Tansiyon hastalarına cerrahi müdahale

Türkiye genelinde yaklaşık 15 milyon tansiyon hastasını ilgilendiren çok önemli bir gelişme oldu. Başkent Ankara'da uygulanan bir yöntemle ilaca dirençli hastalar "yarı cerrahi" bir yöntemle yüksek tansiyondan kurtuluyor.
Bu yöntem Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 24 ekim 2011 tarihinde iki hasta üzerinde denenmiş ve başarılı sonuç alınmış. Dünya'da bu yöntemin başarı şansının %85 olduğu belirtiliyor...

Ameliyat şu şekilde yapılıyor kateder yoluyla kasıktan girilerek, böbrek üstü bezleri radyofrekans yoluyla yakılıyor. Zira tansiyonun oluşumu ile böbrek üzerindeki sinirler direk orantılı çalışıyor...

Bu Ameliyat Kimlere Yapılır...

Yarı cerrahi tansiyon ameliyatı sadece ilaca dirençli yüksek tansiyon hastalarında kullanılıyor. Düzenli olarak 3-4 hipertansiyon ilacı kullanıp buna rağmen tansiyonu düşmeyen kişiler. Bunun dışında ilaçla tansiyonu kontrol altına alınan hastalara önerilmiyor.
Ayrıca tansiyonda kullanılan bu yöntemin ilerleyen zamanlarda başka hastalıklar içinde kullanılması amacıyla çalışmalar devam ediyor...

Dirençli tansiyona yeni tedavi

Türkiye'de ilk kez, çoklu ilaç kullanmasına rağmen sonuç alınmayan yüksek tansiyon hastaları için ''umut'' olabilecek tedavi uygulandı

Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde iki hastada gerçekleştirilen, beyinden böbreğe ve böbrekten beyne giden sempatik sinirlerin devre dışı bırakıldığı operasyonla yüksek tansiyon tedavisinde başarı sağlandı.

İlaca dirençli hipertansiyon hastalarının tedavisinde dünyada birkaç yıl önce uygulanmaya başlanan ''Renal Denervasyon'' adı verilen yöntemle ilgili bilgi veren Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1. Kardiyoloji Klinik Şefi Prof. Dr. Mehmet Bilge, yöntemle beyinden böbreğe ve böbrekten beyne giden sempatik sinirlerin yüksek enerji yöntemiyle kesilerek devre dışı bırakıldığını söyledi.

Beyinden böbreğe giden sinirlerin yüksek tansiyonun ortaya çıkmasında ve devam etmesinde etkili olduğunu belirten Bilge, şunları anlattı:

''Bunlar beyinden gelen uyarılarla böbrekten su ve tuz tutulumunu artırdığı için tansiyonun yükselmesine yol açar. Bu sinirler aynı şekilde renin hormonunun salgılanmasını artırır. Bu hormon fazla salgılandıkça tansiyon yükselir. Bu sinirlerle taşınan elektrik akımı, böbrek damarlarının kasılmasına, dolayısıyla tansiyonun artmasına ve yüksek seyretmesine yol açar.''

KASIKTAN GİRİLEREK YAPILIYOR
Böbrekten beyne giden sinirlerin ise beyin aracılığıyla tansiyonun yükselmesine neden olduğunu ifade eden Bilge, bu sinirlerin devre dışı bırakılmasının tansiyonun düşmesini sağladığını anlattı.

Yapılan operasyondan yüzde 85 başarı sağlandığını kaydeden Prof. Dr. Bilge, ''Renal Denervasyon, 3 ya da daha fazla ilaç kullanıp tedaviden sonuç alınamayan dirençli ya da herhangi bir nedenle tansiyon ilacı alamayan hastalar için uygundur'' dedi.

Prof. Dr. Mehmet Bilge, kataterler yardımıyla kasıktan her iki böbreğe de girilerek yapılan ve yan etkisi bulunmayan işlemde, yakılan sinirlerin devre dışı bırakıldığını belirterek, ''Hasta tedavi sonrası 1-2 gün içinde taburcu ediliyor. İşlem 18 yaş üstü uygun her yaştaki hastaya yapılabilir'' bilgisini aktardı.

Hastaların, Renal Denervasyon tedavisi sonrası bir süre daha tansiyon ilacı kullanacaklarını, belirli bir süre takip edildikten sonra da bu ilaçların dozunun azaltılacağını belirten Bilge, böbrek ve kalp gibi organlara zarar veren ve felç riski doğuran yüksek tansiyonun kontrol altına alınmasıyla bu risklerin ortadan kalktığını bildirdi.

Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde Türkiye'de bu işlemin ilk kez uygulandığı 41 ve 51 yaşlarındaki iki hasta, bugüne kadar kullandıkları ilaçlara rağmen tansiyonlarının kontrol altına alınamadığını, Renal Denervasyon tedavisi sonrası sağlık durumlarının daha iyi olduğunu dile getirdiler.

AA