Türkiye'de bu kadar engelli varken?

-Kendinizi güzel buluyormusunuz?
-A yok Türkiye'de bu kadar engelli insan varken benim kendimi güzel bulmam ayıp olur

Yukarda okuduğunuz, muhtemelende okurken pekbi anlam veremediğiniz verseniz de kafanızdan aşağı kaynar suların döküldüğü hissini veren bu sözler, geçen hafta yayınlanan Mesut Yar'la “burada laf çok” programından bir alıntıdır.

Mesut Yar karşısında oturan eli yüzü düzgün hanıma “kendinizi güzel buluyormusunuz” sorusunu sorunca bu cevabı elıverdi...

Cevap çok ilginç tabiki. Demekki bu hanıma göre memleketteki tüm engelliler birer çirkinlik abidesi. Ona göre eğri büğrü bedenleri, eksik uvuzlarıyla birer ucube olan bu kadar engelli varken, kendi kusursuz bedenini veya güzelliğini beğenmek onlara karşı terbiyesizlik olurmuş...

Güzelliği ve kusursuz bedeniyle zeka seviyesi ters orantıda olan bu hanıma Mesut Yar'ın bir cevap vermesini beklerdim ama oda dut yemiş bül bül misali sessiz kaldı nedense.

Şimdi durup sormak isterim sizlere. Biz engelliler neden bu şekilde algılanıyoruz?
Nedir bu sorunun cevabı?
Bilen, fikri olan varmı?

Bu tipler hep vardı hepte olacak. Yine geçtiğimiz günlerde Hande Yener denen hatun kişi kalbinde birisi var mı diye sorusuna "kör müyüm, topal mıyım sakat mıyım benim de kalbim var tabiki" diye cevap vermiş.
Bu tiplere kızmaktan çok acıyorum ben. Sizde acıyın. Zira içinde bulundukları durum çok acınası.

Merhaba DÜŞ GEZGİNi,

Yine harikasın ve farkında bile olmadan zamanlaman mükemmel Sen bu siteye renk katan az sayıda ama öz sayıda yazanlardansın ve benim tam da çoğu şeyi sorgulamaya ve anlamaya çalıştığım bir döneme denk gelmesi de tesadüfün böylesi. Çok kitap okusam da kalıplaşmış cümleler kullanmak istemiyorum zaten sorunun cevabına da yine senin samimi şekilde sorduğun gibi yanıt vermeyi tercih ediyorum. Bu siteyi sadece içimizden değil dışarıdan da her gün binlerce kişinin ziyaret ettiğinin farkındayım ama sorun öyle güzel ki kısaca cevaplanamayacak kadar da özel.


Biz engelliler neden bu şekilde algılanıyoruz?
Nedir bu sorunun cevabı?
Bilen, fikri olan var mı?

Biz engelliler yani doğuştan yada sonradan bir şekilde hayattan engellenenler ya da diğer engellenmemişlere göre ötekileriz. Ötekileştirilen bizler sahip olduğumuz engellerimizle her ne kadar varolmaya çalışsak da kabul etmeliyiz ki diğerlerinden farklıyız ve tabii yine onlara göre madem ki biz eksiğiz, engellendik, engelli olduk o halde bizlerin güzel, yakışıklı, akıllı, zeki, zeka seviyesi yüksek, kültürlü, görgülü, bakımlı, modern, okumuş ve daha bir çok olumlu sıfatı da taşımamız imkansızdır!!! Çünkü biz eksiğiz ya onlara göre bu güzelliklere sahip olmamız imkansızdır (!)

Bu düşüncenin her ne kadar doğru olmadığını kabul etmeye çalışsalar da, bilinçaltına yerleşmiş önyargılarından kurtulamayan insanoğlu engelliyi hep eksik, hep çaresiz ve aslında senin deyiminle hep zavallı olarak görmeye devam edecektir. Mesut Yar'ın programında ki örneği takmıyorum bile burada anlatmak istediğim Türk toplumunun kökenine yerleşmiş olan genel bir önyargıdan bahsediyorum üzgünüm ama bu böyle. Bunda cehaletin, geri kalmışlığın çok büyük rolü var muhakkak ki...

Biz Türk Milleti olarak, henüz tam anlamıyla kendini geliştirememiş, okumayan, okuyamayan, düşünemeyen, yorumlayamayan ve sorgulamayan suskun bir neslin çocuklarıyız. İnsanlarımızın şirinliğine ve samimiyetine inan diyecek söz bulamıyorum çünkü benim yurdumun insanı her ne kadar sıcak, canayakın ve insansever bir toplum olsa da içinde bulunduğu ve asırlardır süre gelen yanlış eğitim sonucu yada kültür eksikliği diyelim daha sakat, özürlü kelimesinden yeni terfi ettik engelli kelimesine hal böyle olunca şimdi insanımızın biz ötekilerin mevcut eksiklik olarak gördüğü, normal standartlara uymayan, kendisinden olmayan, kendisinden farklı ve sağlıksız yani sakat olanlarında (hadi benim için önemli değil bu kelimeyi kullanmak ) bu kadar olumsuz niteliği barındırdıkları yaralı bereli, örselenmiş bedenlerinde güzellik gibi göreceli bir kavramı bizlere yakıştırmaları imkansız görünüyor yine aynı şekilde belirttiğim diğer olumlu özellikleri taşıyabileceğimizin gözardı edilmesi gibi.

Sorduğun sorunun yanıtını kendimce vermeye çalıştım ama ben biliyorum ki bizler ötekilerin göremediği kadar güzellik dahil olmak üzere daha nice güzel sıfatı da taşıyan insanlarız ama işte onlar bizi öyle görmek ve kabul etmek istemedikçe ne yapabiliriz ki?

Arkadaşım foruma renk katmaya devam etmen dileklerimle...

Sağlıcakla kal, paylaşımla kal,

Ceylan dicek bişey bırakmamışsınkiD

Çok teşekkür ederim arkadaşım. Aslında söylemek yani yazmak istediğim öyle çok şey var ki ama zaman kısıtlı ve bu kadar yorgun olunca insan düşüncelerini toplamakta güçlük çekiyor. En çok söylemek istediğimi ilave edeyim o zaman aslında bu konu buraya iki satırla sığdırılamayacak kadar özel ve derin ama hazır aklıma gelmişken...

Bu ülkede güzellik, kültür, bilgi birikimiyle ve yaptığı çalışmalarla dünya barışına o kadar hizmet vermiş, yarar sağlamış ve tüm dünyanın mavi gözlerine, zekasıyla, aklıyla, beyniyle en az yüzünün güzelliği kadar hayranlık duyduğu Şafak Pavey'in bile hazmedilemiyor oluşunu düşününce diğer engellilerin ötekilerin gözünde bu kadar çirkin, eksik ve deyim belki ağır olacak ama ucube olarak algılanmasına da fazla şaşırmamak gerekir diye düşünüyorum.

Aslında kimin kimi nasıl gördüğünden çok önemli olan bizim bizi nasıl gördüğümüz ve bence engellilerin yüreklerindeki eşsiz güzellik bile yetiyor çok şeyi anlatmaya, anlamaya ama anlayan olmadıktan sonra neye yarar ?

Bu konuya dileyen arkadaşım dilediğince devam edebilir. Bu site hepimizin arkadaşlar, kimsenin tekelinde değil herkes istediği bölüme istediğini yazmakta , duygu ve düşüncelerini paylaşmakta özgürdür. Şayet böyle olmasaydı Sayın Yöneticim ana sayfaya ''genlerinde özgürlük var '' cümlesini eklemezdi

Sevgiyle kalın, sağlıcakla kalın...

Hande Yenerin videosunu henüz şimdi seyrettim ve bayıldım aslında çok doğal ve o kadar içten ki bu videonun ilkokullarda hatta anaokullarında eğitim amaçlı kullanılması gerekir diye düşünüyorum.

Gerçekten dialog çok çarpıcı ;

- kalbinde birisi var mı?
- kör müyüm? topal mıyım ? sakat mıyım ? yaşlı mıyım ?

Sanatçı olarak kendilerini bu topluma kabul ettirmiş ve ne yazık ki toplumun kendilerini sanatçı olarak görüp kabul ettikleri kişilerin istemdışı, bir anda ağızlarından çıkan patavatsızlık yada gaf yaptı, pot kırdı dediğimiz kelimelerin bulunduğu bu cümleler var ya işte onların kullanılması daha geçen yıl dilimizden çıkarıldı. Bu sevimsiz ve itici kelimelerin yerine bizler için ( pardon özürlü yani suç işlemiş, kabahatli de vardı ) engelli kelimesi olarak yerini alması çok yakın bir tarihte değil miydi arkadaşlar ?

Hande Yener sadece görünen bir örnek o da medyatik olduğu için oysa her gün bu ülkenin dört bir yanında yaşanan öyle çok Hande Yener söylemleri var ki? Sorun asıl burada işte bu sanatçı değil şarkıcı bayanın bir röportaj sırasında bilinçaltına yerleştirdiği kelimelerin ve yine önyargısının dışa vurumuydu sadece asıl olay sıfatlardan çok o sıfatlara sahip olan bizlerin sevemeyeceği, aşık olamayacağı ve bu duyguları yalnızca engelsizlerin yaşayabilecek olması gerçeği işte beni en çok üzen ve düşündüren bu... yoksa ayağım aksadığı için varsın bana topal demiş ne olacak ben kendimi incitilmiş olarak mı göreceğim hayır ama benim kalbimde birisinin olamayacağını yada birisinin kalbinde bir engellinin yer alamayacağı düşüncesi ne kadar imkansız görünüyor değil mi?

Halil Yılmaz' Alıntı:

Bu tipler hep vardı hepte olacak. Yine geçtiğimiz günlerde Hande Yener denen hatun kişi kalbinde birisi var mı diye sorusuna "kör müyüm, topal mıyım sakat mıyım benim de kalbim var tabiki" diye cevap vermiş.
Bu tiplere kızmaktan çok acıyorum ben. Sizde acıyın. Zira içinde bulundukları durum çok acınası.

Genişletmek için tıkla ...

Kusura bakma ama Hande bunun için geçen gün özür diledi! Mantıksız İSTEMEYEREK ağzından çıkan bi kelime. Her insan hata yapabilir.O videoyu tam izlediysen Engellileri kastederek söylediğine inanabiliyor musun? Tabikide hayır...

https://twitter.com/handeyener/status/398511871709683712

Hande Yener:Engelli olan tüm dostlarımdan özür diliyorum.. Sözlerimle sizleri işaret etmek istemedim.. Eski bir laf aptalca bir biçimde ağzımdan çıktı. kucaklıyorum..kimseyi incitmek istemem..Sizlerden binlerce kez özür diliyorum ❤ Umarım,gönlünüzü bir nebze alabilmişimdir...tüm samimiyetimle ve tüm duygumla,bu hatamı hatırlamamanızı diliyorum ❤



Peki siz biliyormusunuz 2009'da Hande Yener engelliler için bi orginasyona katıldı. 1 saat içerisinde 82 tekerlekli sandalye toplanarak rekor kırılmıştı.
Bursa'da engeller kalktı - Yenisafak.com.tr - 13.12.2009


2010'da ise Engelli Çocuklara konser verdi! Hurriyet.om

Gerek bizim sitemizde açılan konu, gerekse sosyal medyada Hande Yener'in bu sözlerine gelen tepki üzerine Yener'in özür dilediği doğrudur. Şu konudaki mesajımda da belirtiğim gibi burda yapılan şey “Hande Yener özelinde toplumda var olan engelli algısına genel bir eleştiri getirmektir. (tırnak içinde) Yener gibi toplumda rol model olarak görülen insanlar cümle kurarken birazdaha dikkat etmesi gerekir.”

Kaldı ki, biz engellilerin bir diğer müzdarip olduğu konu ise “bizler adına düzenlenen konser vb. Gibi yardım kampanyalarıdır.” Buna ilişkin görüşlerimizin forumda defalarca dile getirdik. Tekerlekli sandalye vb. Gibi tüm medikal ürünler devlet tarafından ihtiyacı olan bedelsiz verilmelidir. Biz bunun mücadelesini verirken birilerinin çıkıpta konserde şurda burda yardım toplayarak sandalye dağıtması yine bizim imajımızı zedeleyen bir konudur.

Ha bunu Hande Yener gibi bir insana anlatmamız neredeyse imkansız. Eminim o da iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyordur ama yaptığı şeyin iyi niyetli olması doğru olduğu anlamına gelmez.

Merhaba herkese,

Bazen öyle özürler dilenir ki sonuç affedilmeyi beklemektir elbette ama hedefine ulaşmaktan çok uzaklaşılır yani deyim yerindeyse '' özürü kabahatinden büyük'' denir. Bu olayda da benzer bir durum yaşanıyor ve konuya daha fazla kayıtsız kalamadım. Burada asıl olay H.Y. in beynine kodlanmış bir algılamanın bir çırpıda sözlerine dökülmesi ve röportaj sonrası sarfetmiş olduğu cümlenin gittikçe daha geniş kitlelere yayılması. H.Y i yargılamaktan çok ben perde arkası toplumun bilincine yerleştirilmiş önyargıların nasıl aşılabileceğinin araştırılmasını arzu ederdim ama madem burada günah keçisi en son bir şarkıcı olduysa şimdi ne yapmalı özür diledi diye affedip hemen unutup geçmeli mi?

Özür kalpten ve yürekten yapıldığında kabul edilir, burada vurgulanan özürün kalitesidir aslında. Ben samimiyetle ve derinlerden gelen özürü şahsım adına kabul edebilirim ama içtenliğinle inandığım sürece. Özellikle ne var ki özür diledi işte yaklaşımı bana oldukça antipatik gelir ve ardından bugüne kadar yaptığı ( kendisinin öyle sandığı ) konser vb. organizasyonlarla aslında engellilere yaklaşımının farklı olduğu izlenimini vermeye çalışmak, kendince iyilik yaptığını farzederek yaptıklarını hatırlatmak benim gözümde özürün değerini yitiren davranışlardır.

Elbette bu olayda özür dilenmeli ve karşılığında hemen kabul edilmesi beklenmemelidir. Önemli olan beklemek ve özürün samimiyetine güvenmektir. Ben ne yaptım uyanışıyla bir anda alelacele basın toplantısı düzenlemek ve yine talihsiz açıklamalarına yenilerini eklemek tarihte diğer şarkıcılara da özürün kabul edilmesi anlamında fayda sağlamamıştır.

Bir de şu yaklaşım var ki işte özür diledi ya daha ne bekliyorsunuz işte bu cümle bile o özürün kabul edilmemesi için yeterlidir bana göre.

Herkes hata yapabilir o da insan düşünmeden söyledi.Kendisi o anlamda kesinlikle söylemek istememistir hatta bu gibi projelerde en önce koşan sanatcılarimzdan biri de. Sadece toplumda genel oluşan bi salakca cümleyi sarfetti o anda ne söylediğini bilemedi Bilseydi videonun devamında açıklama yapardı yanlış cümle kurduğunu.

O tüm engellileri Tüm yardıma muhtaç insanları hayvanları bitkileri Tüm canlıları SEVİYOR !!!

kesinlikle katılıyorum düşüncelerinizin arkasındayım ..