Skolyoz hakkında soru ve cevaplar

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
48
Skolyoz nedir ?
Genellikle çocukluk ve ergenlik çağlarında beliren, sırt ve/veya bel bölgelerinde omurganın yana doğru eğriliğidir. Omurgadaki eğrilik 10-20 dereceden fazla olduğunda göğüs kafesinde, kalçada ve omuz seviyelerinde şekil bozukluğu olur.

Skolyoz’un oluşum spesifik bir oluşum nedeni var mıdır ? Nedenleri nelerdir ?
Esasen skolyoz bir muayene bulgusudur. Skolyoz gelişimine neden olan bir çok farklı hastalık grubu vardır. Bunların başında skolyoz ile eş anlamlı kullanılan idiopatik (sebebi belli olmayan) skolyozdur. Adından da belli olduğu gibi bugüne kadar bir çok teori öne sürülmekle beraber tek bir neden ortaya konamamıştır. Genetik geçiş bazı olgularda söz konusu olmakla beraber skolyozun oluşumu tek bir sebebe dayandırılamamakta ve multifaktoriyel olduğu düşünülmektedir. Bunun dışında ikinci önemli skolyoz, konjenital skolyozdur. Bu sorun bebeğin oluşumu sırasında omurganın normal yapısında oluşmamasından kaynaklanır. Üçüncü önemli grup kas ve iskelet hastalıkları sonucu skolyoz gelişimidir.

Skolyoz’un özellikle görüldüğü belli yaş aralıkları söz konusu mudur ?
İdiopatik skolyoz çocuklukta başlayabilir; ama genellikle ergenliğe kadar fark edilmez. En sık olarak genç kızlarda, ergenlik çağının hızlı büyüme döneminde ortaya çıkar.

Kaç farklı tip skolyoz vardır ?
Skolyoz en sık 3 tipte karşımıza çıkar:
1-İdiyopatik skolyoz (nedeni bilinmeyen): daha önce düzgün olan bir omurgada, bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkan eğriliktir. Skolyoz tipleri arasında en sık karşılaşılan tiptir.
2-Konjenital skolyoz (doğuştan): Bu durum genellikle omurganın gelişimi esnasındaki birtakım kusurlara bağlı olarak gelişir. (birbirine kaynamış omur veya kaburgalar vs.)
3-Nöromusküler skolyoz: Polio (çocuk felci), beyin felci ve kas erimesi gibi hastalıklara bağlı olarak kasların felci sonucunda karşımıza çıkmaktadır.

Skolyoz daha çok kadınlarda mı erkeklerde mi görülür ? Bu konuda yapılmış istatiksel bir bulgu var mıdır elinizde ?
Tedavi gerektirmeyecek kadar düşük dereceli skolyozlarda kızlarda görülme oranı erkeklere göre iki kat fazla iken tedavi gerektiren (25-30 derece) skolyozlar kızlarda 10 kat daha fazla görülür.

Çocuklarda görülen skolyoz hangi tip skolyozdur ?
İdiopatik yapısal skolyoz büyüme döneminin herhangi bir evresinde görülebilir.
İnfantile (0-3 yaş)
Juvenil (3-10 yaş)
Adolesan (10-14 yaş)
Yaşamın ilk 3 yılında karşılaşılan ve nedeni belli olmayan skolyozların yaklaşık %80-85’i ilerleyen yıllarda herhangi bir tedavi yapmadan düzelir. Skolyozda önemli olan eğriliğin varlığı ve bu eğriliğin ilerleme gösterip göstermediğidir. Çocuklarda özellikle ergenlik dönemi başlarında genel vücut büyümesi ile orantılı olarak varolan bir eğrilik ilerleme gösterir.

Skolyoz’un belirtileri nelerdir ? Kendini nasıl ele verir ?
Omurganın yana doğru eğriliği
Omuz ve kalçaların simetrik durmaması
Birinci eğriliği karşılayıcı ikinci bir eğrilik varlığı
Skolyozda bel ve sırt ağrısı sık karşılaşılan bir bulgu değildir. Eğriliğe ağrının da eşlik ettiği durumlarda omurganın ve içinden geçen omuriliğin iltihabi hastalıkları ve tümörleri akla gelmelidir. Hatta bazı durumlarda bahsedilen hastalıkların tek bulgusu ağrılı skolyoz olabilir. Muayene sırasında, bir omuzun diğerinden daha yukarıda olduğunun fark edilmesi, sırt veya belde saptanan çıkıntı ve asimetri durumunda skolyoz olabileceği düşünülebilir.

Anne babalar çocuklarında skolyoz olup olmadığını nasıl anlayabilirler ? Nelere dikkat etmeliler ?
Skolyozun en çok görülen bulgularından birisi, genellikle sağ tarafta belirginleşen kürek kemiği çıkıntısıdır. Bir omuz diğerinden daha yüksek olabilir ve çocuk bir tarafa eğilmeye eğilimlidir. Kalça kemikleri simetrik olmayabilir ve biri diğerinden daha yüksekmiş gibi görünür (Resim 3). Skolyozu bozuk duruş ile karıştırmamak gerekir. Sıklıkla skolyozun ilk belirtilerinden biri daha önce giyilebilen giysilerin vücuda tam oturmamasıdır. Bu kızlarda eteğin veya giysinin çizgilerinin asimetrik olması ile belirginleşir. Ailelerin skolyozu en kolay tanıyabilmelerinin yolu çocukların kollarını aşağı sarkıtarak öne eğildiklerinde sırtta ve özellikle kürek kemiği seviyesinde asimetrinin fark edilmesidir. Bu asimetrinin diğer nedenlerinin (travma, kas tutulması gibi) olup olmadığına da bakılmalıdır.

Skolyoz hastası olan bir çocuğun günlük yaşamı nasıl etkilenir ? Çocuk ne gibi sıkıntılarla karşı karşıyadır ?
İdiopatik skolyozlu bir çocuğun eğriliğinin derecesine bağlı olarak vücudunda şekilsel bir deformite söz konusudur. Bunun dışında eğrilik derecesi 800’nin üzerine çıktığında solunum problemleri oluşmaya başlar ve akranlarına göre efor kapasitesi düşer.

Çocuklarda skolyoz hangi derecedeki eğimlerde artık çok tehlikeli boyuttadır ? Tehlikeleri nelerdir ?
20 yaşa kadar skolyozun cerrahi tedavi sınırı 40 derecedir. İstatistiksel olarak 20 yaşına kadar 40 dereceyi bulan skolyozlarda ortalama yılda 1-3 derecelik artış olacaktır. Eğriliğin 80 derece ve üstüne çıktığı durumlar hayati fonksiyonlarla ilgili sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Yüksek derecedeki skolyozlarda yapılan ameliyatların hastaya getireceği yüklerin fazlalığı da dikkate alındığında komplikasyon oranları en az ve düzeltilme oranlarının %80 ler civarında olduğu 40-60 derece arasında ameliyatların daha başarılı olacağı aşikardır.

Çocukta skolyoz olduğunun anlaşılmasından itibaren ne tür müdaheleler yapılır ? Cerrahi müdahele gerekmeksizin tedavi mümkün müdür ? Hangi aşamada cerrahi müdaheleye başvurulur ?
Skolyoz için cerrahi veya cerrahi olmayan tedavi yöntemlerine başlamadan önce eğriliğin ilerlediğini veya ilerleme eğilimi içinde olduğunu gösteren radyolojik veya biyolojik kanıtların elimizde bulunması gerekir. Tedavi planı yapılırken ayrıca hastanın yaşı, cinsiyeti, cinsel gelişimi de önemlidir. Örneğin, 9 yaşında 30 derece eğriliği olan bir kız çocuğunun eğriliği muhtemelen ergenliğe girme ile ilerleyecek ve tedaviye gereksinim gösterecektir. Oysa 20 yaşında 30 derece eğriliği olan bir bayan için hastanın yakınması yoksa cerrahi tedavi gereksizdir. Çünkü, eğrilik ilerleme göstermeyecektir. Skolyoz tedavisinin amacı; şekil bozukluğunu düzeltmek ve düzelmenin kalıcı olmasını sağlamaktır. Birçok skolyozun (30 dereceden az olanlar) tedavisine gerek yoktur. Tedavi alternatifleri arasında: korse kullanımı, ameliyat veya bu tedavilerin bir kombinasyonu düşünülebilir. Takip, erken başlandığı ölçüde başarılı olur. Korse kullanılması da skolyozun ilerlemesinin önlenmesinde etkilidir, ancak ergenlik çağına girildikten sonra kullanımı etkisizdir. Bu korse ile omurga asimetrik basınçlara karşı desteklenir ve korse, hasta büyüdükçe, vücuda uyum sağlayacak şekilde değiştirilir. Korse tedavisi hangi yaşta başlarsa başlasın adet dönemi başladıktan itibaren ortalama 1.5 yıl daha kullanılması gerekir. İlerleme gösterdiği saptanan ve 25 derecenin üzerindeki skolyozlarda korse kullanımına başlanır.

Korse kullanımı tercihen günde 22-23 saat olmalıdır. Korse kullanımı ile korsenin takılmasını takiben 15 gün sonra korse ile çekilen röntgende eğriliğin % 50 oranında düzelmesi beklenir. Korse kullanımının sona erdirilmesi üçer aylık korsenin günlük kullanımının azaltılmasıyla ve radyolojik kontrollerle yapılır. Korse tedavisi tamamlandığında eğrilik derecesi tedavinin başlandığı derece veya birkaç derece altında ise bu başarı olarak kabul edilir. Korse tedavisinde başarı oranı yaklaşık % 50’dir. Tedavilerin getirdiği sınırlamaları duygusal olarak kabul etmek, genelde ergenlik çağındaki gençler için zordur. Tedavinin bu zorluklarına alışmada, duygusal destek önemli rol oynar. Fizik tedavi uzmanları ve ortopedistlerin, hastalara tedavi yöntemlerini açıklamaları ve korsenin vücuda rahat oturmasını sağlamaları, hastaların tedavi planına uyumunu arttırır. 40 derece veya üzerindeki skolyozlarda, eğrilik kemik büyümesi durduktan sonra da artmaya devam edebileceği için, genelde ameliyat ile düzeltme gerekir. Hastalığın seyri ve tedavinin nasıl bir sonuç vereceği, eğriliğin yerine ve derecesine bağlıdır. Eğrilik ne kadar fazla ise, büyüme durduktan sonra eğriliğin artma şansı da o kadar çoktur. Tedavi edilmeyen aşırı skolyozlar, azalan akciğer kapasitesine bağlı olarak kalp ve akciğer problemlerine, sırt ağrılarına, fiziksel bozukluklara, omurganın dejeneratif artritine neden olabilirler. Eğriliğin kendisinin veya uygulanan tedavi yöntemlerinin, duygusal problemlere veya kendine güvenin azalmasına neden olabileceği unutulmamalıdır.

Günümüzde skolyoz cerrahisinde hangi teknik ve yöntemler uygulanmaktadır. Bu konuda dünya ile karşılaştırıldığında Türkiye nerededir ?
Dünyada omurga cerrahisinde cerrahi ve tıbbı teknolojideki önemli atılımlar sonucunda 1985 sonrası belirgin aşamalar kaydedilmiş ve adeta omurga cerrahisinde bir devrim gerçekleştirilmiştir. Bunu takip eden yıllarda özellikle 1990 sonrası Türkiye’deki ortopedi kökenli omurga cerrahlarının uluslararası alanda dünyanın önemli omurga cerrahisi merkezlerinde uzun süreli misafir cerrah olarak çalışması, kongre ve sempozyumlara katılarak deneyimlerini aktarması ve aktif cerrahi toplantılarına katılması ile birlikte ülkemizde yapılan tedaviler dünya standartlarını yakalamıştır. Halen ülkemizde sadece skolyoz cerrahisi değil tüm omurga cerrahisi uygulamalarında uluslararası en iyi cerrahi merkezler düzeyinde hizmet verebilen en az birkaç merkez bulunmaktadır. Bunun dışında standart omurga cerrahisinde birçok şehrimizde üniversite hastaneleri dışında da hizmet verebilen merkezler bulunmaktadır.

Cerrahi müdahele sonrası skolyoz eğrisinin düzelmesi yüzde kaç ihtimaldir ? Tamamen düzelir ve çocuk günlük aktivitelerini normal olarak yerine getirebilir diyebilir miyiz?
Eğrilik derecesi, 40-70 derece arasında düzelme oranı %80-85’lere kadar, eğrilik derecesi bunların üzerine çıktığı olgularda kullanılan cerrahi yönteme bağlı olarak %50-70 oranında düzelebilir. Eğriliğin cerrahi ile düzeltilme oranlarını eğriliğin yeri, derecesi, fleksibilitesi ve ameliyat öncesi çekilecek özel grafilerle belirlemek mümkündür.

Cerrahi müdahele sonrası hasta ne kadar zamanda iyileşerek ayağa kalkabilir ?
Genellikle ameliyatı takiben birinci günde ayağa kalkar, 3-5. gün arasında taburcu edilir.

Ameliyat sonrasında hastanın özellikle dikkat etmesi gereken durumlar nelerdir ?
Ameliyat sonrası hastalarımıza tavsiyelerimiz arasında ilk üç ayda bisiklet, motosiklet kullanma ve ilk 6 ayda kontak müsabaka sporları (güreş, futbol, basketbol, boks vb) yapmalarını önermiyoruz. Bunun dışında herhangi bir kısıtlama olmamaktadır.

Çocukta skolyoz oluşumunun doğum ile ilgisi var mıdır ? Doğum anı veya hamilelik süresince yaşanın bir problem çocukta skolyoz’a neden olabilir mi ?
Omurganın anne karnında gelişimi sırasındaki olabilecek bozukluklara bağlı olarak gelişen skolyoza konjenital skolyoz adı verilir. Bebeğin kalp ve böbrek dokuları da benzer yapılardan geliştiği için konjenital skolyozda kalp ve böbrek hastalıklarının da (%10-20) olaya eşlik edebileceği unutulmamalıdır. Bu organların fonksiyonları daha hayati olduğundan tedavileri öncelik taşımaktadır.

Skolyoz Türkiye’deki çocuklarda diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında hangi oranda görülür ?
Türkiye’deki skolyoz insidansı diğer ülkeler ile karşılaştırıldığında farklı değildir. 10 dereceye kadar olan skolyozlar toplumda %1 oranında görülür ve bunların ancak %3-9’u tedavi edilecek grubu oluşturur.

Spor ve egzersizin skolyoz üzerindeki etkisi nedir ? Egzersiz yapmak sonradan oluşabilecek skolyoz’u önlemede etkil midir ? Ya da skolyozlu bir hastanın egzersiz yapması faydalı mıdır ? Ameliyat sonrası hasta egzersiz yapmalı mıdır ?
Spor ve egzersiz her birey için kurallarına uygun olarak yapıldığında faydalıdır. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta egzersiz ile skolyozun düzeltilemeyeceğidir. Sadece 20 dereceye kadar olan lomber eğriliklerde bel çevresi kaslarına yönelik bir egzersiz programının faydalı olduğunu ileri süren bir çalışma mevcuttur. Bunun dışında sırt ve bel eğrilikleri için ortaya konmuş ve etkili olduğu gösterilmiş herhangi bir egzersiz programı yoktur. Birçok hastamızda hekim önerisi veya aile ısrarı ile çocuklara bazı egzersizlerin (barfix vb) yaptırılmaya çalışıldığını öğrenmekteyiz. Bu uygulamanın önemli bir sakıncası çocuğun tedavisinde bir faydası olmayacak bir yöntemi zorla yapmaktan dolayı düştüğü psikolojik sorunlar ve ailenin egzersizlerden fayda görülecek umuduyla gerekli tedaviyi geciktirmesidir. Ameliyat sonrası tüm hastalarımıza sırt ve bel egzersizlerini özellikle yüzmeyi önermekteyiz.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
48
Skolyoz Hakkında Merak Edilen Sorular ve Cevaplar

Skolyoz’un oluşumu için spesifik bir neden var mıdır ? Nedenleri nelerdir?
Esasen skolyoz bir muayene bulgusudur. Skolyoz gelişimine neden olan bir çok farklı hastalık grubu vardır. Bunların başında skolyoz ile eş anlamlı kullanılan idiopatik (sebebi belli olmayan) skolyozdur. Adından da belli olduğu gibi bugüne kadar bir çok teori öne sürülmekle beraber tek bir neden ortaya konamamıştır. Genetik geçiş bazı olgularda söz konusu olmakla beraber skolyozun oluşumu tek bir sebebe dayandırılamamakta ve multifaktoriyel olduğu düşünülmektedir. Bunun dışında ikinci önemli skolyoz, konjenital skolyozdur. Bu sorun bebeğin oluşumu sırasında omurganın normal yapısında oluşmamasından kaynaklanır. Üçüncü önemli grup kas ve iskelet hastalıkları sonucu skolyoz gelişimidir.

Skolyoz’un özellikle görüldüğü belli yaş aralıkları söz konusu mudur?
İdiopatik skolyoz çocuklukta başlayabilir; ama genellikle ergenliğe kadar fark edilmez. En sık olarak genç kızlarda, ergenlik çağının hızlı büyüme döneminde ortaya çıkar.

Kaç farklı tip skolyoz vardır ?
Skolyoz en sık 3 tipte karşımıza çıkar:
1-İdiyopatik skolyoz (nedeni bilinmeyen): daha önce düzgün olan bir omurgada, bilinmeyen bir nedenle ortaya çıkan eğriliktir. Skolyoz tipleri arasında en sık karşılaşılan tiptir.
2-Konjenital skolyoz (doğuştan): Bu durum genellikle omurganın gelişimi esnasındaki birtakım kusurlara bağlı olarak gelişir. (birbirine kaynamış omur veya kaburgalar vs.)
3-Nöromusküler skolyoz: Polio (çocuk felci), beyin felci ve kas erimesi gibi hastalıklara bağlı olarak kasların felci sonucunda karşımıza çıkmaktadır.

Skolyoz daha çok kadınlarda mı erkeklerde mi görülür?
Bu konuda yapılmış istatiksel bir bulgu var mıdır elinizde ?
Tedavi gerektirmeyecek kadar düşük dereceli skolyozlarda kızlarda görülme oranı erkeklere göre iki kat fazla iken tedavi gerektiren (25-30 derece) skolyozlar kızlarda 10 kat daha fazla görülür.

Çocuklarda görülen skolyoz hangi tip skolyozdur?
İdiopatik yapısal skolyoz büyüme döneminin herhangi bir evresinde görülebilir.
İnfantile (0-3 yaş)
Juvenil (3-10 yaş)
Adolesan (10-14 yaş)
Yaşamın ilk 3 yılında karşılaşılan ve nedeni belli olmayan skolyozların yaklaşık %80-85’i ilerleyen yıllarda herhangi bir tedavi yapmadan düzelir. Skolyozda önemli olan eğriliğin varlığı ve bu eğriliğin ilerleme gösterip göstermediğidir. Çocuklarda özellikle ergenlik dönemi başlarında genel vücut büyümesi ile orantılı olarak varolan bir eğrilik ilerleme gösterir.

Spor ve egzersizin skolyoz üzerindeki etkisi nedir?
Egzersiz yapmak sonradan oluşabilecek skolyoz’u önlemede etkil midir?
Ya da skolyozlu bir hastanın egzersiz yapması faydalı mıdır ?
Ameliyat sonrası hasta egzersiz yapmalı mıdır?

Spor ve egzersiz her birey için kurallarına uygun olarak yapıldığında faydalıdır. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta egzersiz ile skolyozun düzeltilemeyeceğidir. Sadece 20 dereceye kadar olan lomber eğriliklerde bel çevresi kaslarına yönelik bir egzersiz programının faydalı olduğunu ileri süren bir çalışma mevcuttur. Bunun dışında sırt ve bel eğrilikleri için ortaya konmuş ve etkili olduğu gösterilmiş herhangi bir egzersiz programı yoktur. Birçok hastamızda hekim önerisi veya aile ısrarı ile çocuklara bazı egzersizlerin (barfix vb) yaptırılmaya çalışıldığını öğrenmekteyiz. Bu uygulamanın önemli bir sakıncası çocuğun tedavisinde bir faydası olmayacak bir yöntemi zorla yapmaktan dolayı düştüğü psikolojik sorunlar ve ailenin egzersizlerden fayda görülecek umuduyla gerekli tedaviyi geciktirmesidir. Ameliyat sonrası tüm hastalarımıza sırt ve bel egzersizlerini özellikle yüzmeyi önermekteyiz.

Doç. Dr. Murat Bezer
MÜTFV Academic Hospital & Özel Tıp Merkezi
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı
 

GaRa_GiZ

Üye
Üye
Katılım
Ara 24, 2012
Mesajlar
6
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
skolyoz hastasıyım

slm ben idiyopatik yani nedeni bilinmeyen kısıma giriyorum 6 yaşında görünmeye başladı kaç doktora gittiysem düzelmez dediler şimdi 20 yaşındayım bel egimim %85 ne büyüyo ne küçülüyo ama bazen öyle bir agrıyoki kırılacak gibi oluyo ve bu agrı en az 2 gün sürüyo şuanda agrıdıgı gibi bol kyafetler giydigimde belli olmuyo benim sorum şu olacaktı acaba benimkide düzelirmi düzelirse kaç yaşında düzelmeye başlar düzelmez ise bir tedavisi varmı varsa kimden yardım alabilirim nolur bana cvp verin
 

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,498
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Azmi hamzaoğlu skolyoz konusunda Türkiye'deki en iyi dr lar arasında gösteriliyor. Ona görünmenizi önerebilirim ancak.
 

GaRa_GiZ

Üye
Üye
Katılım
Ara 24, 2012
Mesajlar
6
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
nasıl görünebilirim ben şuanda giresunda okuyorum üniversite ögrencisiyım:(
 
M

mavibalina2012

Guest
Sevgili GaRa_GİZ,

Azmi Bey dünya çapında bir doktor ama ücreti de azımsanmayacak kadar yüksek...Hatta standartların üstünde İstanbul'da özel bir hastanede görev yapıyor...Eğer gitmeye karar vermiş isen Hastanenin SGK kapsamında olup olmadığını ve maliyetini mutlaka sor...Ameliyat değil deyip geçme ben fiyatlarının çok yüksek olduğunu yakınlarımdan duydum...İyice araştırıp sormadan tedaviye kalkışma derim...Bu uyarım sadece senin için geçerli değil hepimiz için geçerli özel hastaneleri SGK kapsamında düşünüp hemen atlıyoruz sonrasında fahiş fiyatlı faturalar çıkıyor...O tahlildi bu tahlildi derken işin ucu kaçıyor...Sağlıcakla ve esenlikle kal...
 

GaRa_GiZ

Üye
Üye
Katılım
Ara 24, 2012
Mesajlar
6
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
araştırıyorum evet bu ameliyatın ücreti çok yüksek :( bu zamana kadar ben hiç araştırmadım babam araştırmıştı bi sonuç bulamamıştı tehlikeli diyolardı açıkcası ailem bunu göze alamadı şimdide ben araştırıyorum inş araştırma sonucunda verimli bir bilgi bulurum bilgi içinde ayrıca teşekkür ediyorum :)saglıklı günler...
 

Maral

Üye
Üye
Katılım
Ocak 9, 2013
Mesajlar
7
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Azmi bey bu hastanede çalışıyordu
Şişli Florence Nightingale Hastanesi
eskiden bir aralar anlaşması vardı bu hastanenin sigortayla şimdi varmı bilmiyorum.Bundan 10 yıl önce gittik.Sigortalıya aylar sonraya sıra veriyorlar bir röntgene bile,biz özel çektirmek zorunda kaldık hastanede ona da boydan 1 röntgene 3 milyar vermiştik.Özel olursa Benim ameliyatım için herşey dahil 300 milyar istemişlerdi.Paramız ile muayene vs olduğumuz halde sgklı hasta olduğumuz için Dr. pek yüzümüze bile bakmadı.Diğer zengin hastalarına gösterdiği ilgi bize pek gösterilmedi açıkcası.Sigortada ki sıramızın gelmesini bekledik ayda sadece 3 sgklı hasta ameliyat ediyorlardı.Sıramızın gelmesini beklerken sigortayla anlaşması bitti benim ameliyatta kaldı.
 

GaRa_GiZ

Üye
Üye
Katılım
Ara 24, 2012
Mesajlar
6
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
aslında ellerinden geliyo 1 ayda 3 hasta ameliyatı ne demek böyle devam ederlerse dünyadaki engelli oranının nasıl düşmesini beklerler doktorlar yeminlerini para içinmi ediyo fakirler ameliyat olamazmı bu kadar yüksek para istiyolarsa onları vicdanlarıyla başbaşa bırakıyorum herşey para değil
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Merhaba GaRa_ GİZ,

Çok geçmiş olsun arkadaşım. Düşüncelerine aynen katılıyorum maalesef doktorlar doktor olurken ettikleri HİPOKRAT yeminini paranın sıcaklığına kavuşunca unutabiliyorlar. Aslında bu dünyada her şey para demek değildir sözüne de aynen katılıyorum ama ne yazık ki öyle gerçekler var ki yaşanan kabustan beter.

Rahatsızlığın için ameliyat olman gerektiğini aylar önce bu konuyu araştırırken okumuştum ve inan o zamanlar skolyoz konusunda bugüne kadar duyduğum en iyi isim hatta dünyaca ün yapmış olan doktor Prof.Dr. Azmi Hamzaoğlu idi. Benim de kalça protez ameliyatı olmam gerekliydi ben de ilk önce ona gittim ve bana harika bir isim önerdi ( kendisinin tkp uzmanlık alanı dışında olduğunu ilave ederek ) ama istediği ameliyat ücreti inan karşılayamayacağım uçuk bir ücretti. SSK nın geçtiği hastanelerden birinde ameliyat olmalıydım ve o kadar çok araştırdım ki bu konuda devlet hastanesine sığınmak yapabileceğim tek çareydi.

Sana söyleyebileceğimi umarım dikkate alırsın arkadaşım. Özel hastaneler ve özel doktorlar tamamen zenginler için benim güzel kardeşim ve senin ameliyatın için en iyi seçenek devlet hastanelerini , eğitim ve araştırma hastanelerini sana en yakınından başlamak üzere iyice araştırman olacaktır. Bu ülkede devlet hastanelerinde çalışan çok ama çok iyi doktorlar da mevcut ve onlar bu mesleklerini gerçekten hipokrat yeminine sadık kalarak icra ediyorlar.

Onlar iyi ki varlar...en yakın zamanda sen de doktor kimliğini haketmiş , konusunda uzmanlaşmış, önce insan sonra doktor olan bir hekime rastlaman umudumla...

Sağlıcakla kal,
 

GaRa_GiZ

Üye
Üye
Katılım
Ara 24, 2012
Mesajlar
6
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
allahım verdigi gibide almasını bilir dünya malını nere kadar götürmeyi düşünüyolar kefenin cebi yokki götürsünler devlet hastahaneleri filan onlarda riski göze alamıyolar çok geçmiş olsun cnm allahım yardımcımız olsun
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
13
Puanları
0
Yaş
48
Skolyoz Hastalığı ve Altında Yatan Sebepler

Skolyoz aslında bir hastalık değil, bir bulgu. Çeşitli hastalıklar skolyoza neden olabiliyor. Ayrıca altta yatan asıl hastalığa bağlı olarak farklı şekillerde ve omurganın farklı bölgelerinde oluşabiliyor. Aynı hastalığa bağlı skolyozda bile eğrilikler kişiden kişiye değişiyor. Skolyoz her hastada kendine has bir şekilde görülüyor, buna göre tedaviden alınan sonuç değişebiliyor.


Skolyoz nasıl görülüyor?

Vücuda arkadan bakıldığında normal omurga düz bir görünümdedir. Kişinin gövdesine yandan baktığınızda ise omurgada normal bir takım eğrilikler görülür. Göğsün üst bölgesinde normal bir kamburluk veya kifoz varken boyun ve omurganın alt bölgesinde içe doğru bir eğrilik vardır. Skolyozlu bir omurgaya arkadan bakıldığında ise yana doğru bir eğrilik görülüyor. Bu da kişiye yana doğru eğiliyormuş gibi bir görüntü veriyor. Bu durumun da kötü postür (duruş) ile karıştırılmaması gerekiyor. Skolyoz ile birlikte sık sık yan planda da değişiklikler görülebiliyor.

Skolyoz ‘tek eğrilik içeren’ ve ‘çift eğrilik içeren’ omurga görüntüsüyle kendini gösterebiliyor. Skolyozlu omurga aynı zamanda kendi etrafında da dönüyor. Bu dönme sonucu vücudun bir yarısı yukarı kalkarak bir hörgüç görüntüsü oluşturabiliyor.

Skolyoza neden olan hastalıklar hangileri?

Skolyoza neden olan bir çok hastalık bulunuyor. Hastaların takipleri ve tedavileri de altta yatan hastalığa göre değişiyor. Skolyoz türleri ve skolyoza neden olan hastalıklar, görülme sıklığına bağlı olarak şöyle sıralanıyor:

İdiopatik skolyoz: En sık görülen skolyoz tipi. Sebebi bugüne kadar aydınlatılamadığı için “idiopatik” yani ‘sebebi bilinmeyen’ şeklinde adlandırılıyor.

Nöromusküler skolyoz: İkinci sıklıkta görülüyor, altta yatan bir sinir-kas hastalığı mevcut. Sinir hastalıkları beyin veya omurilikten kaynaklanabiliyor. Örneğin çocuk felci, serebral palsi, meningomyelosel, travmaya bağlı omurilik yaralanması ve felç olan çocuk hastalar. Kas hastalıkları, çocukluktan itibaren veya daha geç dönemde ortaya çıkabilen hastalıklar ( Örneğin, Duchenne hastalığı) da bu duruma örnektir.

Konjenital skolyoz: Çocuğun anne rahminde gelişimi sırasında ortaya çıkan omurga anomalilerine bağlı olarak ortaya çıkıyor. Doğuştan başladığı için genellikle ilerleyici özelliği var.

Nörofibromatozis: Kemik ve yumuşak dokuları tutan bu hastalığa sıklıkla skolyoz eşlik ediyor.

Bunlar dışında romatizmal hastalıklar, bağ dokusunu tutan hastalıklar, omurga kırıkları, omurga enfeksiyonları, metabolik hastalıklar ve sendromik genetik hastalıklar da skolyoza sebep olabiliyor. Bu hastalıklara sahip olan bireylerin skolyoz açısından sıkı takip altında olması gerekiyor.

Skolyozun belirtileri nelerdir?

-Bir omuz, diğerinden daha yüksekte olabiliyor.

-Bir skapula (kürek kemiği), diğerine göre daha yüksekte ya da daha belirgin olabiliyor.

-Kollar yanlara sarkıtıldığında, bir tarafta kolla gövde arasında daha fazla boşluk olabiliyor.

-Bir kalça, diğerine göre daha yüksek ya da daha belirgin görünebiliyor.

-Kafanın izdüşümü leğen kemiklerinin ortasına denk gelmeyebiliyor.

-Hastaya arkadan bakıldığında ve omurgası yere paralel hale gelene kadar öne eğilmesi istendiğinde, sırtının bir tarafı diğerine göre daha yüksek görünebiliyor.( Hörgüç gibi görünüyor.)

Skolyoz neden kaynaklanıyor?

Yapılan tüm çalışmalara rağmen en sık görülen idiopatik (sebebi bilinmeyen) skolyoza neyin neden olduğu ortaya konamamış durumda. Skolyozun genetik kaynaklı olabileceğini gösteren bazı kanıtlar bulunuyor. Ancak tam bir genetik geçiş şekli tanımlanabilmiş değil. Genetik faktörler dışında, büyüme gibi çevresel faktörlerin de skolyoz gelişiminde etkili olabileceği düşünülüyor. Kötü duruş alışkanlığının, ağır çanta taşımanın ya da çantayı tek omuzda taşımanın skolyoz oluşturduğuna dair ise hiç bir kanıt bulunmuyor. Jimnastik gibi bazı spor dallarının skolyoz gelişme riskini arttırdığına dair bazı bulgular olmasına rağmen bunun aksini iddia eden bilimsel yayınlar daha fazla. Yani, herhangi bir spor dalının skolyoza neden olduğunu gösterir kuvvetli kanıta dayalı bir bilgi yok.

Skolyozun tedavisinde hangi yöntemler kullanılıyor?

Skolyoz tedavisinde gözlem-egzersiz, korse uygulaması ve cerrahi müdahale olmak üzere başlıca üç yöntem bulunuyor. Bu yöntemleri şöyle anlatmamız mümkündür:

Gözlem – Egzersiz: Hafif eğriliklerde hastanın düzenli muayeneler yapılarak gözlemlenmesi, bu arada egzersiz (Schroth yöntemi vb.) ve spor programlarına alınması uygun olabiliyor.

Korse Tedavisi: İskeleti tamamlanmamış hastalarda orta şiddetli veya artmakta olan skolyoz için korse (ortez) tedavisi önerilebiliyor. Korseler, aktif iskelet büyümesi sırasında eğriliğin artmasını engellemek için karşı destek olarak görev yapıyor. Korseler omurgayı tamamen düzeltemiyor ve hastaların tahmini olarak en azından yarısında eğriliğin artmasına engel olamıyor. Korseden beklenen en iyi başarı, eğriliğin tespit edildiği derecede kalıp daha fazla ilerlemesinin ve cerrahi sınıra erişmesinin engellenmesi.

Korse tedavisinin başarılı olabilmesi için şunları gerekiyor:

Hasta hala büyürken konulan erken teşhis (Kız çocuklarında adet görmeden önce tespit edilen eğrilikler).

Hafif ve orta dereceli skolyoz (20 ila 40 derece arası eğrilikler).

Ortopedik cerrah tarafından düzenli muayene.

Hastaya uygun yapılmış bir korse.

Uyumlu bir hasta ve destekleyici bir aile.

Egzersiz, dans eğitimi ve atletizmi içeren normal aktivitelere devam edilmesi ve doktor gözetiminde olmak şartıyla bu aktiviteler sırasında korseye ara verilmesi.

Korsenin günde en az 20-23 saat kullanılması.

Cerrahi Yöntem: Büyüme çağındaki bir kişi, gittikçe artan bir omurga deformitesine sahipse bu deformiteyi düzeltmek ve daha da artmasını engellemek için cerrahi tedavi gerekli. Büyümekte olan çocuklarda cerrahi tedavi gerektirecek eğriliklerin şiddeti 40 derece ve üzeri olarak belirtiliyor. Büyümesini tamamlamış kişilerde ise cerrahi kararı torasik (sırt bölgesi) eğrilikler için 45-50 derece üzeri ve lomber (bel bölgesi) eğrilikler için 40 derece üzerinde veriliyor. Ancak, eğrilik şiddeti dışında ameliyat kararını etkiyebilecek birçok faktör olabiliyor:

Etkilenen bölgenin omurganın neresi olduğu.

Skolyozun derecesi.

Artmış veya azalmış kifozun varlığı.

Ağrı (adölesanlarda nadir, erişkinlerde daha sık).

Kalan büyüme potansiyeli.

Hastanın dengesi.

Kişisel faktörler.

Cerrahi türleri nelerdir?

Büyümesini tamamlamak üzere olan veya tamamlamış çocuklarda en sık yapılan cerrahi işlem enstrümentasyon, düzeltme ve kemik greftiyle yapılan posterior füzyondur. “Enstrümentasyon” sözcüğü düzeltilmiş omurgayı füzyon kaynayana kadar mümkün olduğunca normal bir dizilimde tutmak üzere kullanılan metal çubuklar, çengeller, teller ve vidalar için kullanılıyor. Halen büyüyen (genellikle 10 yaş altı) çocuklarda ise füzyon işlemi boy büyümesi, akciğer gelişimi ve omur gelişimini ciddi etkileyebileceği için füzyon işleminden mümkün olduğunca kaçınılıyor. Küçük çocuklarda füzyonsuz alternatifler (büyüyen çubuklar gibi) tercih ediliyor.

Cerrahinin amacı güvenli olarak mümkün olabilen en fazla düzeltme yapılarak omurgayı bu şekilde dondurmak. Her cerrahinin beraberinde getirdiği riskler bulunuyor. Bu konuları ortopedik cerrah ile konuşmak gerekiyor.
 

acarimm

Üye
Katılım
Nis 10, 2018
Mesajlar
3
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
Skolyoz (Omurga Eğriliği) Nedir?

Skolyoz, omurganın bel ya da göğüs bölgelerinde rastlanan yana doğru eğrilmelere verilen hastalık ismidir. Hastalık tek başına görülebileceği gibi arkadan öne doğru eğrilik yani kifoz ile birlikte de görülebilir. 30 dereceyi geçen skolyoz seviyeleri en sık görülenlerdir. Türkiye’de skolyoz hastası olan 2,5 milyon civarında kişi vardır.

Skolyoz (Omurga Eğriliği) Hastalığının Nedenleri Nelerdir?

Skolyoz vakalarında nedenler tam olarak bilinmemektedir. Araştırmalar sonucunda bazı hastalıkların skolyozu tetiklediği öğrenilmiştir. Bunun dışında günlük hayatta vücudun yanlış kullanılması da hastalığa neden olabilir. Ağır çanta taşımak, ağır yüklenmek, duruş bozuklukları, çevresel etkenler, uzun süreli bilgisayar kullanımları vakaların görülmesinde altta yatan nedenler olarak kabul edilmiştir. Romatizmal hastalıklar, tümörler, omurga kırıkları, metabolik rahatsızlıklar, kemikte oluşan deformasyonlar skolyoz hastalığının oluşumunda risk faktörleridir.
 

Gül yaşar

Üye
Üye
Katılım
Haz 26, 2018
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Merhaba ben annemin üzerine hesap açtım burada annem %36 skolyoz annem hastaneye gitti rapor almak için ama o ****** doktor annemin raporuna bir şeye gıcık kaptığı için %5 skolyoz yazmış ve annemin tekrar rapor alabilmesi için 1 yıl geçmesi lazımmış ve annem bu rapor yüzünden ameliyat olabilse bile olamayacak ve annemin her gün ağrısı şikayeti artıyor ben 14 yaşındayım şu an sizce ne yapayım annemin sinirleri bozuldu bu durum için her gün ne çektiğini ben biliyorum ve benimde sinirlerim bozuluyor ben şimdi bu doktoru şikayet edebilirmiyim şikayet için ne yapmam lazım söyleyin afedersiniz ama o piçi akillandirmak için hatta işinden etmek için ne yapmalıyım sizden tek bunun cevabını istiyorum o piç işinden olana kadar ben rahat etmeyeceğim
 
Tekerlekli Sandalye
Üst