Gazoz Agacı
Moderator
Günlerdir düşünüyorum bizler kimiz? neyiz? Toplumun öngördüğü deyişiyle biz ötekiler/ötekileştirilenler olarak adlandırılsak da aslında toplum bizi saymıyor! Birey olarak görmüyor! Vatandaş olarak kabul etmek istemiyor!
Engelliler!Toplumun kanayan yarası! Okuyamayan, çalışamayan, engelleri sebebiyle üretim mekanizmasına katılmayan, kendi halinde asosyal bir yaşam süren, bakıma muhtaç, ilgiye ihtiyaç duyan güçsüz, zayıf, toplumdan izole edilmiş bir hayat süren kimliği belirsiz azınlık grubu.
Evden çıkamıyor olmasının çok ötesinde, gözlemlerim sayesinde İstanbul gibi bir metropolün ortasında Şişlinin göbeğinde oturuyorum ve sokaktan geçip giden hiç bir engelli yok! Nerede bu engelliler??? Sayıları eminim bu şehrin en az yarısı kadardır. Oysa yoklar! Yok sayılıyorlar! Onlar dört duvar arasında yaşamaya mecbur bırakılmış, toplumca ev hapisine mahkum bırakılmış, esir hayatı süren çoğu ailesinin bakımına muhtaç olması bile yine ailesinin sahip olduğu maddi servete bağlı olan, her koldan eli kolu bağlı, geliri olmayan, gelir sahibi olması istenmeyen, devlete yük, çevreye külfet görünen ötekileşmek istemese de ötekileştirilen hayatlar...
Bir şekilde engellendiysen hayattan ve adın kimliğindeki yazılış şekliyle engelli diye geçiyorsa bu toplum seni istemiyor! Yok sayıyor! Sana geçinebilmeni sağlayacak bir gelir bağlamamak için elinden geleni yapıyor! Engellisini üretimden, yaşamdan, hayattan uzak tutmak için '' Ben bakamıyorum al sen bak'' anlayışıyla uygulamaya koyduğu sözüm ona üç kuruşluk ''Evde Bakım Maaşı'' adı altında ki o da ailenin yoksulun yoksulu olmasını şart koştuğu bir sistemde tüm engellilerin karun kadar zengin olmadıkları düşünülürse ekonomik açıdan belirli bir geliri olmayanların hayatta kalabilme şansı sizde yüzde kaçtır???
Büyük şehirlerde engellilerin çoğunluğu olmasa dahi neden dilendirilmek zorunda bırakıldığını çok daha iyi anlıyorum artık. İş yok, aş yok, aile yok, devlet yardımı yok. Ne yapsın bu engellenenler??? Dilenmeyi bir iş olarak kimsenin gönül rahatlığıyla yaptığına inanmak istemiyorum çünkü insan onuruyla bağdaşmayan bir gelir elde etme şekli ki bana göre insanın insanca yaşamasını sağlayamayan bir sistem dahi kimsenin dilenme yoluyla para kazanmasını haklı çıkarmıyor...
Bu sitede en çok dikkatimi çeken şey şu ki yaşamak için para elzem bir ihtiyaç! Hal böyle olunca sadece evde bakım maaşı yada 2022 maaşı yatıp yatmadığını öğrenmek için her gün yüzlerce üye sadece bu asla yetmeyen gelir peşinde olduğu için siteye giriş yapıyor ve demek ki engellilerin yaşaması için toplumdan uzaklaştıran mekanizma böyle işliyor. Verelim üç beş kuruş uzak olsunlar! Evlerinde otursunlar! 2 yılda bir sözüm ona bir EKPSS düzenleyelim artık şans kime gülerse!!! Bizden bu kadar diyen bir sistemin içinde kamu kadrolarında işe girenler şanslı diğerleriyse baksın kendi çaresine denen bir sosyal devlet anlayışının hüküm sürdüğü bir ülkede ben şimdi nerde bu engelliler? sokaklarda, caddelerde neden yoklar? sorusuna kendimce yanıt vermiş oluyorum...
Kendimi düşünüyorum da ben eğer çalışamazsam, üretemezsem, beni geçinemeyeceğim bir engelli emekli maaşına mecbur bırakan bu sistemde toplumdan izole bir hayatı yaşamaya mahkum edileceğim. Oysa dışarıda hayat var!!! Neden bu hayatın içinde ben/bizler olmayalım?
Bizler toplumun bir üyesiysek bizleri yoksayan, birey olarak görmeyen, özgürleştirmeyen bir anlayışa karşı sessiz kalmak yerine sesimizi çıkarsak olmaz mı? Ben biliyorum herkesin içinde çıkmayan sessiz çığlıklarla veryansın ettiğini. Ama işte susmanın bir faydası yok ki! Kendi içimizdeki haklı isyanlarımızı toplumun duyması, işitmesi, anlaması, anlayabilmesi, desteklemesi gerekiyor!!!
Özgür Yarınlar Adına;
Ben bireyim, ben ailemden ayrı bir yaşama hakkı istiyorum diyen, diyebilme cesareti gösteren herkesin bu sayfaya yazabilmesi dileğimle...
Engelliler!Toplumun kanayan yarası! Okuyamayan, çalışamayan, engelleri sebebiyle üretim mekanizmasına katılmayan, kendi halinde asosyal bir yaşam süren, bakıma muhtaç, ilgiye ihtiyaç duyan güçsüz, zayıf, toplumdan izole edilmiş bir hayat süren kimliği belirsiz azınlık grubu.
Evden çıkamıyor olmasının çok ötesinde, gözlemlerim sayesinde İstanbul gibi bir metropolün ortasında Şişlinin göbeğinde oturuyorum ve sokaktan geçip giden hiç bir engelli yok! Nerede bu engelliler??? Sayıları eminim bu şehrin en az yarısı kadardır. Oysa yoklar! Yok sayılıyorlar! Onlar dört duvar arasında yaşamaya mecbur bırakılmış, toplumca ev hapisine mahkum bırakılmış, esir hayatı süren çoğu ailesinin bakımına muhtaç olması bile yine ailesinin sahip olduğu maddi servete bağlı olan, her koldan eli kolu bağlı, geliri olmayan, gelir sahibi olması istenmeyen, devlete yük, çevreye külfet görünen ötekileşmek istemese de ötekileştirilen hayatlar...
Bir şekilde engellendiysen hayattan ve adın kimliğindeki yazılış şekliyle engelli diye geçiyorsa bu toplum seni istemiyor! Yok sayıyor! Sana geçinebilmeni sağlayacak bir gelir bağlamamak için elinden geleni yapıyor! Engellisini üretimden, yaşamdan, hayattan uzak tutmak için '' Ben bakamıyorum al sen bak'' anlayışıyla uygulamaya koyduğu sözüm ona üç kuruşluk ''Evde Bakım Maaşı'' adı altında ki o da ailenin yoksulun yoksulu olmasını şart koştuğu bir sistemde tüm engellilerin karun kadar zengin olmadıkları düşünülürse ekonomik açıdan belirli bir geliri olmayanların hayatta kalabilme şansı sizde yüzde kaçtır???
Büyük şehirlerde engellilerin çoğunluğu olmasa dahi neden dilendirilmek zorunda bırakıldığını çok daha iyi anlıyorum artık. İş yok, aş yok, aile yok, devlet yardımı yok. Ne yapsın bu engellenenler??? Dilenmeyi bir iş olarak kimsenin gönül rahatlığıyla yaptığına inanmak istemiyorum çünkü insan onuruyla bağdaşmayan bir gelir elde etme şekli ki bana göre insanın insanca yaşamasını sağlayamayan bir sistem dahi kimsenin dilenme yoluyla para kazanmasını haklı çıkarmıyor...
Bu sitede en çok dikkatimi çeken şey şu ki yaşamak için para elzem bir ihtiyaç! Hal böyle olunca sadece evde bakım maaşı yada 2022 maaşı yatıp yatmadığını öğrenmek için her gün yüzlerce üye sadece bu asla yetmeyen gelir peşinde olduğu için siteye giriş yapıyor ve demek ki engellilerin yaşaması için toplumdan uzaklaştıran mekanizma böyle işliyor. Verelim üç beş kuruş uzak olsunlar! Evlerinde otursunlar! 2 yılda bir sözüm ona bir EKPSS düzenleyelim artık şans kime gülerse!!! Bizden bu kadar diyen bir sistemin içinde kamu kadrolarında işe girenler şanslı diğerleriyse baksın kendi çaresine denen bir sosyal devlet anlayışının hüküm sürdüğü bir ülkede ben şimdi nerde bu engelliler? sokaklarda, caddelerde neden yoklar? sorusuna kendimce yanıt vermiş oluyorum...
Kendimi düşünüyorum da ben eğer çalışamazsam, üretemezsem, beni geçinemeyeceğim bir engelli emekli maaşına mecbur bırakan bu sistemde toplumdan izole bir hayatı yaşamaya mahkum edileceğim. Oysa dışarıda hayat var!!! Neden bu hayatın içinde ben/bizler olmayalım?
Bizler toplumun bir üyesiysek bizleri yoksayan, birey olarak görmeyen, özgürleştirmeyen bir anlayışa karşı sessiz kalmak yerine sesimizi çıkarsak olmaz mı? Ben biliyorum herkesin içinde çıkmayan sessiz çığlıklarla veryansın ettiğini. Ama işte susmanın bir faydası yok ki! Kendi içimizdeki haklı isyanlarımızı toplumun duyması, işitmesi, anlaması, anlayabilmesi, desteklemesi gerekiyor!!!
Özgür Yarınlar Adına;
Ben bireyim, ben ailemden ayrı bir yaşama hakkı istiyorum diyen, diyebilme cesareti gösteren herkesin bu sayfaya yazabilmesi dileğimle...