ÖTV muafiyetine 90 bin TL sınırı getiren yeni düzenlemenin tam metni.
“Madde 78 - 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinin (a) ve (c) alt bentlerinin parantez içi hükümlerinde yer alan "1.600 cm3'ü aşanlar” ibaresinden sonra gelmek üzere "ile “ - Diğerleri” satırı altında yer alan mallardan matrahı 90.000 TL’yi aşanlar” ibaresi ile aynı fıkranın (6) numaralı bendinin köşeli parantez içi hükmünde yer alan "(7) numaralı fıkrası” ibaresinden sonra gelmek üzere "kapsamında ithal edilen eşya ve (12) numaralı fıkrasının (a) bendi kapsamında ithal edilen bu Kanuna ekli (II) sayılı listenin 87.03 G.T.İ.P numarasında "-Diğerleri” satırı altında yer alan mallardan; motor silindir hacmi 1.600 cm3'ü aşanlar ile matrahı 90.000 TL’yi aşanlar” ibaresi eklenmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Birinci fıkranın; (2) numaralı bendinin (a) ve (c) alt bentleri ile (6) numaralı bendinde yer alan tutarlar her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Hesaplanan tutarın 100 lirayı aşmayan kesirleri dikkate alınmaz. Bakanlar Kurulu, bu şekilde tespit edilen tutarı %50’sine kadar artırmaya yetkilidir.
PLAN BÜTCE KOMİSYONUNDA SÖZ ALAN DERNEK YETKİLİLERİNİ KONUDA DAİR KONUŞMALARI
TÜRKİYE ENGELLİLER KONFEDERASYONU BAŞKANI AVUKAT TURHAN İÇLİ
Sayın Başkan, bu sözü verdiğiniz için teşekkür ediyorum.
Sözlerime başlarken Türkiye Büyük Millet Meclisine özel tüketim vergisinde yapmış olduğu -2002’de yapmış olduğu - bu değişiklik ve kazanım için teşekkür etmek istiyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin ÖTV yasasında yaptığı değişiklikle engellilere verdiği birtakım hakları biz bir kıyak olarak, bir lütuf olarak görmüyoruz. Biz, Türkiye Büyük Millet Meclisinin engellilerin bir ihtiyacını saptadığını ve bu ihtiyaca göre bir hak tesis ettiğini düşünüyoruz. Nedir bu ihtiyaç? Bu ihtiyaç, engellilerin gerek tedavi için gerek eğitim için gerek başka ihtiyaçları için taşınma ihtiyacı olması, ayrıca tertibatlı araç kullanan engellilerin seyahat özgürlüklerinin, erişim özgürlüklerinin sağlanması.
Biliyorsunuz engelliler arasında yoksulluk oranı çok fazladır, engelliler arasında varlıklı insan sayısı son derece azdır. Dolayısıyla bu çeşit araçları satın alma güçleri dâhiline sokmak için böyle bir indirim, ÖTV, MTV indirimi ya da muafiyeti sağlanmıştır. Bu, çok doğru bir yaklaşımdır ve teşekkürü hak etmektedir.
Şimdi, bugün neden bu sınırlama yoluna gidilmiştir, biz bunu anlayabilmiş değiliz. Tabii ki kaynakların etkin ve verimli kullanımı doğrudur, tasarruf ihtiyacı vardır, o da doğrudur ama tasarruf etmeye engellilerin zorunlu bir hakkını ortadan kaldırarak veya sınırlandırarak başlamak ne kadar doğrudur, bunu takdirlerinize bırakıyorum.
Dolayısıyla biz şunu söylemiş oluyoruz aslında: Özellikle tertibatlı araç kullanan arkadaşlarımızın bu araçlarında olması gereken özellikler bakımından belirlenen limitler sınırlayıcı olabilir çünkü bu arkadaşlarımız bu araçlarda tertibat yaptırıyorlar, tekerlekli sandalye koyuyorlar, sporcu iseler iki sandalye koymak zorundalar, ağır engelliyseler asansör sistemini kurmak zorundalar. Böyle bir aracın ise 1.600 cc’nin üzerinde olması gerekir normal koşullarda ve ayrıca fiyatları da biraz daha fazla olan araçlardır bunlar. Bu, görme engelliler açısından önemli değildir, onlar sonuç olarak bir taşınma ihtiyacı içindedirler sadece, kendileri kullanmamaktadırlar, yakınları kullanmaktadır. Onlar açısından çok önemli bir değişiklik ya da anlamlı bir değişiklik değildir ama özellikle bedensel engelliler açısından bu bir zarurettir. Üstelik Türkiye’de zaten bu araçları bu kadar pahalı alabilecek engelli sayısının çok az olduğu düşünüldüğünde, buna gücü yeten engelli sayısının çok az olduğu düşünüldüğünde bunun bir tasarruf önlemi olarak değeri de yoktur aslında. Neden böyle bir sınırlamaya gidilmiş olduğunu biz anlayamıyoruz. Eğer görme engellilerin. Çünkü "İstismar ediliyor bu hak.” diye istismar sorunu gündeme getiriliyor gerekçe olarak. Bedensel engellilerin bunu istismar etme olanağı yok çünkü bedensel engelliler tertibatlı bu araçları kendileri kullanmak zorundalar, yakınları kullanamıyorlar bunu. Bir tek görme engelliler veya gaziler için söz konusu edilebilir, özellikle görme engelliler için, yakınları kullanacak, onlar da zaman zaman bizim de kulağımıza gelen şeylerdir, yakın akrabalarına veya arkadaşlarına araba alabilmek için bu hakkı kullanabilmektedirler. Bu bir ist ismar mıdır? Evet. Ama bu o kadar istisna bir istismardır ki bunun tetkik edilmesi, denetimi ve gerekli önlemlerin alınması o kadar zor değildir, kaldı ki sınırlayıcı birtakım önlemler daha önce vardı, sürücü noterden sözleşme yaparak bir sürücü belirleyebilecekti, bunu da kaldırdılar daha sonra, bu iyice gevşek hâle geldi. Buralarda sınırlamalar getirilebilirdi, önlemler getirilebilir, tamam ama genel olarak bu hakkın rakamlarla sınırlandırılmasını hiç doğru bulmuyoruz. Eskiden olduğu gibi önü açık olmalı, zaten gücü yetmiyor engellilerin alabildikleri takdirde alabilecekler. Ayrıca, önlemler gerekiyorsa görme engelliler üzerinden alınabilir, buna da bir itirazımız yoktur. Aslında, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bir raporu vardır, sanıyorum Komisyona bu rapor da ulaşmıştır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü, engellilerle ilgili çalışmalar yapan bir kuruldur. O Genel Müdürlüğün raporunda da bizim bu görüşlerimiz tamamıyla doğrulanmaktadır, desteklenmektedir, hatta 1.600 cc değil, 2.000 cc motor gücü tavsiye edilmektedir. Biz o rapordaki görüşlere ve önerilere de katılıyoruz. Bu önerinin en azından geri alınmasını ve yeniden yeni kazanımlarla gündeme getirilmesini teklif ediyoruz.
TÜRKİYE HARP MALULÜ GAZİLER, ŞEHİT, DUL VE YETİMLERİ DERNEĞİ GENEL BAŞKANI MALUL GAZİ ALBAY TANER URAN
Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Türkiye Harp Mal u lü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği, kuruluşu 1915 olan, 43 ilde şubesi, 24 temsilciliği, 10 binden fazla üyesi olan kamu yararına çalışan asker kökenli bir dernek. Hatırlarsanız geçen yıl 6745 sayılı Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la şehit yakınlarına bir defaya mahsus olmak üzere ÖTV muafiyetli araç alımı imkânı getirilmiştir. Şu anda görüşülmekte olan Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’yla ÖTV muafiyetinde sınırlama getirilmektedir. Şehit aileleri ve malul gaziler olarak ÖTV muafiyetinin malul gaziler açısından genişletilmesin i beklerken ÖTV’de muafiyet sınırlaması getirilmesi şehit aileleri ve gazilerde büyük hayal kırıklığı yaratmıştır. Yıllardır malul gazilere sağlanan haklar, engellilere sağlanan haklardan malul gazilerin istifade etmesiyle elde edilmiştir. Engellilere sağlanan ÖTV muafiyetli araç Alımlarındaki bu düzenlemeyle bu kanundan istifade eden engelli sürücü belgesine sahip malul gazilerimiz mağdur edilecektir. Anayasa’mızın gerek 10’uncu gerek 61’inci maddesinde "Devlet, harp ve vazife malulleriyle, malul ve gazileri korur, toplumda kendine yarışır hayat seviyesi sağlar.” hükmü amirdir. Bu kapsamda, ÖTV muafiyetinde yapılacak olan kısıtlamaya şehit aileleri ve malul gazilerin dâhil edilmemesini arz ve talep etmekteyiz.
Ayrıca, verilen rakamlarla bugün C sınıfı bir Mercedes araç bile alamamaktasınız. Tabii, genel anlamda kıyasladığımızda ülke için fedakârlık yapan şehit aileleri ve gazilerin Anayasa’nın amir hükümleri gereğince bu kapsamdan, kanun kapsamından alınmasını siz değerli milletvekillerinden, Komisyon üyelerinden beklemekteyiz.
Ayrıca, genel kanun tasarısı içerisinde hizmetli kadrosuna atanan malul gazilerimizin memur kadrosuna otomatikman geçişi de sağlanmaktadır. Aynı kanundan istifadeye, işe atanan aynı pozisyondaki şehit yakınları ve malul gazi yakınlarının da bu kapsama alınmasını arz ve talep etmekteyiz.
Gazi Meclisin gazi milletvekillerinin şehit aileleri ve gazileri mağdur etmeyeceğini ümit ederek saygılarımı sunuyorum.
-Mercedes C sınıfı bir araç alınamaz -
Sayın Milletvekilim, şöyle arz edeyim: Geçen sene Mercedes C sınıfı bir aracın vergisiz çıplak fiyatı 140 bi n liraydı. Yani siz 90 bin lirayı buna çekerseniz C sınıfı bir araç alamıyor. Şimdi bizim gazilerimiz tekerlekli sandalyeye sahip. Bu araç bile yeterli değil aslında. Yıllar önce ne motor sınırı vardı ne yıl sınırı vardı. Daha sonra yıl sınırı getirildi, motor sınırı getirildi, şu anda da para sınırı getiriliyor. Yani bu ülke için fedakârlık yapan gazilerimizi, şehit yakınlarımızı parasal sınırla sınırlandırmak ne kadar doğru, bunu vicdanlarınıza arz ediyorum.
HÜKÜMET TARAFI NE DEDİ?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBA: Öncelikle gerek engelliler gerek dezavantajlı gruplar gerek şehit ve gazi yakınlarımıza Hükûmet olarak 2002 yılından bu yana her imkânı kullanarak daha önceki dönemlerde hiç olmayan çok sayıda yeni programlar getirdik, imkânları artırdık, ne yapsak da azdır, yapmaya da devam edeceğiz. Gerek engellilerin eğitiminde gerek engellilerin bakımında daha önce bütçeden hiç kaynak ayrılmayan bu programları biz getirdik ve bu dönemde de gerçekten engelli ilk defa eğitim ve bakım hizmetini tam manasıyla almaya başladı ve bunları da artırmak istiyoruz ve geliştirmek istiyoruz.
Vergi kanunlarında engelli aracı alımı bakımından da 2008 yılında yüzde 90 ve üzeri engeli olan vatandaşlarımıza da bir kolaylık getirdik yani bu 2008 yılında Hükûmetimizin bir tasarıyla getirilmiş ve kanunlaşmış bir düzenlemedir. O açıdan, sosyal devlet uygulamaları veya dezavantajlı gruplara dönük uygulamalar konusunda bütçede ilgili bakanlarımız teferruatlarını da anlatacaklardır. O açıdan, bu konuda en azından arkadaşların da birkaç söz ifade etmesini açıkçası umardım, beklerdim.
Bizim kanunlarımızda birçok düzenlemede belirli imkânlar sağlanırken belirli kayıtlar, şartlar, sınırlamalar vardır. Yani burada yapmış olduğumuz düzenlemeye başka birçok emsal getirebiliriz. Çeşitli nedenlerle birtakım imkânlar sağlanırken, koşullar, kaideler getiriyoruz. Mesela burada ne diyoruz? Yüzde 90 ve üzerinde engel raporu olanlara bu imkânı getiriyoruz veya engelli bakım düzenlemesinde hane halkı geliri beli bir tutarın altında olanları getiriyoruz.
Dolayısıyla, Anayasa’mızda dezavantajlı gruplarla ilgili devletin görev ve sorumluluğu maddesi vardır ve AK PARTİ hükûmetleri olarak sonuna kadar bu maddeyi çalıştırma ve işletme kararlılığındayız. Bugüne kadar yaptığımız da bu. İki gün önce bütçeyi açıkladım. Bu sene sosyal devlet uygulamalarından kaynaklı olarak bütçeden ayırdığımız kaynak 50 milyar lira. Yani bütçenin neredeyse yüzde 8’i, 9’unu doğrudan doğruya sosyal devlet uygulamalarına ayırıyoruz.
Burada yaptığımız uygulamada da. Yani burada şimdi arkadaşlarımız bir a racın markasından hareketle örnekler veriyorlar. Bu çalışmalar yapılırken aynı ihtiyacı giderecek farklı markalarda da arabaların olduğunu unutmayalım. Yani buradan Maliye Bakanlığı olarak bir analiz yaptık, alınan araçlara baktık, alınan araçların kullanım yerlerine baktık. Burada size de gelen bize de gelen zaman zaman bu işin aslında engellinin dışındaki birileri tarafından kötüye kullanıldığına dair örneklerle de karşılaştık. Maliye Bakanlığı olarak kanunla verilen bu imkânın kötüye kullanılması ve engelli üzerinden birtakım insanların başka menfaatler elde etmesi konusunda da soruşturmalar devam ediyor. Bu da önemli bir konu.
90 BİN TL FİYATI NASIL BELİRLENDİ?
Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Sadi Süreyya Bilgiç: Lüks araç tipleri hariç, panelvan olmayan ama onun benzeri, yani "voyager” tipi diyelim veyahut da işte Citroen’in C4’ünün Picasso’ları, onların benzer Peugeot’ları filan dediğimizde bunların vergili fiyatları 160 bin lira bandında olan ve çok rahat bir şekilde geniş bagajlarıyla bu akülü arabaların konulabildiği, diğer teçhizatların konulabildiği, iniş çıkışları nispeten rahat olan araçlarda bu incelemeyi yaptıktan sonra bu fiyatı yakaladık.
CHP: KISITLAMA YAPMAYALIM
CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık: Şimdi, çok şey söylendi aslında ama şunu da ifade edeyim: Anayasa’mızın 10’uncu maddesinde de var, hani “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı değildir.” diyor, hani, devamını da biliyoruz. Bence burada aslında engellilerle ve malul gazilerle pazarlık yapmayalım derim. Bu araçlar konusunda gerçekten büyük bir ihtiyaç. Zaten onların sosyal hayata erişimleri son derece kısıtlı. Bir de bilemiyoruz yani ihtiyaçlar çok değişik, farklı ihtiyaçlar var. Bedensel engellilerde çok değişik araçlarla seyahat etme gereksinimi olabilir. Aslında ben de diğer arkadaşlara katılıyorum yani buradaki sınırı getirmemek ama gerçekten bunu kötüye kullanan varsa da oraya cezai müeyyide getirmek ya da bunun kontrolünü çok iyi yapmak daha uygundur diye düşünüyorum.
Malul gaziler için de yine aynı şekilde. Onlar zaten bildiğimiz gibi. Malul gazilere sağlanan haklar, engellilere sağlanan haklardan istifade ediyorlardı yani hep madde onları oraya yönlendiriyordu. Şimdi, onları da otomatikman etkileyecek ama sosyal devlet ilkesine göre bence bu pazarlığa onlarla girmeyelim. Yani sosya l devlet anlayışımıza ters düşecek ama kontrolü de çok sıkı bir şekilde devlet olarak yapalım diyorum ben. Bence bu sınırı hiç koymayalım. Belki bu araçlar herkes için uygun olmayabilir. Hani, siz "Piyasada var.” diyorsunuz ama çok değişik ihtiyaçlar da bi ze geliyor. Mesela az önce görme engelli bir federasyon başkanımız konuştu, çok da samimiyetle konuştu, ifade etti, dedi ki: "Görme engellilerin ihtiyacı olmayabilir ama bedensel engellilerin gerçekten bu araçlara ihtiyacı oluyor.” Çok samimiydi ifadesinde de. Bence bu sınırı kaldıralım ama kontrolü de çok iyi yapalım diyorum.
YILLARA GÖRE ÖTV’SİZ ARAÇ ALIMI DAĞILIMI
Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir İdaresi Grup Başkan Vekili Adem Bilgili Komisyonda ÖTV’siz alınan araçlar hakkında istatistiksel bilgiler verdi.
Sayın Başkanım, 2012 yılında bu istisna kapsamında 20.700 araba satılmış yani yaklaşık 300 milyon gibi bir toplam vergiden vazgeçilmiş. 2013 yılında 29 bin araba satılmış, 445 milyon gibi bir vergiden vazgeçilmiş. 201 4 yılında yaklaşık 32 bin araba satılmış, 665 milyon gibi bir vergiden vazgeçilmiş. 2015 yılında 40.800 araba satılmış, yaklaşık 1 milyar vergiden vazgeçilmiş. 2016 yılında 46 bin araba satılmış, yaklaşık 1,2 milyar vergiden vazgeçilmiş ve 1 6 Ekim 201 7 tarihi itibarıyla 40.500 araba satılmış, yaklaşık 1,65 yani yaklaşık 1,7 milyar toplam vergiden vazgeçilmiş.
Lükslük derecesine göre 2012 yılında satılan engelli arabalarının şu anki. Yani 70 bine göre biz analiz yapmıştık, önerge son anda verildiği için yani 70 bin lira üzeri matrah yani 129 bin lira üzeri için söyleyeceğim. 2012 yılında satılan arabaların yüzde 4’ü lüksmüş, 2013 yılında bu lükslük yüzde 7’ye çıkmış, 2014 yılında yüzde 11 olarak gerçekleşmiş, 2015 yılında yüzde 20 olarak gerçekleşmiş, 2016 yılında yüzde 24 olarak gerçekleşmiş, 2017 yılı 16 Ekim itibarıyla satılan engelli arabalarının yüzde 33’ü şu an 124 bin lira ve üzeri.