Şok Tanımı ve Çeşitlilikleri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Organizmanın uğradığı bir saldırıya gösterdiği tepkinin başlangıcında ortaya çıkan, genel bir güçten düşürücü olaylar topluluğu.

Şok'a neden olan saldırı, herhangi bir darbe ( yaralanma, kırık , taravma şoku ) bir kan kaybı ( kanama şoku) büyük bir yanık yüzünden plazma kaybı ( yanık şoku) önemli bir kusma ve ishale bağlı bir sıvı kaybı yada bedene yabancı bir madde verilmesine bağlı bir bozukluk ( anafilaksi şoku) biçiminde belirebilir.

Şok kalp yada damar kökenli (kalp kası enfarktüsü) yada akciğer ambolisi sonucu kalbe bağlı şok da görülebilir. Bir diğeri ise bakterilere, zehirlere bağlı yada sinirsel nedenli olabilir. Bazen bir cerrahi girişimi sırasında (ameliyat şoku ) yada bir kol veya bacağa saatler boyunca uygulanmış dolaşım durdurucu bir bağ çıkarıldığında bir şok durumu gözlenebilir.

Ayrıca daha başka nedenlerle de bunlara eklenebilir. Bazılarıysa şokun yerleşmesini kolaylaştırabilir. Örneğin bir travma şoku sırasında yaranın genişliği, neden olduğu ağrı, yaralının daha önceki durumu, kaza oluş şekli, tehlikeyi arttıracak biçimde üst üste eklenebilir.

Şok durumunun başlıca özelliğiağır bir dolaşım yetersizliğidir. Bu durum onarılamıyacak iç organ bozunlarına neden olabilir. Kişinin yaşamını tehlikeye sokacak boyutlara gelebilir. Dolaşım yetersizliği yada dinamik sistemin (kalp) yetersizliğine yada damar sistemiyle kapsamı (kan) arasında apansız gelişen bir dengesizliğe bağlıdır.

Dolaşan kan kütlesi daha dolaylı olarak kullanılabildiği bazı beden alanlarında birikir, dolaşım yavaşlar, dokuların kanlanması azalır, kanla dokular arasındaki alışveriş azalarak baddeler birikmeye başlar. Bu durumda dokular oksijensiz kalır (oksijen yokluğu ) Kanama şokunda kan hacmi azalması, birikmeye damarlarda kan dolaşımının güçlenmesine değil ama gerçek bir kan kaybına yani (iç kanama) nedenine bağlıudır.

Doku kanlanmasındaki azalma en önce böbrekleri daha sonra kalbi, ardından beyni, giderek karaciğer ve pankreası etkiler.

Şok geriye dönüşü olmayan tehlikeler yaratmadan tedavi edilmelidir.

Şok'un Ortaya Çıkışı
Şok belirtileri genellikle kazadan saatler sonra ortaya çıkar. Yaralı bazen sakin ve bilinci açık, bazen bilinci bulanık ve ağrıya duyarsız, bazen son derece huzursuz ve zaptedilemez durumdadır. Teni kurşuni gri renktedir, dudaklar morarmış, elleri ve bütün derisi soğumuş ve terle kaplıdır. Göz bebekleri büyümüş, solunum hızlanmıştır, idrar azalmış yada hiç yoktur. Bazen kusmalar, görülür, ateş normal veya düşüktür, nabız zayıf hızlı çogu kez 120 nin üzeridir ve nabız elden kaçıcıdır ve tansiyon düşer.

Erken ve etkili bir tedavi etkisişyle dirençli kişilerde orta derecede bir şok bir kaç saat içinde kaybolur. Ama bazen atardamar basıncı yani tansiyon düşük kalır. Solunum düzensiz ve yüzeyseldir , yaralı uyuklama halindedir bazı hastalar bu gibi durumlarda 12-18 saat arasında ölebilir.


Şok Geçiren Hastaya Yapılması Gerekenler
Öncelikle tedavi bazı kurallara uygun olmalıdır. Her şeyden önce yaralıda kanama varsa durdurulması gerekmektedir. Bu olmaz ise kan verilmesi yararsızdır basınçlı bir pansuman dolaşım (kan) durdurucu bir bağ yada pens uygulanmalıdır. Şoktaki bir hastayla karşılaşıldığında kanamanın bir iç kanama olabileceği akılda bulundurulmalıdır. Bir kanama iç yada dış durumu dışında hasta şoktan çıkarılmadıkca hiç bir girişim hatta uzun süreli hiç bir taşıma yapılmamalıdır. Şoktan çıkarmanın ana evresi hastaya damar yoluyla kan, plazma yada serum verilmesi, hastanın ısıtılması ve oksijen verilmesi, ağrısının yatıştırılması ve bazı uyarıcıların kullanılmasaıdır.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst