Umut

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,507
Tepkime Puanı
189
Puanları
63
Yaş
50
Öykünün Adı: Umut

Yazar: MERAL CUFDAR

Özgeçmiş:

1989 Menemen doğumluyum.Anadolu İmam Hatip Lisesinden sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Yerel Yönetimler bölümünü kazandım.Fakat bazı nedenlerden dolayı yarıda bıraktım.Şu an Açıköğretim Fakültesi İlahiyat'ta eğitim görmekteyim.Aynı zamanda yeniden üniversite sınavına hazırlanmaktayım.

Umut adlı öyküden kısa alıntı:

Pencereden yağmuru izliyordu.Gözyaşları süzülüyordu yanaklarından.Yüzündeki çizgiler ele veriyordu nasıl bir ızdırabın içinde olduğunu.
Bütün hayallerini yitirmişti Umut.Bir yıl önce geçirdiği trafik kazasıyla hayata küsmüştü.Sadece iki bacağını değil hayallerini de çalmıştı bu kaza ondan.Ailesinin ve arkadaşlarının bütün çabalarına rağmen kimseyle görüşmek istememişti.Annesi Nazife hanım oğlu için hiçbir şey yapamamanın acısıyla gözyaşı döküyordu.Küçük bir umut ışığı arıyordu Umut için.Oğlunun; 'Neden ben?'diyen çığlıklarını hatırladı.'Neden ben anne?'diyen sesine karşılık verememiş,oğluna sımsıkı sarılmıştı hastane odasında.
Günlerini pencerenin karşısında geçiriyordu Umut.Bir yıl boyunca o küçük pencereden bakmıştı sadece hayata.Basketbol oynadığı günler geldi yine aklına.Basketbol onun için aşktı.Şimdi bu olmayan bacaklarıyla mı oynayacaktı.O kadar acınası bir haldeyim ki diye geçirdi içinden.Sıkıntıyla çevirdi başını pencereden.Bir yılda ne kadar çok şey değişmişti hayatında.Artık arkadaşları aramıyor,onu ayağa kaldırmak için kimse gelmiyordu.Duvardaki resme takıldı gözleri.Yürüyebildiği günlere ait son fotoğraf duruyordu çerçevede,kızdı annesine.Sanki ona acı çektirmek için asılmıştı oraya.Ne kadar uzaktı şimdi,ne kadar anlamsız.
Herkese kızıyordu,sahte tebessümler istemiyordu artık.O böyle acı çekerken başkalarının tebessümlerine dayanamıyordu.Seni anlıyoruz'lu cümleler duymak istemiyordu.Anlayamazdı onu kimse.Nerden bileceklerdi ki yürüyememenin ne demek olduğunu..
Nazife hanım çok çabalamıştı ama ikna edememişti hiç bir zaman oğlunu dışarı çıkmaya.Sonra bir gün hiç beklenmedik bir anda gelen telefonla yeniden yeşerdi umutlar.Engelliler Derneği'nden gelen telefon hayata bağladı Umut'u.İlk defa gülümsedi.Gülümsemenin ne demek olduğunu unuttuğunu sandığı bir zamanda gülümsedi Umut.Sakat olmanın hayatın sonu olmadığını anlayacak kendisi gibi nice insanların hayata nasıl sımsıkı sarıldığını görecekti gittiği yerde.Bir zamanlar onunda engelliler için topladığı mavi kapaklar sayesinde tekerlekli sandalyesi olmuştu.Umut için tekerlekli sandalye göndermişti Engelliler Derneği.Onu her hafta düzenledikleri etkinliklere davet ediyorlardı.Tekerlekli sandalyesine oturup ilk kez evden çıktı Umut.Kendine acıyan gözleri görmemek için başı önde..Nice zaman sonra farkedecekti ki ona acıyan gözler aynada gördükleriydi sadece. DEVAMI İÇİN TIKLAYIN
 
Tekerlekli Sandalye
Üst