştırmak ve bundan sonra sıkıntılarını rahatlatmak adına Özürlüler Kanunu'nu Parlamentoda oluşturacağımızı ve bu noktada, bu sözümüzü yerine getireceğimizi, eğer iktidar olursak o dönemde tebliğ etmiştik ve 3 Kasım 2002 seçimleriyle Parlamentoda iktidar olduktan sonra bu çalışmalara başladık ve 1 Temmuz 2005 tarihinde o dönemki 22'nci Dönem Parlamentosu bu Özürlüler Yasası'nı hazırladı ve milletimize, özürlü bireylerimize, özürlü ailelerine hediye etmiş oldu.

O dönemlerde bize en çok özürlü bireylerin aileleri şu problemi getirirlerdi: "Eğer ben ölürsem bu özürlü çocuk ne olacak?" korkusunu yaşarlardı. Biz yasada bunu özellikle önceledik ve "Evde bakım hizmeti" adı altında Yasa'ya bir madde getirdik. Daha sonra evde bakım ve kurumda bakım adıyla iki türlü hizmet sağlamış olduk ki yönetmelikleri de tamamlandıktan sonra özellikle ailelerin kişi başına geliri asgari ücretin 2/3'ünü geçmeyen aileler için evde bakım hizmeti veya ailesi olmayan bireyler için kurumda bakım hizmetini getirmiş olduk ilk, ki bu sayı şu anda Türkiye genelinde 300 bini aşmış durumdadır, kurumda bakım hizmeti alanların sayısı da 6 bini geçmiş durumdadır.





2. Mehmet Doğan KUBAT (AKP) Özgeçmişine bir göz atalım..

Mehmet Doğan Kubat, 21 Kasım 1969'da Ankara Polatlı'da doğdu. Babasının adı Sait, annesinin adı Zekiye'dir.

Avukat; Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yaptı. 1991 yılından itibaren İstanbul'da serbest avukatlık ve danışmanlık yaptı. 2002-2005 tarihleri arasında Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyeliği görevinde bulundu. Mahalli idareler ve seçim hukuku alanında çeşitli kitapları yayınlandı. Bir çok sivil toplum örgütlerinde üye ve yönetici olarak çalıştı.
Orta düzeyde İngilizce bilen Kubat, evli ve 2 çocuk babasıdır.

TBMM de verdiği Sözlü Soru Önergeleri

01/10/2011
Havaalanlarına yapılan yatırımlara ilişkin
01/10/2011
Havaalanlarında hizmet verilen yolcu sayısına ilişkin
01/10/2011
Uluslararası kuruluşlardan ödül alan havaalanlarına ilişkin
01/10/2011
Ülkemize gelen yabancı uçakların denetimine ilişkin
01/10/2011
Türkiye'nin uçak bakım ve eğitim merkezi olmasına yönelik çalışmalara ilişkin

(Verilen sözlü soru önergeleride dikkate değer.. Türkiye de bulunan tüm engelliler 1. sınıf VIP bölümünde uçtukları için bu sorular sorulmalıydı hani)




3. Abdurrahim AKDAĞ (AKP) Öz geçmişine bir göz atalım..

Abdurrahim Akdağ, 1 Eylül 1960'ta Mardin Kızıltepe'de doğdu. Babasının adı Ahmet, annesinin adı Nofa'dır.
Yönetici; Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünü bitirdi. PTT Kızıltepe Şubesinde memuriyete başladı. 1995 yılında Mardin Telefon Müdür Yardımcısı kadrosuna atandı. 1996'da Mardin İl Telekom Müdürlüğünde Personel Müdürü oldu. Mesleki eğitim kurslarına katıldı. 2007'de Türkiye İş Kurumuna araştırmacı olarak atandı. Mardin İletişim Gazetesi, Mardin Life Dergisi ile Mezopotamya Gazeteciler Cemiyeti internet sitesinde yazıları yayınlandı. Doğu/Batı Kardeşlik Buluşmalarına Mardin Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcisi, konuşmacısı olarak katıldı. Memur-Sen'in Mardin Şubesi Kurucu Üyesi ve Disiplin Kurulu Başkanı, Memur-Sen Konfederasyonu Genel Kurul Delegesi oldu.
İyi düzeyde Kürtçe bilen Akdağ, evli ve 6 çocuk babasıdır.

TBMM de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne İlişkin konuşmasından kısa bir bölüm..

Engelli istihdamı konusunda da iktidarımız dünyada bir ilki gerçekleştirmiş ve ÖMSS sınavını gerçekleştirmiştir, bu sınav sonucunda 16 bin engelli istihdam edilmiştir. 2002 yılında engelli kadrosunda çalışan engelli sayısı 5.777 iken bugün bu rakam 35 bine çıkmıştır. Ayrıca, özel sektörde, 2002 yılı itibarıyla istihdam edilen engelli işçi sayısı 10.883 iken 2013 Ağustos itibarıyla 25.544'e yükseltilmiş olup böylelikle özel sektörde de büyük oranda engelli istihdamı gerçekleştirilmiştir. 2002 yılında engelli aylıkları 24 lira iken AK PARTİ iktidarı döneminde, 2013 yılı itibarıyla 765 TL'ye kadar yükseltilmiştir. Engellilere bakım alanında da hizmetlerimiz devam etmektedir. 2002 yılında 2.647 engelli, kurum bakımı için sıra beklemekte iken, bugün sıra bekleyen yoktur. Evde bakım hizmetlerinde 2013 Ekim ayı itibarıyla 424.823 engelli vatandaşımız yararlanmaktadır.




4. Şafak Pavey (CHP) Öz geçmişine bir göz atalım..

Şafak Pavey, 10 Temmuz 1976'da Ankara'da doğdu. Baba adı Şahin, anne adı Ayşe'dir.
Diplomat; Londra Westminster Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdi. Yüksek lisansını London School of Economics'te tamamladı.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği dış ilişkiler sorumlusu ve insani yardım görevlisi olarak Cezayir, Mısır, İran, Lübnan, Suriye ve Cenevre ofislerinde, Orta Avrupa sözcüsü olarak Macaristan'da ve İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinde Sekreterya Başkanı olarak çalıştı. Afganistan ve diğer çatışma bölgelerinde çözüm aktivisti olarak yer aldı. Agos gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 3 kitap ve makalelerinin yanında çok sayıda belgesel filme imza attı. "Eşit Hayat Hakkı", "Tasarımda İnsani Düşünce" ve "Erişilebilirlik" hareketlerinin öncülerinden oldu. Harvard Üniversitesi, İngiltere Kraliyet Sanat Akademisi ve Norveç Tasarım Konseyi ile ortak projeler yürüttü. 3 uluslararası ve 5 ulusal ödülün sahibidir. Türkiye-AB KPK ve AGİTPA üyesi oldu.
İngilizce, Fransızca, İtalyanca, orta düzeyde Almanca, Farsça ve Arapça bilen Pavey, işaret dili kullanabilmektedir.

TBMM de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne İlişkin konuşmasından kısa bir bölüm..

ŞAFAK PAVEY (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, sorumluluklarını yerine getirmek ve denetlemek gibi bir derdi olmadığı için uluslararası sözleşmeleri rahatlıkla imzalayıp onaylıyor, Birleşmiş Milletler Engelli İnsan Hakları Sözleşmesi'ni de onayladı ama Sözleşme'nin hayatını değiştirmesi gereken Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Saffet Can daha da perişan. O hâlde, yanlış giden ne ve Saffet Can kim?

Yirmi iki yaşındaki Saffet Can, doğduğu günden bu yana yatağında yaşıyor. Babası engelli haklarını kullanarak eve doğal gaz yükletmek istedi, PTT'ye başvurdu. Evrakları kabul etmediler, sakat çocuğunu dünya gözüyle görmek istiyorlardı. Babası, Saffet Can'ı sırtına aldı, meraklılarına gösterdi. Âdeta sirk gibi değil mi!

Saffet Can çocuk bezi kullanıyor. Hükûmet Ocak 2011'de hasta bezi barkodu şartı koşan bir yönetmelik getirdiği için Saffet Can'ın ailesi geçerli barkot için ihtiyaçlarını ancak belli merkezlerden almak zorunda, 83 liralık çocuk bezi hakkı için 40 lira ulaşım gideri harcıyorlar, artık bu haktan yararlanmaktan zaten vazgeçtiler.

Toplumun istismar edeceği vehmiyle bir peri masalı tadında verilen haklar uygulamaya gelindiğinde kurnaz yönetmeliklerle deliniyor. Kaşıkla dağıtılıp, kepçeyle geri alınıyor haklar.



Evet okuduk tanıdık TBMM deki milletvekillerimizi nede güzel konuşmuşlar..


Ve şimdide milletvekilliği için ne kadar para lazım ona bir bakalım..

SİTA Politik Danışmanlık Genel Müdürü, siyasal iletişim danışmanı Suat Özçelebi, AA muhabirinin sorularını yanıtlamış okuyalım ne demiş..

Proje ve etkinliklerin detaylarının da çok önemli olduğuna dikkati çekerek, ''Aday adaylığı sürecinde genel olarak 10-15 bin lira civarında harcama yapan da olabiliyor, 20-30 bin lira da. İşin içine siyasi çevre çözümlemesi, stratejik iletişim planlaması, kamuoyu araştırması gibi konular girerse bütçe 50 bin lirayı geçebilir. Bu adaylık ve seçim kampanyası aşaması için de yine kaçıncı sırada aday olduğunuza bağlı olarak 100-150 bin lira arasında değişebilir'' dedi.

Ve Sayın Oktay Vural Şöyle Diyor;

Eğer milletvekili olmaya çalıştığınız siyasi parti, sizi pek sever ve ilk üç sıraya koyarsa, o zaman cebinizden çıkacak olan daha da fazlaymış. Nereden mi
biliyoruz?..

Oktay Vural'ın hesabı;

Eski Ulaştırma Bakanı Oktay Vural seçim harcamaları konusunda şöyle bir hesap yaptı:

"Bir adayın bu seçimde en aşağı yapacağı masraf 10 bin dolardır. O da sadece aday olduğu ili gezip en ucuzundan el ilanı bastırmakla yetinirse... Anket
yaptırmaya niyetlenen olursa mesela, sadece o anketin profesyonel bir kuruluş tarafından yapılmasının maliyeti 20 bin dolar civarında. İlk üç sıradan aday olanlar çok daha fazla harcar."

Yüksek Seçim Kurulu'nun koyduğu bildik yöntemler dışında propaganda yapmaya kalkışanlar daha da masrafa girermiş. Nasıl yani? Vural gülerek belleğimizi tazeliyor. Geçen seçimlerde promosyon tencere, pazar yerlerinde bedava karpuz dağıtanlar gibi...

Evet sıra geldi benim kişisel düşüncelerime..

Cumhurbaşkanımıza, İktidar Partisi AKP ve Milletvekillerine Allah ZEVAL vermesin.. Şafak Pavey' ede Allah gönlüne göre versin diyorum.. Sanki AKP hiç bir icraat yapmıyormuş gibi ''Kaşıkla dağıtılıp, kepçeyle geri alınıyor haklar'' demiş.. DEVLETİMİZE ŞÜKRETMEYE DEVAM..

Yani Milletvekili olabilmek için kesenin ağzını açmak gerekiyor.. Ve Normal engelli bir vatandaş eğer maddi durumu iyi değilse; Kendi yağıyla kavrulan
veya 3 ayda bir aldığı eğer %70 engelliyse en fazla 1313 lira paradan başka bir geliri olmayan insandan nasıl Milletvekilliği beklenir..(Hayallerde Evet)
Bana göre Milletvekili olanda ''Tok Açın Halinden Anlamaz'' misali yoluna devam edecektir..


Sayın Editörüm gülümse_hayata Allah Sizi Nickiniz gibi Hayata hep gülümsetsin.. Sorduğunuz 4 Seçenek için cevabım ise..

1-Zenginliğine zenginlik katacağı için yalnızca kendisini düşünmesin, torunlarınıda düşünsün ki torunlarıda rahat maddi açıdan sıkıntı çekmeden yaşasın derim..
2-Tabiki engelli aday.. Onunda torunları olacak oda bencil olmasın..
3-Bana göre şöyle olmalı ya da olmamalı diyemem çünkü benim düşüncelerime mantığıma uygun bir siyasetçi yok..
4-Aradığım çok özellik var ama o özellikleri uygulayacak insan yok.. Belki torunlarımın zamanına o insan gelebilir..
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Arkadaşlar tarışmamıza katılımınız için ve bu detaylı güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Türkiyede ENGELLİ OLMAK.. Böylesine Sevgisiz, Empati Yoksunu, Hoşgörüsüz ve Üstelik Sözde Dindar Olup İnsanları Kırmaktan Çekinmeyen İnsancıklar Olduğu Sürece Bizlerden Hiçbir Halt Olmaz..


Peygamberimiz (s.a.v) mübarek elleri ile Kabe'yi göstererek; Ey Kabe, sen Allahın evisin Sen mübareksin fakat bir Müslüman,bir mü'minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük günaha girer buyuruyor.

Böyle bir Hadis varken AKP ''Dindar, Muhafazakar Bir Parti Olarak Biliniyor'' sırf parti adını heyecandan AKP ( AKAPE - AKEPE ) diye dile getirdiği için AK Parti İl Başkanı Harun Lekesiz tarafından rencide ediliyor.. Nerede Kaldı Senin Dindarlığın ? Sorulduğunda Sünnet' ten, öneminden başlarlar ders vermeye ama ne hikmetse AKP nin SÜNNETi daha ağır basar!

Yorum sizlerin..
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Heh bende akşam haberlerde dinledim. Fakat burda suçlu il başkanı değil bence. İl başkanının yanında kendi onurunu yerlere seren engelli milletvekili aday adayı.
İl başkanı basit bir telaffuzu büyütüp sana fırca kayıyorsa sende onun hakkettiği dilde konuşup aynı fırçayı ona iade etmelisin. Onurunuzun ayaklar altına alınmasına ses çıkarmıyorsanız o onur çok daha çiğnenir.
 

Murat.Y

Üye
Üye
Katılım
Eyl 9, 2014
Mesajlar
1,998
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Kesinlikle haklısın Halil.. Bu tarz insanlar maalesef kendilerini bir halt zannedip karşısındaki sessiz, kendini ifade edemeyen insanlara ego tatmini yapabiliyorlar.. Ha velev ki bu şahıs milletvekili olursa bu saygısızlığını bir kenara bırakıp nasıl yalakalığa başladığını da görürüz..
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Oradaki insanın bir telafuz hatasından dolayı böyle tepki veriyor olması saygısızlığın bana kalırsa ağa babası fakat bunu bir kenara bırakırsak milletvekili aday adayı olan kişininde başkanım başkanım diye neredeyse el etek öpecek hale gelmeside bana kalırsa kendini küçük düşürmekten başka bir işe yaramayır. Bu insanın millet vekili olması halinde nekadar söz sahibi olabileceği tartışılır. Kendini savunamadı ki engelliyi nasıl temsil edecek.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Selam Arkadaşlar,

Bu ülkedeki siyaset gün geçtikçe midemi bulandırmaya devam ediyor. Seçimler yaklaştıkça kendilerini halka sevimli gösterme çabasıyla, oy toplama telaşına düşen her bir siyasetçi tuttuğum parti yada diğer partiler farketmiyor çünkü hepsi aynı pisliğin içinde oynamaya devam ettikçe kimseye oy veresimde gelmiyor.

Mutlaka bir oyum var ve onu kullanmak benim en doğal hakkım. Oyumu engelli yada engelsiz hiç farketmeden beni temsil edebileceğine inandığım, bana gerçekçi olarak yapabileceği icraatleri konusunda güven verebilecek, gerçekleştirebileceği hayallerine ikna edebilecek, geçmişi temiz, insana insanca yaklaşımı olan, oy toplama kaygısından uzak, sempatik, kendisine saygı duyabileceğim, kıymetli bir alt yapıya sahip olan aday adayı olurda çıkarsa karşıma işte oyum ondan yana. Yoksa engelli bir milletvekili beni asla etkilemez, ben ne sağlıklı adaylar gördüm düşüncelerinde sınırsız engeller olan...
 

Birey

Üye
Üye
Katılım
Eki 13, 2011
Mesajlar
528
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Bu seçim benım için zor olacak. Oy vermek istediğim tek bir parti var onun da barajı geçmesi devenin iğne deliğinden geçmesi gibi bişey.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst