Temple Grandin

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
127.jpg





Yapımı : 2010 - ABD
Tür : Biyografi , Dram
Süre: 107 Dak.
Yönetmen : Mick Jackson
Oyuncular : Claire Danes , Julia Ormond , Catherine O'Hara , David Strathairn , Charles Baker
Senaryo : Christopher Monger , Merritt Johnson
Yapımcı : Anthony Edwards , Scott Ferguson

Filmin özeti:
Tüm hayatı boyunca ailesi ve arkadaşları başta olmak üzere tüm çevresi tarafından yanlış değerlendirilen Otistik bir kadının onlara unutamayacakları bir ders veren etkileyici hikayesini anlatır.


Bir kapı açıldı ve o kapıdan geçtim.

Doğa acımasız, ama biz öyle olmak zorunda değiliz.

İnsanların niye nedensiz yere zalim olduklarını anlamıyorum!

Anlayamadım pek çok şey var. Ama yine de hayatımın bir anlamı olsun istiyorum.

Çocuklarımızın arzuladığımız gibi olmasını isteriz fakat olamazlarsa kendi suçumuz sayarız. Üstelik çevremizdeki kimsenin de neler yaşadığımızı anlamadığını düşünürüz.

- Birini mi bekliyorsun?
+ Gergin olduğumda otomatik kapılar beni rahatsız ediyor. Otistiğim ben.
- Oğlum da artistik ve aynı durumu uçaklarla yaşıyor.


- Dünyadan Grandin’e!
+ Sığırları dinliyordum. Neden bazı böğürmeler diğerlerinden daha yüksek? Bu kadar böğürme hiç duymamıştım!
- Sürekli sığırlarla haşır neşir olmuşumdur. Bu konuda tek söyleyebileceğim, kadınlar gibi
sığırlar da sızlanmayı ve çene çalmayı severler. Ya da somurtmayı. Bunlardan başka bir şey bilmezler.

- Neden üniversiteye gitmek istemiyorsun?
+ İnsanlar yüzünden. İnsanları anlamıyorum. En azından okulumdaki insanlar onları anlamadığımı biliyor.
Gerçi bazıları yine de arkadaşlarım.
- Neyi anlamıyorsun?
+ Kızlar erkekler için salaklaşıyor. Aptal pop grupları hakkında,
kıyafetler hakkında konuşuyorlar. Mutlu olduğumda “Neden bu kadar somurtkansın?” diyorlar.
Ben de “Mutluyum” diyorum. Onlar da “Mutlu gözükmüyorsun” diyorlar. Ben de, “Düşündüğümü
görmüyor musun?” diyorum. “Mutsuz olduğumu göremiyor musunuz?” diyorum.
Neden bahsettiklerini anlamıyorum.

Beynine darbe vurulurken ilk sığıra dokundum. Birkaç saniye içinde
bir miktar ete dönüşecekti ama o anda halen bir bireydi. Sakindi. Sonra öldü.
Hayatın ne kadar değerli olduğunu fark ettim. Ölümü düşündüm ve Tanrı’ya yakın hissettim kendimi.
Düşüncelerim benimle birlikte ölsün istemiyorum. Bir şeyler başarmış olmak istiyorum.

O farklı biri sadece farklı biri ama eksik değil...

Hayatım boyunca izlemekten çok keyif aldığım ve gerçekten bir biyografi sinemaya bu kadar güzel aktarılabilir. Baştan sona harika bir film tüm sinema severlere tavsiye ediyorum kesinlikle kaçırmayın,iyi seyirler.

Bu filmi bana tavsiye eden ve bu sayede izlediği diğer tüm filmleri öğrendiğimde şok geçirmeme sebep olan canım oğluma teşekkür ediyorum. Ben çocuğumun engelli filmlere olan ilgisini ve engellenmiş yaşamlara olan duyarlılığını daha yeni öğrendim. Belki de en çok bu sebepten ve daha bir çok nedenden dolayı bu film hafızamdan hiç silinmeyecek.

Özellikle otistik yakını olan herkesin seyretmesini çok isterdim.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst