Türkiyede engelliye nasıl bakılıyor?

dotanu53

Üye
Üye
Katılım
Kas 29, 2011
Mesajlar
9
Tepkime Puanı
0
Puanları
0

Türkiyede engelliye nasıl bakılıyor?
Engelli olmak kimsenin kendi tercihi değildir,hastalık veya doğuştan ya da kazalardan ortaya çıkan durumdur. Doğuştan engelli olmak ve öyle yaşamak daha kolaydır. Aile bu hayatı kabul etmiştir,engelli kişi de o şekilde hayata başladığı için engelliliği kabullenmesi ve sosyal yaşamı sürdürmesifazla zor olmaz.
Ancak aile ve akrabanın engelliye bakışı eğitime göre,kişilik yapısına göre,inancına göre değişiyor.Binlerce aile tanıyorum engelliyi evinde saklıyor. Bu durum küçümsenecek konu değildir. Aile bireyleri kardeşinin engelli olmasından utanıyorlar. Anne baba yinede fedakardır,çocuğundan utanmaz fakat yakın çevresi engelliden utanıyorlar. Sakat kişi hangi guruptan olursa olsun Türkiyede küçümseniyor. Olağanüstü bir becerisi varsa veya ünlü olursa değer veriliyor.
Bu konu hakkında yetkililer tedbir almalıdır,ailelerin eğitimi sağlanmalıdır.Kişilerin fiziksel yapısının önemli olmadığı,sevgi ve höşgörü anlayışı ölçüsünde,dinimize göre ve kanunlara göre sosyal yaşamda sakatların aynı oranda yaşaması sağlanmalıdır. Son yıllarda engelliler hakkında iyi gelişmeler olmuştur,ama yeterli değildir. Engelli kişileri toplumdan ayırma evde hapsetme politikası aynen devam ediyor. Evde bakıcı maaşı verimesi ne demektir. Engelliye sadece evde bakım gerekmez,dışarıda sokakta iş yerinde engelliye bakım gerekiyor.
Bu kanunda eksiklik mevcuttur,bakıma muhtaç olan engelliler bakıcıya ihtiyacı vardır. Evde hapis hayatı yaşaması şartmıdır. Yaşlılar yatalak oluyorlar bu kişlere de engelli gözü ile bakılıyor, evde bakıcı maaşı bağlanıyor. Yaşlıların bakmı evde bakıcı maaşı ile desteklenebilir çünkü sürekil evdedir. Ancak engelli kişiler ayrıdır,ülkemizde herşey birbirine karışık haldedir. Engelli spastik olabiir,kör olabilir,yürüme engelli olur,tekerlekli sandalye bağımlısı olur ,çeşit çeşit engelli gurupları vardır. TÜRKİYE DE ENNGELLİYE BAKIŞ yeniden gözden geçirimelidir. Kanunlar yönetmelikler yeniden düzenlemeli,gelişmiş ülkelerde nasıl uygulamalar varsa o şekilde haklar verilmelidir.
Teşbihte hata olmaz, tıpkı hasarlı aracın kaskosunun olmayacağı gibi yüzde 60 ve daha yüksek oranda raporuyla ilk defa işe giren birisi malülen emekli edilemez. Ancak, yüzde 40 ve daha oranıyla özürlü emeklisi olabilir. İşe girerken yüzde 60"dan az raporu olanın hastalığı ilerler ve yüzde 60 üstüne çıkarsa malülen emekli olabilir…(Ali TEZEL)

01.01.1955 doğumluyum, 1969 yılında GUİLLAN-BARRE hastalığına yakalandım. Devlet hastanelerinde yapılan yanlış tedavi sonucu, 2 kol 2 bacak ağır felçli olarak sakat kaldım. 40 yıldır tekerlekli sandalye bağımlısıyım. Son yıllarda yaşlılıktan ve kas erimesinden sakatlığım ilerlemiş durumdadır. Bakıma muhtacım ve malülen emekli olamıyorum.

20 yıl uğraştıktan sonra 1998 yılında, Rize Fındıklı Çay-Kur çay Fabrikasında mevsimlik engelli işçi olarak işe başladım. Çok güç şartlarda yılda 4 ay tekerlekli sandalye ile çalıştım. Gücümün yettiği kadar da dışarıdan sigorta pirimi ödedim. Şu anda toplam 2900 gün sayım var. Fabrika yetkilileri sürekli bizden rahatsız oldular, sizin emekli olmanız gerek, burası engelli derneği değil deyip, bizi azarladılar.

24 Aralık 2010 tarihinde malülen emekli olmak için SGK "ya müracaat ettim. Yeniden malüliyet tespiti yapıldı, 2 inci derece sakat olarak işe girmiştim, gerek hastalıktan ve yaşlanmadan sakatlığım ilerledi % 92 sakatlık raporu ile ağır sakat olmama rağmen malülen emekliliğim reddedildi. Sakat olarak işe girdiğimden, 3600 gün ve 15 yıl şartı olduğunu belirtiler. Çalıştığım fabrikada engelli işçilerin yılda 176 gün çalıştırma mecburiyeti olmasına rağmen, bizi 120 gün çalıştırıp çıkarıyorlar. Gerekçe olarak fabrika içinde bize uygun çalışma ortamı olmadığı söyleniyor. Hiçbir şekilde hakkımızı arayamıyoruz.

Ben bu durumda evli ve 3 çocuk babasıyım, 5 kişilik aileye bakmakla yükümlüyüm. Hem aile geçimi sağlamak hem de yılda 8 ay sigorta pirimi ödemek zorunda kalıyorum, yoksa emekli olma şansım hiç olmuyor. Öte yandan sigortalısın deyip hiçbir dernek ve sosyal yardımlaşma kurumlarından destek alamıyorum. Çok perişan durumdayım.

Araştırmalarıma göre; engelli kişi, ilk işe başladığında %60"ın altında sakat olarak işe başlarsa, sakatlığı ilerlese veya başka bir hastalığa yakalanırsa malülen emekli olabiliyor. Fakat, engelli kişi; ilk işe girerken% 60"ın üstünde malüliyet derecede sakat olarak ilk işe girdiğinden, sakatlığı ilerlese veya başka bir hastalığa yakalansa malülen emekli olamıyor. Ben doğru anlamış mıyım? Çünkü ben aynı durumdayım, 15 yıl ve 3600 gün şartı ile ancak erken emekli olabiliyorum.

Sayın okurum, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince işe girişinde yüzde 60 ve daha fazla oranda raporu olanların SGK"dan malülen emekli olabilme şanları yoktur. Yani, yüzde 60 ve daha yüksek oranda raporuyla ilk defa işe giren birisi malülen emekli edilemez. Ancak, yüzde 40 ve daha oranıyla özürlü emeklisi olabilir. İşe girerken yüzde 60"dan az raporu olanın hastalığı ilerler ve yüzde 60 üstüne çıkarsa malülen emekli olabilir. Sizin de işe girişinizde zaten yüzde 60 ve daha fazla oranlı raporunuz varmış. Bu sebeple malülen emekli olabilme şansınız yok. Yazınızda belirttiğiniz üzere 1998 yılının üzerinden 15 yıl geçmesi (2013 yılında) 3600 günü tamamlamak şartıyla SGK"dan özürlü sıfatıyla 5510/28 madde gereğince emekli edileceksiniz.

Biliyorsunuz, Engelliler hakkında yürürlükte olan kanunları soru sorduğumuz uzmanlar yine doğru olduğunu savunyorlar. Engelliyi eski mödel arabaya bezetiyorlar. %60 şın altındaki sakat ayrı,ağır sakat ayrı değerlendiriyor.AĞIR SAKAT sankı sabit kalır,sakatlığı ilerlemez,böyle mantik olurmu?

Mevsimlik çalışan 4 aylık ağır engelliye bakıcı maaşı verilmıyor,ve bu kanun savunuluyor,böyle haksızlık olurmu? ENGELLİYE BAKIŞ DEĞİŞMELİ haksızlıklar ve eksikler giderilmeliidir. İLGİLİLERİN DİKKATİNE.....
 

İsen Buga

Üye
Üye
Katılım
May 31, 2010
Mesajlar
3,449
Tepkime Puanı
396
Puanları
83
Bir yerde okumuştum : birisi %55 rapor ile 3 dereceden işe girmişti. %65 sakatlık oranı ile malül emelilik talebinde bulunmuştu.Bir yerde sorun yaşamıştı ve mahkeme kararı ile kazanmıştı. Herkes bir hikayesini yazarsa ve birileri ilgisi olmadığı halde okursa; gerçek bir hikayeden yola çıkılan bir umut; diğer bin kişiye faydası dokunacak bir bilgi yayarmış derler.

Bir yerde okudum eminim: ama -mişli geçmiş zaman kullanıyorum. çok oldu 2008 yılıydı sanırım. kaybetmişim bulursam: sizde misal alır dava açarsınız.
Yinede emin değilim işim alakam olmayan bir yazıyı tesadüfen okumuştum.

Bulursam ki dua edelim..
 
Tekerlekli Sandalye
Üst