Sokaklardan Bir Masal

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
‘ Güzel gözlü kızım benim…’
‘ Anne!’
‘Masal, lütfen sonra gel, ablanla ilgileniyorum.’
‘Anne!’
‘Sonra dedim! Afşin kızım haydi elini ver bana.’
‘Oughhh!’
‘Haydi, benim güzel kızım, canım benim uzat elini. Merhaba Afşin!’
‘Aughhh!’
‘Merhaba diyeceğiz Afşincim. Haydi, benim meleğim.’ Elimi uzatıp annemin elini sıkmak geldi içimden. Ama yapamadım, kızardı çünkü biliyorum. Döndüm arkama ve yaptığım çiçeği sakladığım yerden alıp Afşin’e fırlattım. ‘ al sana merhaba!’ annem hışımla kalkmıştı yerinden. O bağırmaya henüz başlamışken ben sokak kapısından koşarak kaçtım. Gözlerim yanıyordu, koştum, koştum… İki sokak ötede durup ağlamaya başladım. Neden herkes hak etmediği, anlamadığı halde Afşin’i seviyordu? Kızmıştım hepsine. Kafalarına işlemiş o kalıplaşmış düşünceye o sadece fiziksel engeller miydi bizi birilerine bağlı kılan? Benim kafamdaki engeller onların hiç mi sevgiye, şefkate ihtiyacı yoktu? Madem öyleydi bende kafamdakileri şekillendirdim… Elimle akan burnumu sildim. Kaldırıma oturup tıpkı Afşin gibi davranmaya başladım. Ellerimi savuruyor, ağzından tükürükler saçıyor, saçma sesler çıkartıyordum. Gün çökene kadar bağırdım, bağırdım, bağırdım… Kimse camını açıp ‘sessiz ol’ diyerek kızmamıştı, gülümsedim. Artık onun gibi davranacaktım. Ayaklarımı sürüye sürüye evin yolunu tuttum. Yürüdüğüm esnada bağırmaya devam ediyordum:
‘Aggghh’
Evimize geldiğimde üzerimi düzeltip kapıyı çaldım.
‘anne!’
Annem kapıyı açar açmaz yüzüme inanamayacağım hızla bir tokat vurmuştu. Kaldırımdan yere düştüğümde zar zor toparlandım gözlerim bir çocuk savunmasızlığına bürünmüş, ellerim ve dizlerim titriyordu. Korkmuştum. Ben toparlanmaya çalışırken annem mahallede veryansın etmeye başlamıştı:
‘Sen hala çocuk musun ha? Afşin’e nasıl davranıyorsun?’fısıldadım:
‘Anne!’
‘Ben senin için çabalarken sen neden hala serserilik peşindesin?’ Tekrar fısıldadım:
‘Anne’
‘ Sen zayıfsın Masal keşke Afşin kadar aklın olsaydı. Keşke onun gibi yaşamaya çabalasaydın!’ bu kez bağıran bendim!
‘ Ben on dört yaşındayım beni azarlamazsın!’ annemin cevabını beklemeden sarı saçlarımı savurarak uzaklaştım. Öyle çok uzaklaştım ki bana engel olan her şeyden kaçtım. Küçük aklımla duygularımdan değil bitek, yıllardan da kaçtım… Ve ben yirmi yaşına girene dek kimse beni bulamadı. Üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen öfkeliydim. Engellilere, annelere, sokaklara… Eve dönmeyi hiç düşünmemiştim, bunca seneden sonra düşüneceğimi de sanmıyorum lakin bir gün yıllar önce yaptığımı yapmak geldi içimden. O ara sokaktaki engelli kız olmayı istiyordum. İnsanların bağırmayışları geldi aklıma, rahatlık, huzur ve en önemlisi anlayış görmek. Kararımı vermiştim. Ben artık engelli yaşayacaktım. Yıllar öncesini düşünüp tıpkı Afşin gibi davranmaya çalıştım. Garip sesler, tükürükler, eller… ‘Augghh’ ayaklarım her sürünüşünde rahatsızlık verici sesler çıkarmaya başlıyordum. Yürüdüm… Yürüdüm… Yürüdüm… Fakat önüme bir kaldırım çıkmasıyla ayağımı nasıl atacağımı düşünmeye başladım. Ayağımı dimdik tutsam, uzatamazdım; eğer bükersem engelli olmadığım anlaşılırdı. Ben kaldırımın başında şaşkın şaşkın bakarken mavi gözlü bir genç bana destek olarak kaldırıma çıkmamı sağlamıştı bile. Teşekkür edebilmeyi öyle çok istemiştim ki o an…
Belki bir yerlerde bir şeyler içerdik. Ama teşekkür edersem engelli olmadığım anlaşılırdı. En iyisi yürümeye devam etmekti. Kaldırım boyu sallana sallana yürüdüm. Arda istemsiz yapıyorcasına insanlara çarpıyordum fakat çoğunluğu tiksinerek ya da korkarak bakıyorlardı yüzüme. Rahatsız oldum, acaba kokuyor muydum? Yok… Engelli olmak, onlardan güçsüz olduğun halde Hiroşima etkisi mi yaratıyordu yani? Bir an için midem kasıldı. Afşin bunları çekiyor muydu cidden? Ben bunları düşünürken yanımdan geçen çoğu insan ‘ Allah kimseye

vermesin, Yarabbim.’ Duaları yolluyordu semaya son sesle. Kızmıştım, ben engelli değilim demek geldi içimden. Sustum… O an Afşin geldi yine aklım. Ben bu oyuna son verip sesimin çıktığı kadar bağırabilirdim. “ENGELLİ DEĞİLİM! ” Lakin onun böyle bir şansı yoktu. O sessizliğinde ses arıyordu yüreğinin tınısına dokunacak… Yavaşlayan garip adımlarımı hızlandırdım. Yürümeye devam ederken bir şeyler yemeyi düşünerek karşımdaki fastfoodcuya yöneldim. Tam o sırada garson dükkânın dışına çıkarak beni geri göndermeye hazırlanıyordu.
Ben sadece bir saat engelli olmuştum ve çok utandım. Anladım ki engellilerin engelini biz yaratıyorduk. Aslında biz fark ettiriyorduk onlara farklılıkları. Asıl sorun onların değil, bizim beynimizdi. Her şey dostlukla çözülebilirdi fakat biz öyle çok alışmıştık ki çıkarcılığa gerçek bir dostumuz bile yoktu. Öyle açtık ki sevgiye, parayla doldurmaya çalışıyorduk yerini. Asıl dolması gereken ceplerimiz değildi, asıl dolması gereken yer kalbimizdi ve biz bunu bilmiyorduk. Kalbimde katılaşmış bir yerler acıdı, elimi yüzüme götürüp hıçkırmaya başladım. Anlamıştım ki yaşamayı hak eden kişi Afşin’di.
Bir telefon kulübesine yaklaştım tüm normalliğimle. Hatırladığım ama bir yıldır cesaret edemediğim numarayı çevirdim. Telefonu annem açtı arkadan da konuşmaya çalışan fakat kelimeleri çıkartamayan bir kız sesi… O engelleriyle hayata tutunmaya çalışan kocaman yürekli kız… Her şey açıktı işte onun engeli bedeninde benimki ise kalbimdeydi.
“Siz kimsiniz? “ dedi sesi şaşkın annem.
“Benim” dedim kısık sesle “Masal”
Tek duyduğum hıçkırık sesiydi. Bende ağlıyordum gizlice.
“Anne” dedim yüreğimin cızlayan edasıyla “Geliyorum ben”
Annem şokundan kurtulamadığı sesiyle “Masalım gel.” Dedi. Kısa ve benim umutlarla yola düşüşüme sebepti. İçimdeki pişmanlık ve özlemle koştum anneme, kardeşime… Afşin büyümüştü yürüyemese de artık tükürükler saçmıyordu. Saçları uzamıştı, güzelleşmişti. İlk defa “abla” dedim ona sarıldım doyasıya boynuna… O çok fark etmese de acımı ben unutulamamışlığıyla sarıldım.

Gözde Turgut
06.11.1995 yılında Isparta merkezde doğdum. İlk öğrenimimi Bahçelievler(Isparta Merkez),Yunus Emre(Antalya), Fatmagül Özpınar(Antalya) ilköğretim okullarında tamamladım. Şu an öğrenimimi sürdürmekte olduğum Mustafa Gürkan Anadolu Lisesi’nde devam etmekteyim.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst