Uykusuzluğunuzun Nedeni Huzursuz Bacak Sendromu Olabilir

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Huzursuz bacak sendromu özellikle akşam saatlerinde başlayıp ve yatağa yatınca belirginleşiyor...

Nöroloji Uzmanı Dr. Ferda Korkmaz Özkanoğlu, uykusuzluk nedenlerinin mutlaka araştırılması gerektiğini belirterek, "Huzursuz bacak sendromu şikayetleri özellikle akşam saatlerinde başlar ve yatağa yatınca belirginleşir" dedi. Türkiye'de huzursuz bacak sendromu görülme sıklığının yüzde 3 civarında olduğunu kaydeden Dr. Ferda Korkmaz Özkanoğlu, "Huzursuz bacak sendromunu kimi hasta ağrı olarak tarif eder, kimi ise gıdıklanma, yanma, kasılma, karıncalanma, şişlenme şeklinde tarif eder.

Hastalardaki ortak nokta, bu hissin ciddi bir sıkıntı oluşturmasıdır. Bacaklar hareket edince bu sıkıntı azalır ya da kaybolur ancak hareket bittiği anda tekrar başlar. Şikayetler akşamları başlar ve uyumaya engel olur. Hastaların uykuya dalması zorlaşır, rahatsızlık verici bu his nedeniyle kalkıp dolaşmaları gerekir.

Genellikle sabaha karşı bu hissin geçmesi ile uykuya dalarlar ancak bu uyku da çoğunlukla kaliteli bir uyku değildir. Çünkü huzursuz bacak sendromu olan kişilerin hemen tamamında uykuda periyodik bacak hareketleri ortaya çıkar. Bu kişilerin uyku sırasında sıkça bacaklarını oynattığı gözlenir ve bu hareketler uyku bütünlüğünü bozar. Bir çok hasta hekime uyuyamama şikayeti ile başvurur. Hasta bu yönde araştırılmaz ise çoğu zaman olduğu gibi verilen uyku ilaçları ile şikayetler daha kötü hale gelir" diye konuştu.

Huzursuz bacak sendromunda, hastalığın ilerlemesi ile birlikte şikayetler günün daha erken saatlerinde başlayabiliyor ve bacaklardan vücudun diğer bölgelerine de yayılabiliyor. Gündüz saatlerinde özellikle yolculuk sırasında ya da sinema, tiyatro gibi uzun süreli oturmayı gerektirecek durumlarda şikayetler baş gösteriyor.

Farklı sağlık sorunları da huzursuz bacak sendromuna neden olabiliyor. Bazı hastalarda ailesel özellik göze çarparken bazı hastalarda ise gebelik döneminde ortaya çıkabiliyor. Özellikle demir, folik asit, B12 vitamin eksikliği, böbrek rahatsızlıkları, şeker hastalığı, guatr ve romatizmal hastalıklar huzursuz bacak sendromuna neden olabiliyor.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hastalık kendini gece uykusunda göstermeye başlıyor.

Halk arasında pek bilinmeyen ve sürekli bacaklarını hareket ettirme isteğine neden olan huzursuz bacak sendromu, özellikle geceleri ortaya çıkmasından dolayı hastanın uykuda huzursuz olmasına neden oluyor.

Halk arasında adı pek bilinmeyen, ancak oldukça yaygın bir rahatsızlık olan huzursuz bacak sendromunun ilk tanımı, 1640'da yapıldı. 1945'de ise hastalık genellikle bacaklarda görüldüğü için 'Huzursuz bacak sendromu' adını aldı. Hastalığın kesin bir tedavisi ise bulunmuyor.

Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Yasemin Biçer Gömceli yaptığı açıklamada, huzursuz bacak sendromunun genellikle her iki bacakta meydana gelen yanma, batma, ağrı, kaşıntı gibi belirtilerle ortaya çıktığını söyledi.

Yapılan hasta tanı kriterlerine göre rahatsızlığın özellikle uzun süreli istirahatlerde ve geceleri etkisini gösterdiğini anlatan Gömceli, gündüz şikayetleri olan hastalarda ise geceleri şikayetlerde yoğunlaşma olduğunun gözlemlendiğini ifade etti.

Hastanın sürekli olarak ağrı ve kasılma hissettiğini, bacaklarını hareket ettirme isteği duyduğunu dile getiren Gömceli, hastalığın uzun süren yolculuklar, sinema, tiyatro gibi sosyal aktivitelerde bireyin huzursuz olmasına yol açtığını kaydetti.

Hastalığın belirli bir temel nedeninin olmadığını belirten Gömceli, ''İlk olarak belirli temel mekanizmalarda bir sorun olabileceği üzerinde duruluyor. Özellikle demir tedavisi gören gençler hastalığa daha yatkın oluyor. Bunun yanı sıra hastanın şeker rahatsızlığının, böbrek hastalığının olması, gebeliğin son dönemleri, uç sinirlerde oluşan rahatsızlıklar gibi çeşitli tetikleyiciler de olabiliyor'' dedi.

HASTALIK, ÇOCUKLARDA HİPERAKTİFLİK OLARAK ALGILANIYOR
Doç. Dr. Yasemin Biçer Gömceli, hastalığın genellikle ileri yaş hastalığı olarak tanımlandığını ve 65 yaş üstü bireylerde sıkça rastlanıldığını dile getirerek, bunun yanı sıra gençlerde ve çocuklarda da rastlanılan hastalığın hiperaktivite semptomları olarak tanımlanabildiğini vurguladı.

Çocukların tanımlayamadığı sürekli hareket ettirme isteğinin, ailelerce hiperaktiflik olarak algılandığını bildiren Gömceli, ''Bu durum yanlış tanı ve teşhislere yol açabiliyor. Giderek sürekli şiddetinin arttığı bir rahatsızlık bu'' diye konuştu.

İleri yaşlarda şikayetlerin belirginleşmesiyle kolay tanı konulabilen hastalığın kendi kendisini sınırlandırması veya durdurması gibi bir ihtimalin olmadığına işaret eden Gömceli, şunları söyledi:

''Tedavisi ise hastalığın şiddetine bağlı olarak değişiyor. Rahatsızlığı hafif, orta ve şiddetli olarak sınıflandırıyoruz. Hafif olguların tedavisinde hastada, özellikle uykuya yakın saatlerde sigara, alkol, kahve almamak gibi yöntemler uygulanıyor. Sıcak bir duş, bacaklara masaj yapmak... Hatta son dönemlerde uyumadan önce zihinsel faaliyetler yapmanın da etkili bir yöntem olduğu söyleniyor.

Orta ve ağır olgularda ise genellikle ilaç tedavisi uygulanıyor. Hastalığın temelinde, beyinde tıpkı parkinson hastalığındaki depomin gibi bir takım eksiklikler olduğu düşünülüyor. Kullandığımız ilaçlar da genellikle parkinson hastalığında kullanılan ilaçların çok daha düşük dozu. Depomini artırıcı ilaçlar kullanıyoruz. Onun dışında demir eksikliği veya mineral eksikliği varsa onları tamamlıyoruz.''

Gömceli, kullanılan bazı ilaçların da bu hastalığa yol açabildiğine dikkat çekerek, ''Bazı depresyon ilaçları kullanımının kesilmesi halinde şikayetlerin düzeldiği görülebiliyor. Depresyon ve huzursuzluk tablosu olan kişilerde daha çok rastlanıldığı bilinen hastalık, bireyin günlük yaşantısını olumsuz yönde etkiliyor. Hastalarda hem huzursuz bacak sendromu hem uyku bozuklukları çok oluyor'' dedi.

Hastalığın irsi olarak anne babalardan çocuklara geçebildiğini de belirten Gömceli, tedavi edilmediği takdirde hastalığın şiddetinin arttığını, iyi bir tedavi ile yaşam kalitesinin de artacağını kaydetti.


AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst