Topuk Dikeni Nedeni ve Tedavi Yolları

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Topuk dikeni özellikle sabah kalkıldığı zaman üzerine basamamakla kendini ele verebilir. Günümüzde tedavi şekilleri ve ayağın üzerine binen basıncın azalması ile çok başarılı sonuçlar alınamaktadır. Yazımızda topuk dikeni tedavisi ve belirtilerinden bahsederek bu sorunu yaşayanlara yol göstermek istiyoruz.

topukdikeni111.jpg


Topuk ağrısının en önemli nedenlerinden olan topuk zarının hastalığı ( plantar fasit ) ve topuk dikeni sıklıkla birlikte görülürler ve genellikle sadece topuk dikeni olarak ifade edilirler.

Bu rahatsızlıkta, ayak tabanındaki ince kasların ( fasya ) topuk kemiğine yapışma yerinde bir zorlanma, aşırı yük binmesi ya da bazı iltihaplı romatizmal hastalıklara bağlı olarak yangı (enflamasyon ) oluşur. Zamanla bu bölgede anormal bir kemik dokusunun oluşması topuk dikenine neden olur.

Bazı durumlar topuk dikeninin oluşmasına neden olabilir. Bunlar arasında kilo fazlalığı olanlar ve uzun süre ayakta durarak çalışanlar özellikle risk altındadır. Ayak tabanına binen yükün artması bu hastalığın en önemli nedenidir. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Düz tabanlık, topuk dikeninin oluşumunu kolaylaştıran bir başka rahatsızlıktır.

Bazı durumlar topuk dikeninin oluşmasına neden olabilir. Bunlar arasında kilo fazlalığı olanlar ve uzun süre ayakta durarak çalışanlar özellikle risk altındadır. Ayak tabanına binen yükün artması bu hastalığın en önemli nedenidir. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Düz tabanlık, topuk dikeninin oluşumunu kolaylaştıran bir başka rahatsızlıktır.



Hastalığın en önemli belirtileri, sabahları kalktığınızda topuk üzerine basmakta zorluk, şiddetli topuk ağrısı ve bu ağrının gün içinde ayakta durmakla ve yürümekle artış göstermesidir. Şikayetler istirahatte azalır, gece ağrısı nadirdir.

Teşhis edilmesi zor değildir. Röntgen filmlerinde topuk kemiğinden yere doğru olan bir çıkıntı gibi görünür. Gülün dikenini andırır. Topuğunu seven dikenine katlanmaz deyip, gelelim tedavisine…

Pek çok alternatif olmakla birlikte, hangi tedavi yöntemi seçilirse seçilsin mutlaka yapılması gereken şeylerin başında topuğa ve ayağın tabanına binen basıncın azaltılması gelir. Aksi takdirde hastalık tekrarlamaya meyillidir. Topuk yastığı, tabanlık kullanımı, kilo vermek ve germe egzersizleri mutlaka tedavinin bir parçası olmalıdır.

Topuk dikeni ve plantar fasiit tedavisinde farklı yöntemler kullanılmaktadır. Fizik Tedavi yöntemlerinden ultrason, mikrodalga ve lazer etkili olabilmektedir. Son yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanan şok dalga tedavisinin (ESWT) doğru uygulandığında başarı oranı yüksektir.

Topuğa kortizonlu iğne yapmak da iyi bir alternatiftir. Yapılan araştırmalarda şok dalga (ESWT), lazer ve topuğa kortizon enjeksiyonu tedavilerinin üçünün de etkili olduğu, ve aralarında fark olmadığı anlaşılmıştır.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Topuk Dikeni için ESWT Yöntemi

ESWT şok dalga tedavisi topuk dikeni tedavisinde büyük rol oynamaktadır.

Eswt topuk dikeni tedavisi.jpg

Eswt topuk dikeni tedavisi



ESWT: Topuk Dikeni Tedavisi ESWT Yüksek enerjili ses dalgalarıyla tedavisi zor fiziksel hastalıklarda modern cerrahi olmaksızın anesaaisiz ilaçsız ve kısa sürede yüzde 85-86 oranında kalıcı bir iyileşme sağlanan en güncel elektroterapi tekniğidir. Türkiye’de sayılı kurumda verilen bu hizmet sertifikalı ve özel eğitimli fizyoterapistler tarafından uygulanmaktadır.


Uygulandığı alanlar:

Impingement: En yaygın omuz şikâyetidir. (kol 90 derece kaldırıldığında hissedilen ağrı)
Eklemlerde görülen genel ağrılı şikâyetler
Topuk dikeni
Tenisçi dirseği ve golfçu dirseği
Omuz kireçlenmesi

Uzun süreli kaynamayan kırıklar I. ESWT nedir? ESWT, ingilizce adıyla “Extracorporeal ShockWave Therapy”, türkçe tercümesiyle “Vücutdışından Uygulanan ŞokDalga Tedavisi” veya kısaca “Şok Tedavi”; spark gap teknolojisi prensibi ile vücut dışında oluşturulan şok dalgalarının elipsoid şeklindeki bir çelik çanak vasıtasıyla vücudun istenilen bir bölgesinde odaklanmasına dayanan yeni bir “non-invazif” tedavi şeklidir. Ayrıca bu tedavi Avrupa’da “Ossa-Therapy” ve Amerika’da ise “OrthoTripsy” adlarıyla da anılmaktadır. Veterinerlikte bilinen adı ise “EquiTripsy”dir.

Şok Tedavi, oluşturulan şok dalgalarının yüksek enerjili veya düşük enerjili olmasına göre ikiye ayrılır. Ultrasonik, elektromanyetik ve piozoelektrik enerji prensibine dayanan ve düşük enerjili diye adlandırılan cihazlara nazaran, elektro-hidrolik enerji prensibine dayanan ve yüksek enerjili diye adlandırılan cihazlar bir kaç kat yüksek basınç ve on kat yüksek enerjiyi çok kısa bir süre içerisinde (1 mikro-saniye) uygulama imkanı vermektedir. Yüksek ve düşük enerjili cihazların klinik uygulamadaki en belirgin farkı, yüksek enerjili cihazların daha az sayıda tedavi seansı ile daha yüksek enerji miktarı uygulama olanağı vermeleri ve daha yüksek başarı oranı sağlamalarıdır

II. ESWT Endikasyonları? Şok Tedavi uygulanan endikasyonlar;


Sert Doku ve Yumuşak Doku diye ayrılmaktadır: Sert Doku uygulamaları:


Psödoartroz & Non-unions; Uzun Süreli Kaynamayan Kırıklar ve Kaynama Gecikmeleri: 6 ayı (Amerika için 9 ay) geçmiş olduğu halde halen kemik dokusu oluşmamış ve kaynamamış kırıklar. Psödpartroz atrofik yada hipertrofik olabilir.

Gevşemiş Sementsiz Protezlerin Fikse Edilmesi: Gevşemiş sementsiz protezlerin revizyon ameliyatına gitmeden önce tekrar fikse edilmesi yönünde başarılı çalışmalar yapılmıştır. Ayrıca Sementli protezlerin de revizyondan önce sement-kemik bağının parçalanması için denemeler yapılmıştır.

Yumuşak Doku uygulamaları: Tendinosis Calcarea; Omuz Kireçlenmesi: Kalsifiye olmuş bir tendinit tipi olup omuz eklemine yakın tendonlarda oluşan kalsiyum depozitlerinin, “bursa” adı da verilen eklem içinde yarattıkları sekonder enflamasyonun neden olduğu omuz ağrısı şikayetidir.


Plantis fasciitis with heel spurs; Topuk Dikeni: Aşırı zorlanmaya bağlı olarak kendini ayak topuk kemiğinin altında sertleşme olarak gösteren ve üzerine bastıkça ağrı hissedilen bir şikayettir.

Epicondylitis humeri radialis ve ulnaris; Tenisçi Dirseği ve Golfçu Dirseği: Aşırı kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan dirsek ağrısı şikayeti.

Impingement syndrome: En yaygın omuz şikayeti. Kol 90 derece kaldırıldığında hissedilen ağrılı şikayet


Tendonitis veya Tendinitis; Çeşitli tendinit tipleri: Tendon kılıfında veya tendonda meydana gelen enflamasyonlarla ilgili genel ağrılı şikayetler.


Tendopathy; Çeşitli Tendopati tipleri: Non-bakteriyel enflamasyonlar.
Patellar tip syndrome
Trochanter major
Achilodyna Plastic induration of the penis Güncel Şok Tedavi uygulamaları kısıtlı görünse de halen teorik ve klinik bilgi birikiminin göreceli olarak yeni ve limitli olması dolayısıyla söz konusu tedavinin gelecekte ne gibi yeni uygulamalara olanak sağlayacağı bilinemez. Ancak son yıllarda önce Avrupa’da şimdilerde de Amerika’da kabul gören Şok Tedavi’nin yaygınlaşmasıyla yeni endikasyonlarda da uygulama alanları bulacağına muhakkak gözüyle bakılmaktadır.


III. ESWT Kontra-Endikasyonları? Göğüs kafesine yakın bölgelerde bulunan kemiklere Şok Tedavi uygulanmaz. Henüz gelişimini tamamlamamış kemiklerde Şok Tedavi uygulanmaz. Ayrıca enfeksiyon kapmış kırıklarda azdırıcı etkisi olabileceği düşüncesiyle uygulama yapılmaz. Boyun bölgesi, baş ve sinirlere yakın bölgelere uygulanmaz. Hamileler, Kalp pili kullananlar ve tümörlü hastalar da tedavi dışı tutulur. Contra-indications

Open growth plates - Thrombopathy

Acute infection - Adjacent lung tissue

Body of a vertebra and cranial bones

Cardiac pacemaker


Pregnancy - Tumour IV. ESWT Nasıl Uygulanır?

Şok Tedavi‘de Sert Doku ve Yumuşak Doku uygulamaları için ayrı ayrı enerji seviyesi, şok sayısı, ve frekanslar uygulanmakta ve dolayısıyla tedavi süreleri farklılık arzetmektedir.


Tedavi parametleri aşağıdaki tabloda ayrıntılı olarak verilmiştir:


Sert Doku Yumuşak Doku Tedavi Süresi: 45 – 120 dk 15 - 60 dk Şok Sayısı: 2000 - 6000 SW 1000 - 2000 SW Tekrar: 1 veya 2 seans 1, 2 veya 3 seans

Anestezi: Genel, Spinal, Plexus Lokal, Epidural

Dalga Hızı: 40- 160 SW/dk 40- 160 SW/dk *SW: Shock Wave (Şok Dalgası) Bu tekrar sayısı genel olarak yüksek enerjili cihazlar için geçerli olup düşük enerjili cihazlar için seans sayısı 6’ya kadar çıkabilir.


Şok Tedavi‘de sert doku uygulamaları seans başına en fazla iki saat içinde, yumuşak doku uygulamaları seans başına ortalama yarım saat içinde tamamlanmaktadır. Bir tedavi altı seansa kadar sürebilmekte ve lokal veya genel anestezi altında klinik uygulamalar yapılmaktadır. Hastanın ve anestezi uzmanının tercihine göre epidural anestezi de kullanılabilmektedir. Yüksek enerjili cihazlarla tedaviler sert doku uygulamalarında en fazla 2 seans, yumuşak doku uygulamalarında en fazla 3 seans olarak gerçekleştirilmektedir. Düşük enerjili cihazlarla yapılan uygulamalarda bu seans sayıları artmaktadır. Şok Tedavi uygulamasında amaç geçici olarak ağrının giderilmesi değil, hastanın kalıcı ve kesin tedavisinin yapılmasıdır.


Uygulama için, şok dalgaları C-Kollu veya U-Kollu bir röntgen yardımıyla tedavi bölgesine üç boyutlu olarak odaklanmakta ve vak’anın durumuna göre enerji seviyesi, şok sayısı, frekans, ve penetrasyon derinliği tespit edilerek kısa bir sürede tedavi tamamlanmaktadır. Tedavi sonrasında, Sert Doku uygulamalarında 4 ila 6 hafta içerisinde kallus (kemik dokusu) oluşumu gözlenmekte ve osteoblostik aktivite artmaktadır.


Tedaviden sonra en az 3 ay içinde yeni kemik dokusu oluşmakta ve 6 ila 12 ay içinde tam iyileşme sağlanmaktadır. Yumuşak Doku uygulamalarında ise yine 4 ila 6 hafta içinde çoğu sayıdaki hasta ilk uygulamadan sonra tüm şikayetlerinden kurtulmaktadır. Bir kısım hasta ise iki ve az oranda hasta üç ve daha fazla seans sonrasında şikayetlerinden kurtulmaktadır. ESWT Başarı oranları Şok Tedavi uygulamalarında halen yüksek bir başarı oranı elde edilmiş olsa da bu oranın daha da yükseleceği muhakkaktır.


Çünkü zamanla bu konuda eğitilmiş doktor sayısı artacaktır ve dolayısıyla bu doktorların uygulamalarından elde edilecek bilgi birikimi tedavi sonrası iyileşme mekanizmalarının tam olarak anlaşılmasına yol açacaktır. Buna bağlı olarak doktorlar hem hasta seçiminde hem de uygulamada daha doğru hareket edeceklerdir ki bu da tedavinin başarı oranlarını çok daha yukarılara çıkaracaktır. Aşağıda halen Dünya’da son 5 yıl içerisinde tedavi edilmiş olan yaklaşık 50,000 hastaya ait literatürde verilmiş olan genel tedavi başarı oranları özeti verilmiştir: Endikasyon Başarı oranı Pseudoarthrosis veya kaynamayan kırıklar %80 üstü Shoulder calcification veya omuz kireçlenmesi %80 üstü Epicondylitis veya Tenisçi dirseği %70 üstü Heel Spurs veya Topuk dikeni %85 üstü Achillodyna %70 üstü Not. Bu oranlar, cihazdan cihaza değişmekte olup zamanla bilgi birikimi arttıkça hem hasta seçiminin daha doğru yapılacağı hem de tedavi mekanizmaları daha iyi anlaşılacağı için, daha da artacaktır.


Makale: Uzm. Dr. Gülçin EKEKE
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
Tekerlekli Sandalye
Üst