Uzmanlar Uyarıyor Behçet Hastalığı Kör Edebilir

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hastalık, bulanık görme, ağrı ve kızarıklıkla kendini belli ediyor

Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Avni Bakkal, bulanık görme, gözde ağrı ve kızarıklık ile baş gösteren Behçet hastalığının geç fark edilir, uygulanan tedaviler sonucu geçmez ya da kendini tekrarlarsa körlüğe sebebiyet verebileceğini söyledi.

Uzman Dr. Avni Bakkal, Behçet hastalığının çoğunlukla 20-40 yaş arası kişilerde göründüğünü söyledi. Ülkemizde yaklaşık her 300 kişiden birinde bu sorunun baş gösterdiğini, erkeklerde görülme oranının kadınlara oranla daha fazla olduğunu ifade eden Bakkal, en sık belirtilerin ağız içinde sık ve çok miktarda oluşan aftlar ve cinsel organlarda kendini tekrarlayan yaralar olduğunu kaydetti. Bakkal, “Ancak her hastada aynı bulgular gözlenmez. En belirgin yakınmaları ise ağız içinde sık ve çok miktarda oluşan aftlar ve cinsel organlarda kendini tekrarlayan yaralar oluşturur. Erkeklerde ağrı ve iltihaba sebep olur. Diz, ayak ve el bileklerinde, dirsekte şişlik oluşur” ifadelerini kullandı.

Hastalığın tanısı hakkında 'Paterji testi kullanılarak tanısı yapılan Behçet hastalığı, deri altına bir madde enjekte edilerek iki gün boyunca iltihaplanma olup olmadığına bakılır' şeklinde açıklama yapan Bakkal, “Behçet hastalığında tedavi hastalığı tamamen ortadan kaldırmak yerine hastanın şikayetlerini azaltmaya yönelik yapılır. Bu tedavilerde başlıca amaç ağır organ tutulumu olan hastalarda kalıcı hasarları engellemektir. Hastaların çoğunda, kolşisin adı verilen ilaç kullanılır. Kolşisin eklem ağrıları ve eklem şişmesi, sert ağrılı kızartılar ve cinsel organ yaralarının sıklık ve şiddetini azaltmakta etkilidir" diye konuştu.

Behçet hastalığının insanın yaşam kalitesini düşürdüğünü söyleyen Bakkal, “Çoğunlukla ağrılı ağız yarası ve ağrılı genital yarası olan hastalarda devamlı bir ızdırap hali görülebiliyor. Hasta, konuşurken, yürürken kısacası hayatının her anında acı çekiyor. Gözünde sık tekrarlanan enfeksiyonlar geç tedavi ile birlikte görme kaybına neden olabiliyor. Hastanın diğer organlarının etkilenmemesi için hastalığın erken tanı ile birlikte mutlaka kontrol altına alınmalı" şeklinde konuştu.


İHA
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Behçet, 9 bölgeyi vuruyor

Behçet hastalığı, ağızda ve cinsel bölgede yaralar, deri, göz, eklem, damar ve sinir tutulumuyla seyreden iltihabi bir hastalık. Her yaşta ortaya çıksa da 20-30’lu yaşlarda daha sık görülüyor ve erkeklerde daha şiddetli seyrediyor Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Türkçapar, hastalığın şiddetinin kişiden kişiye değiştiğine dikkat çekerek şu uyarıda bulunuyor: “Behçet hastalığı bazı hastalarda basit cilt sorunları ve daha hafif göz tutulumuyla seyrederken, bazılarında ise ağır göz, kalp ve damar veya beyin tutulumu gibi daha ciddi tutulumlarla da gelişebiliyor. Bu nedenle hastalığın erken dönemde tanınması çok önemli. Düzenli ilaç kullanımı ve yine düzenli kontroller ile hastalığa bağlı hasarlar önlenebiliyor. Ancak hastaların aynı zamanda Behçet hastalığının hedef aldığı 9 bölgeye ait belirtilere de dikkat etmeleri son derece önem taşıyor.”

AĞIZ ÜLSERLERİ EN TİPİK BELİRTİSİ

Hastalığın tanısı tamamen klinik bulgularla konuyor. Yılda 3 ve daha fazla tekrarlayan ağızda yaraları olan kişilerde; tekrarlayan genital ülser veya buna ait izlerin bulunması, göz tutulumunun olması, sıklıkla bacak ön yüzünde gelişen ağrılı-kızarık fındık veya ceviz büyüklüğünde şişlikler, sivilce benzeri döküntüler ve paterji testinin pozitif çıkması gibi kriterlerden üçünün bulunması, kuvvetle Behçet hastalığı tanısı koyduruyor.

AĞRI YEMEK YEDİRMİYOR, KONUŞMAYI ÖNLEYEBİLİYOR

Ağız içindeki yaralar oldukça ağrılı oluyor. Yemek yedirmiyor, hatta dildeki yaralar konuşmayı bile engelleyebiliyor. Gözde ağrı, kızarıklık ve ışığa hassasiyet oluyor. Yaralar yalnızca ağız içi ve genital bölgede çıkmıyor. Yemek borusu, mide, ince ve kalın bağırsaklarda da oluşabiliyor. Bunlar yutma güçlüğü ve karın ağrısına neden oluyor. Bazen bu yaralar bağırsakta kanama veya delinmeye kadar gidebiliyor.

9 BÖLGEDE HASAR OLUŞTURABİLİYOR

Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuran Türkçapar Behçet hastalığının en sık hasar oluşturduğu bölgeleri şöyle sıralıyor:

1. Ağız bölgesinde: Ağız içinde ağrılı, içi küçük oyuk veya aftöz ülserler (yaralar), hastaların hemen hepsinde bulunuyor. Genellikle dudak iç kısmında, yanak içinde ve dil üzerinde bir veya birden fazla ülserler çıkabiliyor.

2. Gözlerde: Gözlerin ön veya arka bölümünde uveit, bir başka deyişle gözün bir tabakasında iltihap ve göz bebeğinde iltihabi hücre birikimine neden oluyor. Bunun sonucunda gözde ağrı, kızarıklık ve ışığa hassasiyet oluşuyor. Her geçirilen atakla birlikte gözde hasara yol açarak körlüğe kadar gidebiliyor.

3. Ciltte: Sivilce benzeri cilt döküntüsü vücudun her yerinde çıkabiliyor. Deriden kabarık, kızarık, ağrılı, fındık veya ceviz büyüklüğünde şişlikler oluşabiliyor. Bunlar özellikle bacak ön yüzünde ortaya çıkıyor.

4. Genital bölgede: Erkeklerde genellikle skrotumda (torbalar üzerinde) bazen de peniste ağrılı ve ağız bölgesine benzer ağrılı ülserler oluşuyor. Kadınlarda da vulvada yine ağrılı ülserler ortaya çıkıyor. Bu ülserler iyileşirken beyaz iz bırakıyor.

5. Akciğerde: Akciğer damarlarında anevrizma (balon gibi genişleme) gelişmesi ve yırtılması sonucu akciğer içine yoğun kanama oluşabiliyor.

6. Beyinde: Santral sinir sistemi, beyin dokusu veya beynin toplar damarları olmak üzere iki tipte tutulabiliyor. Baş ağrısı, ense sertliği, bilinç bulanıklığı, inme, kişilik değişikliği gibi belirtiler gelişebiliyor. Bu yakınmalar Behçet hastalığının tehlikeli tutulum şeklini oluşturuyor.

7. Sindirim sisteminde: Ağızdan anüse kadar tüm sindirim sisteminde ülserler oluşabiliyor. Bazen iltihabi bağırsak hastalığının bir formu olan Crohn hastalığıyla karışabiliyor.

8. Damarlarda: Her çaptaki damarları tutabiliyor. Büyük damarlarda anevrizmaya (baloncuğa) yol açıyor. Toplardamarlarda ise, damar boyunca iltihaba bağlı yapışık pıhtı oluşturabiliyor.

9. Eklemlerde: Eklemlerde şişlik veya ağrılara neden oluyor.

NASIL MÜDAHALE EDİLMELİ?

Tedaviyle hastalığı kontrol altında tutmak ve daha sağlıklı bir hayat sürmek mümkün olabiliyor. Prof. Türkçapar, Behçet hastalığının kronik bir hastalık olduğu için tümüyle ortadan kaldırılamadığına, ancak ilaç tedavileri sayesinde atakların kontrol altında tutulabildiğine dikkat çekerek şunları söylüyor: “Behçet hastalığının tedavisi hastalığın şiddeti ve organ tutulumlarına göre belirleniyor. Örneğin ağız ve genital ülserler, cilt ile eklem bulgularına basit ilaç tedavisi uygulanması yeterli geliyor. Ancak damar, beyin ve göz gibi organlarda oluşan yakınmalarda çok daha karmaşık ve ağır ilaçların kullanılması gerekiyor. Hastalığın tedavisinde başarı sağlayabilmek için ilaçların kullanım sürelerinin ve dozunun mutlaka doktor tarafından belirlenmesi ve düzenli takip edilmesi gerekiyor.”

ATAKLARI KONTROL ALTINA ALMAK İÇİN…

• İlaçlarınızı düzenli kullanın ve kontrollerinize ihmal etmeyin.

• Yeni gelişen baş veya karın ağrısı gibi şikayetlerinizi önemseyin ve doktorunuzla paylaşın.

• Ağız sağlığına dikkat edin. Diş çürükleri ve diş eti hastalıkları için diş hekiminize başvurun.

• Ceviz, patlıcan ve çilek gibi bazı besinler aftın çıkışını artırabiliyor. Aftınızın çıkmasını kolaylaştıran başka besinler de olabilir. Bunlardan uzak durun.

• Yorgunluk, yoğun tempo ve uykusuzluk dönemlerinde aftlar sıklaşıyor, halsizlik artıyor ve üveit atağı tetiklenebiliyor. Bu nedenle yeterli ve kaliteli uyumaya özen gösterin.

• Düzenli spor ve dengeli beslenin, aralıklı B vitamini takviyesi yapın.
 
Tekerlekli Sandalye
Üst