- Katılım
- Kas 9, 2010
- Mesajlar
- 16,299
- Tepkime Puanı
- 15
- Puanları
- 0
- Yaş
- 49
Tetanos Tanımı Tedavisi ve Korunma Yolları
Genellikle toprakta yaşayan , insan bedenine , açık yaralar, çatlaklar ve batan bir madde yoluyla giren basilin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Tetanos basili havasız yaşar ve çok dirençli bir basildir.
HASTALIĞIN GELİŞMESİ
Bazı yaralanmalarda tetanos olasılığı oldukca fazladır. Bunlar oksijenden yoksun, düzensiz girintili, çıkıntılı yaralar, toprak ve gübre bulaşmış yaralardır. El işçilerinin özellikle toprak işçlerinin hastalığıdır. Bazen mikrobun giriş kapısı çok küçük ve gözden kaçabilecek nitelikte bile olabilir. ( kedi veya tavşan tımalaması çivi batması bir metalin çizmesi vs..)
Mikrop bu bölgelere yerleşir hastalığı yapan olay ise bunun salgıladığı toksinin sinir ve kan yoluyla yayılmasıdır. Kuluçka süresi 4-30 gündür, kuluçka döneni tümüyle sessizdir ve tetanos ne kadar ağırsa o ölçüde kısadır. Daha sonra hastalık, önce çene kilitlenmesi (trismus) olarak adlandırılan çene kaslarının ağrılı kasılmasıyla ortaya çıkar. Bu kasılma söz konusu kaslara dokunulduğunda artar ve çiğnemeyi önler. Bazen yaranın görünümü değişir cansız ağrılı bir durum alır bu düzeyde kas seğirmeleri gözlenebilir. 24-48 saat kasılmalar boyun,gövde, kolar ve bacakları tutar. Çene kilitlenmesi şiiddetlenir, yutma olanaksızlaşır, kollar bükülmüş bacaklar gerilmiş durumdadır, omurga geriye doğru yay gibi kıvrılır. Bu tipik duruş ( opisthonos) olarak adlandırılır.
Işık, ses, dokunma gibi en küçük uyarı, son derece ağır kasılma nöbetlerine yol açabilmektedir. Enfeksiyon dönemi ağırdır ateş 40 lara yükselir ama bilinç yerindedir. Bu klasik biçimin yanı sıra çeşitli klinik biçimlerde gözlenebilir. Kol yada bacaklarda, gövdede sınırlı kalmış tetanos biçimleri ameliyat sonrası, düşük sonrası ortaya çıkan tetanoslar ve günümüzde seyrek olarak görülen göbek bağının kirlenmesi sonucunda alınan enfeksiyonla ortaya çıkan yeni doğmuş çocuklarda görülen tetanos da sayılabilir.
TEDAVİ
Tetanos son derece ciddi bir hastalıktır. Baş vurulan ve etkin olan tedavi yöntemlerine karşın, hasta tam anlamıylaiyileşmeden hastalığın evriminin herhangi bir anında ani bir nöbet neticesinde ölebilir. Yada havasızlıktan boğulma geri dönüşü olmayan kalp damar şoku veya eklenen atipik zatürre gibi hasta yaşamını yitirebilir. Tedavi karmaşıktır hastahane koşullarında ciddi tedavi gerektirir.
Tetanosda dört tedavi yöntemi uygulanır
1- Serum tedavisi hastanın yaşına uygun ayarlanan serum deri altına yada yarısı deri altı yarısı kas içine uygulanır.
2- Anatoksin biçiminde aşı tedavisi bağışıklık kazanılana kadar 42 gün 5 er gün arayla aşı yapılır.
3-Antibiyotik tedavisi bunlar ani mikrop yayılımını engeller ve yara temizliğiyle birlikte toksin kaynağını ortadan kaldırır.
4-Kortizon tedavisi serum tepkilerine karşı kullanılır bunun dışında hasta sakin tutulur ağrılarda yatıştırıcı kullanılır.
KORUNMA
Hastalık uzun vadeli korunma ve aşılama gerektirir. Tetanosdan doğrudan korunma tehlikeli bir deri yaralanmasının yada cerrahi bir yaranın ardından hastalığın henüz hiç bir belirtisi ortaya çıkmadan, hasta önceden aşılanmış ise deri altına 1 m aşı vermekten oluşur.
Yaralı daha önce aşılanmamış ise serumla ve aşıyla korumaya alınabilir.
Genellikle toprakta yaşayan , insan bedenine , açık yaralar, çatlaklar ve batan bir madde yoluyla giren basilin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Tetanos basili havasız yaşar ve çok dirençli bir basildir.
HASTALIĞIN GELİŞMESİ
Bazı yaralanmalarda tetanos olasılığı oldukca fazladır. Bunlar oksijenden yoksun, düzensiz girintili, çıkıntılı yaralar, toprak ve gübre bulaşmış yaralardır. El işçilerinin özellikle toprak işçlerinin hastalığıdır. Bazen mikrobun giriş kapısı çok küçük ve gözden kaçabilecek nitelikte bile olabilir. ( kedi veya tavşan tımalaması çivi batması bir metalin çizmesi vs..)
Mikrop bu bölgelere yerleşir hastalığı yapan olay ise bunun salgıladığı toksinin sinir ve kan yoluyla yayılmasıdır. Kuluçka süresi 4-30 gündür, kuluçka döneni tümüyle sessizdir ve tetanos ne kadar ağırsa o ölçüde kısadır. Daha sonra hastalık, önce çene kilitlenmesi (trismus) olarak adlandırılan çene kaslarının ağrılı kasılmasıyla ortaya çıkar. Bu kasılma söz konusu kaslara dokunulduğunda artar ve çiğnemeyi önler. Bazen yaranın görünümü değişir cansız ağrılı bir durum alır bu düzeyde kas seğirmeleri gözlenebilir. 24-48 saat kasılmalar boyun,gövde, kolar ve bacakları tutar. Çene kilitlenmesi şiiddetlenir, yutma olanaksızlaşır, kollar bükülmüş bacaklar gerilmiş durumdadır, omurga geriye doğru yay gibi kıvrılır. Bu tipik duruş ( opisthonos) olarak adlandırılır.
Işık, ses, dokunma gibi en küçük uyarı, son derece ağır kasılma nöbetlerine yol açabilmektedir. Enfeksiyon dönemi ağırdır ateş 40 lara yükselir ama bilinç yerindedir. Bu klasik biçimin yanı sıra çeşitli klinik biçimlerde gözlenebilir. Kol yada bacaklarda, gövdede sınırlı kalmış tetanos biçimleri ameliyat sonrası, düşük sonrası ortaya çıkan tetanoslar ve günümüzde seyrek olarak görülen göbek bağının kirlenmesi sonucunda alınan enfeksiyonla ortaya çıkan yeni doğmuş çocuklarda görülen tetanos da sayılabilir.
TEDAVİ
Tetanos son derece ciddi bir hastalıktır. Baş vurulan ve etkin olan tedavi yöntemlerine karşın, hasta tam anlamıylaiyileşmeden hastalığın evriminin herhangi bir anında ani bir nöbet neticesinde ölebilir. Yada havasızlıktan boğulma geri dönüşü olmayan kalp damar şoku veya eklenen atipik zatürre gibi hasta yaşamını yitirebilir. Tedavi karmaşıktır hastahane koşullarında ciddi tedavi gerektirir.
Tetanosda dört tedavi yöntemi uygulanır
1- Serum tedavisi hastanın yaşına uygun ayarlanan serum deri altına yada yarısı deri altı yarısı kas içine uygulanır.
2- Anatoksin biçiminde aşı tedavisi bağışıklık kazanılana kadar 42 gün 5 er gün arayla aşı yapılır.
3-Antibiyotik tedavisi bunlar ani mikrop yayılımını engeller ve yara temizliğiyle birlikte toksin kaynağını ortadan kaldırır.
4-Kortizon tedavisi serum tepkilerine karşı kullanılır bunun dışında hasta sakin tutulur ağrılarda yatıştırıcı kullanılır.
KORUNMA
Hastalık uzun vadeli korunma ve aşılama gerektirir. Tetanosdan doğrudan korunma tehlikeli bir deri yaralanmasının yada cerrahi bir yaranın ardından hastalığın henüz hiç bir belirtisi ortaya çıkmadan, hasta önceden aşılanmış ise deri altına 1 m aşı vermekten oluşur.
Yaralı daha önce aşılanmamış ise serumla ve aşıyla korumaya alınabilir.
