Tekerlekli sandalye bağışında göstermelik yüzler

Yeni bir akım daha başladı televizyonlarda tekerlekli sandalye dağıtımları..."Eğer akülü tekerlekli sandalye dağıtımına sizde katkıda bulunmak istiyorsanız, ....... nolu telefona bir mesaj da siz atın...Bir mesajın fiyatı 5.90 TL olup her yöne aynı fiyattır"...



Şimdi durum daha da vahim bir hal aldı ki, magazin programlarında bile tekerlekli sandalye dağıtımı başladı...Bir de yardımlarının ulaştığı yerleri göstermek amacıyla tekerlekli sandalye dağıttıkları yüzleri göstermeye başladılar..."Efendim, şimdi Konya'dayız falanın evine konuk oluyoruz şimdi kapıyı çalmak üzereyiz...Ah, evet açıyorlar"...Sonra engelliyi tekerlekli sandalyeye oturtup, sonsuz minnet sözcüklerinin ardından dünyayı fethetmenin hazzıyla uzaklaşır elindeki mikrofanla sunucu...İnsanların duyarlı olması kötü bir şey midir, kuşkusuz ki, hayır...Duyarlı olmaları çok iyidir ancak samimiyetsizlik kadar kötü bir şey yoktur...Yani medya olarak sizlerin görevi tekerlekli sandalye dağıtmayanların üstüne sonuna kadar gitmek midir, yoksa üstünüzden bir türlü uzaklaşmayan reyting kaygıları mı?..

Burada kullanılan ise engellilerdir...Tekerlekli sandalye vermek göreviniz olmasına rağmen neden bu konuyu törene dönüştürürsünüz ki?...Engelliler kullanıldığı için dağıtılan sandalyelerin fotoğraflanması yayın kurumuna da prestij sağlar...Bak gördünüz mü, biz elimizden gelenleri yaptık, sizin yardımlarınızda emin ellerde...Sen kendini kanıtladın ama o engelli bu seromonide rencide olmadı mı?..Orasını düşünmezler çünkü engellilere yardım yapmak gerekir çünkü onlar çaresizdir...Engelliler çaresiz değildir hiçbir vakit ancak çaresiz bırakılmıştır...Demek ki, toplumumuzda her daim süre gelen bir güven sorunu var, güveni suistimal olanlar ise engelliler ve iyi niyetiyle destek verenler...

Son zamanlarda bu dağıtıma Belediyelerde katılmaya başladı...Belediye Başkanları ya kanallara telefon yoluyla destek veriyorlar veya canlı yayın konukları olarak yayına katılıp bilmem kaç tane tekerlekli sandalye bağışında bulunuyorlar... Biz de güle oynaya izliyoruz...Ohhh, ne güzel bir hayat, Belediye Başkanları televizyonlarda tekerlekli sandalye dağıtımı yaparken henüz kapanmayan çukurlar ile kaldırımlar ise hak getire...

İyi de Sayın Başkan, dağıttığın o tekerlekli sandalyelerle bizler nereler de yürüyeceğiz?..Diyorum ki, acaba paraşütmü dağıtsanız artık, böylece bizler daha rahat bir ulaşımın tadını çıkarırız, siz ne dersiniz?...

Dünyevi olayların olguların hepsi bir nedene bağlıdır. Ve evren kesinlikle boşluk kabul etmez. Bir yerde, bir işte boşluk varsa birileri kendine durumdan vazife çıkararak o boşluğu doldurmaya çalışır. Tekerlekli sandalye bağışında yaşananlar bu boşluğun bir yansımasından başka bir şey değil.
Daha öncede binlerce kez söyledik söylemektende asla usanmayacağız. Tekerlekli sandalye ve bilimum medikal ürünler "devlet tarafından ihtiyaç sahiplerine bedelsiz verilmelidir." Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinden yapılan budur. Sen devlet olarak üstüne düşeni yapmazsan birileride çıkıp "engellileri vicdan aklamak için araç olarak görür."

Paranın herşeye muktedir olduğunu öğütleyen kapitalist sistem ve o sistemin yarattığı 21. yüzyıl insanı için engelliler vicdanları aklamak için biçilmiş kaftandır. Hele birde eşe dosta hava atmak bende "sosyal sorumluluk bilinciyle yanıp tutuşan" bir insanım demek için bundan güzel fırsat olamaz.
Herşeye rağmen ben tekerlekli sandalye bağışlarında kameralara, patlayan flaşlara 32 dişini birden göstererek sırıtan suratlardaki iki yüzlülüğü yurdun insanının yemediğini düşünüyorum.

türkiyede bu herzaman böyleydi önceden engelli oka göze gözükmüordu evlerde hapisti şimdilerde engelli dışarı çıkabiliyo birde türkiyede dedğim gibi bu yardım işleri oldu bitti göstererek hatta daha ileri giderek gözlere sokulurcasına gösteriyorlar halbuki yüce yaradanımız ALLAH bir elinin verdiğini diğer elin görmiyecek şekilde yardımını yap demiş ama bizim insanlar sankiiiiiiiii ALLAH demişki gösere göstere yardım yap gülermisin ağlarmısın nediyelim bu şekilde davranan ların ALLAH yardımcısı olsun

Sorun sadece tekerlekli sandalye bağışlarıyla ilgi değil aslında evet bu dağıtımlar devlet tekelinde olmalı ancak birde asıl görevini unutup konuya el atanlar var...Aynı zamanda duyarlı görünüp duyarsızlıkları eni konu dolaşanlar...

Medya tekerlekli sandalye dağıtırken ev ev gezmediği yer kalmıyor...Gezerken kaldırımlardan atlaya sıçraya zorlanarak gidiyorlar engelleri olmamasına rağmen...Neden sokaklarındaki düzensizlikleri ve kaldırımları görüntülemiyorlar...Veya magazin programı yapıyorlar sanatçıların mekanlardan çıkışını gösteriyorlar...Bir sürü çocuk kapıda sanatçının önünü kesiyor üç kuruş para almak için...Sunucular sanatçının önünü kesiyor ne kadar verecek diye...Orada en az 10-15 çocuk var ve onların alacakları büyükde olsa küçük de olsa alacağı tüm paralar aslında geleceklerine aynı ölçüde zarar veriyor...O saatte orada bulunan çocuk nelere alışmaz ki, sokaklarda...Toplumumuzda ahlaki değerler azalıp, madde bağımlılığı artarken de hayıflanıyoruz veya seviniyoruz bizim çocuklar böyle değil diye...İyi de toplumda gösterilen zaafiyet her bir bireyi de ilgilendirir yarın o çocukların yolu bir nevi sizin yetiştirdiğiniz çocuklarla da kesişecek veya bu çocuklar aslında suç potansiyeli her geçen gün suçları artacak... İlgilendirmese bile yazık değil mi geleceğimiz olarak sahiplendiğimiz bu varlıkların göz göre ziyan edilmesine...Bunun adı düpedüz duyarsızlık...Yani bazı insanların yardım adı altında yaptıkları da gereksiz işgüzarlık...

Belediyenin asıl görevleri arasında sokakların bakımı ve mimari düzenlemeler gelir...Sosyal paylaşım ve bölüşüm de görevleri arasındadır...O nedenle esas yapmaları gerekenlerden dolayı göklere çıkarmaları da abartı...Eğer gerçekten yapmaları gerekenleri yapıyorlarsa tabi ki takdir edilmeli ancak görünen o ki, hala yapılan fazla da bir şey yok ortada...O yüzden bence tekerlekli sandalyeden önce kaldırım düzenlemeleri yapılmalı ki, engelliler sokağa çıksınlar...Yani artık herkes birbirine görevlerini hatırlatmasın...

mavibalina2012' Alıntı:

Yeni bir akım daha başladı televizyonlarda tekerlekli sandalye dağıtımları..."Eğer akülü tekerlekli sandalye dağıtımına sizde katkıda bulunmak istiyorsanız, ....... nolu telefona bir mesaj da siz atın...Bir mesajın fiyatı 5.90 TL olup her yöne aynı fiyattır"...

Şimdi durum daha da vahim bir hal aldı ki, magazin programlarında bile tekerlekli sandalye dağıtımı başladı...Bir de yardımlarının ulaştığı yerleri göstermek amacıyla tekerlekli sandalye dağıttıkları yüzleri göstermeye başladılar..."Efendim, şimdi Konya'dayız falanın evine konuk oluyoruz şimdi kapıyı çalmak üzereyiz...Ah, evet açıyorlar"...Sonra engelliyi tekerlekli sandalyeye oturtup, sonsuz minnet sözcüklerinin ardından dünyayı fethetmenin hazzıyla uzaklaşır elindeki mikrofanla sunucu...İnsanların duyarlı olması kötü bir şey midir, kuşkusuz ki, hayır...Duyarlı olmaları çok iyidir ancak samimiyetsizlik kadar kötü bir şey yoktur...Yani medya olarak sizlerin görevi tekerlekli sandalye dağıtmayanların üstüne sonuna kadar gitmek midir, yoksa üstünüzden bir türlü uzaklaşmayan reyting kaygıları mı?..

Burada kullanılan ise engellilerdir...Tekerlekli sandalye vermek göreviniz olmasına rağmen neden bu konuyu törene dönüştürürsünüz ki?...Engelliler kullanıldığı için dağıtılan sandalyelerin fotoğraflanması yayın kurumuna da prestij sağlar...Bak gördünüz mü, biz elimizden gelenleri yaptık, sizin yardımlarınızda emin ellerde...Sen kendini kanıtladın ama o engelli bu seromonide rencide olmadı mı?..Orasını düşünmezler çünkü engellilere yardım yapmak gerekir çünkü onlar çaresizdir...Engelliler çaresiz değildir hiçbir vakit ancak çaresiz bırakılmıştır...Demek ki, toplumumuzda her daim süre gelen bir güven sorunu var, güveni suistimal olanlar ise engelliler ve iyi niyetiyle destek verenler...

Son zamanlarda bu dağıtıma Belediyelerde katılmaya başladı...Belediye Başkanları ya kanallara telefon yoluyla destek veriyorlar veya canlı yayın konukları olarak yayına katılıp bilmem kaç tane tekerlekli sandalye bağışında bulunuyorlar... Biz de güle oynaya izliyoruz...Ohhh, ne güzel bir hayat, Belediye Başkanları televizyonlarda tekerlekli sandalye dağıtımı yaparken henüz kapanmayan çukurlar ile kaldırımlar ise hak getire...

İyi de Sayın Başkan, dağıttığın o tekerlekli sandalyelerle bizler nereler de yürüyeceğiz?..Diyorum ki, acaba paraşütmü dağıtsanız artık, böylece bizler daha rahat bir ulaşımın tadını çıkarırız, siz ne dersiniz?...

Genişletmek için tıkla ...

Bazı dernekler de törenle sanatçıları çağırarak veriyorlar tekerlekli sandalyeleri mesela hepsi şow, hatta bir olay okudum bilmem hangi politikacı törenle çocuğa sandalye vermiş törenden sonra sandalyeyi geri almak istemiş, çocuk da rant için kullanıldığını anlamış tabi.

Ben bir basın mensubuyum Kanal3 te Engelsiz Yaşm adında bir program yapıyorum... Evet sizin önyargıyla yaklaştığınız bu programlar sayesinde pek çok engelli biteyin yüzünü güldürdüğümüze inanıyorum... Bireyler ekrana çıkmayı kendileri istiyor sorun ve önerilerini rahatlıkla dile getiriyorlar halka onların nasıl yaşadıklarını ve aslında nasıl yaşamak istediklerini aktarıyoruz.... Demek istediğim bu sizin yaklaşımınızı ve bakış açınızı kesinlikle doğru bulmuyorum onların basında görüşlerini kendilerini rahatlıkla ifade etmenlerinden yanayım.Eğer birileri yarıdm ediyorsa bu ekrana yansıtılmalı

Engellilerin TV kanalları aracılığıyla kendilerini ifade etmelerine kimse karşı çıkmıyor. Burada sözü edilen şey "reklam amaçlı yardım yapmak" eğer yardımda reklam kaygısı yoksa neden kıytırık bir tekerlekli sandalyenin verilişi arka fonda iç burkan bir müzik eşliğinde yapılıyor?
Kaldıki daha öncede defalarcada söylediğimiz gibi basının görevi engellilere yardım toplamak, yardım edenleri göstermekten ziyade "neden engellilerin ihtiyaçlarının devlet tarafından karşılanmadığını sorgulayan programlar yapmaktır."

Siz eğer engelliler için bir şeyler yapmaya çalışıyorsanız birilerinin yaptığı yardımı ekrana taşımaktan vazgeçip engellilerin gerçek sorunlarının dile getirildiği programlara ağırlık veriniz.

Şurada ki konuda ( http://engelliler.gen.tr/f92/2022-maaslari-kesilmek-isteniyor-haksizliga-dur-de-18280/ ) detaylıca anlatıldığı gibi, yüzbinlerce engellinin maaşı kesilmek üzere.

Bizler bu konuyu duyurmak kamuoyu yaratarak yönetmeliğin geri çekilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Sizde bir şeyler yapmak istiyorsanız bu konuyu ekrana taşıyarak işe başlayabilirsiniz.

Öneriniz için öncellikle teşekkür ederim. Ekranda programın izlenebilirliğini artırmak amacıyla slow müzik kullanılabilir acıtasyona gidilebilir her işte olduğu gibi basın sektöründe de bir takım kurallar geçerlidir... yaptığımız programız izletmek için bu takım şeyler yapıyoruz aksi halde dikkat çekemeyiz. Reklam boyutuna gelince amaç yapılan programın geliri olabileceği gibi haklı özndirmek ve yardım boyutunu güçlendirmektir. Kesinlikle önyargılı yaklaşmayınız kişilerden gerekli izin ve olurlar alınarak yapılmaktadır bu programlar ayrıca söylediğiniz konuları ekrana taşımak sorun yaşatabiliyor unutmayınız ki basın özgür değil... ama sözünü ettiğiniz konuyu ekrana taşıyacağımdan emin olabilirsiniz tekrar teşekkür ederim

Fatma hanım,

Bilmem farkındamısınız ama bir üst mesajda yazdığınız herşey bizim yazdıklarımızı doğrular nitelikte şeyler. Kısaca diyorsunuz ki "programın izlenebilirliğini (rayting) artırmak için herşey mubah."
Ve en önemli bir başka cümle "ayrıca söylediğiniz konuları ekrana taşımak sorun yaşatabiliyor unutmayınız ki basın özgür değil."

Ona biz "basının özgürlüğü" değilde "basının çıkar ilişkisi" diyelim. x gazete, gazeteciliğinin yanı sıra aynı zamanda başka işlerde yapıyorsa bu işleri yaparken (devlet (hükümet) ihalelerine girmek vb. gibi) yaptığı haberler hükümetin hoşuna gitmediğinde işleri yürümez. Aynı durum TV kanalları içinde geçerli tabiki.

Bu duruma "çıkar ilişkisi" demek yerine nedense basın özgür değil deniliyor. Sadece gazetecilik, sadece tv yöneticiliği yapılsın bakalım nasıl özgür oluyor o basın. Sizin basın dediğiniz şeyin bir örneğini ufak çapta bu site ve diğer web siteleride yapıyor. Bunlarada dijital medya yada moda deyimiyle yeni medya deniyor. Burda özgürlüklere sınır yok. Zira ortada çıkar ilişkiside yok. Daha binlerce örnek verebilirim. Ama sanırım anlatmak istediklerimiz anlaşılmıştır.

Sn. Fatma KARSAK,

Hangi konuda önyargılı olduğumuzu açıkçası pek anlayamadım...Bu sözünüze kesinlikle katılmıyorum önyargı, bilmeden öğrenmeden bir konu üzerinde yapılan yargılamadır yani yanlış değerlendirmedir...Sadece engelli olmamız bile engelli sorunlarına yaklaşımımız açısından yeterli olmasına rağmen engellilerle ilgili çeşitli kurum ve kuruluşlarında çalışıyor olmam neticesinde çok fazla sayıda engelliyle muhatap vaziyetteyim...Yani bu durumlara uzaktan bakan bir kişi değilim birebir içindeyim...

Bu nedenle sadece kendimin değil, engelli olup sorunlarını paylaşanlar ile çevremde tanık olduğum tüm engellilerin sorunlarını dile getirmeyi ilke edinip engelleri daha kolay aşmak adına yapılmayanları veya yanlış yapılanları göstererek doğrulara hep birlikte ulaşmayı gerekli buluyorum...Sorun varsa bir yerlerde çözümde mutlaka vardır, sorunları görmezden gelmek yerine tartışmak en mantıklı yoldur...

Çeşitli platformlarda engellilerin çıkıp problemlerini anlatmaları kadar doğal bir olgu kuşkusuz olamaz ancak döne döne engeliyle ilgili bir husus gereksiz ajitasyonla sunuluyorsa işte orada problem vardır...Engelli bireyin diğer insanlardan duyguları açısından farkı olmadığından diğer insanlar gibi, ağlar, güler, öfkelenir, tartışır, eleştirir, eleştirilir ancak engellinin engelini KULLANMASI kadar bir başkası tarafından KULLANILMASI da yanlıştır...Birkaç kişinin yaptığı hata başkalarına mal olmamalıdır yanlışı yapan veya yanlışa sevk edilen kişinin adından ziyade aklımızda kalan ENGELLİ KİMLİĞİDİR böyle bir kimlikte sadece o kişiyi değil o toplumda yaşayan tüm engellileri kapsama alanına alır...Dikkat çekmek amacıyla bu şekilde yaptırımlara ihtiyaç duyulduğundan bahsediyorsunuz bunun da uygun şekilleri olmalı ki, sadece sorunlarımızı anlatmak amaçlı burada yazdığımız yazı ve yorumlarda dikkatiniz celbetmiş olmalı ki, görüşlerinizi aktarmışsınız...Demek ki, sorunları anlatmak ve çözüm önerileri için uygun bir ortam yeterli olabiliyor...

Toplumda her kim yaparsa yapsın olumsuz imajlarla, yanlış davranışlarla, gereksiz ajitasyonlarla dile gelmektense hatırlanmamayı tercih ederiz...Yersiz kavramlarla, ekonomik yoksunluklarla gündeme gelmek de gündemde kalmak da istemiyoruz ve bizleri bu şekilde göstermek isteyenlere karşı da eleştirilerimiz devam edecektir...Bizler isteklerimizi hakça ve hak yoluyla istiyoruz SADAKA OLARAK DEĞİL...Sorunlarımızı dile getirmekte ne kadar objektif tutum izliyorsak, sorunlarımızı çözmekte engellerimizi kaldırmakta bize dostça ellerine uzatan kişilere de yaklaşımlarımız aynı derecede objektif olacaktır...

fatma hanımın yorumlarını okudum kendiside engellileri bir kazanç aracı olarak görülmesini isteyen bir şahsiyet aman efendim engelliler neden tv ye çıkıp yardım istemesinler aman efendim neden ekrana çıkartmayalım aaaaa neden acıtasyon müzik koymasınlar hanımefendi sizden tv ye çıkmak isteyen engelli olursa siz çıkartırsınız ama burda gelipte engellilerin bir araç olarak kullanılmasını normal şeymiş gibi bize savunmayın olurmu tm siz çok iyi biliyosunuz ama kendinize saklaın bu gibi yorumlarınızı

Harikasın sinandeniz tebrik ederim ...tüm kalbimle seni destekliyorum emin ol bu sitedeki belki her 10 üyenin en az 9 u da senin gibi düşünüyor...

hiç kızmayın arkadaşlar fatma hanıma maalesef ülkemiz böyle amaç engellilere yardımdan ziyade (desinler) maksadıyla yapılan işlerdir ve fatmahanım gibilere artık kızamıyorum çünkü bunu yapmıyan insan yok gibi daha önce başka konudada yazmıştım birdaha burda yazayım kuşadasında yaşıyorum ki sözde aydın ve modern yerdir =) burdada 2 engelli derneği vardır hele bri tamamen bir desinler derneğidir bunlar her yaz onlarca kermes düzenler ve engelli genelde dowb sendurumlu çocuklarını bu kermese getirirler ve maalesef sadece bu yapılan kermeste görürsünüz bu çocukları daha sonra adeta ortadan yok olur bu çocuklar peki neden ? cevap çünkü bu engelli çocukların arkadaşların hakaret sanmayın ama ben böyle düşünüyorum onlar hakkında KOKOÇ anneleri birdaha çocukları çıkarmaz çünkü utanırlar şimdi gelelim fatma hanıma ee tam imam cemaat misali aileler böyle düşünüyorsa çocukları hakkında fatma hanımın böyle düşünmesine kızamıyorum

Selam Arkadaşım,

Yazdıklarını okudum ve hayrete düştüm kusura bakma senin düşüncene de saygım var ama bir konu hariç... ben hiç bir annenin engelli çocuğundan utanabileceğini düşünmüyorum...böyle bir şey olamaz sevgili arkadaşım inan bana...yılın diğer zamanında o çocukları çevrende görememenin mutlaka başka açıklamaları vardır...ama ANNE eğer gerçekten anneyse ( sadece dünyaya getirmekle anne olunmaz ! ) inan bana hiç bir koşulda çocuğundan utanmaz...ne olursa olsun hem de isterse down sendromlu olsun, ister baştan aşağı engelli olsun yeryüzünde annelik kadar kutsal bir varlık yoktur...bir kadın ki anne olmuşsa eğer her koşulda, sınırsızca sever evladını, bağrına basar ve gurur duyar...değil ki engelinden dolayı utansın...buna rağmen ne olaylar yaşanıyor ama evladına zulum yapanların anne olduklarını kabul etmiyorum bence onlar değil anne olmak insan bile değiller !!!

Sağlıcakla kal, dostlukla kal,