Uçurumun Kenarında

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,505
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Dışarıdaki yağmur penceremi tıkırdatmaktaydı uykum çoktan bölünmüş kendimi yağmurun güzel müziğine bırakmıştım. Yatağım kazadan bu yana penceremin kenarındaydı yatağın içinde güçlükle çektim kendimi arkamdaki yastığımı düzelterek oturdum. Yağmuru seyrederken aklıma eski günlerim gelmişti kazadan önce okulun kros takımındaydım madalyalarım hala odamı süslemekteler. Tek bir hedefim vardı o da milli bir atlet olmak. Bunun için gecemi gündüzüme katıp devamlı koştum bir yandan derslerime bir yandan da antremanlara katılırdım. Sosyal hayatım sadece ve sadece okuldan ibaretti. Bu halimden hiç de şikayetçi değildim. Bir gün tam da istediğime ulaştım milli bir atlet olma şansını yakaladım ama yalnızca bir kere katılabildim ve ülkeme üçüncü olarak döndüm.
Artık herşey benim için mükemmeldi tam eve dönüyordum ki bulunduğum otobüs bir uçuruma yuvarlandı. Gözlerimi açtığımda hastanedeydim annem ve babam başımda ağlamaktaydılar. O günü hayatımdan silmek istedim o otobüse binmeseydim ya da Almanya'dan o gün değilde bir gün önce dönseydim hiçbir şey olmayacaktı. İki bacağım da dizden yukarı kesilmişti tıp deyimiyle ampute edilmişti. Doktorlar teselli için durmadan dil döküyorlardı ama ben biliyordum asla eskisi gibi koşamayacaktım. Hastanedeki odam çiçeklerle,misafirlerle doldu taştı kimseyi ama hiç kimseyi görmek istemiyordum. Evime döndüğümde kendimi odama kilitleyip durmadan ağladım hep neden ben sorusunu soruyordum kendime Allah'ım neden ben? Yerimde duramayan devamlı koşan ben tekerlekli sandalyeye oturmamak da diretiyordum. Annem kapımda yalvarıyordu en son çareyi beni psikoloğa götürmekte buldular. Buna da başta karşı çıktım istemediğimi haykırdım yüzlerine ama onlar asla vazgeçmediler beni iyileştirebilmek için ellerinden geleni yaptılar. En sonunda kabul ettim psikoloğa gitmeyi ve hayatımın en önemli kararını vermişim şimdi bunu anlıyorum. Psikoloğumla konuşa konuşa durumuma alışmayı bu durumla yaşamayı öğrendim. Beni resime yönlendirdi yüzüme bakarak nasıl yeteneğimin olduğunu anladı ben bilmiyorum ama onun tavsiyesiyle resim kursuna başladım. Kurstaki diğer öğrenciler hiç yadırgamadılar beni sanki eski arkadaşlarıymışım gibi karşıladılar. Hocam, arkadaşlarım o kadar anlaşlıydılar ki beni tekrardan yaşama bağladılar.
Tek zorlandığım yer sokaklardı insanlar yanımdan hızlıca geçerken ben engellere takılıyordum. Kaldırımların doluluğu bir yandan, kalabalık bir yandan bastırıyordu. Sanki kimse benim ve benim gibi tüm engellilerin dışarı çıkmasını istemiyordu. Belediye'ye kaçıncı şikayete gittim hatırlamıyorum ama tek benim sesimi kimse duymuyordu. Bende sesimi çoğalttım tanıdığım tanımadığım herkesten imza kampanyası başlattık ve çabalarımızın sonunda hiç olmazsa kaldırımlardaki gereksiz eşyalar kaldırıldı.
Kursa ilk başladığımda sessiz, içine kapanık, kimseyle doğru dürüst konuşamayan küçük bir kızdım ama zaman geçtikçe aldığım desteklerle "yapamaz" dediklerini tek tek gerçekleştirdim. Bir gün kurstan eve döndüğümde annem bir komşuyla oturuyordu ve aralarında geçen bir konuşma çok canımı acıtmıştı. Sırf engelliyim diye kadın durmadan anneme "kızını kısırlaştır annelik yapamaz o" diyordu benim odaya girdiğimi görmedi ama ben tüm sinirli halimle karşılarında duruyordum. Kadın beni görünce ne diyeceğini bilemeyerek evden ayrıldı. Annem deli gibi ağlıyordu anneme "ağlama anne bunu bana yapmayacağını biliyorum" dedim. Annem tam da düşündüğüm gibi davrandı bu konuyu bir daha asla açmadı.
Evlendiğim gün özellikle o kadını çağırmadım düğünüme ama daha sonra çok iyi bir eş, çok iyi bir anne olduğumu o kadına kanıtladım. Yapmasaydım da olurdu ama bir kere beni hırslandırmıştı. Evliliğim ve anneliğim mükemmel gidiyor hem bebeğimle ilgilenip hemde resim yapmaya devam ettim şimdi dördüncü sergimi açıyorum. Bugün de bunun heyecanından uyuyamadım yanımda eşim birazdan uyanır kızım Birce ise uykuyu çok sevdiği için onu sergiye annem getirecek. O kaza olduğunda tamamen bittiğimi düşünmüştüm küçük bir yardım ve doğru bir seçimle uçurumun kenarından kıl payı kurtuldum. Hayat bazen insanları zorlayabilir sizi siz yapanları elinizden alabilir tek yapmanız gereken durup bir düşünmek, uçurumun kenarına gelip atlamak çok kolay ama zor olanı seçmekdir as olan.

Ad-soyad:Rabia Toy

öz geçmiş:
ben rabia toy Manisa'nın Akhisar ilçesinde 1991 yılında doğdum. İlk ve orta öğretimimi Akhisar'da tamamladım. Hala Akdeniz üniversitesinde ön lisans öğrencisiyim. Mesleğim hemşirelik akhisar'da özel bir hastanede acil servis hemşireliği yapıyorum. Duygularımı ve düşüncelerimi yazarak aktarmayı seviyorum.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst