Ülser Hastalarına Beslenme Önerileri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Ülser mide salgısının temas ettiği her yerde oluşabilen yaralardır. Tedavisinde beslenmenin önemi çok büyüktür. Düzenli ve bu yarayı daha kötü hale getirmeyecek yiyeceklerin tüketilmesi ülser tedavisi için kuralların ilk başında gelmektedir. Ülser hastaları ilk önce gastrit sorunu yaşamış ve neticesinde ülserle yüz yüze kalmıştır. Yapılan araştırmalar bu gerçeği ortaya çıkarmıştır. Bundan dolayı gastritiniz varsa tedavi ihmal edilmeyip ülsere dönüşmeden önlemler alınmalıdır. Nasıl önlemler alabileceğiniz konusunda sizlerle bir takım bilgileri paylaşmak istiyoruz.

Yazımızın başındada söylediğimiz gibi önlemlerde ilk sırayı yiyip içtiklerimiz almaktadır. Bu yazımızda da Ülser'in beslenmeyle olan alakasından bahsedeceğiz. İşte ülser hastalarına beslenme önerileri!



Ülser, mide salgısı ile temas edebilen herhangi bir yerde, sınırları belli doku kaybı ile karakterize olan yaralardır. Peptik ve doudenal ülser çeşitleri vardır.

Ülser nedenleri çok yönlü olmakla birlikte bu yazıda beslenmeyle ilgili kısma değineceğiz.

Yapılan araştırmalar, ülserli kişilerin çoğunun daha önceden gastrit geçirmiş olduğunu gösterir.

Savaş yıllarında, kıtlık dönemlerinde yaşayan insanlarda ülser belirtileri daha sık görülmüştür.

Günlük diyetinde protein ve niasinden yetersiz beslenen kişilerde asit salınımının arttığı görülmüştür. Protein yetersizliğinde hücre yapımı ve onarımı engellendiği için mide-barsak sistemi iç zarlarında(mukoza) bozukluklar ve yaralar oluşabilmektedir. A,B grubu vitaminleri yetersizliğinde de benzer etkiler oluşmuştur. E vitamininin antioksidan özelliği nedeni ile mukoza bozulmasını önlediği dolayısıyla ülser oluşumunu azalttığı bildirilmiştir. C vitamini yetersizliğinde de mide-barsak sisteminde yaralar ve kanamalar görülebilir. Ülserli hastaların serum askorbik asit düzeyi de düşük bulunmuştur.

Yemek yeme zamanlarının düzensizliği, uzun süre aç kalma, çabuk yemek yeme, birden aşırı yemek yeme, yorgun, üzüntülü, sinirli iken yemek yeme gibi durumlar mide fonksiyonlarını olumsuz etkiler. Diş ve diş etlerindeki bozukluklar nedeniyle yemekleri çiğnemeden yutma da mide mukozasını tahriş edebilir. İyi çiğneme, bol mukus ve tükrük salgılanmasına neden olur. Bu maddeler mide asidine karşı mukozayı korur. Ayrıca iyi çiğnenen besinlerin mekanik etkisi az olur.

Mide ülser tedavisinde değişik diyetler kullanılmıştır. Bu diyetlerin özelliği, hastaları sık beslemektir. Daha sonraları midenin istirahat etmesini sağlamak amacıyla ilk 3-4 gün hastalara hiç yemek verilmemesi, sonra 10 gün sulu besinler verilerek yavaş yavaş katı besinlere geçilmesi şeklinde diyet tedavileri uygulanmıştır. Sonraki yıllar uygulanan değişik diyetler; bol proteinli, bir kısmı bol yağlı, bir kısmı sulu ve yumuşak besinler içermektedir.

Uzun yıllar diyet posası azaltılmış veya hiç verilmemiş, mideyi uyarmayan, tahriş etmeyen yumuşak diyetler uygulanmış, bu diyetlerde süt önemli bir yer tutmuştur.

Ülserde günlük yeme programlarının;

Enerji ve besin öğeleri yönünden yeterli ve dengeli olması,
Yemek saatleri düzenli belirli aralıklarda 3 ana öğün ve ara öğünler olması,
Şekerli gıdaların yanmaya neden olması nedeniyle azaltılması,
Proteinin yeterli olması,
Yağların asit salgısını azaltıcı etkisinden dolayı yeterli alınması,
Kullanılan ilaçların kabızlık yapıcı etkisinden dolayı posanın yeterli alınması,
Çinkonun yara iyileştirmesindeki görevinden dolayı yeterli alınması,
Antioksidan vitaminlerin hücre membranını koruyucu etkisinden dolayı A,C,E vitaminlerinin yeterince alınması önemlidir.

Tuzu aşırı tüketen toplumlarda ülser görülme oranı fazladır. Acı baharatlar ödem ve harabiyete neden olacağından sakınılmalıdır. Kahve gastrik asit salınımını arttırır. Alkolünde bu gibi etkileri olduğundan tüketilmemelidir. Asitli meyve suları karnın üst bölümünde rahatsızlık hissi ve reflü yapabileceğinden dikkatli tüketilmelidir.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst