Uzmanlardan ebeveynlere tavsiye

Uzman Psikolojik Danışman Dr. Fatih Kalkınç, çocukların başarısı için babaların günde en az 1 saatlerini çocuklara ayırması gerektiğini söyledi.

Uzmanlardan ebeveynlere tavsiye!

'Babalar, televizyonu kapatıp çocukla bir saat iletişim kurun'
Kalkınç, "Her gün telefon, televizyon ve bilgisayarınızı bir saat kapatın, çocuklarınızla ilgilenin. Onlarla mutlaka göz teması ile iletişim kurun. Çocuklarınıza zaman ayırın. Onlarla oyun oynayın, birlikte yuvarlanın." dedi.

Uzman Psikolojik Danışman Kalkınç, Balıkesir Özel Fırat İlköğretim Okulu tarafından düzenlenen "Aile İçi İletişim" konulu eğitim seminerine konuşmacı olarak katıldı. Semineri Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan'ın eşi Hümeyra Arslan, Balıkesir Vergi Dairesi Başkanı Hasan Yiğit, Şelale Eğitim Kurumları Genel Müdürü İzzet Bilir, Özel Fırat İlköğretim Okulu Müdürü Ramazan Bayram ve çok sayıda veli dinledi.

Kalkınç çocuğun eğitiminde anne ve babanın rolü, teknolojinin bilinçli kullanılması ve eşler arası ilişkileri anlattı. Ailede çocuk eğitiminin nasıl olması gerektiğini örneklerle açıklayan Kalkınç, babaların günün 24 saatinden en az 1 saatini çocuklara ayırmalarını istedi. "Her gün televizyon, telefon ve bilgisayarınızı bir saat kapatın, çocuklarınızla ilgilenin." diyen Kalkınç, "Çocuklarla psikolojik iletişim kurun. Çocuklarınıza zaman ayırın. Onlarla göz temasıyla iletişim kurun. Çocuklarınızı başkalarıyla kıyaslamayın ve aşağılamayın. Çocuklarınızın güzel özelliklerini övün. Anne babalar, lütfen güzellikleri görmeye çalışın. İnsanlar sevgi ve ilgiden hoşlanır. Çocuklarınızı her dönemde sevin. Aile sağlıklı ve mutlu ise çocuklar da mutludur. Çocuklarının sağlıklı mutlu ve başarılı olmasını isteyen anne ve babalar, eşlerinizi daha çok sevin; bu, çocuğa olumlu yansıyacaktır." dedi.

Çocukların okul hayatında daha başarılı olmaları için cep telefonundan uzak durmaları gerektiğine dikkat çeken Dr. Kalkınç, anne ve babaların çocuklarına mutlaka kitap okuma alışkanlığı kazandırmaları gerektiğine vurgu yaptı. Eşler arasında öncelikle dinleme probleminin çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Uzman Psikolojik Danışman Dr. Fatih Kalkınç, "Eşler, öncelikle birbirlerine saygı duymalı. Mutlaka empati yapmalıyız. Olaylara karşımızdakinin gözüyle bakmalıyız. Empati özelliği geliştiği oranda aile içi iletişim de en üst seviyeye çıkar. Eşler, küsmeden problemlerin çözüm yolunu aramalı. Mümkünse yatağa girene kadar küslük bitmeli çünkü eşlerden birinin sabaha çıkmaya garantisi yoktur." diye konuştu.

Yaklaşık 2,5 saat süren seminer sonunda Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan'ın eşi Hümeyra Arslan, Dr. Fatih Kalkınç'a teşekkür ederek çiçek verdi. Kalkınç, daha sonra okuyucularına kitaplarını imzaladı.
(CİHAN)

Kaygılı ebeveyn çocuk gelişimini olumsuz etkiliyor

Konya Üniversitesi'nde zihinsel engelli çocuğu olan ailelerle yapılan araştırmada, kaygı düzeyi yüksek olan ebeveynlerin çocuğun gelişimini olumsuz etkilediği belirlendi.

Kaygılı ebeveyn çocuk gelişimini olumsuz etkiliyor

Konya Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selahattin Avşaroğlu, yaptığı açıklamada, bebeğin sağlıklı olmasının, gelişim aşamalarını normal belirtilerle geçirmesinin anne ve babayı mutlu ettiğini, engelli bir bebeğin ise ilk etapta tam tersi bir duruma neden olabileceğini söyledi.

Bu yüzden yetersizliklere sahip çocuğu olan anne ve babalara destek verilmesi gerektiğine, aşırı kaygı gibi olumsuz davranışların çocukların gelişimini doğrudan etkileyebileceğine dikkati çeken Avşaroğlu, zihinsel yetersizliğe sahip çocuğu olan anne ve babaların kaygı düzeylerinin belirlenmesi için araştırma yaptıklarını kaydetti.

Zihinsel engelli çocuğu olan anne ve babaların çocuklarıyla birlikte sosyal ortamda (misafirlik, alışveriş merkezleri, lokanta) geçirdikleri zamanda yaşayabilecekleri anlık kaygı ile sürekli yaşadıkları kaygı düzeylerinin incelendiğini belirten Avşaroğlu, çocukları özel eğitim kurumuna devam eden 315 ebeveynin kaygı düzeylerini araştırdıklarını ifade etti.

Araştırma sonucunda, annelerin kaygı durumlarının babalara göre yüksek olduğunun görüldüğünü söyleyen Avşaroğlu, ''Annelerin çocuklarının varlıkları, gelişim özellikleri ve yaşamdaki çabalarını desteklerken daha kaygılı olmaları onların çocuklarını yetiştirme çabası verirken belirsiz durumlar ve güvensiz bir çevre ortamından daha fazla etkilenmeleriyle açıklanabilir'' dedi.

''Anne ve babalar kaygı düzeylerini kontrol etmeli''

Kaygılı tutumun ve etkileşimin çocuğun gelişimini ve çocukla sağlıklı iletişimi olumsuz etkilediğini belirten Avşaroğlu, şunları kaydetti:

''Araştırmamızda aşırı kaygının kendini anlatmaya çalışan çocuğa destek olmadığı gibi çocuğun içe kapanık ya da saldırgan tepkiler geliştirmesine neden olduğu ortaya çıktı. Zihinsel yetersizliğe sahip çocuğu olan aileler daha koruyucu oluyor.

Bu da onları sürekli kaygılı olmaya itiyor. Bu tür çocuklar da yaşıtları ve sağlıklı çocuklar gibi gelişimlerini rahat yaşamalıdır. Bu süreçte aile eğitiminin önemi karşımıza çıkıyor. Özellikle anne çocuk iletişiminde sevginin tutuma dönüşmesi ve sağlıklı bir etkileşim için etkinlikler yapılarak annelerin kaygı düzeyleri azaltılabilir.

Anne babaların hem durumsal hem de sürekli kaygı düzeylerini kontrol edebilme becerisi geliştirmeleri gerekir. Kaygının zamanla bireyin davranışı haline dönüşebileceği düşünüldüğünde destek alınmalıdır.'