halil abi bana yardımcı olabilrmisin benim ceza mahkemem vardı ben şizofreni hastasıyım ceza almayım diye raporumu verdim beni raporumu aldığım hastaneye sevk etti cezai ehliyeti varmı diye raporumu aldığım hastanede rahatsızlıklarımı anlatmış 2 sayfa bizde kayıtlı şizofreni raporu var demiş fakat olay anında hastalık atağı bulunmayıp cezai ehliyeti tamdır demiş hakimde raporda çelişki var olay anında cezai ehliyetimin olup olmadığını öğrenmek için beni adli tıpa sevk etti tekrar adli tıptan cezai ehliyeti tam verirseler benim elimdeki raporumla bi alakası olurmu yani raporum bozulurmu engelli maaşı aldığım rapor.
Şizofreni raporu olanın cezai ehliyeti olur mu?
- Konuyu başlatan can67
- Başlangıç tarihi
- Katılım
- May 19, 2010
- Mesajlar
- 14,524
- Tepkime Puanı
- 196
- Puanları
- 63
- Yaş
- 50
adli tıbbın vereceği kararın 2022 maaşını etkileyeceğini sanmıyorum. Zira adli tıb rapor oranından ziyade cezai ehliyetin olup olmadığına bakacak sanırım.
- Katılım
- Eyl 8, 2012
- Mesajlar
- 1,071
- Tepkime Puanı
- 98
- Puanları
- 48
Grçmiş olsun..
Şizofreni Raporunu Hakim tek başına bozmaz, bozamaz.
(Sorun şuki, size olay anında cezai ehliyetiniz tam kararı verilirse, normal şahıslar gibi yargılanır; belki ceza alırsınız.)
Şizofreni Raporunu Hakim tek başına bozmaz, bozamaz.
(Sorun şuki, size olay anında cezai ehliyetiniz tam kararı verilirse, normal şahıslar gibi yargılanır; belki ceza alırsınız.)
- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Selamlar,
Öncelikle çok çok geçmiş olsun dileklerimle, netten konuyla ilgili size yararlı olabilecek bilgileri paylaşmak istedim. Rahatsızlığınız ne olursa olsun bana kalırsa tanı almış olmak başka bir şey, cezai ehliyeti yoktur yada vardır raporu almak başka bir şeydir. Her şizofreni raporu olan hasta nasıl ki cezai ehliyetten yoksun olamayacağı gibi bu rapora sahip olmasına rağmen tedavisini düzenli olarak sürdürmekte olup cezai ehliyeti tam olarak tespit edilmiş hastalarda mevcuttur. Kısaca demem o ki lütfen sözlerim yanlış anlaşılmasın ama artık tüm şizofreni hastalarına toplumdaki diğer ruh sağlığı yerinde olan kişiler tarafından potansiyel suçlu olarak bakılmasını istemiyorum!!! Hastalıkta, sağlıkta herkes içindir önemli olan suçun işlendiği anda kişinin hangi ruh halinde olduğunun tespit edilmesi olmalı ama sanırım bu oldukça zor bir işlem. Doktor yada avukat değilim ben sadece size yardımcı olmak amacıyla bilgi paylaşımlarımı ekliyorum;
Soru: ”Şizofrenisi olan bir kişi herhangi bir suç işlediğinde hapse girer mi?”
Cevap: Soru böyle sorulduğunda yanıt, evettir. Şizofrenisi olan bir kişi herhangi bir suç işlediğinde hapse girebilir. Yani, tutuklanabilir. Çünkü suçluyu yakalayan güvenlik güçleri savcı ve sorgu yargıcı kişinin hasta olup olmadığını bilemez.
Soru: ”Şizofrenisi olan bir kişi hapis cezası alır mı?”
Cevap: Soru böyle sorulduğunda - ki doğrusu budur - yanıt, hayırdır. Çünkü şizofreni rahatsızlığı olan kişi etrafında olup biten olayları kendi hezeyanları doğrultusunda yorumlar. Dış dünyayı yanlış algılaması sebebiyle giriştikleri eylemlerine karşı sorumlu değillerdir. Cezai ehliyetleri yoktur.
Soru: ”Peki, mahkeme kişinin şizofreni olduğu kararına nasıl varır? Ceza nasıl işleme konmaz?”
Cevap: Yargılama sırasında sanık, sanık yakınları ya da sanık avukatı kişinin hasta olduğunu ileri sürebilir. Bunun saptanması için mahkeme kişi hakkında gözlem kararına varır. Savcının isteği üzerine de olabileceği gibi sanığın duruşmalardaki davranışları nedeniyle de mahkeme doğrudan gözlem kararı verebilir. Gözlem sonucu adlı tıp ya da ruh ve sinir hastalıkları hastanesi sağlık kurulunca şizofreni tanısı kesin olarak konursa suç ne olursa olsun ceza verilemez.
Soru: ”O zaman şizofrenisi olan kişi suç işlediğinde serbest mi bırakılır?”
Cevap: Hayır. Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince 'Şifa buluncaya kadar bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde muhafaza ve tedavi edilirler. Suç ağır cezayı gerektiriyorsa bu süre en az bir yıl olmalıdır.
Soru: ”Bu durumda şizofrenisi olanlar suç işlediklerinde ömür boyu akıl hastanesinde mi kalırlar?”
Cevap: Tehlikelilik riski olmayan, tedaviye uyum sağlayan, dışarıdaki hayata uyumu konusunda yeterli sosyal desteği olan şizofrenisi oan kişiler, sosyal şifaya kavuşunca haklarında rapor düzenlenir. Mahkeme de uygun görürse taburcu edilir. Ancak bu kişiler 15 - 20 yıl süreyle 3 ya da 6 ayda bir kontrol muayenesi kaydı konulur.
Soru: ”Şizofreni rahatsızlığı cezaevine girdikten sonra başlarsa ceza kaldırılır mı?”
Cevap: Bir kişi cezaevindeyken şizofreni rahatsızlığı başlarsa ailesi ya da avukatı cezaevi idaresine başvurur. Adalet Bakanlığı'ndan infaz tehiri istenir. Zira CMUK'una göre 'Akıl hastalığına tutulan mahkumlar hakkında hürriyeti bağlayıcı cezanın infazı iyileştikten sonraya bırakılır'
Bu talep üzerine Adalet Bakanlığı bilirkişi kurumundan rapor ister. Kişinin şizofreni olduğu ve CMUK'un ilgili maddesinin uygulanması gerektiğine dair rapor verilirse, tedavisinin sağlanması amacıyla cezası ertelenir ve tahliye edilir. Ayrıca Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'na tanıdığı yetkilerden biri de (madde 104) sürekli hastalık sebebiyle belirli kişilerin cezalarının kaldırılabileceği yönündedir. Bu maddeye göre Cumhurbaşkanı şizofrenisi olan bir mahkumun cezasını affedebilir.
Şizofreni Dostları Derneği ve Psikiyatr Dr. Latif R. Alpkan'ın katkılarıyla...
Öncelikle çok çok geçmiş olsun dileklerimle, netten konuyla ilgili size yararlı olabilecek bilgileri paylaşmak istedim. Rahatsızlığınız ne olursa olsun bana kalırsa tanı almış olmak başka bir şey, cezai ehliyeti yoktur yada vardır raporu almak başka bir şeydir. Her şizofreni raporu olan hasta nasıl ki cezai ehliyetten yoksun olamayacağı gibi bu rapora sahip olmasına rağmen tedavisini düzenli olarak sürdürmekte olup cezai ehliyeti tam olarak tespit edilmiş hastalarda mevcuttur. Kısaca demem o ki lütfen sözlerim yanlış anlaşılmasın ama artık tüm şizofreni hastalarına toplumdaki diğer ruh sağlığı yerinde olan kişiler tarafından potansiyel suçlu olarak bakılmasını istemiyorum!!! Hastalıkta, sağlıkta herkes içindir önemli olan suçun işlendiği anda kişinin hangi ruh halinde olduğunun tespit edilmesi olmalı ama sanırım bu oldukça zor bir işlem. Doktor yada avukat değilim ben sadece size yardımcı olmak amacıyla bilgi paylaşımlarımı ekliyorum;
Soru: ”Şizofrenisi olan bir kişi herhangi bir suç işlediğinde hapse girer mi?”
Cevap: Soru böyle sorulduğunda yanıt, evettir. Şizofrenisi olan bir kişi herhangi bir suç işlediğinde hapse girebilir. Yani, tutuklanabilir. Çünkü suçluyu yakalayan güvenlik güçleri savcı ve sorgu yargıcı kişinin hasta olup olmadığını bilemez.
Soru: ”Şizofrenisi olan bir kişi hapis cezası alır mı?”
Cevap: Soru böyle sorulduğunda - ki doğrusu budur - yanıt, hayırdır. Çünkü şizofreni rahatsızlığı olan kişi etrafında olup biten olayları kendi hezeyanları doğrultusunda yorumlar. Dış dünyayı yanlış algılaması sebebiyle giriştikleri eylemlerine karşı sorumlu değillerdir. Cezai ehliyetleri yoktur.
Soru: ”Peki, mahkeme kişinin şizofreni olduğu kararına nasıl varır? Ceza nasıl işleme konmaz?”
Cevap: Yargılama sırasında sanık, sanık yakınları ya da sanık avukatı kişinin hasta olduğunu ileri sürebilir. Bunun saptanması için mahkeme kişi hakkında gözlem kararına varır. Savcının isteği üzerine de olabileceği gibi sanığın duruşmalardaki davranışları nedeniyle de mahkeme doğrudan gözlem kararı verebilir. Gözlem sonucu adlı tıp ya da ruh ve sinir hastalıkları hastanesi sağlık kurulunca şizofreni tanısı kesin olarak konursa suç ne olursa olsun ceza verilemez.
Soru: ”O zaman şizofrenisi olan kişi suç işlediğinde serbest mi bırakılır?”
Cevap: Hayır. Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince 'Şifa buluncaya kadar bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde muhafaza ve tedavi edilirler. Suç ağır cezayı gerektiriyorsa bu süre en az bir yıl olmalıdır.
Soru: ”Bu durumda şizofrenisi olanlar suç işlediklerinde ömür boyu akıl hastanesinde mi kalırlar?”
Cevap: Tehlikelilik riski olmayan, tedaviye uyum sağlayan, dışarıdaki hayata uyumu konusunda yeterli sosyal desteği olan şizofrenisi oan kişiler, sosyal şifaya kavuşunca haklarında rapor düzenlenir. Mahkeme de uygun görürse taburcu edilir. Ancak bu kişiler 15 - 20 yıl süreyle 3 ya da 6 ayda bir kontrol muayenesi kaydı konulur.
Soru: ”Şizofreni rahatsızlığı cezaevine girdikten sonra başlarsa ceza kaldırılır mı?”
Cevap: Bir kişi cezaevindeyken şizofreni rahatsızlığı başlarsa ailesi ya da avukatı cezaevi idaresine başvurur. Adalet Bakanlığı'ndan infaz tehiri istenir. Zira CMUK'una göre 'Akıl hastalığına tutulan mahkumlar hakkında hürriyeti bağlayıcı cezanın infazı iyileştikten sonraya bırakılır'
Bu talep üzerine Adalet Bakanlığı bilirkişi kurumundan rapor ister. Kişinin şizofreni olduğu ve CMUK'un ilgili maddesinin uygulanması gerektiğine dair rapor verilirse, tedavisinin sağlanması amacıyla cezası ertelenir ve tahliye edilir. Ayrıca Anayasa'nın Cumhurbaşkanı'na tanıdığı yetkilerden biri de (madde 104) sürekli hastalık sebebiyle belirli kişilerin cezalarının kaldırılabileceği yönündedir. Bu maddeye göre Cumhurbaşkanı şizofrenisi olan bir mahkumun cezasını affedebilir.
Şizofreni Dostları Derneği ve Psikiyatr Dr. Latif R. Alpkan'ın katkılarıyla...
- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Konuyla ilgili örnek dava ve verilen karar;
T.C
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
ESAS NO. 2014/1023
KARAR NO. 2014/19893
KARAR TARİHİ. 21.5.2014
CEZA EHLİYETİ-AKIL HASTALIĞI-ADLİ TIP RAPORU-SERBEST BIRAKMA KOŞULLARI
ÖZET: Akıl hastalığı sebebiyle ceza ehliyetin bulunmadığından bahisle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve bir Akıl Sağlığı Hastanesinde kontrol ve tedavi altına alınmasına karar verilirken, “hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi üzerine mahkemece serbest bırakılmasına” da karar verilmesi gerekir. Verilmemesi, mahallince karara eklenmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni olmadığı.
DAVA: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Akıl hastalığı sebebiyle ceza ehliyetin bulunmadığından bahisle hakkında 5237 sayılı TCK’nin 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve 57/1. maddesi gereğince bir Akıl Sağlığı Hastanesinde kontrol ve tedavi altına alınmasına karar verilirken, aynı yasanın 57/2. maddesi gereğince “hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi üzerine mahkemece serbest bırakılmasına” dair kısmın yasal sorumluluk olması nedeniyle mahallince karara eklenmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.
HAYATTA KÜÇÜMSEME HİÇBİR KİMSEYİ NOKTA DA KÜÇÜKTÜR AMA BİTİRİR CÜMLEYİ.
T.C
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
ESAS NO. 2014/1023
KARAR NO. 2014/19893
KARAR TARİHİ. 21.5.2014
CEZA EHLİYETİ-AKIL HASTALIĞI-ADLİ TIP RAPORU-SERBEST BIRAKMA KOŞULLARI
ÖZET: Akıl hastalığı sebebiyle ceza ehliyetin bulunmadığından bahisle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına ve bir Akıl Sağlığı Hastanesinde kontrol ve tedavi altına alınmasına karar verilirken, “hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi üzerine mahkemece serbest bırakılmasına” da karar verilmesi gerekir. Verilmemesi, mahallince karara eklenmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni olmadığı.
DAVA: Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Akıl hastalığı sebebiyle ceza ehliyetin bulunmadığından bahisle hakkında 5237 sayılı TCK’nin 32/1. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına ve 57/1. maddesi gereğince bir Akıl Sağlığı Hastanesinde kontrol ve tedavi altına alınmasına karar verilirken, aynı yasanın 57/2. maddesi gereğince “hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirlenmesi üzerine mahkemece serbest bırakılmasına” dair kısmın yasal sorumluluk olması nedeniyle mahallince karara eklenmesi mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 21.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.
HAYATTA KÜÇÜMSEME HİÇBİR KİMSEYİ NOKTA DA KÜÇÜKTÜR AMA BİTİRİR CÜMLEYİ.
- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Konu oldukça derin ve çok fazla kafa karıştırıcı olmakla birlikte belki de çoğumuzun yanılgı payını da hesaba katarak bu konuda en doğru değerlendirmeyi yapacak olan kişinin psikiyatr doktorları ve yargının ortak kararı olacağını düşünüyorum. Konuyla ilgili bulduğum makaleyi okuduktan sonra burada paylaşmanın belki bir çok kişiye faydası olabilir düşüncesiyle;
http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/1976-6/8.pdf
http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/1976-6/8.pdf
- Katılım
- Eyl 8, 2012
- Mesajlar
- 1,071
- Tepkime Puanı
- 98
- Puanları
- 48
can67,
Senin şizofren olman hiç bir adli olaydan ceza almamanı gerektirmez.
Mahkemeye ceza almamak için Şizofreni Hastası olduğunu kanıtlayan Rapor sunmuşsun. Mahkeme de seni ilgili hastaneye sormuş bu vatandaş şizofreni mi diye. Hastane senin şizofreni hastası olduğunu kabul etmiş ama ilgili yargılandığın olayda cezai ehliyetinin tam olduğunu belirtmiş. Yani bu vatandaş şizofreni hastası ama sizin yargıladığınız davada olayın(işlediği fiilin) hastalığı ile ilgisi yoktur demiş.
(yani atıyorum sen bir suça karışmışsın; nedir bi kamu kurumunun camını kırmışsın, polis seni yakalamış mahkemeye sevk etmiş. Sen de mahkemeye şizofreni hastası olduğunu beyan etmişsin. Mahkeme de seni raporu aldığın hastaneye göndermiş. hastane de senin Şizofreni Hastası olduğunu kabul etmiş ama olay anında, (yani camı kırarken?) bunun Şizofreni hastalığınla ilgili olmadığını belirtmiş. Bu durumda mahkeme seni Adli Tıbba sevk etmiş. Eğer Oradan da cezai ehliyeti tamdır (yani cam'ı kırmasının hastalığı ile ilgisi yoktur.) şeklinde bir sonuç çıkarsa işlediğin fiilin/suçun karşılığını normal vatandaş gibi çekersin.
Elimden geldiğince tafsilatlı anlatmaya çalıştım.
Umarım faydalı olur.
Saygılar..
Senin şizofren olman hiç bir adli olaydan ceza almamanı gerektirmez.
Mahkemeye ceza almamak için Şizofreni Hastası olduğunu kanıtlayan Rapor sunmuşsun. Mahkeme de seni ilgili hastaneye sormuş bu vatandaş şizofreni mi diye. Hastane senin şizofreni hastası olduğunu kabul etmiş ama ilgili yargılandığın olayda cezai ehliyetinin tam olduğunu belirtmiş. Yani bu vatandaş şizofreni hastası ama sizin yargıladığınız davada olayın(işlediği fiilin) hastalığı ile ilgisi yoktur demiş.
(yani atıyorum sen bir suça karışmışsın; nedir bi kamu kurumunun camını kırmışsın, polis seni yakalamış mahkemeye sevk etmiş. Sen de mahkemeye şizofreni hastası olduğunu beyan etmişsin. Mahkeme de seni raporu aldığın hastaneye göndermiş. hastane de senin Şizofreni Hastası olduğunu kabul etmiş ama olay anında, (yani camı kırarken?) bunun Şizofreni hastalığınla ilgili olmadığını belirtmiş. Bu durumda mahkeme seni Adli Tıbba sevk etmiş. Eğer Oradan da cezai ehliyeti tamdır (yani cam'ı kırmasının hastalığı ile ilgisi yoktur.) şeklinde bir sonuç çıkarsa işlediğin fiilin/suçun karşılığını normal vatandaş gibi çekersin.
Elimden geldiğince tafsilatlı anlatmaya çalıştım.
Umarım faydalı olur.
Saygılar..
onu anlıyorum tamam da anlamadığım şey neden adli tıpa gönderiyo bidaha raporumu veren hastane demiş cezai ehliyeti tam diye mahkemeye çıktım raporda çelişki var dedi adli tıpa sevk edecez dedi ALLAH RAZI OLSUN ABİM SENDEN
- Katılım
- Eyl 8, 2012
- Mesajlar
- 1,071
- Tepkime Puanı
- 98
- Puanları
- 48
Neden adli tıbba gönderiyor burada kilit soru değil kardeşim.
Daha doğrusu senin kafanı yorman gereken bir soru değil.
Neden: cezai ehliyetin tam çıkarsa ceza alacaksın; cezai ehliyetinin olmadığına karar verilirse tedavi ve koruma altına altına alınacaksın.
Yani senin durum ''kırk katır mı kırk satır mı'' mahkeme ona karar vermeye çalışıyor.
Her durumda işlediğin suçun bir karşılığı olacak.
Mahkeme demekki senin durumundan tam olarak emin olmak istiyor: Raporunu veren hastane, Adli Psikiyatri jargonuna çok hakim olamadığından(?) Mahkeme, raporunu çelişkili bulmuş seni Adli Tıbba yönlendirmiş. Veyahut seni ezeceği katırları daha iyi ezsin diye tırnağına nal çaktırmaya göndermiş; seni cezalandıracağı satırın sapını sağlamlamak için çaput takmış da seni bunu niye böyle yapıyor diye sorguluyorsun.
İnan bilmiyorum, belki de bir temyiz durumunda iki hasteneden de tam ehliyetli olduğunu kanıtlamak istemiştir veya böyle bir usul vardır.
Bence sen ''katırın nalının çivisine veya satırın sapının çaputuna'' çok takılmamalısın ve kendini en kötüye hazırlamalısın.
Allah yardımcın olsun..
Daha doğrusu senin kafanı yorman gereken bir soru değil.
Neden: cezai ehliyetin tam çıkarsa ceza alacaksın; cezai ehliyetinin olmadığına karar verilirse tedavi ve koruma altına altına alınacaksın.
Yani senin durum ''kırk katır mı kırk satır mı'' mahkeme ona karar vermeye çalışıyor.
Her durumda işlediğin suçun bir karşılığı olacak.
Mahkeme demekki senin durumundan tam olarak emin olmak istiyor: Raporunu veren hastane, Adli Psikiyatri jargonuna çok hakim olamadığından(?) Mahkeme, raporunu çelişkili bulmuş seni Adli Tıbba yönlendirmiş. Veyahut seni ezeceği katırları daha iyi ezsin diye tırnağına nal çaktırmaya göndermiş; seni cezalandıracağı satırın sapını sağlamlamak için çaput takmış da seni bunu niye böyle yapıyor diye sorguluyorsun.
İnan bilmiyorum, belki de bir temyiz durumunda iki hasteneden de tam ehliyetli olduğunu kanıtlamak istemiştir veya böyle bir usul vardır.
Bence sen ''katırın nalının çivisine veya satırın sapının çaputuna'' çok takılmamalısın ve kendini en kötüye hazırlamalısın.
Allah yardımcın olsun..
- Katılım
- Eyl 8, 2012
- Mesajlar
- 1,071
- Tepkime Puanı
- 98
- Puanları
- 48
can67,
Raporun bozulmaz. Şizofreni teşhisi almış biri en iyi ihtimalle %45 engellidir.
İlaçlarını düzgün kullan, uğraşacak birşeyler bul, ekmek ve şeker kullanımına dikkat et. Başlığı aşağı yapıştırıyorum.
Saygılar..
http://engelliler.gen.tr/f67/ekmek-ve-seker-kullaniminin-sizofreni-hastaligina-etkileri-28037/
Raporun bozulmaz. Şizofreni teşhisi almış biri en iyi ihtimalle %45 engellidir.
İlaçlarını düzgün kullan, uğraşacak birşeyler bul, ekmek ve şeker kullanımına dikkat et. Başlığı aşağı yapıştırıyorum.
Saygılar..
http://engelliler.gen.tr/f67/ekmek-ve-seker-kullaniminin-sizofreni-hastaligina-etkileri-28037/
abim ben yargıtaya temyiz ettim bi cezamı raporumu gönderdim vasim olan annem dilekçe yazdı rahatsızlığımı anlattı ama yargıtay savcısı onamamı istemiş buna benzer yargıtayda dosyalarım vardı onlarada raporlarımı gönderdim raporumdan bozulmasını istemişlerdi hep.
