Torba Tasarı ile ilgili görüşmeler tamamlandı

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
F

Fırtına

Guest
Bu konu güncelliğini kaybetmiş. Sadece bilgilendirme amaçlı sitede tutulmaktadır.

TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu, Torba Tasarı ile ilgili görüşmeleri tamamladı. "Haberal düzenlemesi" olarak bilinen düzenleme torbadan çıkarıldı. Ana Komisyon'a çalışmadaki bazı değişiklikler ve eklemeler şöyle;

Kamuoyunda "Haberal Düzenlemesi" olarak bilinen, hakim ve savcılara verdikleri kararlar, soruşturmalar nedeniyle tazminat davası açılmasını ortadan kaldıran düzenleme Torba Tasarı'dan çıkarıldı. Muhalefetin çabalarıyla çıkarılan maddenin Ana Komisyon'da yeniden eklenmesi gündemde.. AK Parti Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç, "Tamamen Tasarı'dan çıkarılmadı. Arkadaşlarımız geri çekti ancak Ana Komisyona bıraktı. Orada gündeme gelecek" dedi.

Öğrenci affı kabul edildi. 12 Eylül 1980'den bugüne dek çeşitli nedenlerle üniversitelerden uzaklaştırılanlar, atılanlar, dilekçe vererek geri dönebilecekler.

Bir çok kamu alacağının yeniden yapılandırmasına ilişkin hükümler tasarıda kaldı.

Tam Gün Yasası'nın, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 4 maddesi de tasarıya eklendi.

Belediyelerin ve özel idarelerin fazla personelini kamu kurumlarına aktarabilmesine ilişkin madde tasarıya eklendi.

YAŞ mağdurlarına iadei itibar ve darbe mağdurlarına emeklilik yolunu açacak düzenlemeler ise tartışmaların ardından Ana Komisyon'a bırakıldı.

İnternet üzerinden içki satışı yasaklandı. İçki satanlara site kapatma cezası ve 100 bin liraya kadar para cezası getirildi.


memurlarnet
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
F

Fırtına

Guest
Torba yasa değerlendirme raporu (Kamu-Sen)

657 SAYILI DEVLET MEMURLARI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TORBA KANUN TASARISINDA ÖNGÖRÜLEN DÜZENLEMELER

Madde 72- Kademe ilerlemesi

657 Sayılı Kanunun 64. maddesi başlığı ile birlikte değiştirilmektedir.

Tasarıda 657 Sayılı Kanunun 64. maddesindeki “Kademelerde İlerleme Şartları” başlığı Kademe ve Kademe İlerlemesi” olarak değiştirilmektedir.

Kalkınmada 1. derece öncelikli illerde görev yapanlara başarılı geçen her iki yıl için 1 kademe ilerlemesi verilmesi konusundan “başarı” kriteri çıkarılarak, bu bölgelerde zorunlu hizmet gereği görev yapan personelin başarılı geçen her iki yıl için ilave bir kademe verilmesi uygulaması, “bu bölgede geçen her iki yıl için ilave bir kademe ilerlemesi verilir” şeklinde düzenlenmektedir.

Ayrıca mevcut durumda son 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve yukarı olan tüm memurlar için uygulanan ilave bir kademe verilmesi, tasarıda son 10 yılda herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara ilave bir kademe ilerlemesi verilmesi şeklinde değiştirilmektedir. Bu haliyle ilave bir kademe ilerlemesi için 6 yıllık sınır 10 yıla çıkarılırken, 90 sicil notu ortalaması şartı kaldırılmaktadır.

Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz, şu anda yalnızca kalkınmada 1. derecede öncelikli yörelerde rotasyona tabi tutulan personel için geçerli olan ilave bir kademe verilmesi uygulamasının, bu bölgelerde görev yapan tüm personele her iki yılda ilave bir kademe ilerlemesi verilmesi ve diğer memurlara ilave bir kademe verilmesi için tasarıyla getirilen 10 yıllık sürenin yeniden 6 yıla indirilmesidir.

Madde 73- Üst derecelere yükseltilme ve dışarıdan yönetici atanması

657 Sayılı Kanunun 68. maddesinin A bendinde bulunan yukarı derecelerdeki kadrolara yükseltilme şartları arasından “sicil bakımından üst derecelere yükselebilecek nitelikte olmak” şartı çıkarılmakta, B bendinin ikinci paragrafı değiştirilmektedir.

Buna göre, üst derecelere yükselebilme şartından sicil şartı kaldırılmakta, üst düzey yöneticilerin özel sektörden atanmalarının önü açılmaktadır.

Bu maddede 527 sayılı KHK ile 1995’ten beri daha yukarı derecelere atanma yapılabilmesi için gerekli olan süre sınırı açısından önem arz eden ek gösterge rakamı, kanunda 650 olmasına rağmen, 5300 olarak uygulanmakta idi. Tasarıyla birlikte kanunda, 527 sayılı KHK’ye uygun bir düzenleme yapılmakta ayrıca, 10 yıl hizmet şartı aranan unvanların ek gösterge rakamı da 650’den 5300’e çıkarılmaktadır.

Bu görevlere dışarıdan atanan üst düzey personelin özel sektörde ya da serbest meslek sahibi olarak kamu dışında geçen sürelerinin tamamı, kurumlarda fiilen çalışılan sürelere dahil edilmektedir.

Türkiye Kamu-Sen olarak talebimiz bu maddenin tasarı metininden çıkarılması ve üst düzey yöneticilerin mümkün olduğunca kamu kurumlarında görev yapan personel arasından atanması yönündedir.

Madde 74- Yabancı memleketlerde çalışma

657 Sayılı Kanunun 77. maddesi değiştirilmektedir.

Buna göre yabancı memleketlerde çalışmak için gerekli olan Başbakan onayı yerine ilgili Bakanın onayı getirilmektedir.

Yabancı ülkede çalışmak için izin alan memurun eşine de aynı sürede aylıksız izin hakkı getirilmektedir.

Madde 75- Kadrosu kaldırılan memurların durumu

657 Sayılı Kanunun 91. maddesi değiştirilmektedir.

Maddede kadrosu kaldırılan memurların durumları yeniden belirlenmekte ve bunların en geç altı ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanmalarına hükmedilmektedir. Ayrıca mevcut düzenlemede kadrosu kaldırılan memurların kanunda yazılı aylık ve aile ödeneği hakları ile yükümlülükleri devam etmektedir. Tasarıda ise fazla çalışma, ek ders, nöbet ücreti ve döner sermaye ödemelerinin bu tutara ilave edilmeyeceği belirtilmektedir.

Bilindiği gibi 657 sayılı Kanunun memuru, siyasal kadrolaşmaya ve siyasal baskıya karşı haklarını koruyan bir mantığı vardır. Buna göre memurlar istekleri dışında başka bir kuruma nakledilemezler. Ancak özelleştirme kapsamındaki KİT’lerde görev yapan personel Devlet Personel Başkanlığı nezdinde değerlendirilerek, başka kurumlara gönderilebilir. Kamu yönetiminin yeniden yapılandırılması kapsamında yapılmak istenilen bir diğer köklü değişiklik de teftiş kurullarının kaldırılarak, denetimsiz bir kamu yapılanmasının önünün açılması idi. Ancak daha önce yargı kararları, siyasi iradenin önüne set çekmiş ve denetim mekanizmasının yok edilmesini engellemişti. Hükümetler, görevden aldığı üst düzey yöneticileri kurumlarına Müşavir veya Başuzman olarak atamak zorundadır. Şimdi ise yapılmak istenilen değişiklikle bazı müşavir, başuzman ve müfettişlik kadroları iptal edilmekte ve bu durumdaki personelin Devlet Personel Başkanlığı eli ile başka kurumlara tayin edilebilmelerinin önü açılmaktadır.

Türkiye Kamu-Sen olarak, iptal edilen kadrolarda görev yapan personelin Devlet Personel Başkanlığı bünyesinde bir havuza alınarak, başka kurumlara adeta sürgün edilmelerinin önüne geçecek bir düzenleme yapılması gerektiği inancını taşımaktayız. Bu doğrultuda, kapsam dâhilindeki personelin talebi üzerine dilediği kuruma atanması sağlanmalıdır.

Madde 76- Özürlülerin günlük çalışma süreleri

657 Sayılı Kanunun Günlük Çalışma Saatlerinin Tespiti başlıklı 100. maddesine iki yeni fıkra eklenmektedir.

Buna göre günlük çalışma saatlerinin tespitinde özürlüler için ayrı bir düzenleme getirilmekte ve özürlülerin özür durumu, hizmet gerekleri, iklim ve ulaşım şartları göz önünde bulundurularak günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile öğle dinlenme süreleri merkezde üst yöneticiler, taşrada mülki amirler tarafından farklı olarak belirlenmesi sağlanacaktır.

Ayrıca memurların verdiği hizmetin özelliklerine göre, çalışma süreleri ile işyerlerine bağlı olmadan çalışabilmelerine imkân sağlanmaktadır.

Özürlüler için getirilen düzenleme olumlu bulunmakla birlikte memurların yer ve zamandan bağımsız olarak çalıştırılabilmesine imkân tanıyan ve kamuda esnek istihdam sisteminin yerleşmesini sağlayacak olan tasarı maddesi kabul edilemez.

Madde 77- Esnek çalışma süreleri, hamile kadınlara ve özürlülere gece nöbeti ve gece vardiyası

657 Sayılı Kanunun 101. maddesi değiştirilmektedir.

Mevcut uygulamada, günün 24 saati devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan memurların çalışma saat ve şekillerinin belirlenmesi için Devlet Personel Başkanlığı’nın muvafakat vermesi gerekmektedir. Tasarıda bu zorunluluk kaldırılıyor ve yetki yalnızca kuruma bırakılıyor.

Hamile kadınlara, hamileliklerinin yirmi dördüncü haftası ile doğumdan sonraki bir yıl arasında gece nöbeti ve gece vardiyası verilemeyeceği hükme bağlanıyor. Ayrıca özürlülerin de isteği halinde gece nöbeti ve gece vardiyasından muaf tutulacağı hükme bağlanıyor.

Bu maddenin hamile kadınların gece nöbetini düzenleyen hükümleri Konfederasyonumuz talepleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Ancak esnek çalışmanın bir parçası olarak, çalışma saat ve şekillerinin kurumlar tarafından belirlenmesini öngören hükümler madde metninden çıkarılmalı ve günün 24 saati devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan memurların çalışma saat ve şekilleri Devlet Personel Başkanlığı’nın muvafakati ile belirlenmeye devam etmelidir.

Madde 78- Analık, doğum, ölüm ve mazeret izinleri

657 Sayılı Kanunun mazeret izinlerini düzenleyen 104. maddesi değiştirilmektedir.

Buna göre eşi doğum yapan memurun 3 gün olan doğum izni süresi 10 gün;

Kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, eşi veya çocuğu ile kendisinin veya eşinin ana, baba ve kardeşinin ölümü halinde 5 gün olan izin süresi 7 gün;

Diğer hallerde ise 10 gün olan mazeret izni süresi 7 gün;

Zaruret halinde alınan 10 gün ilave mazeret izni süresi 5 gün olarak belirleniyor.

Günlük 1,5 saat olan süt izni ise günlük 3 saate çıkarılıyor.

Madde 79- Hastalık ve refakat izni

657 Sayılı Kanunun 105. maddesindeki Hastalık İzni başlığı Hastalık ve Refakat İzni olarak değiştirilmektedir.

Mevcut durumda hizmet süresine bağlı olarak belirlenen hastalık ve refakat izni süresi için hizmet sınırı kaldırılıyor.

Kanser, verem ve akıl hastalığı gibi durumlarda izin süresi 18 ay, diğer hallerde ise 12 aya kadar izin verilmesi öngörülüyor.

Hastalık raporlarının hangi hallerde, hangi hekimler veya sağlık kurulları tarafından verileceği ve süreleri ile bu konuya ilişkin diğer hususlar, Sağlık, Maliye ve Dışişleri Bakanlıkları ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşleri alınarak Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenecek.

Ayrıca memurun bakmakla yükümlü olduğu veya memur refakat etmediği taktirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşleri için 3 aya kadar refakat izni getiriliyor. Gerektiğinde bu sürenin bir katına kadar artırılması mümkün kılınıyor.

Madde 80- Aylıksız izin

657 Sayılı Kanunun Aylıksız İzin başlıklı 108. maddesi değiştirilmektedir.

Buna göre, refakat izni alan memurun yakının hastalığı devam etmesi halinde hastalık süresince aylıksız refakat izni getiriliyor.

Doğumdan ve evlat edinmeden sonra 12 ay olan izin süresi 24 ay;

Yurt dışında eğitim görme hakkı kazananlar için 4 yıl olan aylıksız izin süresi “öğrenim süresi boyunca” olarak belirleniyor.

Mevcut durumda 10 hizmet yılını tamamlayan memura bir defaya mahsus olarak 6 aya kadar verilen aylıksız izin; “2 defaya mahsus olmak üzere 1 yıl” olarak uzatılıyor.

Mazeretin sona ermesiyle derhal göreve dönme zorunluluğu, 10 gün içinde başlamak olarak değiştiriliyor.

Madde 81- Memur kütüğü

657 Sayılı Kanunun Memur Kütüğü, Numarası, Cüzdanı, Özlük Dosyası başlıklı 109. maddesi, Memur Bilgi Sistemi, Özlük Dosyası olarak değiştirilmektedir.

Madde 82- Başarı değerlendirmesi ve ödül

657 Sayılı Kanunun Takdirname başlıklı 122. maddesi Başarı, Üstün Başarı Değerlendirmesi ve Ödül olarak değiştirilmektedir.

Tasarıyla birlikte memura takdirname verme yetkisi merkez kuruluşlarda amirlerden alınarak, Bakan onayına bırakılıyor.

Daha önce memur için bir aylık, Emniyet Hizmetleri sınıfına dahil memurlarla, Maliye Bakanlığı ve Gümrük Müsteşarlığında Gümrük işlerinde çalışanlar için iki aylık olarak belirlenen tutar, en yüksek devlet memuru aylığının ek gösterge dahil %200’ü olarak değiştiriliyor.

Madde 83- Disiplin amirleri ve cezaları

(MADDE, PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA TASARI METNİNDEN ÇIKARILMIŞTIR)

657 Sayılı Kanunun Disiplin Amirleri ve Disiplin Cezaları başlıklı 124. maddesi değiştirilmektedir.

Buna göre disiplin amirlerinin tayin ve tespitinin Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşüne dayandırılması zorunluluğu kaldırılarak, kurumun kendi içinde tayin edebilmesine imkân tanınıyor.

Tüm personel için üst disiplin amiri, illerde vali, ilçelerde kaymakam olarak belirleniyor.

Madde 84- Disiplin cezaları

657 Sayılı Kanunun Disiplin Cezalarının Çeşitleri ile Ceza Uygulanacak Fiil ve Haller başlıklı 125. maddesi değiştirilmektedir.

“Buna göre aylıktan kesme cezasını gerektiren hallerden;

İkamet ettiği ilin hudutlarını izinsiz terk etmek,

Toplu müracaat ve şikâyet etmek,

Yasaklanmış her türlü yayını görev mahallinde bulundurmak” cezaları çıkartılıyor.

Memurluktan çıkarma cezasını gerektiren hal ve hareketlerle ilgili olarak, “f” bendinde belirtilen amirlerine ve maiyetindekilere fiili tecavüzde bulunmak hükmüne ayrıca iş sahiplerine tecavüzde bulunmak fiili de ekleniyor. Bu kısım sakıncalı görüldüğü için tasarıdan çıkarılmalıdır. Ayrıca maddeye, sendika yöneticilerinin yaptığı basın açıklamalarının disiplin cezalarına konu edilemeyeceğine dair bir madde eklenmelidir.
 
F

Fırtına

Guest
Torba yasa değerlendirme raporu (Kamu-Sen)

Madde 85- Disiplin uygulaması

657 Sayılı Kanunun disiplin cezalarının uygulanmasını düzenleyen 132. maddesinde değişikliğe gidilmektedir.

Buna göre aylıktan kesme ve kademe ilerlemesi durdurma cezası alanlar yeniden tanımlanıyor.

Bu cezaları alanların Bakanlar Kurulu Kararı ile atamaları yapılan unvanlara getirilemeyecekleri hükmü kanun maddesinden çıkarılıyor.

Madde 86- Disiplin cezalarına itiraz

657 Sayılı Kanunun disiplin cezalarına itirazı düzenleyen 135. maddesi değiştirilmektedir.

Buna göre uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesi durdurulması cezası için yüksek disiplin kuruluna itiraz hakkı getiriliyor.

İtirazda süre, cezanın ilgiliye tebliğinden itibaren 7 gün olarak belirlenirken, itiraz mercilerinin 30 gün içinde kararlarını vermesi öngörülüyor.

Ayrıca, her türlü disiplin cezasına karşı idari yargı yoluna başvurulabilmesinin önü açılıyor.

Madde 87- Hizmet içi eğitim

(MADDE, PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA TASARI METNİNDEN ÇIKARILMIŞTIR)

657 Sayılı Kanunun Kurumların Memurlarını Hizmet İçinde Yetiştirme Esasları başlıklı 214. maddesi Memurların Yetiştirilmesi olarak değiştirilmektedir.

Buna göre memurların hizmet içinde her türlü eğitim araç, gereçlerinin kullanılması, eğitim merkezlerinin kurulması, eğitim programlarının uygulanması hükmü getiriliyor.

Madde 88- Kamu personeli bilgi sistemi

657 Sayılı Kanunun Danışma Kurulları İle İlgili Yönetmelik başlıklı 231. maddesi Kamu Personeli Bilgi Sistemi olarak değiştirilmektedir.

Buna göre Danışma Kurulları kaldırılıyor ve Devlet Personel Başkanlığına tüm kamu kurum ve kuruluşlarla ilgili bilgi ve belgeleri toplama yetkisi, kurumlara da Devlet Personel Başkanlığı’nın bilgi talebine cevap verme zorunluluğu getiriliyor.

Madde 89- Geçici görevlendirme

657 Sayılı Kanunun Geçici Süreli Görevlendirme başlıklı ek 8. maddesi değiştirilmektedir.

Tasarıda geçici süreli görevlendirmeler yeniden düzenlenmektedir.

Buna göre;

Memurun geçici görevlendirme ile gideceği kurumda 4 ve daha yukarı dereceden göreve ilişkin boş bir kadronun bulunması,

Geçici görevlendirmenin bir yılda 6 ayı geçemeyeceği,

Geçici görevlenmenin memurun mesleği ile ilgili olmak zorunda olduğu ve

Görevlendirme için memurun muvafakatinin alınması gerektiği hükme bağlanmaktadır.

Madde metninde geçici görevlendirmenin bir yılda 6 ay’ı geçemeyeceğine yönelik hüküm, 2 ay olarak değiştirilmelidir. Zira, toplu görüşme sonuçlarına istinaden çıkarılan 2005/14 sayılı Başbakanlık Genelgesinde bu husus 2 ay olarak belirtilmiştir.

Madde 90- Yeni uzman istihdamı

(MADDE, PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA TASARI METNİNDEN ÇIKARILMIŞTIR)

657 Sayılı Kanuna bazı bakanlıklarda uzman istihdamını düzenleyen ek 40. madde eklenmektedir.

Adalet, Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan, Sağlık, Tarım ve Köyişleri ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıkları merkez teşkilatında ana hizmet birimlerinde başuzman, uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilmesi düzenleniyor.

Buna göre; İçişleri, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan, Sağlık ve Tarım ve Köyişleri Bakanlıklarının taşra teşkilatlarında da başuzman, uzman ve uzman yardımcısı çalıştırılabilecek.

Madde 91- Mevcut uzmanlar

(MADDE, PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA TASARI METNİNDEN ÇIKARILMIŞTIR)

Taslağın bu maddesi, sayılan görevlere atanabilmek için gerekli şartları ve uzman ve uzman yardımcılarının özlük haklarını açıklıyor.

Hali hazırda uzman ve uzman yardımcısı olarak görev yapan personel için geçiş hükümleri içeren bu madde üzerinde daha içerikli bir çalışma yapılacaktır.

Tasarı ile kurumların sadece merkez teşkilatlarında görev yapan Uzmanların özlük hakları iyileştirilirken; kariyer uzmanlığında aranan şartların tamamını taşıyan, yapılan aynı türden sınavlarda yarışarak başarı gösteren ve vatandaşa bire bir hizmet veren taşra teşkilatlarındaki uzmanlar göz ardı edilmektedir.

Tasarı bu haliyle de bahse konu uzmanların; kariyer uzmanlığını elinden alarak haklarını gasp etmekte, ayrımcılığa tabi tutarak, eşitler arasında eşitsizlik yaratmaktadır.

Madde 92- Değiştirilen ve kaldırılan hükümler

Bu tasarı metinle değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümleri içermektedir.

Buna göre tespit edilen değişikliklerden bazıları şu şekildedir:

a) 4688 sayılı Kanuna eklenen bir madde ile sendika üyesi kamu görevlilerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında 45 TL tutarında toplu görüşme sözleşme primi verilmesi,

b) Çocuk yardımındaki sayı sınırının kaldırılması,

c) 190 sayılı KHK’ye ekli cetvellerde yer alan itfaiyeci kadrolarının tamamının “genel idare hizmetleri” sınıfına dahil edilmesi,

d) Öğrenim durumları itibarı, hizmet sınıfları ve görev unvanları itibarı ile azami yükselebilecekleri derecenin dördüncü kademesinden aylık alma için aranan “son altı yıllık sicil notu doksan ve yukarı olma ve son sicil notu olumlu bulunma” şartının, “son on yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almamak” olarak değiştirilmesi,

e) 500 TL olan emekli yolluğunun 750 TL’ye çıkarılması,

f) KİT’lerde I sayılı cetvele tabi personelin ek tazminat oranı üst sınırının %100’den %200’e çıkarılması,

g) Bir yıl içinde birden fazla kademe ilerlemesi yapılamayacağına dair 657 sayılı Kanunun 160. madde hükmünün kaldırılması.

Sözleşmeli personele aile yardımı ödenmesi

657 sayılı Kanuna eklenen bir madde ile kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatları ile döner sermaye işletmelerinde sözleşmeli personel pozisyonlarında çalışanlara aile yardımı ödeneği getiriliyor.

Sözleşmeli personelden alınan damga vergisi

Çıkarılacak olan torba kanunun 69. maddesi ile 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (2) sayılı tablonun “V-Kurumlarla ilgili kağıtlar” başlıklı kısmının sonuna bir bent ekleniyor ve “Kamu kurum ve kuruluşlarının merkez ve taşra teşkilatı ile döner sermaye işletmelerinin kadrolarında ve sözleşmeli personel pozisyonlarında istihdam edilen sözleşmeli personel ile yapılan hizmet sözleşmeleri”nden damga vergisi kesintisi yapılması uygulamasına son veriliyor.

399 Sayılı KHK’ya tabi personelin sendika hakkı

399 Sayılı KHK’nın 13. maddesine eklenen bir fıkra ile sözleşmeli personelin sendika kurabilmesi ve sendikalara üye olabilmesi ile ilgili düzenleme yapılıyor.

399 Sayılı KHK’ya tabi personelin ek tazminat oranı

KİT’lerde I sayılı cetvele tabi olarak görev yapan personelin ek tazminat oranının üst sınırı %100’den %200’e çıkarılıyor.

TASARI İLE GETİRİLEN BAŞLICA DEĞİŞİKLİKLER

1- Kamuya özel sektörden müsteşar, başkan, genel müdür gibi üst düzey yönetici atanmasının sağlanması,

2- Uzman ve Uzman yardımcılığı kadrolarının ve özlük haklarının yeniden belirlenerek, kariyer uzmanlığının getirilmesi ve uzmanların sözleşmeli statüde istihdam edilmeleri,

3- İl dışına çıkış yasağının ve yasaklanmış yayın bulundurulması yasağının kaldırılması,

4- Disiplin cezalarına itirazın düzenlenmesi,

5- Hamile memurların ve özürlülerin çalışma şartlarının düzenlenmesi,

6- Babalık izni, özür izni, refakat izni, evlilik ve ölüm izninin yeniden düzenlenmesi,

7- Sendika üyesi memura 3 ayda bir 45 TL Toplu sözleşme primi verilmesi,

8- Sözleşmeli personele aile yardımı ödeneği verilmesi,

9- Sözleşmeli personelden, sözleşme tutarına göre alınan damga vergisinin kaldırılması,

10- Emekli yolluğunun 500 TL’den 750 TL’ye çıkarılması,

11- KİT personelinin sendika hakkını kısıtlayan ancak uygulanmayan 399 sayılı KHK’daki maddenin iptali,

12- KİT’lerde I sayılı cetvele tabi olarak çalışan personelin ek tazminat oranının %100’den %200’e çıkarılması,

13- İtfaiye personelinin genel idare hizmetleri sınıfına geçirilmesi,

14- Kamu personeli bilgi sisteminin oluşturulması,

15- Hizmet içi eğitimin yeniden düzenlenmesi,

16- Esnek çalışma sisteminin önünün açılması,

17- Sicil sisteminin kaldırılması.

TÜRKİYE KAMU-SEN’İN TASARIYA EKLENMESİNİ İSTEDİĞİ BAŞLICA KONULAR

1. Görev mahalli dışında bir ortaöğretim kurumunu merkezi sınavla kazanan çocuğu bulunan memurun, söz konusu yerde çocuğunun yatılı öğrenim görme imkanı yoksa bu yerde memurun çalıştığı kuruma ait boş bulunan kadroya öncelikle atanmasının sağlanması,

2. Eşit işe eşit ücret ilkesini hayata geçirecek mali düzenleme içeren hükümlerin eklenmesi,

3. Memurun bir yüksek öğretim kurumunda örgün lisans eğitimi yapmak üzere merkezi sınavı kazanması halinde, çalıştığı kuruma ait boş bulunan kadroya öncelikle atanmasının sağlanması,

4. Aynı kurum içinde aynı koşulları ve hizmet niteliklerini taşıyan aynı unvandaki kamu görevlilerinin karşılıklı olarak yer değiştirme taleplerinin yerine getirilmesi konusunda kurumlara tanınan takdir yetkisinin kaldırılması,

5. Üst düzey yöneticilerin üzerinde birden fazla yönetim kurulu üyeliği görevi bulunmaması,

6. Bir görevin vekâleten yürütülmesi ihtiyacını doğuran sorunun, atama ve görevde yükselme yönetmeliği çerçevesinde çözülmesi,

7. Disiplin cezalarının sicilden silinmesi için öngörülen 5 ve 10 yıllık sürelerin, 3 ve 6 yıla indirilmesi,

8. Kamu görevlilerinin grev, siyaset ve toplu eylem ve hareketlerde bulunma yasaklarının kaldırılması,

9. Göreve başlayış derece ve kademesindeki farklılıkların giderilmesi konusunda yasal düzenleme yapılması,

10. Yıllık izin sürelerinde "işgünü" ve “kademe” esasına göre düzenleme yapılması, en az bir yıl açıktan vekil olarak görev yapanlara izin verilmesi,

11. Mazeret izni süresinin işgününe dönüştürülmesi,

12. Radyoaktif ışınlara maruz kalan personele verilen izin süresinin 45 güne çıkarılması,

13. Din görevlilerinin, ebelerin, posta dağıtıcılarının vb. hafta sonu ve bayram tatillerine ilişkin izin sıkıntılarının giderilmesi,

14. Hafta içi ve resmi tatillerde personele yaptırılacak fazla mesai sürelerine bir üst sınır getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılması,

15. Kamu görevlilerinin görevleri sırasında ve görevlerinden dolayı yargılanmaları halinde kendilerine hukuki yardım yapılması konusunda ortaya çıkan ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda öngörülen düzenleme ile karşılanamayan aksaklıkların giderilmesi,

16. Belirli süreli istihdam edilen sözleşmeli personel uygulamasının kaldırılarak anılan personelin kadroya geçirilmesi,

17. Her bir kadronun görev tanımlarının yapılarak personelin yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi,

18. Teknisyen yardımcılarından gerekli öğrenim niteliklerini taşıyanların Teknisyen kadrolarına atanması,

19. Hangi statüde olursa olsun kamuda geçen sigortalı hizmet sürelerinin kazanılmış hak aylıklarında değerlendirilmesi,

20. “Memur” kadrolarının 1-4 derecelerde de ihdas edilmesi,

21. Yardımcı Hizmetleri Sınıfının kaldırılması ya da bu hizmet sınıfında görev yapmakta olan personele de ek gösterge verilmesi,

22. Sosyal yardımların ve miktarlarının günün koşullarına göre yeniden düzenlenmesi.


Memurlar.Net
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Bakan ihraç istemi için ne dedi?

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer: Lokman bizim kardeşimizdir.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, “ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunduğu gerekçesiyle” partiden ihracını isteyen AKP Milletvekili Lokman Ayva’ya yönelik olarak, “Lokman bizim kardeşimizdir. Muhtemelen duygusal bazı şeyler olabilir. Bunların hepsi birbirimize nazlanmadan ibaret şeylerdir” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, bakanlık ile TÜBİTAK arasında çalışma hayatının kalitesinin artırılması ve sosyal güvenlik sisteminin iyileştirilmesi amacıyla gerçekleştirilen protokol imza törenine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz katıldı. Ömer Dinçer, toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

AKP İstanbul Milletvekili Lokman Ayva’nın Torba Yasa’daki engellilerle ilgili maddeye yönelik tepkisinin sorulması üzerine Bakan Dinçer, engellilerle ilgili torba yasadaki düzenlemenin engellilerin daha esnek çalışmasını sağlayacak ve engellilerin istihdamına fırsat tanıyan bir yapıya sahip olma çabası olduğunu vurguladı. Engellilerle ilgili alınan tedbirlerin Türkiye’deki bütün engellilerin çalışma hayatına ve toplum hayatına katılması için yeterli olmadığının altını çizen Bakan Dinçer, yapılacak düzenlemeyle engellilerin meslek kazanmalarını ve çalışma hayatına katılmalarını mümkün hale geleceğini kaydetti.

Dinçer, engellilerin toplum hayatının içerisine aktif bir şekilde katılmalarını sağlayacak düzenlemelerin ve tedbirlerin hayata geçirilmesine ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. Torba Yasada gündeme getirilen konunun, Ulusal İstihdam Stratejisi Platformu’nda bilim adamlarının, teknisyenlerin, uzmanların, bununla ilgili getirdiği çözüm önerilerinden biri olduğunu ifade eden Dinçer, bu düzenlemeyle hem işletmeleri özürlü çalıştırma konusunda yaşanan sıkıntılardan kurtaracaklarının hem de özürlüleri daha fazla iş yaratma kapasitesine kavuşturacaklarını dile getirdi.

Bu düzenlemenin çok iyi olacağına inandığını söyleyen Dinçer, “Arkadaşlarımız kanundaki düzenlemenin içeriğiyle alakalı çok ayrıntılı bilgi sahibi olmadılar muhtemelen. Onlar bilgi sahibi oldukça yapılan çalışmanın etkinliğini fark edecekler. Özürlüler ve Sakatlar Konfederasyonu temsilcileri, dünkü ziyaretlerinde, yaptığımız düzenlemeyi paylaştığımda memnuniyetlerini ifade edip ayrıldılar. Yapılan düzenlemenin içeriği fark edildikçe ilgili tarafların desteğini alacağız” dedi.

Bir basın mensubunun Lokman Ayva’nın bu kadar itiraz etmesinin sebebinin ne olduğunu sorması üzerine Bakan Dinçer, şu cevabı verdi:

-“BUNLARIN HEPSİ BİRBİRİMİZE NAZLANMADAN İBARET”

“Lokman bizim kardeşimizdir. Bu soruyu ona sorun. Muhtemelen duygusal bazı şeyler olabilir. Bunların hepsi birbirimize nazlanmadan ibaret şeylerdir.” Bakan Dinçer, Lokman Ayva ile bu konuyu görüşmek üzere bir araya gelip gelmediğinin sorulmasına yönelik soruya ise “Hayır, daha önce telefonla görüşmüştük” şeklinde cevap verdi.

Bilindiği üzere AKP’nin görme engelli İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, Torba Yasa’da yer alan düzenlemeyle ilgili olarak, “ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunduğu gerekçesiyle” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in partiden ihracını istemiş, AKP Genel Sekreterliği’ne başvurmuştu.

-“VATANDAŞA SUNULAN HİZMETLERİN YÜZDE 60-65’İNİ ÇALIŞMA BAKANLIĞI VERİYOR”-

Protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın sunduğu hizmetlerin neredeyse toplumun tamamına yönelik hizmetleri ifade ettiğini söyleyen Ömer Dinçer, bakanlığın neredeyse vatandaşa sunulan hizmetlerin çok büyük bölümünü sunan bir konumda olduğunu vurguladı. Bu nedenle vatandaşa sunulan hizmetlerin etkin bir şekilde sunulmasının, vatandaşın memnuniyetini artıracak bir içeriğe sahip olmasının önemine işaret eden Bakan Dinçer, “Bu hizmetlerden küçük bir iyileşme yapıldığında, bunu hemen alıp, önemli bir kolaylaştırma sağlayabiliyorlar. Biz çalışma bakanlığı olarak kamuya sunulan hizmetlerin yüzde 60-65’ini sunuyoruz. Bu sebeple de hizmetlerin etkin bir şekilde sunulması, vatandaşların memnuniyetinin sağlanacak tarzda gerçekleştirilmesi bizim için önemli” diye konuştu.

-“09.25’TE 337 PERSONEL, ELEKTRONİK İMZA VE DÖKÜMANTASYON SİSTEMİNİ KULLANIYORDU”-

Bakan Dinçer, bakanlık bünyesindeki yazışmaların elektronik ortama taşınarak kağıtların azaltıldığını belirtti. Kağıt kullanımının henüz sıfıra indiremediklerini söyleyen Bakan Dinçer, buna karşın azaltmaya başladıklarını diel getirdi. Bakan Dinçer bakanlıktaki elektronik yazışmalar çerçevesinde şu açıklamalarda bulundu: “Bakanlık bir ay önce elektronik imzaya geçti. Sabahleyin Sizlerle yüz yüze gelmeden önce bilgisayarımdan bana gönderilen bütün evrakları elektronik olarak imzaladım, personelimi de kontrol ettim. Sabahleyin 09.25 itibariyle 337 personelimiz elektronik imza ve dokümantasyon sistemini kullanıyordu. Henüz yüzde 100 tüm teşkilatın kullanımını sağlayacak şekilde sistemi oturtamadık. Ama 2011 yılı sonuna kadar bu süreçleri tamamını bitirmiş olacağız diye ümit ediyoruz.”

-“YILBAŞINDAN İTİBAREN KÜPÜR KESİLMEYECEK”-

İlaçlarda karekod uygulamasına geçildiğini, kupür kesmeye son verildiğini anımsatan Bakan Dinçer, bazı ilaçlarda kupür kesmeye yılbaşına kadar izin verildiğine dikkat çekti. Bakan Dinçer, yılbaşından itibaren, hiçbir şekilde ilaçlarda kupür kesiminin olmayacağını, bütünüyle karekod uygulamasına geçileceğini vurguladı. Hekimleri Medula sistemine dahil edeceklerini daha önce söylediklerini bildiren bakan Dinçer, bütün doktorların kayıt sistemi altına girdiğini, onların yazdığı reçetelerin takip edilebildiğini, sağlık raporlarının elektronik ortama aktarmaya başlandığına işaret etti.

-“DİĞER KURUMLARLA VERİ PAYLAŞIMI GENİŞLEDİ”-

Elektronik ortamda diğer kurumlarla veri paylaşımının genişletildiğini bildiren Bakan Dinçer, buradan elde edilen verileri de kararların niteliğini artıracak şekilde kullanıldığını belirtti. Bahsettiği ve daha önce yapılan çalışmaların bir bütün içinde ele alınmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden bakan Dinçer. Bu parçaların bir bütün ve vizyon içinde yürütülmesinin önemine dikkat çekti. Bugün TÜBİTAK’la yapılan protokolün bunu kapsadığına dikkat çeken Dinçer, “TÜBİTAK’la yapacağımız birbirinden bağımsız ve bütünleştiren bir çalışma olarak ortaya çıkacak. Bütüncül bir yaklaşımla ortaya çıkmasını sağlayacak. Mesela 5502 sayılı Kanunla Sosyal Güvenlik Kurumu bütünleştirilmiştir. Kurumun birleştirilmiş olması, tek elden hizmet vermesi, kurumun bütünleştirildiği anlamına gelmiyor.

Bağ-Kur, Emekli Sandığı gibi arşivleri ayrı duruyor. Onları da bütünleştiren, bir tıkla her şeye ulaşılabilir, bütün hizmetleri sunan bir yaklaşımın önemli olduğunu vurguluyor. Sigortacılık uygulamalarının, bilgi teknolojilerinin kullanılarak entegrasyonu, verimliliklerinin ve etkinliklerinin artırılmasını sağlayacak kayıplar ve kaçaklar, mükerrer işlemler, olası hak kayıpları en aza indirilecek. Yeni kurgulayacağımız sistemle Sosyal Güvenlik Kurumları’nın verileri en üst seviyeye çıkarılacak. Kişisel verilerin güvenliği en üst seviyeye çıkarılacak. Bugün TÜBİTAK’la yapılacak işbirliğinin hizmetlerin tümümün hızlı, adil, güvenilir, kesintisiz ve etkin bir şekilde sunulması sağlanacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, kamu yönetiminde e-dönüşümün etkin bir parçası olacağız” diye konuştu.


milliyet.com
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Torba yasada ne var ne yok?

Öğrenci affından alkol satışına, engelli istihdamından memuriyette kademe artırmaya pek çok değişik başlığı ele alan torba yasa, emekçilere dönük kapsamlı bir saldırı olarak göze çarpıyor.

“Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” adıyla 29 Kasım 2010 tarihinde TBMM’ye sunulan ve 3 Aralık'ta da “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” başlığı altında ek maddelerle genişletilen torba yasa iş kanunundan, sosyal güvenliğe kadar pek çok alanda, önemli değişiklikler öngörüyor. Emekçilere dönük kapsamlı bir saldırı programı olarak nitelendirilebilecek yasa, günlerdir çeşitli sendika, meslek odası ve siyasi oluşumlar tarafından protesto ediliyor.

Toplam 113 maddeden oluşan, gerekçeleriyle 163 sayfa olan bu değişiklik tasarısı, birbirinden oldukça ilgisiz çok sayıda başlığı gündeme alıyor.

Başka bir yasayı ihlal ediyor!
Yasa hazırlanırken, 4857 sayılı İş Kanunu’nun Üçlü Danışma Kurulu başlığını taşıyan 114. maddesine göre, mevzuat çalışmalarının ve uygulamalarının izlenmesi amacıyla hükümet, işçi ve işveren konfederasyonları arasında etkin danışmayı sağlamak üzere kurulmuş Üçlü Danışma Kurulu’nun bilgilendirilmemesi, Kurul’a fikir danışılmaması da yasanın, başka bir yasayı adeta ihlal ederek hazırlandığını ortaya koyuyor. Yasa, Türkiye’nin imzalamış olduğu Üçlü Danışmaya İlişkin 144 sayılı ILO Sözleşmesi’ne de aykırı. Ayrıca yasa tasarısı, Anayasa değişikliklerinde bu tür konuların görüşüleceği yer olarak Anayasal bir kurum haline getirilen Ekonomik Sosyal Konsey’in de gündemine getirilmedi.

AKP’li vekil bile isyan etti
AKP’nin görme engelli İstanbul Milletvekili Lokman Ayva, torba yasadaki engellilerle ilgili düzenlemenin ayrımcılığa neden olduğu gerekçesiyle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer’in partiden ihracını istedi. Ayva, Dinçer ile ilgili olarak “İcra ettiği bakanlık vazifesinin etkileme imkanını da kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin özürlü vatandaşlarını dışlayacak, ayrımcılığa uğratacak mevzuat oluşturma teşebbüsünde bulunmak suretiyle partinin programına, insan hakları ve hukukun evrensel temel kural ve normlarına aykırı faaliyetlere katılmış, bizzat aykırı eylem ve işlemlerde bulunmuştur” ifadelerini kullandı. Bakan Ömer Dinçer ise konuya farklı bir noktadan bakarak, Ayva'nın tepkisini “Lokman bizim kardeşimizdir. Bu soruyu ona sorun. Muhtemelen duygusal bazı şeyler olabilir ama onu Lokman'a sorun lütfen. Bunların hepsi birbirimize nazlanmadan ibaret şeylerdir” şeklinde değerlendirdi.

Genç işçiler 4 ay “denenecek”
“Yapılan düzenleme iş sözleşmesine konulabilecek deneme süresi iki ay ile sınırlandırılmakta, genç işçilerin tecrübelerinin ve istihdamlarının arttırılabilmesi amacıyla yirmi beş yaş altındaki işçiler için iş sözleşmesine konulabilecek deneme süresinin dört aya kadar uzatılabilmesine imkân tanınmaktadır” şeklindeki 62. madde ile genç işçilerin “deneme süresi”nin 4 aya kadar çıkarılabileceği belirtiliyor. Genç işçileri ayrımcılığa maruz bırakan bu madde, gençlerin dört ay süreyle çalıştırıldıktan sonra işte çıkarılmalarını meşru kılıyor.

Asgari ücret artacağına düşüyor
Tasarıdaki Madde Gerekçeleri altbaşlığını 23. Maddesinde “…ayrıca asgari ücret tanımındaki 16 yaş ibaresi 18 olarak değiştirilmektedir” şeklindeki ifade mevcut durumda 16 yaş altı ve üstündekiler için ayrı şekilde belirlenen asgari ücret, bu yasa ile 18 yaş altı ve üstündekiler için ayrı ayrı belirlenecek. Bu da 16-18 arasında olanların ücretinde düşmeye yol açacak. Böylelikle, bugün 16 yaşından büyükler için net 599 liralık asgari ücret 518 liraya düşecek.


Turizmde emek sömürüsü artacak
“Denkleştirme süresi turizm işletme belgeli işyerleri için dört aya kadar uzatılabilir” şeklindeki 64. madde ile, azami iki ay olarak belirlenmiş denkleştirme süresinin turizm işletme belgesine sahip işyerleri için dört aya çıkarılması öngörülüyor. Bunun özellikle turizm dönemlerinde işçilerin ağır koşullarda çalıştırılması, birkaç kişinin yapacağı işin bir kişinin üzerine yıkılması ve turizmde istihdamın azalması gibi sonuçlar doğuracağı düşünülüyor.

Danıştay’dan dönen madde de eklendi
65. maddede, daha önce hükümet tarafından yapılamaya çalışılan ancak Danıştay’dan dönen yönetmelik değişikliği bu kez de yasa yoluyla sağlanmaya çalışılıyor. Bu madde ile, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin şikayetlerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bölge müdürlüklerinde görevli memurlarca yapılmasının önü açılıp uzmanlık isteyen denetim ve inceleme işinin ve yetkisinin düz memurlar eliyle yaptırılmak isteniyor.

“İhtiyaç fazlası” işçiler sürgüne
Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilerine ilişkin hükümler alt başlığındaki 109. Madde ile, il özel idareleri veya belediyelerin sürekli işçi kadrolarında çalışan “ihtiyaç fazlası” işçilerin, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatındaki sürekli işçi kadrolarına atanması gündeme getirilmektedir. Bu düzenleme on binlerce belediye işçisinin farklı illere taşınmasına yol açacağı, kişilerin rızası alınmadan yapılacak bu değişikliklerin ciddi sorunlar yaratacağı görülüyor. Ayrıca “ihtiyaç fazlası” tanımlamasının neye göre yapılacağı bilinmiyor.

Bu işçilerin, nakli gerçekleştiren kurumdan alacaklarının devredilmeyeceği de belirtiliyor.

Ayrıca bu işçilerin ataması yapıldıktan sonra 5 gün içinde yeni görevlerine başlamamaları halinde atamaların iptal edileceğine dair hüküm, insanlık dışı bir karar olarak göze çarpıyor.

İşçi nakleden belediyelerin beş yıl süreyle kadrolu işçi alımı yapamayacaklarına dair hüküm de taşeronlaştırmanın yaygınlaşması için zemin hazırlıyor.

Engelli istihdamı esnekleştiriliyor
Tasarının 63. maddesi ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 30. maddesinde yapılan değişiklikle, maddeye yapılan eklemede yer alan “…Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işverenin başvurusu üzerine işin niteliği veya teminde güçlük nedeniyle işyerinde özürlü çalıştırma konusunda güçlük yaşanıp yaşanmayacağını karara bağlar…” cümlesi, idari bir kararla, işverenlerin engelli istihdam etme yükümlülüklerinden kurtulmalarına nende olabileceği hatta özürlü istihdamını fiilen ortadan kaldırabileceği görülüyor.

Rekabet artırılıyor
82. maddede 657 sayılı Kanunun 122. Maddesinde “Başarı, üstün başarı değerlendirmesi ve ödül” başlığı altında getirilmesi öngörülen düzenleme ile performans kriterleri gündeme getiriliyor. Böylelikle kamuda çalışanlar arasında rekabetin arttırılması, dayanışma ve kolektif çalışma kültürünün ortadan kaldırılması hedefleniyor.

Meslek liselilerin staj ücretleri düşüyor
Tasarının 54. Maddesinde geçen ‘ “Asgari ücretin % 30’undan” ibaresi “asgari ücretin net tutarının % 30’undan” şeklinde değiştirilmiştir’ ifadesi ile meslek liselerinde staj yapan öğrencilerin aldıkları ücretler düşürülüyor; stajyerlik için uygulanan asgari ücret 229 TL’den 178 TL’ye çekiliyor.

Aynı maddedeki bir başka ifade ile, stajyer çalıştıran iş yerleri için çalıştırılması gerek işçi sayısı sınırı 20’den, 5’e çekilerek, denetimin en az olduğu alanlar stajyer sömürüsüne açılıyor. Yani bir yandan ucuz emek sömürüsünün bir biçimi olan stajyerlik uygulaması genişletiliyor, öbür yandan ödenecek ücretler ise düşürülüyor. Meslek liseliler sömürüye daha fazla maruz bırakılıyor.

Kot taşlama işçileri yine mağdur!
Yasa tasarısının 56. Maddesindeki “Ayrıca Kanuna eklenen madde ile silikozis meslek hastalığında, kayıt dışı çalışmış olanların işyerleriyle çalışma ilişkisinin kurulamaması nedeniyle iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından yararlanamayanların 2022 sayılı Kanundan yararlandırılarak sosyal güvenliklerinin sağlanması amaçlanmaktadır” ifadesi ile kot taşlama işçilerinin yakalandığı silikozis hastalığı meslek hastalığı olduğu yine kabul edilmiyor.

Söz konusu tasarıda, silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünün en az yüzde 40'ını kaybeden işçilere yoksul özürlülerin yararlandığı aylık bağlanması öngörülüyor. Bu durumda kot işçilerinin meslek hastası işçilerin yararlandığı haklardan çok daha geride olan 'özürlü' kategorisine dahil ediliyor.

Neredeyse tamamı kayıt dışı, kaçak ve sigortasız çalıştırılan kot taşlama işçilerine silikozis raporu almaları halinde iş göremez gelirinin bağlanması için işçinin çalıştığını ispat yükümlülüğü de kaldırılmıyor.

İşverene kolaylık sağlanıyor
Yasa tasarısında yer alan 59. madde ile 18–29 yaş arası işçiler için işverenin ödemesi gereken sigorta primi, işsizlik sigortası fonundan karşılanacağı öngörülüyor. Bir başka deyişle, işçilerden kesilen fon işverenlere vergi indirimi olarak yansıyacak. Bunun sonucunda işverenlerin prim desteğinden yararlanabilmek için 29 yaş üstünde olan işçileri işten çıkarması yada işe almaması söz konusu olacak.

Kısa süreli çalıştırma meşrulaşıyor
61. maddede ayrı ayrı açıklanan “çağrı üzerine çalışma”, “evden çalışma” ve “uzaktan çalışma” gibi kısa süreli çalışma tanımları oluşturuluyor. Bu iş tanımlarıyla çalışan işçilere kimi sosyal haklar sağlanmış olsa da, bu işçiler uzun vadeli iş haklarından ve kazanımlarından yararlanamıyor. Ancak yine de, bu kısa süreli çalışma fırsatları bir istihdam yöntemi gibi sunuluyor.

Ayrıca, esnek çalışma biçimlerinin iş kanuna girmesi, esnekliğin yani kuralsızlığın bir kural haline getirilmesini amaçlıyor.

Kademe ilerlemesi için yeni şartlar
Memurların kademe ilerlemeleri ile ilgili yeni düzenlemeleri kapsayan 72. Maddede, 1. derece öncelikli illerde görev yapanlara her iki yıl için 1 kademe ilerlemesi verileceğine dair madde, “başarılı geçen her iki yıl için 1 kademe ilerlemesi verilmesi” şeklinde değiştiriliyor, yani kademe alabilmek için “başarı” kriteri çıkarılıyor.

Ayrıca mevcut durumda son 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve yukarı olan tüm memurlar için uygulanan ilave bir kademe verilmesi, tasarıda son 10 yılda herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara ilave bir kademe ilerlemesi verilmesi şeklinde değiştiriliyor. Bu haliyle ilave bir kademe ilerlemesi için 90 sicil notu ortalaması şartı kaldırılması olumlu bir gelişme olsa da, 6 yıllık sınır 10 yıla çıkarılması memurların hiç de yararına görünmüyor.

Özel sektörden kamuya atanma
657 Sayılı Kanunun 68. maddesinin A bendinde bulunan yukarı derecelerdeki kadrolara yükseltilme şartları arasından “sicil bakımından üst derecelere yükselebilecek nitelikte olmak” şartı çıkarılmakta, böylece üst düzey yöneticilerin özel sektörden atanmalarının önü açılıyor.

Bu görevlere dışarıdan atanan üst düzey personelin özel sektörde ya da serbest meslek sahibi olarak kamu dışında geçen sürelerinin tamamı, kurumlarda fiilen çalışılan sürelere dahil ediliyor.

Vardiya düzenlemeleri kuruma bırakılıyor
77. maddede yer alan “Madde ile günün yirmi dört saatinde devamlılık gösteren hizmetlerde çalışan memurların çalışma saat ve şekillerinin kurumlarınca düzenlenmesine imkân tanınmıştır. Hâlen Devlet Personel Başkanlığının muvafakati alınarak belirlenen çalışma saatleri, bürokrasinin azaltılması anlayışı çerçevesinde kurumlara bırakılmaktadır” ifadesi ile vardiya düzenlemeleri kurumun inisiyatifine geçiriliyor. Önceden merkezi şekilde belirlenen vardiya düzenleri bu yasa ile kurumun ilgili başkanlığının kontrolü altına alınıyor. Bu duruma, vardiyaların ayarlanmasında kurum içi kişisel faktörlerin etkisinde kalınacağı ve eşit bir dağıtımın yapılmasının zorlaşacağı düşünülüyor.

İnternetten içki satmak yasak
Torba yasa tasarısına son anda eklenen maddelerden biri de internet üzerinden alkol satışını yasaklıyor. İlgili ek maddeye göre internet üzerinden içki satanlar 20 bin liradan 100 bin liraya kadar para cezasına çarptırılacak. Eğer satan olursa, satışı yapan şirketin internet sitesi erişime kapatılacak.
Türkiye’de internet üzerinden alkollü içki satışı yapan yaklaşık 1500 site bulunuyor. Böylesi bir adım atan AKP iktidarının yakın gelecekte alkol satışını tamamen yasaklamasının da gündeme gelebileceğinden endişe ediliyor.

Öğrenciye af geliyor ama…
Torba yasanın olumlu maddelerinden biri olan öğrenci affını öngören ek madde de aslında eğitimin bir kazanç kapısı haline getirildiğini net bir şekilde gösteriyor. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın “son öğrenci affı” olarak nitelendirdiği torba yasa kapsamındaki affın ardından yükseköğretim kurumlarından mezun olmak için konulan yıl sınırlaması kaldırılacak. Öğrencilerin okulu uzatmamaları ekonomik baskı kurarak sağlanacak. Zamanında mezun olmayan öğrenci okulunu uzattıkça ödeyeceği harç ikiye katlanacak. Zaten yüksek olan harç ücretleri okulunu birkaç sene uzatan bir öğrenci için neredeyse özel üniversitelerinkilere denk olacak.
(soL - Haber Merkezi)
 
F

Fırtına

Guest
Torba yasa tasarısı görüşmeleri yarın başlıyor

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, ''Torba Yasa Tasarısı''nın görüşmelerine yarın başlayacak.

Kamuoyunda ''Torba Yasa Tasarısı'' olarak bilinen ''Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'' yarın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alınacak.

Tasarı, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın, 3 Aralıkta komisyona sunumlarının ardından, alt komisyona sevk edilmişti.

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber'in başkanlığında oluşturulan alt komisyon, 3 Aralıktan bu yana çalışmalarını sürdürmüştü.

Alt komisyonda, birleştirilen teklif ve verilen önergelerle 150 maddenin üzerine çıkan tasarının yarınki görüşmeleri, alt komisyon raporu üzerinden yapılacak.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Tiryakilere şok haber!

Torba Yasa'ya yeni bir ek...

İnternetten alkol ve içki satışının yasaklanmasına ek olarak artık telefondan sipariş de verilemeyecek.

Meclis’te, komisyon aşaması 16, genel kurul aşması da 12 gün olmak üzere toplam 28 gün süren bütçe maratonunun ardından, “torba” maratonu başlıyor. Bugünden itibaren TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda ele alınacak olan tasarının madde sayısı, birleştirilen teklif ve verilen önergelerle 150’yi geçti.

Vatan Gazetesi'nden Şebnem Hoşgör'ün haberine göre, alt komisyon toplantısında CHP’li Mustafa Özyürek ile AK Partili milletvekilleri arasında gerilim yaratan internetten alkol ve sigara satışı yasağının kapsamını genişleten düzenleme ise, tasarının aynen yasalaşması durumunda, telefon siparişi üzerine eve servis yapan bakkal ve marketleri de etkileyecek şekle sokuldu.

Tasarının alt komisyon görüşmeleri sırasında AK Parti Antalya Milletvekili Sadık Badak ile Isparta Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç imzasını taşıyan önergeyle, “Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”un “cezai yaptırımları” düzenleyen 8. maddesinde değişiklik de torbaya eklendi.

Söz konusu önerge ile, yürürlükteki yasanın 8. maddesinin 5. fıkrasının “Tütün mamulleri veya alkollü içkilerin tüketicilere satışını; izinsiz olarak veya Kurum düzenlemelerine aykırılık oluşturacak şekilde internet, televizyon, faks ve telefon gibi elektronik ticaret araçları ya da posta ile sipariş yöntemi kullanarak yapmak üzere satış sistemi kuran veya faaliyette bulunanlara 20 bin Türk Lirası’ndan 100 bin Türk Lirası’na kadar idari para cezası verilir” şeklindeki “k” bendinde değişiklik yapıldı.

Madde metninde yer alan “İzinsiz olarak veya Kurum düzenlemelerine aykırılık oluşturacak şekilde” ibaresi metinden çıkartıldı. Böylece, yürürlükteki mevzuatta yer alan “izin sistemi” tümüyle kaldırılarak, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, internet, televizyon, faks ve telefon yoluyla satışı tümüyle yasaklanmış oldu.

Siz de kurtulun biz de
AK Parti’lilerin önergesi ve oylarıyla tasarıya monte edilen düzenlemeye alt komisyon toplantısında, “Siz bu düzenlemeyi belli çevrelere selam vermek için yapıyorsunuz. Bence artık ‘Türkiye’de alkollü içki üretimi, ithalatı, dağıtımı yapılamaz’ diye tek maddelik bir yasa çıkartın.

Siz de kurtulursunuz biz de. Arkasından da ‘vatandaş içki içemez’ diye yasak getirirsiniz” diyerek tepki gösteren CHP’li Mustafa Özyürek, tasarının aynen yasalaşması halinde, internet ve telefon siparişi yoluyla evlere servis yapan, bakkal, market ve market zincirlerinin büyük ölçüde etkileneceğini söyledi.

haberturk
 
F

Fırtına

Guest
Torba tasarısının maddelerinin geçmesi kabul edildi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda “Torba Tasarı”nın maddelerine geçilmesi kabul edildi.

Tasarının tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından söz alan muhalefet milletvekilleri, Genel Kurul kapanmasına rağmen komisyonun çalışmalara devam etmesini yanlış bulduklarını belirterek, görüşmelere yarın devam edilmesini istediler. Ak Parti'li milletvekilleri ise, zamanın daha verimli kullanılarak tasarı üzerindeki görüşmelere devam edilebileceğini ifade ettiler.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in görüşmelerde yaptığı konuşmanın tehditkar olduğunu ileri sürdü. Özyürek, demokrasinin uzlaşma ve insanın gönlünü kazanma sanatı olduğunu söyledi.

Söz alan Bakan Dinçer ise, imalı konuşmadığını, böyle bir tarzının olmadığını dile getirdi. Konuşmasında tehdit ya da başkalarına şikayet anlamına gelebilecek ifadeler kullanmadığını belirten Dinçer, söylediklerine başka anlamlar yüklenmemesi gerektiğini kaydetti.

Konuşmaların ardından, tasarının maddelerine geçilmesi kabul edildi.Tasarının, yeniden yapılandırma kapsamına girecek kamu alacaklarını belirleyen 1. maddesi üzerinde konuşan MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, tasarının içerdiği konulara işaret ederek, “Parlamentoda bu kadar gücü olan bir hükümet, bu kadar problemi niye biriktiriyor?” diye sordu.

CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, 31 Temmuz 2010 tarihine kadarki kamu alacaklarının tasarı kapsamında yer aldığını anımsatarak, bu tarihin 31 Aralık 2010'a çekilmesini istedi.CHP Muğla Milletvekili Gürol Ergin ise, kapsamın tasarının yasalaşacağı tarihe çekilmesini önerdi.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay da, tasarının kapsamının sınırlı tutulduğunu, idari para cezalarının mutlaka kapsama alınması gerektiğini ifade etti.

Sürenin, tasarının yasallaşacağı tarihe çekilmesi talebini Akçay da dile getirdi.

Anadolu Ajansı
 
Moderatörün son düzenlenenleri:
F

Fırtına

Guest
1999-2005 yılı arasında memurluktan atılanlara emeklilik imkanı

1999-2005 yılları arasında görevine son verilen memurlara emeklilik imkanı geliyor.

Torba yasa atılan memura emeklilik imkanı da getirecek.

Tasarıyla 1999-2005 yılları arasında görevine son verilen memurlara, dışarıdan borçlanarak emeklilik haklarını kazanma yolunu açıyor.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, kıymetli maden ve ziynet eşyası imalatı ve ticareti yapanların, işletmelerinde olduğu halde kayıtlarında yer almayan kıymetli maden ve taşlar ile ziynet eşyasını, yüzde 2.5 vergi ödemeleri karşılığında kayıt altına almalarını öngören düzenleme tasarıdan çıkarıldı.

NTV
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Torba delik deşik oldu

Kamu alacaklarını yeniden yapılandırması amacıyla 113 madde olarak hazırlanan torba yasa tasarısı, delik deşik oldu ve her konuda yeni eklemeler ile 200 maddelik kargaşa metinine dönüştü.

ANKARA- Hükümetin kamu alacaklarını yeniden yapılandırması amacıyla Aralık ayı başında 113 madde olarak TBMM’ye sevk ettiği torba yasa tasarısı, delik deşik oldu. Af dahil her konuda yeni eklemeler ile 200 maddelik kargaşa metinine dönüştü.

Son olarak 1999-2005 arasında memuriyetten atılanlara da emeklilik hakkı da getirildi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınan tasarının sadece 21 maddesi SGK prim cezaları, elektrik ve su cezaları, vergiler gibi kamu alacakları ile ilgili bulunuyor.

Diğer maddelerde, esnek çalışma modeli, özel sektörden kamuya yönetici transferi, teşvik alıp taahhüdünü yerine getirmeyenlere af ve içki sigara satışına internet yasağı gibi pek çok düzenleme geliyor. Komisyonun önüne gelen son metin ile şu düzenlemeler öngörülüyor:

SAĞLIKÇILAR VE DULLAR:
Döner sermayede aylık mahsuplaşma ve 4/C’liler vekil ebe hemşirelerin de aralarında olduğu tüm sağlık kurumları çalışanlarına döner sermayeden pay ödenecek. Sağlık çalışanları ortalama 420 TL döner sermaye gelirine sahip olacak. SGK ölen eşinin maaşından da destekleme primi aldığı için dul kadınlara binlerce lirayı bulan fatura çıkarmayacak.

KAMUYA CEO, TEŞVİKE AF:
Kamuda üst düzey görevlere özel sektör çalışanları da transfer olabilecek. Doğu ve Güneydoğu’da yatırım için teşvik alan ve kendilerine yatırımları için arazi tahsis edilen, ancak taahhütlerini yerine getirmeyenlere af geliyor. Bu durumdakiler, arazilerini isterlerse satabilecek.

İÇKİ SATIŞINA YASAK:
İnternette alkollü içki ve sigara satışı yasaklanacak. Satış yapan şirketin internet erişimi yasaklanacak. Telefon, faks gibi cihazlarla market ya da bakkaldan içki sigara siparişi yapılamayacak.

ÖDEYENE FARKLI CEZA:
Vergi mahkemesinde açtığı davayı kaybedenler, Danıştay’a temyiz başvurusunda bulunmuşlarsa, ihtilaftan vazgeçmeleri koşuluyla, cezanın tamamını ödemeyecek. Gecikme faizinin de belli bir miktarını ödeyecek.

SAHTECİ VALİ OLACAK:
Mevcut yasaya göre “aylıktan kesme” ve “kademe ilerleme durdurma” cezası alan memurlar üst göreve atanamıyor. Ancak torba yasaya eklenen bir maddeyle sahte belge düzenlemek, ırkçılık yapmak, işe alkollü gelmekten ceza alanlar da terfi edip, vali ve müsteşar olabilecek.

ÖĞRENCİ AFFI:
12 Eylül 1980’den sonra her ne sebeple olursa olsun üniversitelerle ilişiği kesilen öğrenciler, yeniden okullarına dönebilecek.

MESLEK HASTASINA MAAŞ:
Silikozis (Kot kumlama işçilerinde görülen rahatsızlık) hastalarına maluliyet maaşı yerine 100-300 lira arasında “engelli maaşı” bağlanacak.
KAÇAN KURTULACAK: Askerlik ve Trafik Kanunundaki idari para cezalarında zamanaşımı süresi bir yıl olacak. Bu cezalar, bir yıl içinde tebliğ edilmemesi durumunda ortadan kalkacak.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ:
Ekonomik, sektörel ya da bölgesel kriz nedeniyle haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak azaltılması, iş yerinin faaliyetinin kısmen veya geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde geçici olarak üç aylık kısa çalışma uygulanabilecek. Bu durumda kısa çalışma ödeneği verilecek. Ödenek, brüt ücretin yüzde 60’ı oranında olacak.

KIZ ÇOCUKLARI ve 2 ÇOCUK:
Anne babaları üzerinden sağlık hizmeti alan kız çocukları, evlenip boşandıktan veya girdikleri işten ayrıldıktan sonra da sağlık hizmetinden yararlanabilecekler. Aile yardımı ödemesinde 2 çocuk sınırlaması kaldırılacak.

PRİM DESTEĞİ:
31 Aralık 2015 tarihine kadar ilk defa işe alınacak her bir sigortalı için özel sektör işverenine sigorta primi desteği getirilecek. Daha önce sigorta kapsamında olan, ancak işini kaybedenlerin işe alınması durumunda bu kişilerin vasıfları ve yaşlarına göre belirli sürelerle sigorta primi desteği sağlanacak.

MEMUR ANNELER:
Sendika üyesi kamu görevlilerine 3 ayda bir 45 TL toplu görüşme primi ödenecek. Üç gün olan babalık izni 10 güne, 5 gün olan evlilik veya ölüm izni 7 güne çıkarılacak. Kadın memurlar çocuk bakımı için 0-2 yaş döneminde 24 ay ücretsiz izin alabilecek. Anne bu izni kullanamaz ise baba memura da doğum sonrası 24 aya kadar ücretsiz izin verilebilecek. Sözleşmeli personel de memurlar gibi aile yardımından faydalanabilecek.

KAMU BANKALARI İSTANBUL’A:
Sermaye Piyasası Kurulu ve BDDK’nin merkezleri İstanbul’a taşınacak. Merkezi Ankara’da olan Vakıfbank ve Halkbank da taşınacak.

KİRA GELİRİNİ GİZLEYENE KIYAK:
Yüksek tutarda kira geliri elde edip gizleyenlere af getirilecek. Tasarının yasalaşmasıyla birlikte ekira gelirini ya da gayrimenkul kazancını beyan etmeyenler için 36 ayda 18 taksitte ödeme kolaylığı getirilecek

(GAZETEPORT)
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Torba Tasarı', 53. maddeden görüşülmeye başlandı

Trafik kazasında yaralananların, sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın tedavi giderlerini Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) karşılayacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, ''Torba tasarı'' olarak anılan, bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarının bugünkü görüşmelerine 53. maddeden başlandı.

53. maddede yapılan değişiklikle, araçların tescili ve hurdaya ayrılması işlemlerinin trafik tescil kuruluşlarının yanı sıra, Emniyet Genel Müdürlüğünce belirlenen kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerince de yapılmasına imkan tanınıyor.

Buna göre, araç sahipleri, tescili zorunlu ve ilk tescili yapılacak olan araçların satın alma veya gümrükten çekme tarihinden itibaren 3 ay içinde tescili için; araçların hurda durumuna gelmesi halinde ise 1 ay içinde tescilin silinmesi için ilgili trafik tescil kuruluşuna veya Emniyet Genel Müdürlüğünün belirleyeceği kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine başvurmak zorunda olacak.

İlk tescili yapılan araçlar için düzenlenen geçici belgelerin geçerlilik süresi içinde, trafik belgesi alma zorunluluğu aranmayacak. Böylece, araç tescil ve sürücü belgesi işlemlerinin elektronik ortamda yapılması amacıyla yürütülen proje kapsamında, ilk tescili yapılacak araçlar için trafik belgesi yerine düzenlenecek ''tescile ilişkin geçici belgenin'' geçerlilik süresi içinde bu araçlara ceza uygulanamayacak.

Yeni araçların tescilleri, belge düzenlenmesi, kişiselleştirilmesi, belgelerin basımı, ilgililerine elden veya posta aracılığıyla teslimi işlemleri Emniyet Genel Müdürlüğü veya bağlı trafik tescil kuruluşlarınca yapılacak.

Emniyet Genel Müdürlüğü, ilk tescili yapılacak araçların işlemlerini elektronik ortamda yapmak, elektronik ortamda oluşturduğu bir ay süre ile geçerli tescile ilişkin geçici belgeyi basmak ve araç sahibine vermek üzere, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerini yetkilendirebilecek. Araca ait kişiselleştirilen belgelerin basımı ve araç sahiplerine elden veya posta yoluyla teslimi, kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerine de yaptırılabilecek.

Tescil belgesinin bir ay içinde teslim edilememesi halinde, araç sahibine sorumluluk yüklenemeyecek.

Bu işlemler sırasında, kanun ve yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket edenlere 10 bin TL idari para cezası verilecek.

Tasarıyla, zorunlu mali sorumluluk sigortası pulunun, araçların ön camına yapıştırılması mecburiyeti kaldırılacak.

Yabancı plakalı araçların Türkiye'de geçerli sigortaları yoksa, zorunlu mali sorumluluk sigortasını ülkeye girerken yaptıracak.

-''2. EL ARAÇLARDAKİ UYGULAMA, SIFIR ARAÇLARA DA...''-

AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, 53. maddede yapılan değişiklik hakkında bilgi verdi.

Daha önce yaptıkları bir düzenlemeyle, ikinci el araçların trafik tescil bürolarına ve vergi dairelerine gidilmeden sadece notere gidilerek satış ve devir işlemlerinin yapılması uygulamasını getirdiklerini anımsatan Berber, ''Sıfır araçların satışında da bürokrasiyi azaltıyoruz. Aracı alan kişi bayiden aracı belgesiz alıp çıkacak, bir ay sonra aracın ruhsatı ve diğer belgeleri posta yoluyla gönderilecek. İkinci el araçlarda yaptığımız uygulamayı sıfır araçlarda da gerçekleştiriyoruz'' dedi.

-KAZAZEDENİN TEDAVİ MASRAFINI DEVLET ÜSTLENECEK-

Tasarının 54. maddesiyle de Karayolları Trafik Kanunu'nun 98. maddesi değiştiriliyor.

Buna göre, trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın SGK tarafından karşılanacak.

Trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda; sigorta şirketlerince yazılan primlerin ve güvence hesabınca tahsil edilen katkı paylarının yüzde 15'ini aşmamak üzere, Hazine Müsteşarlığınca belirlenen tutarın tamamı sigorta şirketleri ve güvence hesabı tarafından SGK'ya aktarılacak.

Bu tutar ilgili sigorta şirketleri için ayrı ayrı belirlenecek. Aktarım ile sigorta şirketlerinin ve güvence hesabının teminat kapsamındaki yükümlülükleri sona erecek. Bakanlar Kurulu, bu tutarı yüzde 50'sine kadar artırmaya ve azaltmaya yetkili olacak.

Sigorta şirketleri ve güvence hesabınca ödenecek tutarın, süresinde ödenmemesi halinde gecikme cezası uygulanacak.

-''HARCAMANIN YÜZDE 22'SİNİ SİGORTA ŞİRKETLERİNDEN ALABİLİYORUZ''-

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, bakanlık ile sözleşmesi olsun veya olmasın bütün hastanelerin acil vakaya bakmak zorunda olduğunu söyledi.

Hiçbir hastanenin vatandaştan ek ödeme alamayacağını, alması durumunda sözleşmesinin iptal edileceğini ve ceza kesileceğini belirten Dinçer, ''Bir kaza olduğunda bir kişinin rahatsızlığı bir ameliyat veya tedavi ile geçmeyebilir, aylarca sürebilir. 2-3 ay sonra da ameliyat olabilir.

Sigorta şirketleri asla bunu görmüyor. Biz mükellef olmadığımız halde ödemek zorunda kalıyoruz. SGK olarak, trafik kazası sonrasında tedavisi yapılan vatandaşlar için yaptığımız harcamanın ancak yüzde 22'sini sigorta şirketlerinden alabiliyoruz. Kamunun burada ciddi bir kaybı var'' diye konuştu.

Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Genel Sekreteri Erhan Tunçay da Bakan Ömer Dinçer'in yanlış bilgilendirildiğini iddia etti.

Sigorta şirketlerinin tedavi masraflarını ödediğini ifade eden Tunçay, ''Bu konuda sigorta şirketleri mahkemelere verilmiş ve cezalar ödemiştir. Sigorta şirketlerinin burada hiç bir günahı yoktur, üzerlerine düşen ne varsa bunu yapmıştır'' dedi.

-''40 MİLYON LİRASINI SAĞLIK BAKANLIĞINA ÖDEMİŞLER''-

Bunun üzerine söz alan Çalışma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Birol Ekici, 2009'da toplam trafik sigortası poliçe sayısının 11 milyon 504 bin, toplam trafik sigortası poliçe üretiminin 1 milyar 917 milyon lira olduğunu kaydetti. Ekici, şöyle konuştu:

''2009'da trafik kazası nedeniyle yaralı sayısı 200 bin 405. Sigorta şirketlerinin toplam tedavi giderleri 93 milyon lira, toplam hasar ödemeleri de 1 milyar 914 milyon lira. Kaza geçirdikten sonra sağlık hizmeti alanların sayısı 186 bin. Hastanelerdeki kişi başı ortalama fatura maliyeti bin 216 lira, 112 acil servisinde ise ortalama maliyet 343 lira.

Sağlık Bakanlığına müracaat edenlerin toplam maliyeti 280 milyon lira. Ancak sigorta şirketlerinin ödedikleri rakam 93 milyon lira ve bunun da 40 milyon lirasını Sağlık Bakanlığına ödemişler. Dolayısıyla bize yansıyan tedavi faturalarının ancak yüzde 22'sini tahsil edebilmiş oluyoruz.''

Tasarının görüşmeleri sürüyor.

Memurlar.Net
 
F

Fırtına

Guest
Plan ve Bütçe Komisyonu, torba yasayı görüşmeye devam edecek

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, bugün (11 Ocak 2011 Salı günü) Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ile Alt Komisyon Rapor ve Metni üzerindeki görüşmelere devam etmek üzere saat 11.30'da toplanacak.

Memurlar.Net
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Torba Tasarı: Kadrosu kaldırılan memurlara atanma imkanı

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen, ''Torba Tasarı'' olarak adlandırılan, bazı kanunlarda değişiklik öngören tasarının, kadrosu kaldırılan memurların en geç 6 ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanmalarını öngören maddesi kabul edildi.

Devlet Memurları Kanununun 91. maddesinde değişiklik yapan maddeye göre, kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, devlet personel başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek.

Bu memurlardan ünvanı müdür olanlarla, danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar, araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumda olan memurlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait mali haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam edebilecekler.

CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, bu maddenin, memurların tepesinde ''demoklesin kılıcı' gibi sallandığını söyledi. Düzenlemenin, iş güvencesini ortadan kaldırmayı amaçladığını öne süren Öztürk, ''Hükümetin niyeti iyi değil. İstek dışı yapılacak bu operasyonlar sürgünleri beraberinde getirecek ve sendikalaşmaya zarar verecektir'' diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, maddenin, ''kıyım ve tasfiye düzenlemesi'' olduğunu ileri sürdü.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da maddenin konusunun zaten başka kanun maddelerinde düzenlendiğini ifade ederek, maddenin bu haliyle tasarının içerisinde bulunmasının anlamsız olduğunu savundu.

-''UYGULAMA İLK KEZ YAPILIYOR''-

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, tasarının görüşülmelerine ara verildiği sırada gazetecilerin, İstanbul gümrüklerindeki ''rüşvet ve yolsuzluk'' operasyonuna ilişkin sorularını yanıtladı.

Yaz aylarında 7 Mercedes'in kullanılmış olarak Türkiye'ye getirilmesi nedeniyle el konulduğunu anlatan Yazıcı, ''Bu işlemleri tümden soruşturun diye talimat verdim. Bunlar bireysel olarak getiriliyor. Bu ürünlerin kullanılmamış olması gerekiyor.

Bunlar kullanılmış olarak ve motorları silinerek getiriliyor gibi iddialar var. Bunları soruşturun diye talimat verdik. İncelik ve uzmanlık isteyen konular... Arkadaşlar soruşturuyorlar, kendilerine süre verdik'' diye konuştu.

Yazıcı, ''Raporun ne zaman geleceği'' sorusuna, ''Süre dolmak üzeredir. Bu uygulama da ilk kez yapılıyor. Müfettişe süre verilmez. Biz hassasiyet gösterdik, süre verdik. 'Uzatmayın, bitirin' diye talimat verdik. Süre sonunda yetiştirilmediği söylenirse, gerekçesini soracağım'' dedi.

Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Memura Yeni Düzenlemeler Komisyondan Geçti

Torba Kanun Tasarısı’nın görüşmeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda sürüyor. Görüşmelerde kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren düzenlemeler, komisyondan geçti.

Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası alan memurların atanamayacakları görevler yeniden düzenleniyor.

Aylıktan kesme cezası alanlar 5 yıl, kademe ilerlemesinin durdurulanlar 10 yıl boyunca daire başkanı ya da daha üst düzey kadrolara atanamayacak, vali ve büyükelçi olamayacak.

Kadrosu kaldırılan memurlar en geç 6 ay içinde kendi kurumlarında niteliklerine uygun bir kadroya atanacak.

Kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlarla, danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar, araştırmacı kadrosuna atanacak.

İllerde valiler, içelerde ise kaymakamlar kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan personelin üst disiplin amiri olacak.

Memurlar, ihtiyaç halinde diğer kamu kuruluşlarında 6 aya kadar geçici süreyle görevlendirilebilecek.

Doğum İzninde Yeni Düzenlemeler;

Kadın memura doğumdan önce ve sonrasında 8’er hafta süreyle analık izni verilecek.

Eşi doğum yapan memura verilen 3 günlük izin de 10 güne çıkarılıyor.

Süt izni de iki dilime ayrılarak, ilk 6 ay boyunca izin süresi 3 saate çıkarılıyor.

Doğum yapan memura verilen aylıksız izin süresi de 24 aya çıkarılıyor ve bu hak babaya da tanınıyor.

Ağır Hastalıklarda 18 Ay İzin;

Kanser, verem ve akıl hastalığı gibi ağır hastalıklar sebebiyle memurlara 18 aya kadar, diğer hastalıklarda da 12 aya kadar izin verilebilecek.

Memurlara ödül uygulaması da getiriliyor;

Görevlerinde 3 kez başarı belgesi alan memurlara üstün başarı belgesi verilecek. Üstün başarı belgesi alan memurlara bin 129 liraya kadar ödül verilebilecek.

Kamu sendikalarına üye olup üyelik payı kesilen kamu görevlilerine Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında 45’er lira toplu sözleşme primi ödenecek.


haberoku
 
F

Fırtına

Guest
Memura izin ve ödül maddeleri de komisyondan geçti

Komisyonun bugünkü çalışmasında, tasarının 20 maddesi kabul edildi.

''Bazı Kamu Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı''yla, kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar, araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumda olan memurlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait mali haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam edebilecek.

Kadın memurlara, doktor raporunda belirtilmesi halinde hamileliğin 24. haftasından önce ve hamileliğin 24. haftasından itibaren ve doğum sonra ki 1 yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek.

Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak.

Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde 12 aya kadar izin verilecek.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılacak.

Doğum yapan memura verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine 24 aya kadar aylıksız izin verilecek. 3 yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar, 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.

Burslu olarak ya da bütçe imkanlarıyla yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen veya sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar veya yurt dışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine, görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek. 5 hizmet yılını tamamlayan memura, en fazla 2 defada kullanılmak üzere, toplam 1 yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek.

Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde, 10 gün içinde göreve dönülmesi zorunlu olacak. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılacak.

Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.

Memurlar, kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak.

Uzman ve uzman yardımcısı istihdamını düzenleyen madde ise tasarıdan çıkarıldı.

-ÖDÜLLER YENİDEN DÜZENLENİYOR-

Tasarıda, başarılı olan memurlara verilen ödül miktarı da günün şartlarına göre yeniden düzenlenerek teşvik edici hale getiriliyor.

Disiplin cezası vermeye yetkili disiplin amirleri; yürütülen hizmetin özellikleri ve çalışma şartları dikkate alınarak genel yönetmelikte belirtilen esas ve usuller çerçevesinde, kurumlarınca tayin ve tespit edilen amirler olacak. Valiler illerde, kaymakamlar ilçe sınırları dahilindeki kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatında görev yapan her düzey personelin üst disiplin amiri olacak.

İkamet ettiği il sınırları dışına çıkma, toplu müracaat ve şikayet ile yasaklanmış yayın bulundurma fiilleri, disiplin suçu olmaktan çıkarılıyor.

Tasarıyla, aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası alan memurların atanamayacakları görevler yeniden düzenleniyor. Buna göre, aylıktan kesme cezası alanlar 5 yıl, kademe ilerlemesi durdurulanlar 10 yıl boyunca daire başkanı kadrolarına, daire başkanı kadrosunun dengi ve daha üst düzey kadrolara, bölge ve il teşkilatlarının en üst yönetici kadrolarına, düzenleyici ve denetleyici kurumların başkanlık ve üyeliklerine, vali ve büyükelçi kadrolarına atanamayacak. Bu sürelerin sonunda, bu görevlere atanmaları mümkün olacak.

Tasarıyla, ''Aylıktan kesme veya kademe ilerlemesini durdurma cezası verilenlerin sayılan görevlere atanamayacağının'', Bakanlar Kurulu kararıyla atananlar için de uygulanacağı hükmü ise maddeden çıkarılıyor. Ayrıca, disiplin cezalarına itirazlar yeniden düzenlenirken, Anayasa değişikliğine uyum amacıyla uyarma ve kınama cezalarına yargı yolu da açılıyor.

-GEÇİCİ SÜRELİ GÖREVLENDİRME-

Memurlar, geçici görevlendirme yapmak isteyen kurumun talebi ve çalıştıkları kurumun izni ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici süreli olarak görevlendirilebilecek. Geçici süreli görevlendirme süresi, 1 yılda 6 ayı geçemeyecek. Memurlar, kamu yararı ve hizmet gerekleri sebebiyle ihtiyaç duyulması halinde kurumlarınca Devlet Personel Başkanlığının uygun görüşü alınarak diğer kamu kurum ve kuruluşlarında 6 aya kadar geçici süreli olarak görevlendirilebilecek.

Sendika üyesi kamu görevlilerine 3 ayda bir 45 TL toplu görüşme primi ödenecek.

Sözleşmeli personel, Anayasa'da ve özel kanunlarda belirtilen hükümler uyarınca sendikalar ve üst kuruluşlar kurabilecek ve bunlara üye olabilecek. Sözleşmeli personelin grev kararı vermesi, bu yolda propaganda yapması, herhangi bir greve veya grev teşebbüsüne katılması, grevi desteklemesi ya da teşvik etmesi yasak olacak.

Özürlülerin devlet memurluğuna alınma sınavları, merkezi olarak yapılacak.

Tasarıyla, barajlardan belediyelere sağlanan içme suyu tahsislerine ait tesislerin yatırım bedellerinin geri ödemelerine ilişkin farklı uygulamalara son verilmesi amacıyla düzenleme de yapılıyor.

Gümrük mevzuatında, idareye, yükümlüden istenilen gümrük vergileri ve cezaların bir kısmından vazgeçilmesi karşılığında, vergi alacağının hemen tahsil edilmesi imkanı sağlayan, ''uzlaşma müessesi'' getiriliyor.

Kaçak eşya naklinde kullanılması nedeniyle el konulan veya alıkonulan taşıma araçları tasfiye edilmesi öngörülüyor.

Tasarının görüşmelerine yarın devam edilecek.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
İnsan Hakları Kurumu Başkanlığı kurulmasına ilişkin tasarı kabul edildi

Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanlığı kurulmasına ilişkin tasarı kabul edildi

TBMM Anayasa Komisyonunda, Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanlığı oluşturulmasını düzenleyen kanun tasarısı kabul edildi.

Tasarı, insan haklarının korunması ve geliştirilmesi amacıyla çalışmalar yapmak üzere ''Türkiye İnsan Hakları Kurumu''nun kurulması ile teşkilat, görev ve yetkilerini düzenliyor.

Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Öğrenci affı komisyondan geçti

Öngörülen sürelerde önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora programını tamamlamayanlara, yeniden düzenlenecek katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşuluyla öğrenimlerine devam etme olanağı sağlayan ''Torba Tasarı'' maddesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

ÜNİVERSİTEDEN ATILMAYA SON

Öngörülen sürelerde lisans, yüksek lisans ve doktora programını tamamlamayanlara yeniden düzenlenecek katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşuluyla öğrenimlerine devam etme olanağı sağlayan ''Torba Tasarı'' maddesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Maddeye göre, ders kredileri, Yükseköğretim Kurulunca, ilgili programın yer aldığı diploma düzeyi ve alan için yükseköğretim yeterlilikler çerçevesine göre belirlenen kredi aralığı ve öğrencilerin çalışma saati gözönünde tutularak yükseköğretim kurumlarının senatoları tarafından belirlenecek.

Yükseköğretim kurumlarında, öğretim faaliyetlerinin yıl içinde kaç döneme ayrılarak sürdürüleceği yükseköğretim kurumları senatoları tarafından tespit edilecek.

Bir yıl süreli yabancı dil hazırlık sınıfı hariç, kayıt olduğu programa ilişkin derslerin verildiği dönemden başlamak üzere, her dönem için kayıt yaptırıp yaptırmadığına bakılmaksızın önlisans programlarını azami 4 yıl, lisans programlarını azami 7 yıl, lisans ve yüksek lisans derecesini birlikte veren programları azami 9 yıl, yüksek lisans programını azami 3 yıl, doktora programını ise azami 6 yıl içinde başarı ile tamamlayarak mezun olamayanlar, yeniden belirlenecek öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödemek koşuluyla öğrenimlerine devam etmek için kayıt yaptırabilecek. Bu kişiler, ders ve sınavlara katılma ile tez hazırlama hariç, öğrencilere tanınan diğer haklardan yararlanamayacak. Böylece belirlenecek katkı payı veya öğrenim ücretlerini ödeyenler üniversiteden atılmayacak.

Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında, öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekanda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü ön lisans, lisans ve lisansüstü uzaktan öğretim programları açılabilecek.

Uzaktan öğretim programı kapsamında yükseköğretim kurumlarında ders veren öğretim elemanlarına, haftalık 10 saati geçmemek üzere, verdikleri ders başına yükseköğretim kurumları yönetim kurulunca belirlenecek tutarda ek ders ücreti ödenecek.

Senato tarafından uygun görülmesi halinde, birinci ve ikinci öğretim programlarındaki bazı dersler sadece uzaktan öğretim yoluyla verilebilecek.

Dersleri verecek yeterli öğretim elemanı bulunmayan yükseköğretim kurumlarında uzaktan öğretim yoluyla ders verilebilecek.

AK Parti'li komisyon üyelerince verilen bir önergenin kabul edilmesiyle meslek yüksekokullarında yılda 3 dönem de eğitim-öğretim verilebilmesine imkan sağlandı.

-GÖRÜŞME-

Madde üzerine görüş bildiren muhalefet partilerine mensup milletvekilleri, maddenin Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda görüşülmesi gerektiğini belirterek, tasarı metninden çıkarılmasını istediler.

MHP Sakarya Milletvekili Münir Kutluata, CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, CHP İzmir Milletvekili Harun Öztürk, MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay ve CHP Antalya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu söz konusu görüşü dile getirdiler. Aslanoğlu, madde ve benzer düzenleme içeren iki maddenin görüşmelerine katılmamak üzere Komisyon toplantısını terk etti.

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, Milli Eğitim Komisyonunun ''by pass edildiğini'' öne sürerek, ''Milli Eğitim komisyonu lağvedilsin. Komisyon üniversite kurmanın dışında bir işlev görmüyor. Yetki gasbı yapılıyor'' diye konuştu.

GENİŞ KAPSAMLI ÖĞRENCİ AFFINA ONAY

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülen ''Torba Tasarı''nın yükseköğretim kurumlarıyla ilişiği kesilenlere dönüş yolunu açan maddesi kabul edildi.

Yükseköğretim kurumlarında hazırlık dahil bütün sınıflarda, intibak, ön lisans, lisans tamamlama ve lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden, her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler, kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren 5 ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvurarak, 2011-2012 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine yeniden başlayabilecekler.

Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak.

Düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar ise terhislerini takip eden 2 ay için ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde kanunda belirtilen haklardan yararlanabilecek.

Maddenin görüşülmesi sırasında verilen önergeyle, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yüksek öğretim kurumlarında eğitim görürken ilişiği kesilenler de kapsama alındı.

Düzenlemenin getirdiği haktan yararlanacaklara yatay geçiş konusunda da bazı kolaylıklar öngörülüyor. Bu kapsamda, ayrıldığı yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırıp işi veya ikametinin başka bir ilde bulunduğunu belgeleyenler, üniversiteye giriş yılı itibarıyla geçmek istediği okulun taban puanını sağlamaları ve ikamet ettikleri ildeki yükseköğretim senatolarının uygun görmesi halinde bu ilde bulunan üniversitelerdeki eşdeğer diploma programlarına yatay geçiş yapabilecekler. Ayrıca, bu durumda olanlar, istedikleri takdirde Anadolu Üniversitesi bünyesindeki açık öğretim ön lisans veya lisans programlarında da eğitimlerine devam edebilecekler.

Kabul edilen önergeyle terör suçlarından hüküm giyenler düzenleme kapsamı dışında tutuldu.

Bu arada, tasarı metnindeki, bu düzenlemenin 12 Eylül 1980 tarihinden itibaren ilişiği kesilenleri kapsaması maddeden çıkarıldı. Buna göre, getirilen bu haktan yararlanacaklar için herhangi bir tarih sınırı öngörülmüyor.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Torba Tasarı çalışma hayatına neler getiriyor

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen ''Torba Tasarı'', çalışma hayatına ilişkin önemli düzenlemeleri de içeriyor.

Tasarıyla, genel sağlık sigortalıların kapsamı genişletiliyor. Buna göre, çıraklar, stajyer öğrenciler, üniversitelerde kısmi zamanlı çalıştırılan öğrenciler, yabancı uyruklu öğrenciler, stajyer avukatlar, İŞKUR'un açtığı meslek edinme kurslarına katılanlar, kendileri üzerinden Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamında olacak; bu kursa katılanların bakmakla yükümlü oldukları da bu kapsamda yer alacak.

Stajyer avukatların sigorta primlerini, Türkiye Barolar Birliği ödeyecek. Yabancı öğrenciler ise öğrenim gördükleri süre boyunca ayda 91 lira katkı payı ödeyerek, genel sağlık sigortasından yararlanacak. Vakıfların getirdiği öğrencilerin sağlık sigortası masrafları ise üniversitelere Maliye Bakanlığınca aktarılan kaynaktan karşılanacak.

Haftalık çalışma süresi 30 saatin altında olan, esnek çalışma türlerini kapsayan kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışan sigortalılar, kısmi süreli çalıştıkları aylara ait eksik sürelerini borçlanacak. Borçlanılan bu süreler; hizmet akdine istinaden gerçekleşen çalışma sürelerinde olduğu gibi, sigortalılık türü olarak sayılacak.

18 yaşından küçük sigortalılar için prime esas aylık kazanç alt sınırı, yaşlarına uygun asgari ücret tutarına çekilecek, böylece bu sigortalılar yönünden asgari ücret ile sigorta primine esas kazanç arasındaki farklılık ortadan kaldırılacak, işveren üzerindeki prim yükü azaltılacak.

Kurum hatasından kaynaklanan yersiz ödemelerin ilgililerden tahsili; 3 ay yerine 2 yılda yapılacak.

Disiplin cezası alan, ancak yasadan yararlanarak göreve dönen memurlara, görevde olmadıkları süreler için borçlanma hakkından yararlanmak üzere tanınan 6 aylık başvuru ile 2 yıllık ödeme süresi uzatılıyor. Buna göre, bu kişiler 30 Haziran 2011 tarihine kadar başvurmaları halinde, ödemelerini 31 Aralık 2014 tarihine kadar yapabilecek.

-EV HİZMETLERİNDE ÇALIŞANLAR-

Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalışanlar ile ev hizmetlerinde ay içerisinde 30 günden az çalışan sigortalıların, eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerini 30 güne tamamlama yükümlülüğü 1 Ocak 2012'de başlayacak.

Tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz çalışanlar; ticari taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşım araçlarını işleten kişiler, vergi mükellefi olmaları halinde sigortalı sayılacak.

Tasarı, kamu idarelerine, 4-C kapsamındaki kamu görevlilerine ilişkin işyeri bildirgesi ve 2008 Ekim, Kasım ve Aralık aylık prim belgelerini geç vermelerinden dolayı kesilen idari para cezasının miktarını da düşürüyor.

Banka sandıkları yardımlarının sağlanması ve bağlanması yönünden alt sınırın belirlenmesinde muadil miktar karşılaştırılması esas alınacak. Ancak gelir ve aylıkların artırılmasında, Sosyal Sigortalar Kanununa göre bağlanan gelir ve aylıkların artırımına ilişkin hükümler, devir tarihine kadar uygulanmayacak. Bu düzenleme yürürlüğe girdiği tarihten önceki artışlar ve görülen davalarda da uygulanacak.

-STAJYER ÇALIŞTIRMA-

Tasarıyla mesleki eğitim gören öğrencilerin staj yapabilecekleri işyeri sayısı artırılıyor. 10'un üzerinde işçi çalıştıran işyerleri, stajyer uygulama kapsamına alınacak. İşyerinde staj yapan öğrencilerden 18 yaşını bitirenlere asgari ücretin üçte biri oranında ücret verilecek. 20'nin üzerinde işçi çalıştıran işyerlerindeki stajyerlere ise asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret ödenecek.

Bakanlar Kurulu, 5 ve üzerinde işçi çalıştıran işyerlerini de stajyer uygulama kapsamına almaya yetkili olacak.

Mevcut düzenlemede yalnızca 20'nin üzerinde işçi çalıştırılan işyerleri stajyer uygulama kapsamında bulunuyor ve stajyerlere de asgari ücretin üçte ikisi oranında ücret veriliyordu.

-KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ-

Kısa çalışma ödeneğinin uygulama alanı genişletilerek ödenek miktarı yeniden düzenleniyor. Buna göre, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz nedeniyle haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak azaltılması, işyerinin faaliyetinin kısmen veya geçici olarak durdurulması hallerinde işyerinde 3 ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilecek.

İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği verilecek. Ödenek, brüt ücretin yüzde 60'ı oranında olacak. Miktar, asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150'sini geçemeyecek. Bakanlar Kurulu, kısa çalışma ödeneğinin süresini 6 aya kadar uzatmaya yetkili olacak.

-İLK DEFA İŞE ALINACAKLARIN PRİMLERİ-

Tasarıyla 31 Aralık 2015 tarihine kadar ilk defa işe alınacak her bir sigortalı için, özel sektör işverenine sigorta primi desteği getiriliyor.

Buna göre, 31 Aralık 2015'e kadar işe alınan sigortalının, sigorta primlerinin işverene ait tutarı, işe alındıktan sonra belirli sürelerle İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanacak. 18 yaşından büyük ve 29 yaşından küçük erkeklerin 24 ay süreyle meslek belgesi sahiplerinin belgelerinin niteliğine göre 48 ay veya 36 ay süreyle 29 yaşından büyük erkeklerin meslek belgelerine göre 24 ay süreyle çalışırken, bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlilik belgesi alanlar, mesleki ve teknik eğitimini tamamlayanlar veya işgücü yetiştirme kurslarını bitirenlerin 12 ay süreyle Türkiye İş Kurumuna kayıtlı işsizler arasından işe alınmaları halinde de ilave 6 ay süreyle işverene ait primleri karşılanacak.

Sigortalı, bu destekten bir kez yararlanabilecek. İşverene ait primlerin fondan karşılanması için, işverenin SGK'ya prim, para ve gecikme cezası borcu bulunmaması gerekecek.

Sigorta prim desteği süresi, Bakanlar Kurulu'nca 5 yıla kadar uzatılabilecek.

-EVDEN VE UZAKTAN ÇALIŞMA-

Son yıllarda fiilen uygulanan ''evden çalışma'', ''uzaktan çalışma'' ve ''çağrı üzerine çalışma'' gibi esnek çalışma modelleri yasal dayanağa kavuşturuluyor. Tasarıda, bu çalışma modellerinin usul ve esasları belirleniyor.

İşe alınacakların deneme süresi 2 ay, ilk defa işe alınacakların deneme süresi ise 4 ay ile sınırlandırılacak. 2 aylık süre, toplu iş sözleşmesiyle 4 aya kadar uzatılabilecek.

Turizm sektöründe 2 ay olan denkleştirme süresi toplu iş sözleşmesi ile 4 aya kadar çıkarılabilecek.

Sosyal Güvenlik Kurumunun taşra teşkilatında memur kadrosunda olmayan ''Sosyal Güvenlik Denetmeni'' çalıştırılabilecek. Görevlendirilecek kişilerin yarışma sınavında başarılı olmaları ve belirli koşulları taşımaları gerekecek.

Erken doğum yapan kadın işçi, doğumdan önce kullanamadığı izni doğum sonrasında kullanabilecek. 8 hafta olan iznin kullanılmayan süresi yine 8 hafta olan doğum sonrası izne eklenecek.

Kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi kadrosunda çalışan işçilere, bakmaya mecbur olduğu veya refakat etmedikleri takdirde hayatı tehlikeye girecek ana, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya önemli bir hastalığa tutulması hallerinde istekleri üzerine 6 aya kadar ücretsiz izin verilebilecek. Bu süre 6 ay daha uzatılabilecek.

İşçilere, 10 hizmet yılını tamamlamış olmaları ve istekleri halinde işçilik süreleri boyunca ve bir defada kullanılmak üzere 6 aya kadar ücretsiz izin verilebilecek.

Yetiştirilmek üzere devlet tarafından yurt dışına gönderilen öğrenci ve memurlara, yurt içine ve yurt dışına sürekli atanan memurların işçi olan eşlerine işçilik süresince her defasında bir yıldan az olmamak üzere en çok 8 yıla kadar ücretsiz izin kullandırılabilecek.

Ücretsiz izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin kalkması halinde, işçi derhal görevine dönmek zorunda olacak. Mazeret sebebinin kalkması halinde veya ücretsiz izin süresinin bitiminde 10 gün içinde görevine dönmeyenler, istifa etmiş sayılacak.

İhtiyaç fazlası il özel idaresi işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatı ile diğer mahalli idarelere ve talep olması ve işçinin de muvafakatinin olması halinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılacak.

-SİLİKOZİS HASTALARINA EMEKLİLİK-

Sigortalı olmayan ve silikozis hastalığı nedeniyle meslekte kazanma gücünü en az yüzde 40 kaybedenlere, Sosyal Güvenlik Kurumunca aylık bağlanacak.

Aylık almakta iken ölen silikozis hastasının eşine ve çocuklarına da aylık bağlanabilecek.

-VAKIFBANK, BDDK VE SPK İSTANBUL'A TAŞINACAK-

''Torba Tasarı''ya göre, Vakıfbank, BDDK ve SPK'nın merkezleri İstanbul'a taşınacak.

Bazı üst düzey kamu görevlerine yapılacak atamalarda, özel sektörde geçen hizmet süresi de dikkate alınacak. Buna göre, Başbakanlık ve bakanlıkların bağlı ve ilgili kuruluşlarının müsteşar ve müsteşar yardımcıları ile en üst konumundaki genel müdür ve başkan kadrolarına atamalarda, özel kurumlarda ve serbest olarak çalışılan süre de dikkate alınacak. Diğer kadrolara atamalarda ise bu sürenin dörtte üçü kabul edilecek. Ancak, bu süre 6 yılı geçemeyecek.

Kademe ilerlemesinde memurun ''olumlu sicil'' alması şartı aranmayacak. 6 yılda bir verilen kademe ilerlemesinin koşulları da değiştirilerek, ''olumlu sicil'' yerine ''disiplin cezası almamak'' koşulu getiriliyor, süre ise uzatılıyor. Buna göre, 8 yıl içinde herhangi bir disiplin cezası almayan memurlara bir kademe ilerlemesi daha verilecek.

Sözleşmeli personel, sendikalı olabilecek.

Kurumlarında atama imkanı olmayan memurlar, Devlet Personel Başkanlığınca belirlenen başka bir kurumdaki boş kadroya atanabilecek. Bu memurlardan unvanı müdür olanlar ile danışma işlevlerine ilişkin kadroda çalışanlar, araştırmacı kadrosuna atanacak. Bu durumda olan memurlar, atama işlemi yapılıncaya kadar kurumlarında niteliklerine uygun işlerde çalıştırılacak ve eski kadrolarına ait mali haklardan ve sosyal yardımlardan yararlanmaya devam edebilecek.

-24 AY DOĞUM İZNİ-

Kadın memurlara, doktor raporunda belirtilmesi halinde hamileliğin 24. haftasından önce ve her halde hamileliğin 24. haftasından itibaren ve doğum sonraki 1 yıl süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek. Özürlü memurlara da isteği dışında gece nöbeti ve vardiyası yaptırılmayacak.

Memura, aylık ve özlük hakları korunarak, verilecek raporda gösterilecek lüzum üzerine kanser, verem ve akıl hastalığı gibi uzun süreli bir tedaviye ihtiyaç gösteren hastalığı halinde 18 aya kadar, diğer hastalık hallerinde 12 aya kadar izin verilecek.

Görevi sırasında veya görevinden dolayı bir kazaya veya saldırıya uğrayan veya bir meslek hastalığına tutulan memur, iyileşinceye kadar izinli sayılacak.

Doğum yapan memura verilen doğum sonrası analık izni süresinin bitiminden, eşi doğum yapan memura ise doğum tarihinden itibaren istekleri üzerine 24 aya kadar aylıksız izin verilecek. 3 yaşını doldurmamış bir çocuğu evlat edinen memurlar, 24 aya kadar aylıksız izne ayrılabilecek.

Burslu olarak ya da bütçe imkanlarıyla yetiştirilmek üzere yurt dışına gönderilen veya sürekli görevle yurt dışına atanan memurlar veya yurt dışına kamu kurumlarınca gönderilen öğrencilerin memur eşlerine, görev veya öğrenim süresi içinde aylıksız izin verilebilecek. 5 hizmet yılını tamamlayan memura, en fazla 2 defada kullanılmak üzere, toplam 1 yıla kadar aylıksız izin kullandırılabilecek.

Aylıksız izin süresinin bitiminden önce mazereti gerektiren sebebin ortadan kalkması halinde, 10 gün içinde göreve dönülmesi zorunlu olacak. Aylıksız izin süresinin bitiminde veya mazeret sebebinin kalkmasını izleyen 10 gün içinde görevine dönmeyenler, memuriyetten çekilmiş sayılacak.

Muvazzaf askerliğe ayrılan memurlar askerlik süresince görev yeri saklı kalarak aylıksız izinli sayılacak.

Memurlar, kimlik numarası esas alınarak kurumlarınca tutulacak personel bilgi sistemine kaydolacak. Her memur için bir özlük dosyası tutulacak.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
3 günde 3 bin madde geçti büyük dönüşüm için kapı açıldı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), geçen hafta tarihi bir uzlaşmaya imza attı.

Hazırlıkları 2004’e uzanan ve 2 yıldan beri alt komisyonlar ve komisyonlarda haftalarca tartışılan toplam 3 bin maddelik düzenlemeler, iktidar ve muhalefetin uzlaşmasıyla 3 günde yasalaştı.

6 saniyede 1 madde geçti

3 günde, 3 dev yasa ve ‘uyum’ adımlarıyla birlikte 3 bin madde ironik bir takvimle yasalaşırken, maddeler tek tek okunmadı. Her maddenin kabul edilmesi yaklaşık 6 saniye sürdü.

Toplantı kurallarına kadar

Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’ndaki değişikler komşularla ilişkiden sokak adabına, şirket yapısından toplantı kurallarına kadar her alanda köklü değişikliklere yol açacak. Birçok kural yeniden yazılırken, her vatandaşın ayrıntılarına dikkat etmesi gereken hak ve sorumluluklar doğacak. Ancak Meclis, vatandaşın yeni kurallara uyum sağlaması için 1 yıllık geçiş süresi tanıdı.

Temmuz 2012’de yürürlükte

Türk halkı ABD sisteminde olduğu gibi milyon dolarlık tazminatlar, yaralı sürücüyü tedavi ettirme gibi yükümlülüklerle tanışacak. Buna karşılık vatandaş, büyük ekonomilerde olduğu gibi sigorta sistemini daha etkin kullanmaya yönelecek. Yeni kurallar, Hukuk Muhakemeleri Yasası’nın yürürlüğe gireceği Ekim 2011’den itibaren hayatın her alanında kendini gösterecek. Ticaret ve borç hukukundaki düzenlemeler ise 1 Temmuz 2012’den itibaren uygulanacak.

İzinsiz para toplamaya ceza geliyor

FİNANSAL tablolar, yıllık faaliyet raporları, kâr dağıtımına ilişkin kararlar ile denetçi raporları, ticaret sicil gazetesinde ilan edilecek, şirketin internet sitesine de konulacak. Anonim ya da bir başka şirket kurmak, şirket sermayesini arttırmak amacıyla halktan para toplamak için SPK’dan izin alınacak. Aksi durumda hapis cezası gelecek.

Yolcu, rötar yapan şirketten parasını isteyebilecek

YOLCU taşımacılığında, sefer herhangi

bir nedenle yapılamamışsa, harekette yolcunun katlanamayacağı süreli gecikme olursa; yolcu, sözleşmeden cayıp ödediği ücreti ve varsa zararını isteyebilecek. Yolcular, gemi kazalarında da tazminat alma hakkına kavuşacak.

Şirket bölünmesi mevzuata girdi

ŞİRKET bölünmesi de ilk kez Türk mevzuatına girdi. Çok büyüyen ve çekirdek işletme konusundan uzaklaşan şirketler, ana faaliyet konularına dönebilmek için tam ya da kısmi bölünebilecek. Buna göre, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde fabrikaları olan bir şirket, her fabrikayı bağımsız bir şirkete dönüştü-rebilecek.

Bebek doğduğu anda sigortalı olacak

HAYAT sigortasına AB standardı geliyor. Sigortalının sözleşmeyi sona erdirme süresi, 3 yıldan 1 yıla indirilecek. Sigortalı, 1 yıllık sözleşmesini de istediği zaman sona erdirebilecek. Doğumda, anne veya babadan birinin sağlık sigortasının bulunması halinde, bebek, ek prim olmaksızın sigorta

kapsamına girecek.

Dolmuş yazıları nostalji olacak

TOPLU taşım araçlarının dış yüzeyinin de sade bir görünümde olması gerekecek. Kamyon ve dolmuşlardaki, “Rampaların ustasıyım, gözlerinin hastasıyım”, “Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza”, “Kamyon çeker 10-20 ton, gönlüm çeker Paris Hilton”, “Aşk çekenin, yol gidenin”, “Yaklaşma toz olursun, geçme pişman olursun”, “Sollama beni, mahçup ederim seni” gibi yazılar kaldırılacak. Yolcu taşımacılığıyla ilgili hükümlerin nasıl uygulanacağı, Ulaştırma Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecek.

Tek kişilik A.Ş.’ler kurulacak

YENİ Türk Ticaret Yasası ile ticarette geleneksel alışkanlıkları bir kenara bırakan yeni bir dönem başlıyor. AB stantardı getiren yasayla Türkiye, tek kişilik yönetim kuruluna sahip anonim şirketlerle tanışacak. En az 5 kişiyle anonim şirket kurulması zorunluğu kalkıyor. Tek pay sahibi anonim şirket kurulabilecek. Tek pay sahibi de gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi, borsada işlem gören şirket ya da başka bir sermaye şirketi olabilecek.

Anonim şirketlerde en az 3 kişilik yönetim kurulu zorunluluğu da kaldırılarak, en az 1 üyeli yönetim kuruluna olanak tanınıyor.

Otobüste yumurta pide yenilmeyecek

ŞEHİRLERARASI toplu taşım araçlarında, başkalarını rahatsız eden yiyecekler tüketilemeyecek. Şehirlerarası yolculuklarda, yumurta, soğan, pide ve lahmacun yenilmeyecek. Otobüslerde, tavuk ve horoz gibi canlı hayvan taşınmayacak. Otobüslerde, özellikle gece yarısından sonra olmak üzere, yolcular uyuduğu zamanlarda rahatsız edici yükseklikte sesle müzik çalınmayacak.

Kapıdan satışlara ‘saldırgan’ muamelesi

YASA ile evin kapısına (kapıdan) gelerek veya yoldan çevirerek yapılan satışlar, ‘saldırgan satış yöntemi’ olarak değerlendiriyor. Buna göre saldırgan satış teknikleriyle müşterinin karar verme özgürlüğü kısıtlanamayacak. Eve (kapıdan) gelerek ya da yoldan çevirerek yapılan satışlar da bu kapsama alındı. Ayrıca GSM operatörleri de abonelerine haksız rekabet unsuru içeren mesaj gönderirse, kimin gönderdiğini açıklayacak.

Sahte ünvanlar kullanılmayacak

YANILTICI beyan ve reklam gibi rekabeti bozucu satış yöntemleri haksız rekabet sayıldı. İşyerine yanıltıcı şekilde “Paris’ten diplomalı terzi”, “Christian Dior’un kalfası”, “Ödüllü çevirmen” gibi sahte belge asarak haksız rekabet yaratanlara 2 yıla kadar hapis cezası verilecek. İşletmeler, rekabette öne geçmek için “sezon sonu” indirimi diye hiç bitmeyen kampanyalarla tüketiciyi yanıltamayacak. “Yüksek kalite, düşük fiyat” sloganıyla mağazaya çekilen müşterilere, reklamı yapılan ürünlerin yerine, ucuzluk uygulanan başka mallar verilerek, tüketiciler aldatılamayacak.

Vergi tabelası asmaya son

ANAYASA’ya uyum çerçevesinde vergi borcunu ödemeyen ya da bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilen kişiler yurt dışına çıkabilecek. İşyerlerine vergi levhası asma zorunluluğu kaldırılıyor

Hürriyet
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Vergi ve primlerde af tasarısında kapsam, 31 Aralık 2010'a çekildi

KAMUNUN vergi ile sosyal güvenlik prim alacaklarını yeniden yapılandıran ve ağırlıklı olarak çalışma hayatına ilişkin düzenlemeler içeren Torba Tasarı 1 ay süren geceli gündüzlü mesai sonucu dün sabaha karşı TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

Tasarının 26 Ocak’tan itibaren TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanıyor. Tasarı komisyonda yapılan değişikliklerle genişledi. Vergi ve prim borçlarında Temmuz 2010 olan kapsam tarihi, 31 Aralık 2010’a çekildi. Bu tarihine kadar olan ödenmemiş vergiler, trafik cezaları, idari para cezaları, gümrük vergileri, sigorta primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, damga vergisi, özel işlem vergisi, eğitime katkı payı, belediyelerin su bedeli alacakları, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeline ilişkin alacaklar yeniden yapılandırılacak.

Yasa çıktığında 2 ay içinde başvuran borçlular yeniden yapılandırmadan yararlanacak. İlk taksit, yasanın yayım tarihini izleyen üçüncü aydan, SGK’ya bağlı tahsil dairelerine ödenecek tutarların ilk taksiti ise dördüncü aydan başlayacak. Ödemeler, 2’şer aylık dönemler halinde, azami 18 eşit taksitte ödenecek. Böylece hem vergi hem de prim borcu olanlar bir ay birini diğer ay ötekini ödeyebilecek

Hürriyet
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Tekerlekli Sandalye
Üst