Türkiye’nin ''Kanser haritası'' çıkartıldı

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Kanser hastalığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, Türkiye’nin “Kanser haritasını” çıkardı.

İşte en fazla görülen kanser türleri;

Çernobil’in, Türkiye’de kanser hastalığı üzerindeki etkilerini araştırmak üzere kurulan komisyon, kanser hastalığının Çernobil’den değil, çok daha farklı nedenlerden arttığını tespit etti.

Araştırma Komisyonu’nun rapora yansıyan bilgilerine göre; Türkiye’de kanserle yaşayan kişi sayısı yaklaşık olarak 400 bin iken, en sok görülen kanserler erkeklerde akciğer, kadınlarda ise meme kanseri olarak tespit edildi.

TBMM Kanser Araştırma Komisyonu'nu Başkanı AKP Gümüşhane Milletvekili Kemalettin Aydın, Meclis’te komisyon üyeleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, komisyon çalışmalarının rapor haline getirildiğini bildirdi.

Komisyon üyeleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Aydın, raporu hazırlayarak, TBMM Başkanlığına sunduklarını bildirdi.

Kanser hastalığının önlenmesi konusunda yapılabilecekleri anlatan Aydın, sigara, tütün ile mücadele, gıda güvenliği, enfeksiyonlar ile mücadele, erken teşhis, tedaviye yönelik hizmetler başlıkları altında çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.

Türkiye’de kanser hastalığının ikinci ölüm nedeni olduğunu anlatan Kemalettin Aydın, Türkiye’de her yıl 150 binin üzerinde kanser vakasının ortaya çıktığını söyledi.

Kanserin 2030 yılında ülkenin önemli bir sağlık sorunu olacağının altını çizen Aydın, kansere yüzde 90-95 oranında çevresel etkenlerin neden olduğunu anlattı.

Aydın, kanser hastalığına engel olmak için şu önerileri getirdi;

“Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın, obeziteden kaçının, Her gün orta düzeyde fiziksel egzersiz yapın, günlük değişik türlerden sebze ve meyve tüketiminizi artırın, alkol içmekten sakının, aşırı güneşe maruziyetten kaçının, 35 yaşına kadar her kadın en az bir kez smear aldırmalı, ilk smearden sonra da 65 yaşına kadar her 5 yılda bir bunu tekrarlamalı, 50 yaşından sonra her kadın 70 yaşına kadar 2 yılda bir mamografi çektirmeli, 50 yaşından sonra her kadın ve erkek, 70 yaşına değin 2 yılda bir dışkıda gizli kan testi ile bağırsak kanseri taraması yaptırmalı, tüm sonuçları negatif de olsa her 10 yılda bir de kolonoskopi yaptırmalıdır, Hepatit B virüsüne karşı herkes aşılanmalı.”

800 sayfalık kanser araştırma raporu ile ilgili bilgiler de veren Aydın, komisyon aylar süren çalışmalarını anlattı. TBMM Kanser Araştırma raporuna göre Türkiye'de kanser oluşumunda bazı çevresel etkenler, dünya ortalamasına göre 700 kat daha fazla. Tüm ölümler içinde kanserden kaynaklanan ölümlerin oranı, 2000 yılında yüzde 13.1 oldu. 2004'te yüz binde 167 olan kanser görülme hızı, 2005'te yüz binde 180.3'e, 2006'da ise yüz binde 200'ün üzerine çıktı. Türkiye’de her sene yaklaşık 150 bin yeni kanser vakası tespit edildi.

-ÖNERİLER VE TESPİTLER-

Kanser hastalığı konusunun araştırılarak alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan komisyon, kanser hastalığına neden olan ve hastalığın çözümüne yönelik şu önerileri ve tespitleri ortaya koydu;

"Karadeniz'in güney ve doğu yamaçlarında deri kanseri yoğun; mide, kalın bağırsak ve prostat vakaları daha çok 250 metrenin altında; akciğer vakaları ise tarımsal alanda görülüyor. Bölgedeki 558 su numunesinin 103'ünde arsenik, 290'ında kurşun, 306'sında selenyum değerleri, Dünya Sağlık Örgütü limit değerlerinin üzerinde bulundu. 250 kilometrelik yüksek gerilim hattının 600 metre mesafe içerisinde bulunan yerleşim yerlerindeki kanser vakalarının, hattın dışındaki yerlere oranla oldukça yüksek olduğu ortaya çıktı. Türkiye, AB ülkeleri içinde 2.3 milyar Euro ile kansere toplamda en fazla harcama yapan ilk 6 ülke ara sın da yer alı yor. 2030 yılında 10 milyar Euro'yu aşacak. Sigara ile ilgili kanserlerden yılda 90 binden fazla kişi hayatını kaybediyor; bu, her gün 150-200 kişi demektir.

Çevresel kanserlerden 'asbest' ve 'erionit'e bağlı kanserler, Türkiye'de dünya ortalamasından 700 kat daha fazla. Radyasyona doğal kaynaklardan olduğu kadar, endüstriyel, tıbbi ve diğer kaynaklardan da maruz kalınması, lösemi, meme kanseri ve tiroid kanseri riskini artırabilmektedir. Çernobil nükleer kazası nedeniyle 2065 yılına kadar Avrupa'da 16 bin tiroit kanseri vakası ve 28 bin diğer kanser vakası olacağı tahmin edilmektedir.

Akdeniz diyeti, kanser ve kardiyovasküler hastalıkların azalmasına katkıda bulunan diyet kalemlerinin kombinasyonudur. Akdeniz diyetinin izlenmesi, daha az sigara içme, daha az obezite, daha fazla fiziksel aktivite ile de ilişkilendirilmiştir."

Rapora ayrıca; kanser hastalığından korunmak için bazı öneriler şu şekilde yansıdı;

-Sigara içmeyin, içiyorsanız bırakın, obeziteden kaçının,

-Her gün orta düzeyde fiziksel egzersiz yapın, günlük değişik türlerden sebze ve meyve tüketiminizi artırın,

-Alkol içmekten sakının, aşırı güneşe maruziyetten kaçının,

-35 yaşına kadar her kadın en az bir kez smear aldırmalı, ilk smearden sonra da 65 yaşına kadar her 5 yılda bir bunu tekrarlamalı,

-50 yaşından sonra her kadın 70 yaşına kadar 2 yılda bir mamografi çektirmeli,

-50 yaşından sonra her kadın ve erkek, 70 yaşına değin 2 yılda bir dışkıda gizli kan testi ile bağırsak kanseri taraması yaptırmalı, tüm sonuçları negatif de olsa her 10 yılda bir de kolonoskopi yaptırmalıdır,

-Hepatit B virüsüne karşı herkes aşılanmalı.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hastalar yeni tedavilere erişmekte zorlanıyor

Sağlığa Erişim Derneği 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, kanser hastalarının yeni tedavi yöntemlerine erişimde güçlük yaşadığını belirtti.

Türkiye'de onbinlerce hastanın kansere karşı yaşam savaşı verirken, bu alanda geliştirilen yeni tedavi yöntemlerine erişmekte zorluk yaşandığını belirten SERDE Başkanı Dr. Gündüz Tezmen "Kanser hastalarının en yeni tedavilere ve ilaçlara en kısa zamanda ulaşmalarını sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor" dedi.

"Ne yazık ki bir Dünya Kanser Günü'nde daha, hastaların yaşadığı sıkıntıları konuşmak durumunda kalıyoruz” ifadesini kullanan Dr. Tezmen, “Kanser tedavisi yüksek maliyetli bir tedavidir. Bu nedenle, geri ödeme olmadan hastalarımızın en yeni ilaç ve tedavilerden etkin bir şekilde yararlanmaları mümkün değildir. Dolayısıyla ruhsatlandırma ve geri ödeme onayı verme sürecinin hızlandırılması çok önemlidir. Unutmayalım ki kanser hastası yaşamı için zamana karşı savaşan bir hastadır. Onların en yeni tedavilere ve ilaçlara en kısa zamanda erişmelerini sağlayacak önlemlerin alınması gerekiyor" diye konuştu.

SERDE’nin yaptığı açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:

“Kanser tüm dünyada üzerinde en fazla yeni ilaç ve tedavi geliştirme çalışmaları yürütülen sağlık alanları arasında yer alıyor. Ancak bu alandaki en yeni ilaç ve tedavilerden yararlanmak konusunda gelişmiş ülkelerdeki hastalarla, ülkemizdeki hastalar eşit koşullarda bulunmuyorlar. Yeni kanser ilaç ve tedavilerinin ülkemizdeki hastaların hizmetine sunulması gecikiyor.

KANSER TÜRKİYE İÇİN CİDDİ TEHDİT!

Kanser yaşamımızda hala en ölümcül hastalıklardan biri olarak yer alıyor. Kanserle mücadelede ortaya konulan tüm çabalara rağmen, istatistikler, Türkiye'nin kanser rakamlarının ürkütücü boyutta olduğunu gösteriyor. Sağlık Bakanlığı’nın 2000-2006 yıllarını kapsayan çalışmasına göre, Türkiye'de 396 bin kanser vakası bulunuyor. Her yıl 140 bin kişi kanserden ölüyor. Bu rakamın önümüzdeki 20 yılda 500 bine çıkacağı tahmin ediliyor. Kanserin Türkiye'ye yıllık maliyeti ise 2,5 milyar doları buluyor. Kadınlarda meme, erkeklerde ise akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor.

Türkiye’de farklı bölgelerde farklı kanser tabloları görülüyor. Sağlık Bakanlığı uzmanlarına göre, Türkiye'de İç Anadolu Bölgesi'ndeki mezotelyoma (akciğer zarı kanseri) sorunu dünya ortalamasının bin katına çıkıyor. Ege Bölgesi'nde arsenikle ilgili olabilecek kanser vakaları, Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise mide kanseri diğer bölgelere göre daha sık görülüyor.

KANSER TEDAVİSİNDE KARŞILAŞILAN SIKINTILAR

Kanserle savaşta dünyada son derece gelişkin yöntemler kullanılıyor. Hastalıkla mücadelede üç önemli anahtar bulunuyor. Kanserojen ortamlardan ve maddelerden sakınmanın yanı sıra, erken tanı için düzenli olarak kontrolden geçmek kansere yakalanma olasılığını önemli ölçüde düşürüyor. Yeni tedavi yöntemlerinden ve ilaçlardan yararlanma olanağı da kanser tedavisini her geçen gün daha da etkili hale getiriyor.

Onkoloji uzmanlarına göre, ülkemizde kanser hastaları tedavi ücretlerini karşılamada ciddi maddi zorluklar yaşıyor. Her hasta son teknolojilere ve yeni çıkan ilaçlara ulaşamıyor ve bu yüksek maliyet, kanser tedavilerinde başarı oranını da olumsuz yönde etkiliyor. Bu bakımdan, Hükümetin yeni tedavi usullerinin devreye sokulmasını hızlandırması ve dar gelirli hastaların yeni tedavi yöntemlerinden yararlanabilmesini sağlayacak önlemleri alması gerekiyor.

Yeni tedavi yöntemlerinin hızlı bir şekilde devreye sokulmasında ilaçların ruhsatlandırılma işlemlerinin hızlandırılması hayati önem taşıyor. Ancak bu konuda, ülkemizdeki uygulamalar hastanın yeni tedavi yöntemlerine ve yeni ilaçlara erişimini engelleyici boyutlara ulaşmış bulunuyor. Çeşitli araştırmalar, ilaçta ruhsatlandırma sürelerinin özellikle kanser ilaçlarında diğer ilaçlar için gerekli sürelerin iki, üç katına çıktığını, bazen daha da uzun sürebildiğini gösteriyor. Genel olarak zaten uzun olan ruhsatlandırma süreleri, adeta zamana karşı yarışan kanser hastaları açısından ciddi bir dezavantaj oluşturuyor.”

NTV
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
İşte Türkiye'nin kanser haritası

Hangi bölgede hangi kanser türü daha yaygın? Erkekler ve kadınların yakalandığı kanser türü arasındaki farklar neler?


CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar'ın soru önergesine Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın verdiği yanıt, son 8 yılda Türkiye'de erkeklerde en çok akciğer, kadınlarda da meme kanserinin görüldüğünü ortaya koydu.

ERKEKLERDE AKCİĞER, KADINLARDA MEME KANSERİ
Soru önergesini yanıtlayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Türkiye'de aktif kanser kayıtçılığının 2004 yılından itibaren yapıldığını belirterek, "Aktif kayıt verilerimize göre, ülkemizde erkeklerde en sık görülen ilk üç kanser türü akciğer, prostat ve mesane kanseri iken kadınlarda meme, kolorektal ve troid kanseridir" dedi.

TÜRKİYE'NİN KANSER HARİTASI
Sağlık Bakanı, kanser vakalarının bölgelere dağılımı konusunda da bilgi verdi. Buna göre 7 bölgede de erkeklerde en çok görülen kanser türü akciğer, kadınlarda ise meme kanseri oldu.

Sağlık Bakanı'nın verdiği bilgiye göre bölgelere göre erkeklerde en sık görülen ilk üç kanser türü sırasıyla şöyle:

Marmara'da; akciğer, mesane, prostat.

Ege'de; akciğer, prostat, mesane.

Akdeniz'de; akciğer, prostat, mesane.

İç Anadolu'da; akciğer, prostat, mesane.

Karadeniz'de; akciğer, prostat, kolorektal.

Doğu Anadolu'da; akciğer, mide, mesane.

Güney Doğu Anadolu'da; akciğer, mesane, mide.

Kadınlarda bölgelere göre en çok görülen 3 kanser türü de şöyle:

Marmara'da; meme, kolorektal, tiroid.

Ege'de; meme, tiroid, kolorektal.

Akdeniz'de; meme, kolorektal, tiroid.

İç Anadolu'da; meme, kolorektal, tiroid.

Karadeniz'de; meme, kolorektal, mide.

Doğu Anadolu'da; meme, mide, özefagus.

Güneydoğu Anadolu'da; meme, tiroid, kemik iliği.

KANSERE KARŞI MÜCADELE PLANI
Sağlık Bakanı, Türkiye'de en çok görülen akciğer kanserine yönelik tütünle mücadele stratejisi yürütüldüğünü belirterek, "Kanser oluşumunda önemli bir risk unsuru olan obezite için 'Türkiye Obezite ile Mücadele Programı ve Ulusal Eylem Planı'nı uygulamaya koyduk" dedi.

Sağlık Bakanı, her ile en az bir 'Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM)'ni açtıklarını da ifade etti.

ANKA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst