Selam Arkadaşlar,
Bu ülkede bazen öyle olaylar yaşanır ki doğru olanın tam tersine...kanun ve yönetmeliklerde belirtilen hallerin tam zıttına öyle uygulamalar olur ki hani insan hem gözlerine hem de okuduklarına inanamaz...Şimdi mantıklı olan adı üstünde evde bakım maaşı yani evde olan engelliye ( diğer şartlar mevcut olduğu sürece bağlanması gerekir ) bakıma muhtaç olduğu için bağlanan maaş anlamında ve bunu yani en azından bu cümleyi 8 yaşında bir çocuğa sorsanız dahi aynen evden çıkamayan, bakıma muhtaç, kendi yaşamını kendi başına idame ettiremeyen engelli olarak tanımlandıracaktır. Hal böyle iken ben artık tüm öğrendiklerimin ve bildiklerimin tersine yaşanan , yaşanmakta olan ve hatta yaşanacak olan farklı uygulamalar karşısında inanın ne diyeceğimi ne söyleyeceğimi hatta nasıl ifade edebileceğimi bilemiyorum...
Bu kadar adaletsiz bir dünyada yaşamaya çalışırken, bir de işin içine girdikçe engelli kardeşlerim arasında bu kadar farklı uygulamalara reva görülmeleri karşısında inanın öfkeden, isyandan çıldırıyorum. Bu ülkede artık sosyal güvenliğimin olmadığına ve asla arkamda devletimin gücünü hissedememek beni kahrediyor.
Sizlerden ufak bir ricam var. Lütfen forumlarda ve hatta tüm yaşamınızda kimseyi suçlamayın, yargılamayın. Aslında aynı durumdayız arkadaşlar hepimiz aynı taraftayız. Yani bizlerin amacı bu sitede birbirimize faydalı olabilmek. Özgürlük mücademize, kendi haklarımızı ve gelecek nesiller haklarını alabilsinler diye bir şekilde bilgi alışverişinde bulunarak birbirimize destek olmak. Yoksa ben inanıyorum ki burada herkes kendi doğru bildiğini, tüm yüreğiyle diğer kardeşleriyle paylaşmak istiyor. Bundan en ufak bir şüphem yok. Ama birinin dediği yani yazdığı diğerinden oldukça farklıysa, bu kimsenin konuyu doğru ve net bilmemesinden değil aslında maalesef uygulamalardaki özellikle memurların kendi kendilerine gerçekleştirdikleri eylemlerden, haksız uygulamalarından kaynaklanıyor. Önceleri bana imkansız gelen ve olamaz, olmamalı dediğim hastane raporlarındaki inanılmaz farklılıklar gibi. Aynı engelli arkadaş ; iki farklı hastaneden ( tamamen heyetteki doktorların insanlıkları ve etik kurallarına ne kadar uyup uymadıklarıyla ilgili ) iki ayrı rapor alabiliyor üstelik iki rapor oranı arasında inanılmaz bir fark mevcut ????
Şimdi burada kim haklı kim haksız ? bir hastaneye göre kişi engelli bile sayılmazken ( % 35 rapor oranı alınmış ), diğer hastaneye göre verilen raporda engellilik oranı % 64 ???? Ne yani İstanbul' u ikiye ayıran denizin havasından mıdır bu kadar değişiklik ?

engelli arkadaş boğaz köprüsünü geçince iyileşmeyemi başladı acaba ? Bu olay tamamen gerçektir ve ben İstanbuldaki Anadolu ve Avrupa yakasındaki hastanelerin bile birbirinden bu kadar farklı işgücü kaybına nasıl ve neye göre karar verdiklerine hayret ettim. Hal böyle iken 7 coğrafi bölge ve iller arasında kimbilir daha ne kadar farklı uygulamalar yaşanmaktadır ???
Sizlerden istediğim can kardeşlerim, hepimiz birbirimiz için buradayız ve lütfen bildiklerimizi paylaşmaktan çekinmeyelim. Herkes kendi gerçeğini ve kendi yaşadığını bilir ve bence hepiniz ama hepiniz haklısınız. Kimse kimseyi senin dediğin doğru değil diye suçlamamalı çünkü uygulamalar farklı. Aslında engelli olan bizler değiliz engelli olan uygulamalar, engelli devlet politikaları ve engelli yönetim kadroları...
Sağlıcakla kalın, dostlukla, sevgiyle kalın,