Gazoz Agacı
Moderator
Merhaba TC Devleti,
Nasılsın?
Beni soracak olursan sana bu mektubu yazabildiğime göre hala yaşıyorum, hayattayım tabii bunun adına yaşamak denirse...
Ama sana söylemem gereken şeyler var..
Kendi adıma olmasa dahi gelecek kuşaklar adına söylemek istediklerim ama senin duymak istemediklerin var..
Bugüne kadar hiç bir yerde söylenmemiş cümlelerim, yazılmamış kelimelerim var.
Ben, kimilerine göre eksik, yarım, yoksun ve yoksul bir vatandaşım!
Kimilerine göre kör, sağır, dilsiz, topal, hasta, sakat ve özürlü..
Sen, bana ve benim gibilerine kısaca engelli denmesini istediğinden beri ise engelli olarak geçiyorum kayıtlarında...
Adım, sanım, kim olduğum, nereli olduğum, ne iş yaptığım ise önemli değil...
Ben, aslında bana yakıştırılan tüm bu sıfatların öncesinde sadece insanım! Senin için ise sadece bir vatandaş olmanın ötesine dahi geçemeyen, yeri geldiğinde vatandaş olarak sayılan ama çoğu zaman yok sayılan, yaşaması fazlalık görülen, yaşamaya değer bulmadığın için yaşatmaya da layık görmediğin silik, sönük, acınası bir vatandaş..
Engelli olarak doğduğum yada sonradan engellendiğim için hayattan, yaşamıma engellerimle devam etme cesaretini gösterebildiğim için kimseden özür dilememi bekleme benden...
Hele senden, bugüne kadar bana ve aileme yaşattırdıkların adına hiç bir zaman özür dilemeyeceğimi bilmende yarar var ki affetmek ancak Allah'a mahsustur ben kimim ki senin gözünde af dilemeni gerektirecek kadar birey olma şansını bile tanımadığın için çoğu insanca yaşama hakkından mahrum bıraktığın ben, bu saatten sonra en ufak bir özürde beklemiyorum senden...
Ben, okuyamadım belki cahil kaldım ( engelli olarak dünyaya gelen çoğu arkadaşım gibi) ama hiç sordun mu kendine neden bu ülkenin insanı hep cahil, bilgisiz ve eğitim almamış diye???
Ben, dünyaya gelmeden önce senin bana sağlayamadığın uygunsuz sağlık koşulları yüzünden engelli oldum. Doğudaki yetersiz hastane, doktor, ebe, hemşire bulunamayışından dolayı sakat olarak doğuruldum..( doğumsal nedenler, doğum öncesi ve doğum sırası süreçte yaşanan tatsızlıklar, komplikasyonlar, yetersiz bilinçlenme, yetersiz eğitim vs vs vs vs ). Şimdi her yere Ana çocuk sağlığı merkezleri açıyor olman ki asla bu ülke için yeterli sayıda değiller. Yeni açılan sağlık merkezleri geçmişin sağlıksızlık hatalarını kapatmaya yetmeyecektir mevcut engelli sayısını ancak düşürebilir ama yokedemez bizler toprak olup, yitip gitmedikten sonra...
Ben, az gelişmiş bir ülkenin yetiştirdiği az konuşan, az düşünen, az araştıran, az öğrenen, az üreten, az okuyan, az bilen ama çok konuşan, çok tüketen, çok bildiğini sanan, çok fakir, çok kalabalık bir aileye sahip olduğum içinde kendimi şanslı, seni sadece seni suçlu olarak görüyorum. Dünyaya gelen hiç bir çocuk ne ailesini ne de yaşama koşullarını seçme şansına sahip değildir ama dünyaya geldikten sonra o koşulları iyileştirmek, yaşamı yaşanılır kılmak adına düzenlemek, aileyi sakat bir çocuğa sahip olduğu için gereken bilgilerle donatmak, yardım ve destek olmak, özel çocuklarına nasıl yaşam şansı verebileceklerine ilişkin yasal düzenlemeleri yapmak senin yegane görevinken ve sen hala hiçbirini yapmıyorken! Yapmaya çalışmıyorken!...
Bana ve benim gibi özel çocukların gitmesi gereken eğitim ve öğretim yuvaları açmadığın için, mevcut okul binalarını yapım aşamasında sadece ona engelsiz, sağlıklı öğrencilerin gideceğini varsayarak beni büsbütün yoksayarak okumamı, öğrenmemi, eğitim almamı engellediğin için ben cahil kaldım devletim! Belki ben ve benim gibilerden de (yüksek öğrenim dahil sen bana eğitim olanakları sağlamış olsaydın ) avukat, doktor, mühendis, öğretmen, bankacı ve daha bir çok meslek sahibi kişiler, engellerine rağmen engelsiz kariyerler yapabilenlerimiz olabilirdi????
Sen, bizlere eğitim alabilme adına, bir şans verebilmeyi bizlerin sahip olmamız gereken vatandaşlık haklarımızdan saysaydın!!!
Ailesinin sahip olduğu olanaklar ve kendi imkanlarıyla okutabildiği kadar okuttuğu bizler, geri kalmış bir ülkenin cahilleri olarak, mesleksiz, işlevsiz, toplum arasında silik, sönük, ünvansız, kimliksiz sadece sakatlık isimleriyle dolaşmasaydık eğer bir çoğumuz gibi iş güç sahibi, geliri olan, ekonomik güce sahip, kendine güvenen bireylerden olsaydık eğer, senin bize EKPSS düzenlemene bile gerek kalmazdı ki...
Yıllardır bizleri çalıştırmakla yükümlü olduğun halde, boş bıraktığın kadrolarını doldurmaya yönelik çabalarını ve bu amaçla düzenlemiş olduğun EKPSS yle seni affedebileceğimizi düşünüyorsan çok yanılıyorsun!!! Sen değil misin bizi cahil cühela, işsiz güçsüz, evsiz barksız , bir baltaya sap olamamışlardan bırakan???
Sen babalığını göstermediğin halde önüne çıkan her fırsatta bize vatandaş olduğumuzu hatırlatarak özellikle seçim zamanlarında, oy toplama amacıyla kapılarımıza kadar gelen, gülen yüzünü gösterip de sonrasında oy vermeye gidebilenlerimizin kapılarından içeri giremediği okullardan geri döndüğü zamanlarda, ( mimari koşulları sebebiyle oy kullanamayan engelli sayısını net olarak verebilmeyi çok isterdim) toplumda engellilere karşı yeterli bilinç henüz oluşmadığı için, saatlerce oy vermek için kuyruklarda bekletildiğinde hiç mi vicdanın sızlamadı???
Bize yıllardır hep kamburunmuş gibi davranmandan, sahiplenmen gereken yerde hep sana yükmüş gibi bakmandan (çoğu siyasinin medyada bir gaflet anında yaptığı, söylediği davranış ve tutumları youtubedan defalarca izleyebilirsiniz. Siz istediğiniz kadar gaf deyin adına ama ben biliyorum ki ve hatta eminim ki insanın fikri neyse zikri de odur!!!) bıktım, usandım artık! Benim başka devletim yok ki sığınacak bundan sonra yazacaklarım kendi adıma yaşanmış olsa dahi gelecek nesillerin engelsizce yaşamaları adına olacaktır zaten...
Tüm bu eksik, yarım, yoksun ve yoksul geçmişe dair hani olurda bundan sonra sen bizlere bir adım atmak istersen ve bu adımın gerçekten samimi olacağına inanıyorsan gel bu işe öncelikle kendilerine çalışamadıkları için bir kere daha yazayım ki belki anlamayanlarda anlamaya başlar umudumla ÇALIŞMAK İSTEYİP DE ENGELLİ OLDUĞU İÇİN ÇALIŞAMAYAN VATANDAŞLARA BAĞLANAN 2022 maaşlarında reel bir düzenleme yapsan??? Bu öyle bir düzenleme olsa ki hem geçmiş acıları sarmak adına, yaşamı yaşanılır kılmak adına, pek mümkün olmasa da senin bugüne kadar yoksaymalarının unutulması adına güzel bir yaklaşım olsun...
2022 maaşının adını değiştir mesela??? 2022 sayılı kanunla yürürlüğe girmiş olsa dahi sen onu yaşanabilir, engelsiz bir dünya adına engelsiz maaşı koy yada adını her ne şekilde değiştirirsen değiştir bu maaşı bağlama şartların gerçeğe uygun, anlamına yaraşır, mazide kalan üç ayda bir tekaüt maaşı gibi değil her bireyin günümüz koşullarında almakta olduğu şekilde, tüm çalışanlar gibi 30 günde bir ödenen aylık olmasını sağla mesela?
2022 maaşının bir diğer adı BARIŞ MAAŞI da olabilir??? Senin sağlayamadığın koşullar yüzünden bu ülkede 30,35 yıl boyunca evlerinden çıkamamış engelliler adına, onlara sağlayamadığın okul, iş, aş, eş adına ve yaşattığın bunca yoksunluk adına şimdi bir şeyler yapmanın tam da vakti değil mi?
Aslında yazacaklarım bu kadarla sınırlı değil ama ben ne olursa olsun sana devletim demeye devam ediyorsam ve hala barış için çabalıyorsam ki aslında bu yazımı sana küsmüş, her şeyden elini eteğini çekmiş, ailesinin kendisine ayırdığı küçük bir odada ölüm- kalım savaşı veren onbinlerce mazlum adına yazdığım için daha fazla uzatmak istemiyorum. Bazen sözün kısası, nasihatin özü makbuldur gel ben demesem de sen anla derdimi???
2016 yeni bir yıl olsun? Barış yılı olsun? 14 milyona yaklaşan engellenmişler için tam da bugünlerde onlara gerçekten yaşamalarını kolaylaştıracak, yaşama sevinçlerini yeniden kazandıracak bir şeyler yapmak adına henüz çok geç olmadan?
Nasılsın?
Beni soracak olursan sana bu mektubu yazabildiğime göre hala yaşıyorum, hayattayım tabii bunun adına yaşamak denirse...
Ama sana söylemem gereken şeyler var..
Kendi adıma olmasa dahi gelecek kuşaklar adına söylemek istediklerim ama senin duymak istemediklerin var..
Bugüne kadar hiç bir yerde söylenmemiş cümlelerim, yazılmamış kelimelerim var.
Ben, kimilerine göre eksik, yarım, yoksun ve yoksul bir vatandaşım!
Kimilerine göre kör, sağır, dilsiz, topal, hasta, sakat ve özürlü..
Sen, bana ve benim gibilerine kısaca engelli denmesini istediğinden beri ise engelli olarak geçiyorum kayıtlarında...
Adım, sanım, kim olduğum, nereli olduğum, ne iş yaptığım ise önemli değil...
Ben, aslında bana yakıştırılan tüm bu sıfatların öncesinde sadece insanım! Senin için ise sadece bir vatandaş olmanın ötesine dahi geçemeyen, yeri geldiğinde vatandaş olarak sayılan ama çoğu zaman yok sayılan, yaşaması fazlalık görülen, yaşamaya değer bulmadığın için yaşatmaya da layık görmediğin silik, sönük, acınası bir vatandaş..
Engelli olarak doğduğum yada sonradan engellendiğim için hayattan, yaşamıma engellerimle devam etme cesaretini gösterebildiğim için kimseden özür dilememi bekleme benden...
Hele senden, bugüne kadar bana ve aileme yaşattırdıkların adına hiç bir zaman özür dilemeyeceğimi bilmende yarar var ki affetmek ancak Allah'a mahsustur ben kimim ki senin gözünde af dilemeni gerektirecek kadar birey olma şansını bile tanımadığın için çoğu insanca yaşama hakkından mahrum bıraktığın ben, bu saatten sonra en ufak bir özürde beklemiyorum senden...
Ben, okuyamadım belki cahil kaldım ( engelli olarak dünyaya gelen çoğu arkadaşım gibi) ama hiç sordun mu kendine neden bu ülkenin insanı hep cahil, bilgisiz ve eğitim almamış diye???
Ben, dünyaya gelmeden önce senin bana sağlayamadığın uygunsuz sağlık koşulları yüzünden engelli oldum. Doğudaki yetersiz hastane, doktor, ebe, hemşire bulunamayışından dolayı sakat olarak doğuruldum..( doğumsal nedenler, doğum öncesi ve doğum sırası süreçte yaşanan tatsızlıklar, komplikasyonlar, yetersiz bilinçlenme, yetersiz eğitim vs vs vs vs ). Şimdi her yere Ana çocuk sağlığı merkezleri açıyor olman ki asla bu ülke için yeterli sayıda değiller. Yeni açılan sağlık merkezleri geçmişin sağlıksızlık hatalarını kapatmaya yetmeyecektir mevcut engelli sayısını ancak düşürebilir ama yokedemez bizler toprak olup, yitip gitmedikten sonra...
Ben, az gelişmiş bir ülkenin yetiştirdiği az konuşan, az düşünen, az araştıran, az öğrenen, az üreten, az okuyan, az bilen ama çok konuşan, çok tüketen, çok bildiğini sanan, çok fakir, çok kalabalık bir aileye sahip olduğum içinde kendimi şanslı, seni sadece seni suçlu olarak görüyorum. Dünyaya gelen hiç bir çocuk ne ailesini ne de yaşama koşullarını seçme şansına sahip değildir ama dünyaya geldikten sonra o koşulları iyileştirmek, yaşamı yaşanılır kılmak adına düzenlemek, aileyi sakat bir çocuğa sahip olduğu için gereken bilgilerle donatmak, yardım ve destek olmak, özel çocuklarına nasıl yaşam şansı verebileceklerine ilişkin yasal düzenlemeleri yapmak senin yegane görevinken ve sen hala hiçbirini yapmıyorken! Yapmaya çalışmıyorken!...
Bana ve benim gibi özel çocukların gitmesi gereken eğitim ve öğretim yuvaları açmadığın için, mevcut okul binalarını yapım aşamasında sadece ona engelsiz, sağlıklı öğrencilerin gideceğini varsayarak beni büsbütün yoksayarak okumamı, öğrenmemi, eğitim almamı engellediğin için ben cahil kaldım devletim! Belki ben ve benim gibilerden de (yüksek öğrenim dahil sen bana eğitim olanakları sağlamış olsaydın ) avukat, doktor, mühendis, öğretmen, bankacı ve daha bir çok meslek sahibi kişiler, engellerine rağmen engelsiz kariyerler yapabilenlerimiz olabilirdi????
Sen, bizlere eğitim alabilme adına, bir şans verebilmeyi bizlerin sahip olmamız gereken vatandaşlık haklarımızdan saysaydın!!!
Ailesinin sahip olduğu olanaklar ve kendi imkanlarıyla okutabildiği kadar okuttuğu bizler, geri kalmış bir ülkenin cahilleri olarak, mesleksiz, işlevsiz, toplum arasında silik, sönük, ünvansız, kimliksiz sadece sakatlık isimleriyle dolaşmasaydık eğer bir çoğumuz gibi iş güç sahibi, geliri olan, ekonomik güce sahip, kendine güvenen bireylerden olsaydık eğer, senin bize EKPSS düzenlemene bile gerek kalmazdı ki...
Yıllardır bizleri çalıştırmakla yükümlü olduğun halde, boş bıraktığın kadrolarını doldurmaya yönelik çabalarını ve bu amaçla düzenlemiş olduğun EKPSS yle seni affedebileceğimizi düşünüyorsan çok yanılıyorsun!!! Sen değil misin bizi cahil cühela, işsiz güçsüz, evsiz barksız , bir baltaya sap olamamışlardan bırakan???
Sen babalığını göstermediğin halde önüne çıkan her fırsatta bize vatandaş olduğumuzu hatırlatarak özellikle seçim zamanlarında, oy toplama amacıyla kapılarımıza kadar gelen, gülen yüzünü gösterip de sonrasında oy vermeye gidebilenlerimizin kapılarından içeri giremediği okullardan geri döndüğü zamanlarda, ( mimari koşulları sebebiyle oy kullanamayan engelli sayısını net olarak verebilmeyi çok isterdim) toplumda engellilere karşı yeterli bilinç henüz oluşmadığı için, saatlerce oy vermek için kuyruklarda bekletildiğinde hiç mi vicdanın sızlamadı???
Bize yıllardır hep kamburunmuş gibi davranmandan, sahiplenmen gereken yerde hep sana yükmüş gibi bakmandan (çoğu siyasinin medyada bir gaflet anında yaptığı, söylediği davranış ve tutumları youtubedan defalarca izleyebilirsiniz. Siz istediğiniz kadar gaf deyin adına ama ben biliyorum ki ve hatta eminim ki insanın fikri neyse zikri de odur!!!) bıktım, usandım artık! Benim başka devletim yok ki sığınacak bundan sonra yazacaklarım kendi adıma yaşanmış olsa dahi gelecek nesillerin engelsizce yaşamaları adına olacaktır zaten...
Tüm bu eksik, yarım, yoksun ve yoksul geçmişe dair hani olurda bundan sonra sen bizlere bir adım atmak istersen ve bu adımın gerçekten samimi olacağına inanıyorsan gel bu işe öncelikle kendilerine çalışamadıkları için bir kere daha yazayım ki belki anlamayanlarda anlamaya başlar umudumla ÇALIŞMAK İSTEYİP DE ENGELLİ OLDUĞU İÇİN ÇALIŞAMAYAN VATANDAŞLARA BAĞLANAN 2022 maaşlarında reel bir düzenleme yapsan??? Bu öyle bir düzenleme olsa ki hem geçmiş acıları sarmak adına, yaşamı yaşanılır kılmak adına, pek mümkün olmasa da senin bugüne kadar yoksaymalarının unutulması adına güzel bir yaklaşım olsun...
2022 maaşının adını değiştir mesela??? 2022 sayılı kanunla yürürlüğe girmiş olsa dahi sen onu yaşanabilir, engelsiz bir dünya adına engelsiz maaşı koy yada adını her ne şekilde değiştirirsen değiştir bu maaşı bağlama şartların gerçeğe uygun, anlamına yaraşır, mazide kalan üç ayda bir tekaüt maaşı gibi değil her bireyin günümüz koşullarında almakta olduğu şekilde, tüm çalışanlar gibi 30 günde bir ödenen aylık olmasını sağla mesela?
2022 maaşının bir diğer adı BARIŞ MAAŞI da olabilir??? Senin sağlayamadığın koşullar yüzünden bu ülkede 30,35 yıl boyunca evlerinden çıkamamış engelliler adına, onlara sağlayamadığın okul, iş, aş, eş adına ve yaşattığın bunca yoksunluk adına şimdi bir şeyler yapmanın tam da vakti değil mi?
Aslında yazacaklarım bu kadarla sınırlı değil ama ben ne olursa olsun sana devletim demeye devam ediyorsam ve hala barış için çabalıyorsam ki aslında bu yazımı sana küsmüş, her şeyden elini eteğini çekmiş, ailesinin kendisine ayırdığı küçük bir odada ölüm- kalım savaşı veren onbinlerce mazlum adına yazdığım için daha fazla uzatmak istemiyorum. Bazen sözün kısası, nasihatin özü makbuldur gel ben demesem de sen anla derdimi???
2016 yeni bir yıl olsun? Barış yılı olsun? 14 milyona yaklaşan engellenmişler için tam da bugünlerde onlara gerçekten yaşamalarını kolaylaştıracak, yaşama sevinçlerini yeniden kazandıracak bir şeyler yapmak adına henüz çok geç olmadan?