Türkiye'nin yoksulluk gerçeği.!

Partiler seçim vaatlerinde yoksullara yönelik birçok vaatte bulunuyor. Özellikle muhalefet partileri yoksulluğu seçim kozu olarak kullanıyor.

AK Parti 100 lira taksitle 100 bin yoksulu ev sahibi yapma vaadinde bulunuyor. AK Parti ayrıca Sosyal Yardım Bakanlığı’nı kurmayı ve 65 yaş maaşı, özürlü maaşı gibi harcama kalemlerini bu bakanlıktan yapmayı öngörüyor.

CHP asgari seviyenin altında geliri olan her haneye yoksulluk durumuna göre ‘aile sigortası’ ödemesi yapacak. Bu ödeme, ayda 600 TL’nin altında olmayacak, Ailede bakılan yaşlı ve engelli sayısına bağlı olarak ayda 1.250 TL’ye kadar çıkabilecek. İhtiyaç sahiplerinin başvuracağı tek adres Aile Sigortası Kurumu (AS-KUR) olacak. İhtiyacı olan her aileye aylık 125-190 TL yetişkin desteği sağlanacak. Ailede bulunan yaşlıların bakımına yönelik olarak aylık 100- 150 TL destek sunulacak.

MHP, muhtaç durumdaki ailelerin en az bir ferdine iş imkanı sağlanacak. İş sağlanana kadar halen yürürlükte olan asgari ücretin yarısı kadar (yaklaşık 320 TL) “Aile Sigortası Yardımı” ödeme programı başlatılarak ailelere sosyal koruma uygulaması yapılacak. Bu ödemenin öncelikle ev hanımlarına yapılması esas alınacak. Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri harcama kartları (HİLALKART) verilecek. Konutu olmayan muhtaç kimselere sosyal konut sağlanacak, konut sağlanamadığı durumda ise kira yardımı yapılacak.

Partilerin yoksullara yönelik vaatleri böyle, peki Türkiye'deki yoksulların durumu ne?





6 KİŞİDEN BİRİ YOKSUL

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) son olarak 2009'la ilgili verileri açıkladı. Buna göre, Türkiye'de fertlerin yaklaşık yüzde 0.48'i yani 339 bin kişi sadece gıda harcamalarını içeren açlık sınırının, yüzde 18.08'i de yani 12 milyon 751 bin kişi ise gıda ve gıda dışı harcamaları içeren yoksulluk sınırının altında yaşıyor. 2008 yılında bu oranlar sırasıyla yüzde 0.54 ve yüzde 17.11 idi. Türkiye'nin nüfusunun 2009'da 72.5 milyon olduğu düşünüldüğünde yaklaşık her 6 kişiden biri yoksul durumda bulunuyor.

YOKSULLUK SINIRI 825 LİRA

2009 yılında 4 kişilik hanenin aylık açlık sınırı 287 lira, aylık yoksulluk sınır ise 825 lira olarak tahmin edildi.

KIRSALDA YOKSULLUK ARTIYOR

Kırsal yerleşim yerlerinde yaşayanlarda 2008 yılında yüzde 34.62 olan yoksulluk oranı 2009 yılında yüzde 38.69'a yükselirken, kentsel yerlerde yaşayanların yoksulluk oranı yüzde 9.38'den yüzde 8.86'ya düştü.

1 DOLARIN ALTINDA KAZANAN YOK

Türkiye'de kişi başı günlük harcaması, satınalma gücü paritesine göre 1 doların altında kalan kişi bulunmuyor. Buna karşın kişi başı günlük 2,15 dolar olarak tanımlanan yoksulluk sınırı altında bulunan fert oranı yüzde 0.22, yoksulluk sınırı 4,3 dolar olduğunda yoksul fert oranı ise yüzde 4.35 düzeyinde..

NE KADAR KALABALIK, O KADAR YOKSUL

2009 yılında hane halkı büyüklüğü 3 veya 4 kişi olan hanelerde bulunan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 9.65 olurken, 7 ve daha fazla olan hanelerde fertlerin yoksulluk oranı yüzde 40.05 olarak hesaplandı. Hane halkı türüne göre çocuklu çekirdek ailede bulunan fertlerin yoksulluk oranı yüzde 15.98 olurken, çocuksuz çekirdek ailelerdeki fertlerde bu oran yüzde 9.86'ya düştü.

ZENGİN-YOKSUL FARKI 8.5 KAT

Yoksulların zenginlerle olan uçurumu da her geçen gün artmaya devam ediyor. 2009 yılında Türkiye'de gelir dağılımındaki eşitsizlik 0,01 puan artış gösterdi. En yoksul yüzde 20 ile en zengin yüzde 20 arasındaki gelir farkı 8.5 kata çıktı. 2008 yılında bu oran 8.1 kat civarındaydı.

EN FAKİR BÖLGE GÜNEYDOĞU ANADOLU

Peki Türkiye'de bölgelere göre gelir durumu nasıl? Veriler şaşırtmıyor. İstanbul Bölgesi 12 bin 795 TL ile ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri en yüksek olan bölge durumunda. Bunu, 11 bin 501 TL ortalama gelir ile Batı Anadolu Bölgesi izledi. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 4 bin 655 TL ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi oldu.

10 KİŞİDEN 6'SI İKİ GÜNDE BİR ET YİYEMİYOR

TÜİK, Türkiye'deki insanların yaşam koşullarına ilişkin şu tespitlerde bulundu;

* Yüzde 60.8'i kendilerine ait konutta oturuyor. Yüzde 22.4'ü kiracı..

* Yüzde 42.9'unun oturduğu konutta izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşanıyor.

* Yüzde 59.3'ünün hanesinin taksit ödemeleri ve borçları (konut alımı ve konut masrafları dışında) bulunmakta, bu borç ödemeleri yüzde 29.3'ünün hanesine çok yük getiriyor.

* Yüzde 87.4'ü evden uzakta bir haftalık tatili, yüzde 62.5'i beklenmedik harcamalarını ve yüzde 82.1'i yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.

* Yüzde 60.5'i iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek yiyemiyor.

* Yüzde 37.8'i evin ısınma ihtiyacını yeterince karşılayamıyor.

* Yüzde 43.9'u yeni giysiler alamıyor.

Yoksulluğa puanlama sistemi getirilecek.!

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, yoksulluğu yeniden tanımlayacaklarını ve yoksulluğa puanlama sistemi getireceklerini söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, çeşitli incelemelerde bulunmak üzere geldiği Gaziantep'te Şahinbey ve Şehitkamil belediyelerini ziyaret edip çalışmalarla ilgili belediye başkanlarından bilgi aldı.

Belediyelere yaptığı ziyaretlerle ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Şahin, AK Parti olarak, kalkınmanın yerel yönetimlerden başlaması gerektiğine inandıklarını, bunun için 2002 yılında iktidara geldiklerinde ilk işlerinin yerel yönetimleri güçlendirecek yasal düzenlemeleri çıkarmak olduğunu belirtti.

Ankara'nın yetkisinin büyük bölümünü yasal düzenlemeyle yerel yönetimlere devrettiklerine dikkati çeken Şahin, bu düzenlemeyle belediyelerin ve il ve ilçelerde halka daha çağdaş ve modern hizmetler getirmeye başladıklarını kaydetti.

Belediyelerin yaşadığı maddi sorunları aşmak için de yasal bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu belirtmeleri üzerine, bu konuda çıkardıkları yeni bir yasayla soruna çözüm getirdiklerini hatırlatan Şahin, ''Belediyelerimiz artık 'paramız yok, şuyumuz yok buyumuz yok' gibi mazeretler üretip halka hizmet etmemekten kaçamazlar. Biz, AK Parti Hükümeti olarak yerel yönetimlere her türlü desteği verdik ve vermeye devam ediyoruz. Bütün bu yasal düzenlemelere ve maddi desteğe rağmen halka hizmet etmeyen belediyeleri halk seçimde cezalandıracaktır. AK Parti'li belediyelerin yaptığı başarılı hizmetleri halkımız yakından izliyor. Biz bu hizmetlerin mükafatını yerel seçimlerde halkımızdan alacağımıza inanıyoruz'' diye konuştu.

Şahinbey Belediyesinin yaptığı kentsel dönüşüm projelerini çok başarılı bulduğunu vurgulayan Şahin, şöyle konuştu;

''Şahinbey ilçemiz, nüfusu 70 ilden daha büyük bir ilçemizdir. En çok göç alan kentlerin başında gelen Gaziantep'te de en çok göçü Şahinbey ilçemiz alıyor. İnsanların onurlu bir yaşam sürdürebilmeleri için belediyelerimize çok görev düşüyor. Şahinbey ilçemizde ciddi bir gecekondulaşma var. Bu sağlıksız yapıları kentsel dönüşüm projeleriyle eritmeye çalışan Belediye Başkanımızı kutluyorum. Sağlık eğitim ve altyapı yatırımları konusunda yürütülen tüm projelere her türlü desteği vereceğiz. 1 1 konutların yapımı ile ilgili sorumluluk bizim bakanlığa verildi. Gaziantep'e daha çok sosyal konutlar yapılması için elimizden geleni yapacağız..''

Şahinbey Belediyesi tarafından açılan Evlilik Okulu'nu önemsediğini belirten Bakan Şahin, bu okulda verilen eğitimlerin aileler üzerinde pozitif bir etki yaptığını öğrendiğini, aldıkları eğitimin ardından bir çok çiftin birbirlerine karşı yok olan sevgi ve saygıyı yeniden kazandıklarını belirtmeleri, kendisini ayrıca mutlu ettiğini söyledi.

Ankara'ya gider gitmez aile uzmanlarını Gaziantep'e göndereceğini vurgulayan Bakan Şahin, ''Bu uzman arkadaşlar Şahinbey Belediyesi'nin açtığı bu aile okulunu inceleyecekler. Bu okulun Türkiye'de bir benzerinin olup olmadığını inceleyecekler. Ona göre bir rapor hazırlayacaklar. Bakanlık olarak ailenin birliği ve korunması noktasında sosyal politikalar üretmekle görevliyiz'' diye konuştu.

Şehitkamil Belediyesinin yaptığı çalışmaları yakından izlediğini ifade eden Bakan Şahin, yürütülen projelere ellerinden gelen desteği vereceklerini belirtip, sözlerini şöyle tamamladı;

''Gaziantep'e olan yoğun göçten dolayı işsizlik ve buna bağlı geçim sıkıntısı yaşayan aile sayısı oldukça fazla. Sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak, elimizde muhtaç ailelerle ilgili sağlıklı bir veri yok. Yoksulluğu yeniden tanımlıyoruz, yoksulluğa puanlama sistemi getiriyoruz. Örneğin, bir fakir aile bir yıl içerisinde ne kadar yardım almış, aldığı yardımlar neyi kapsıyor, başka kurumlardan nakdi veya aynı yardım almış mı? işsiz bireyleri kaç kişi? gibi verileri ortaya koymak için çalışıyoruz. Bu bilgileri elde etmek için ekiplerimiz, ciddi bir proje üzerinde çalışıyorlar. Bu verilerin sonunda gerçek fakır kim, yardım edilmesi gereken insanlar kim, bütün bu sorulara cevap bulmuş olacağız..''

Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu da ilçede gecekondulaşmanın önüne geçmek için kentsel dönüşüm projelerine ağırlık verdiklerini, yeni yeşil alanlar oluşturarak ilçede yeni parklar oluşturmaya çalıştıklarını, sosyal ve kültürel faaliyetlerle vatandaşlara çağdaş ve modern bir şehir hayatı yaşatmaya çalıştıklarını söyledi.

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu da ilçenin gelişiminin yeni konut alanlarının açılamaması yüzünden durma noktasına geldiğini, Dülük ormanları ve otobanın kesiştiği bölgelerde imarlı yapı için boş alanların kalmadığını, yeni imar alanları oluşturmak için Genelevin şehir dışına çıkarılmasının şart olduğunu, aksi takdirde Beylerbeyi ve Gazikent bölgesinin gelişiminin durma noktasına geldiğini söyledi.

Fatma Şahin, Şahinbey Belediyesindeki ziyaret sırasında okuma-yazma öğrenen 74 yaşındaki Feride Tırfalıgil'le görüşüp kendisini tebrik ederek, ilköğretim diploması alması için çaba göstermesini istedi.

Şahin, Şahinbey Belediyesi tarafından havaalanı yolunda kendilerine sağlanan bir arazide organik tarım yapan fiziksel engelli Timurhan Demir'in kendisine getirdiği bir sepet içerisindeki meyve ve sebzeleri alıp teşekkür etti.

Bakan Şahin daha sonra Şehitkamil Belediyesi tarafından Budak Mahallesi'nde yaptırılan Şehitkamil Eğitim ve Kültür Merkezi inşaatını gezerek bilgi aldı. Fatma Şahin'in programına, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, AK Parti Gaziantep milletvekilleri Mehmet Erdoğan, Mehmet Sarı, Derya Bakbak, Halil Mazıcıoğlu, Nejat Koçer, Ali Şahin, AK Parti İl Başkanı Ahmet Uzer ve çok sayıda partili katıldı.

BÖLGE İÇİN ORTAK SOSYAL POLİTİKA OLUŞTURACAK MEKANİZMAYI KURMALIYIZ

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Hakkâri'ye ait sorunu Hakkâri'de Tunceli'ye ait sorunu Tunceli'de çözecek yerel çözümleri sağlamaları gerektiğini ifade ederek, "Toplamda Doğu ve Güneydoğu için ortak bir sosyal politika oluşturacak bir mekanizmayı kurmamız gerekiyor." dedi.

Bakan Şahin, AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi.

Kadına şiddet meselesi ile çeşitli değerlendirmelerde bulunan Şahin, hükümet olarak şiddetle mücadele kapsamında topyekûn bir seferberliğin olduğuna dikkat çekti. Önce işin yasal boyutunu güçlendirdiklerini kaydeden Şahin, "Yasal alt yapı, 4320 dediğimiz Ailenin Korunması Kanunu.. Yani şiddet uygulayan kişinin evden uzaklaşmasını getiren kanunu güçlendiriyoruz. Onun dışında kolluk kuvvetinin, Adalet Bakanlığı'nın ve bizim koordinasyonumuzda uygulamaların takipçisi olacağız. Gaziantep de risk oranı yüksek bir şehir. Çünkü Töre ve namus cinayeti araştırma komisyonu başkanlığı yaptığım zaman gördüm ki göç alan şehirlerde her zaman risk oranı çok daha yüksek oluyor. Bunu çözebilmemiz, yasal alt yapıyla beraber iki bacakla gidecek bir çalışmadır. Birincisi kız çocuklarımızın güçlendirilmesi.. Kız çocuklarımızın eğitimi ve istihdamı, ekonomik özgürlüğü önemlidir. İkincisi erkeklerimizdeki zihinsel dönüşüm. Kadının insan hakkı konusundaki kafalarındaki zihinsel dönüşümü çok önemsiyoruz. Bunu iki bacaklı olarak takip edeceğiz." şeklinde konuştu.

BÖLGEDE HUZURU YAKALAMANIN YOLU YALNIZCA GÜVENLİKTEN GEÇMİYOR

Hakkari, Tunceli ve Van ziyaretleri ile ilgili değerlendirmede bulunan Bakan Şahin, bölgede sosyal politikalar adına yapılması gereken çok ciddi manada işlerin olduğunu belirtti. Bölgede huzuru ve mutluluğu yakalamanın yolunun yalnızca güvenlikten geçmediğini kaydeden Şahin, "Daha özgür ve daha güçlü bir Türkiye'yi başarmanın yolu, daha özgür ve daha güçlü bir Güneydoğu'dan geçiyor. Biz oraya gittiğimiz zaman bütün sivil toplum kuruluşlarıyla, esnafla, kaymakamlarımızla tek tek konuştuk. Yani Ankara'da oturup, makro düzeyde politika üretmenin mikro ölçüde tutmadığını gördüm benim 10 yıllık siyasi hayatımda." ifadelerini kullandı.

Hakkari'ye ait sorunu Hakkari'de çözecek yerel çözümlere, Tunceli'ye ait sorunu Tunceli'de çözecek yerel çözümlere gereksinim duyulduğunu işaret eden Şahin, "Toplamda Doğu ve Güneydoğu için ortak bir sosyal politika oluşturacak bir mekanizmayı kurmamız gerekiyor. Tabi bu tek bizim bakanlığımızı da aşan bir konu. Milli Eğitim Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve bizim bakanlığımızla birlikte 5 bakanlığın koordinasyonuyla bir eylem planı oluşturacağız. Benim özellikle sosyal politikalar konusunda o bölgede yapmam gereken çok iş var. Bu şehir niye bunu başarıyor da o bölgede o sorunlar yaşanıyor diyecek olursanız, bu şehirde Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi, demokratik açılım hakikaten başarılmıştır. Biz 1 milyon 700 bin olan nüfusumuzda, herkese birinci sınıf vatandaş olarak bakan ve yaratılanı yaratandan ötürü seven bir anlayışın mensubu olarak bu şehri yönettik. İşin hem hükümet hem yerel yönetimler boyutu var. Biz Gaziantep'te yerel yönetimler boyutunda da, herkes kendi ilçesinde, sosyal politikalarda, sosyal belediyecilikte önemli bir başarı hikayesini yakaladı. Biz eğer şimdi Doğu ve Güneydoğu'da devlet politikası olarak, sosyal politikalardan sorumlu bakanlık olarak ne yapabiliriz gayreti içerisinde olacağız. Yalnızca sorun tespit etmeyeceğiz. Çözüm odaklı çalışacağız. Allah'ın izniyle yeniden oraya gittiğimiz zaman da bu çözümü oraya götürmüş bir şekilde çalışmamızı tamamlayacağız." şeklinde konuştu.


AA