"Uzat serçe parmağını küstüm seninle"

Gazoz Agacı

Moderatör
Moderatör
Katılım
Nis 23, 2012
Mesajlar
9,302
Tepkime Puanı
64
Puanları
48
Yaş
54
Hayatta öğrendiğimiz ilk tepkilerden biridir küsmek. Yemek yemeyiz annemiz küser. Uslu durmayız babamız küser. Sonra ne mi oluyor... İstediklerimiz olmadığında "uzat serçe parmağını küstüm seninle" diyen yetişkinler haline geliyoruz.

BEN SANA KÜSTÜM

Yemeğini yemediğin için ben sana küstüm, konuşmuyorum." Kaç anne sık sık bu cümleyi kuruyor biliyor musunuz? Yemek olmazsa uslu durmak ya da anne babanın istediğini yapmadığı için küsülmekle tehdit edilen çocuklar büyüyor. Büyürken küsmeyi öğreniyorlar. Aslında küsmek çocuklara özgü bir davranıştır. Ama çocuklukları bittiğinde istediklerini yapmayanlarla, istedikleri gibi davranmayanlarla küsen erişkinler oluyorlar. Küsmenin anlamını biliyor muyuz? Neden küstüğümüzü ya da bize neden küstüklerini?

Psikiyatri açısından baktığımızda küsmek, pasif-saldırgan bir davranışın göstergesidir. Temelinde kızgınlığın, öfkenin yattığı bir iletişim biçimi olarak tanımlanabilmekle beraber, aslında iletişimsizliktir. Hoşnutsuzluğunu, hayal kırıklığını ya da öfkesini ifade etmeyi öğrenemeyen kişi küser. Pasif-agresif kişilik özellikleri olan kişiler küserek iletişim kurmayı yeğler. Size itiraz etmez, kendi fikrini söylemez ama somurtur, küser. Bu şekilde sizi huzursuz etmeye ve hoşnutsuzluğunu anlatmaya çalışır. "Niçin?" dersiniz, "Ne oldu?" dersiniz, susar. En iyi ihtimalle "Sen nedenini biliyorsun," der. Çoğu kez bilemezsiniz. Konuşmaya, iletişim kurmaya çalışırsınız. Ve sonra siz de susarsınız...

Bizim bir atasözümüz var: Tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış. Bunu daha çok, küsen kişiyi önemsizleştirmek için kullanırız. Oysa çok daha yalın bir gerçek taşır. Tavşanın niye kızdığını, kırıldığını, derdini söylemezse dağ nasıl anlayabilir? Küsmenin nedenlerinden biri, duyguları anlatmak için küsmenin yerine ne konulabileceğini bilmemektir. Küsen kişinin düşünmesi gerekir: "Küsmek benim hangi ihtiyacımı gideriyor?" Bunun yanıtını bulabildiğinizde, küsmenize gerek kalmaz. Sağlıklı iletişim kurma yollarını arayabilirsiniz. Bazen küsmeyip, o en öfkeli halimizle bağıra çağıra konuşmak da yine küsmek kadar hatalı bir tavırdır. İnsan kırgın ya da kızgın olduğunda bir süre karşısındakinden ayrışmak ve kendine dönmek isteyebilir. Ama kendi içinde uzlaştıktan sonra sorun yaşanan kişiyle iletişime geçilmelidir.


Küsmek, bir tür karşısındakini cezalandırmak amacı taşır. Oysa karşı taraf niçin cezalandırıldığını anlayamayabileceği gibi, sizin sık kullandığınız bu yöntem nedeniyle bıkmış ve sizi anlamaya çalışmaktan vazgeçmiş olabilir. İlişkiler yürümeyebilir. Bazen eşinizle, bazen sevgilinizle, kimi zaman arkadaşınızla ilişkinizin şeklini değiştirmek isteyebilirsiniz. Yaşamınızda önemli yer kaplamalarını, paylaşmalarını istemeyebilirsiniz. Bunun yolu anlatmaktır. Darılmak, kırılmak, üzülmek, dile getirilebilir duygulardır. Küserek anlatılamazlar.

Çünkü küsmek bir iletişim biçimi değil, iletişimsizlik biçimidir. İletişimsizlik kopukluğu, kopukluk terk edilmeyi, terk edilme ise yalnızlığı getirir. Küskün yalnızlık seçilesi değildir. Aslında söyleyecek çok şeyiniz olanı uzaklaştırmamak gerekir. Uzaklaştırdığınız kişiyi unutabilirsiniz ama söylemek istedikleriniz, söylemeniz gerektiği halde söyleyemedikleriniz hep sizinle kalır.

Yazan : Prof. Dr. Bengi Semerci



biiznillah_1339606814137.jpg
 
Tekerlekli Sandalye
Üst