Tüketen değil, üreten engelli oldular

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
''Toplumda acıma duygusuyla bakılan, bir işi becerebilecekleri düşünülmeyen'' otistik gençler, eğitim gördükleri okullarındaki atölyede yaptıklarıyla toplumdaki ''engelli tüketicidir'' düşüncesini değiştiriyor.

İzmir'de, Sabahat Akşıray Otistik Çocuklar İş Eğitim Merkezi'nde eğitim alan otistik gençler, okuldaki atölyelerinde tahta masa, dolap ve sandalye üreterek özgüvenlerini artırırken, aileleri de çocuklarının becerileri karşısında mutluluk yaşıyor.

Merkez Müdürü Sadettin Akçi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, otistiklerin rehabilitasyonunda, fizyolojik ve bireysel ihtiyaçlarına göre çeşitli programlar uygulandığını belirterek, becerileri ve ilgilerine göre yönlendirildiklerini söyledi.

Otistik gençlerin sosyalleştirilmesi ve topluma kazandırılması amacıyla merkez bünyesinde farklı uygulamalar yaptıklarını belirten Akçi, üretim duygusu yaşatmak, iş bilinci aşılamak, araç-gereç kullanım becerisini kazandırma amacıyla, hayırseverlerin desteğiyle metal işleri ve ağaç işleri atölyesi kurduklarını kaydetti.

Akçi, piyasa şartlarıyla yarışabilecek üretim istasyonları oluşturduklarını ifade ederek, şöyle dedi;

''15 öğrencimiz, öğretmenler eşliğinde metal ve ağaç işlerinde üretimler gerçekleştiriyor. Asıl hedef, çocukların üreterek rehabilitasyonları.. Otistiklerin takıntıları vardır, 'Ben buraya oturacağım', 'Bunu yapacağım' gibi. Biz bu takıntılarını üretimde kullanmaya başladık. Takıntıyı üretim aşamasına kilitlediğiniz zaman bıkmadan yapabiliyorlar o işi. Yaklaşık bir yıldır, günde 6 saat çalışarak masa, sandalye, dolap yapıyorlar. Bu sayede para kazanıyorlar. Döner sermaye sistemi kurduk merkezimizde, kazandıklarını eşit şekilde banka hesaplarına yatırıyoruz.

Sürekli sipariş alıyoruz. Diğer okulların ihtiyaçlarını piyasaya göre daha uygun fiyata yapıyoruz. Bir kaç ay önce, 50 bin liralık öğretmen masası, dolap siparişi aldık İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden. Başarıyla teslim ettik. Yapılan analizlerde çocuklarımızın ürettiklerinin tüm Endüstri Meslek Lisesinde üretilenlere göre standartlara daha uygun ve kaliteli olduğu görüldü. Ağır düzeydeki otistik çocuklarımızın davranışlarından kaynaklanan hasarlar oluyor okulda. Bunların masrafı yıllık 30 bin lira civarında. Bu tamirat işlerini de yaparak okul bütçesine katkı sağlıyorlar.''

-''AĞLAYARAK GELDİLER''-

Akçi, toplumun ''üretemez, tüketir'' olarak gördüğü bireyleri, çeşitli eğitimlerden sonra ''üretici'' hale getirmenin memnuniyet verici olduğunu anlatarak, gençlerin her ay 300 lira gelir ederek, ekonomik özgürlük kazandıklarını vurguladı.

Özel eğitime muhtaç bireylere merhamet ve acıma duygularıyla yaklaşıldığını belirten Akçi, sözlerini şöyle sürdürdü;

''(Bir iş beceremez) diyorlar. Hiç kimse balıkçıya olta vermemiş ki. Onlara hep balık verildi. Olta verdiğimizde neler yapabileceklerini gösterdiler. Belki normal bireyler kadar hızlı, etkin bir üretim yapamazlar ama sonuçta imkan verildiği zaman her türlü üretimi yapabilecek kapasitedeler. Onların becerdikleri bu işler, buraya gelenlerin, durumu görenlerin engellilere bakış açısını değiştiriyor. Diğer engel grubundaki bireylerin de, imkan verildiğinde, iyi üretimler yapabileceğine inanıyorum. Bir şeyler üretmek onlara özgüven kazandırıyor. 'Ben yaptım' demek, becermek, üretmek rehabilite edici oluyor. İş yapmak psikolojilerini rahatlatıyor. Evine gidince matkap sesi çıkaranlar var.''

Sadettin Akçi, gençlerin atölyedeki çalışmalarının aileleri de mutlu ettiğini belirterek, okula gelip çocuklarının ürettiklerini görenlerin gururlandığını söyledi. Yapıların maddi değerinden çok manevi yönüyle ilgilendiklerini kaydeden Akçi, ''Öğrencilerimizin hesabına ilk paralarını yatırdığımızda ağlayarak gelen veliler oldu. Çocuklarının bu durumunu görünce dünyalar onların olmuş'' dedi.

Okula Aile Birliği Başkanı Sibel Özdil de atölyede çalışanların el becerisi olan, dikkati daha fazla düzeyde, kendine zarar vermeyecek çocukların görev aldığını belirterek, tüketici gözüyle bakılan çocukların üretici hale gelmesinin velileri sevindirdiğini söyledi.

Velilerin, çocuklarının eve mutlu geldiğini anlattığını kaydeden Özdil, ''bunun değerinin maddiyatla ölçülemez olduğunu'' ifade etti.

Öğrencilerden 21 yaşındaki Osman Naci Ünsal ise atölyede çalışmaktan mutlu olduğunu belirtti.


AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst