Toplum Olarak Engelli Öğretmenleri Kabullenebiliyormuyuz?

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Her iş alanında olduğu gibi engelli öğretmen ve öğretmen adayları da engeli yüzünden sekteye uğratılıyor. Bir çok veli çocuğunun bir engelli öğretmen tarafından eğitilmesine tepkili olabiliyor. Her ne kadar bu duruma sessiz kalınıyor olsada bakışlardan ve tavırlardan bu çok rahatlıkla anlaşılabilmektedir.

Bakıldığı zaman engelli bir öğrenciyle çocuğunun aynı sınıfta olmasını istemeyen bir toplum halindeyken engelli öğretmen istenmemeyişi çok da yadırganmasa gerek. Aslına bakılırsa bir tek veliler deyip konuyu sadece velilere yıkmamak lazım okul yönetimlerindede engelli öğretmenler için bir çok düzeltilmesi gereken unsurlar olduğuda aşikar. Ayrıca birde okul içi ve okul çevresindeki düzen ve erişim eksiklikleride cabası.

A02122254.jpg


Oysa her şeyin başı eğitim diye heryerde konuşur dururuz ama eğitimi verecek bir engelliyse işte ozaman geri dururuz bu ne çelişkili bir kısır döngüdür anlamış değilim. Eğer biz yetişkinler olarak bir engelli öğretmeni kabullenemiyor ve onu içimize sığdıramıyorsak küçücük çocukların ciddiye alıp öğretmenim diyerek kabullenmesini beklemek biraz saçmalık olmaz mı? Bunuda bir tarafa koyarsak bu insan onca yıl okumuş bilirizki herkez öğretmen olamaz bu zor ve önemli mesleğini hak etmiş olmasına rağmen gönül huzuru içinde görevini icra edememesinin ve bir çok sorunlar yaşamasının ne insani ne ahlaki bir karşılığı yoktur.

İşin birde farklı bir boyutu var engelli bir öğretmenle birlikte olan çocuklar aslında o öğretmenden okadar çok hayat dersi çıkaracaktırki öğretmeninin zorluklar içindeki mücadelesi belkide o çocuğa bir ışık tutacaktır. Ama işte çocuğu ailesi bu yönde çok dikkatli eğitmesi ve engellilik hakkında ayrımcılığı yok edici bilgiler aşılamalıdır. Bunun içinde önce yetişkinler engelliyi ayrı bir grup olarak görmekten vaz geçecek'ki çocuklarda toplumun bir parçası olduğunu bilerek yetişecek böylelikle daha bilinçli daha duyarlı nesiller oluşacak.

Öğretmen olmak zor meziyet hele birde engelli öğretmen olmak zorluğu ikiye katlamak demek bu zorlukları
giderebilmek dileğiyle.
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
şunu anlamak lazım. birçok engelli eğitim merkezi engellilere toplumsal olarak kabul görecek davranışları eğitmekten öteye gitmeyen kısır kuruluşlardır. bu şekilde olduğunda engelli olanların toplumun göründe saklanılması gereken ve konuşulmaması gereken bir tabu haline gelir. öncelikle bunun değişmesi gerekir.

geçen yıl engelli sınıfı öğreten bir öğretmen şu yorumu çok ağrıma gitti kendisi zihinsel engelli sınıfı öğretiyor. " ben diğer öğretmenler gibi yıllar sonra öğrencilerimin başarılı olmasını görmüyorum şimdi görüyorum. eğer tuvalete kendi başına gidiyorsa yemeğini yiyorsa benimişim tamamdır" esasında bu olay orada bitmiyor benim kendi ablam down sendromlu. yurt dışında lise mezunu oldu. eğer daha uzun süre kalmış olsaydık şu anda topluma kazandırılmış çalışan bir birey olarak kendi yaşamını kazanan bir kişi olacaktı. ama türkiyede bu iş zor. çünkü biz engelli vatandaşı kabul etmiyoruz.

engelli bir öğretmen fiziki bir engelli bile olsa zihinsel engelli olarak algılanır. öğrenciden çok öncelikle ebeveynin eğitilmesi lazım.

umarım nice engelli öğretmen adayımız bu tarz davranışlara maruz kalmadan öğretmenlik gibi kutsal bir mesleğe atanır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kesinlikle ebeveynin eğitilmesi konusunda sana katılıyorum çünkü çocukların alacağı eğitim önce evde başlıyor okulda devam ediyor. Bunlardan biri eksilirse çocukların eğitimi sekteye uğruyor. Dediğiniz gibi görevleri çok zor olan öğretmenlerimizin yolu açık olsun öğretmenlik hayatları boyunca üzücü değil güzel mutlu anılar biriktirebilsinler.
 

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Merhaba Arkadaşlar,

Eğitim ailede başlar. Dünyaya gelen her bebek bir melekten farksızdır. O kadar masum o kadar savunmasız ve o bir kadar da günahsızdır. Bebek büyür konuşmayı öğrenir. Bunu da çevresindeki duyduğu seslerden özellikle anne , baba, kardeş kısaca ailesindeki sesleri tanımaya başlayarak, konuşulanları dinleyerek konuşmaya başlar. Artık o masum bebek büyümüş çocuk olmuştur. İşte 3-6 yaş arası dönem çocukluk çağıdır ve okuldan önceki son dönem olan bu çocukluk çağında ona ne verirseniz onu alacaktır. Eğer aile engelli kavramını ne derece anladıysa ve çocuğa ne kadar doğru ve gerçek açıklayabilirse işte o çocuk da o derece doğru bakış açısıyla yaklaşacaktır engellilik kavramına, engelli insanlara. Duyarlı olmak bu kadar küçük yaşta yerleşecektir tazecik beyinlerine.

Ailesinden duyduğu kelimeler yer edinecektir hafızasında. Eğer aile gerçekten bilinçliyse çocuğuna görme engelli bireye kör denmemesi, işitme engelli bireye sağır denmemesi gerektiğini, ortopedik engelli bireye topal denmemesi gerektiğini kısaca bu tür sıfatları kullanmayarak ( kör, sağır, dilsiz vb.örneklemeler çoğaltılabilir elbette ) aslında en doğrusu sakat kelimesinin , özürlü kelimesinin anlamını bile bilmeyecek yaşta olan çocuklarını engeller ve engellilik konusunda bilinçlendirebilir. Ağaç yaşken eğilir. Aile çocuklarını nasıl eğitirse o çocuklarda yetiştirilme tarzından yola çıkılarak bilinçli bireyler olarak okul çağında da engelli öğretmenlerine ve karşılaştıkları engelli insanlara doğru yaklaşımlarda bulunurlar.

Eğitim ailede başlar, okulda devam eder ve okul yaşamından sonra da bir ömür boyu devam eder. Engellilere sağlıklı bir yaklaşım daha çocuk denecek yaşta verilmelidir. Bu konuda en büyük sorumlu elbette okuldan önce aile olmalıdır.

Sağlıklı ve güzel bir nesil yetişmesi dileğimle,
 

berkemeteatasoy

Üye
Üye
Katılım
Kas 28, 2011
Mesajlar
97
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
merhaba..sadece engelli öğretmenler degil istenmeyen engelli işçi engelli sevgili engelli komşu engelli arkadaş yani kısacası istenmeyenler arasındayız..bunlarla ilgili neler yazılırsa yazılsın ruhumuz ruhları engelliyi anlayacak durumda degil bende anlamıyorum kendimi engelliyim farklıyım çok küçük şeylerden mutlu oluyorum.sadece benle olmuyor hayat..iş yerinde sakat olmak yarım maaş yarım insan muamelisi görmek 20 yıldır 14 şirket degiştirdim hepsi bunlarla dolukendilerini üstün gören engelliyi---zaten allah acımamış bunlara---bu ve buna benzer durumlar yaşamak lazım anlatılmaz yaşanır bizim duygularımız..hiçmi umut yok 7 yaşından beri düzelir insanlar bilinçlenir diyorum 31 senedir aynı kelimeler..yazın her istediğinizi
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
insanların düzelmesi için eski görüşleri yok etmek lazım. bu bir seferde yapılabilecek şey değil.
 
G

güz gülleri

Guest
önce kendimizi düzeltmeye çalışsak birinci adım bu değil mi. Eğer iç dünyanda denge yoksa, dış dünyanda da olmayacaktır..Berkemete birazcık kırıldım yazdıklarına.ne demek Allah unutmuş?bence hiç kimse düşünmez böyle. ne kadar cahil olur olsun.bizler allah unuttuğu için değil toplumda hayatımızı kolaylaştırıcı düzenlemelerin hep ihmal edilmesinden ya da ağır işleyişinden yana sorunlar yaşıyoruz.umarım sende kendine beni Allah unutmuş! gözüyle bakmıyorsundur.
 

berkemeteatasoy

Üye
Üye
Katılım
Kas 28, 2011
Mesajlar
97
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
toplumda yaşadıklarımız bunlar..toplumdaki ön yargı bunlar çok duydumda allah acımamış sen ne acıyacaksın:)
 
G

güz gülleri

Guest
kim kime acıyor ?.bi kere acımak kelimesini lügattan çıkarmak lazım. özellikle engelliler için .kimsenin kimseden zerre kadar üstünlüğü yok.herkesin bir yaşam hakkı var.normal insanlara göre biraz hayat koşullarımız zor.bu bir gerçek.kendimize acımak yada acıtmak yerine (şiddetle karşıyım) bende varım!düşüncesini sahiplensek daha çok sorunlarımıza çare buluruz diye düşünüyorum.engellerimizi düzeltemiyor ya da kaldırıp atamıyoruz onları kabullenmek ve şartları nasıl iyileştiririz üzerinde kafa yormak daha doğru.
 

marcus_oredius

Üye
Üye
Katılım
Tem 11, 2012
Mesajlar
1,404
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
acımak ancak sen kendini acınacak durumda olursan olur. burda birçoğumuz iş güç sahibi olmaya calışan insanlarız. bireysel olarak toplumun kabul ettiğinden farklıyız. bu bizi daha düşük veya acınacak kimseler yapmıyor. ancak bilgisiz toplum bizi kendilerinden aşağı görüyor. burda bahsedilen bu. allah bize acımadı değil. allah kimseye acımaz. acımak onun işi değil onun işi bizi bu dünyada nasıl yaşadığımıza bakarak yargılamak.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst