Uzmanlardan kalp krizi uyarısı

  • Konuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
Medical Park Ordu Hastanesi Kardiyoloji uzmanı Dr. Tahir Ulusoy, göğüste sıkışma, soğuk ter dökme, nefes alamama gibi kalp krizi belirtileri ile karşılaşanların hareket etme, merdiven çıkma gibi aktiviteler yapmaması gerektiğini belirterek uyarılarda bulundu.

Hastane bünyesinde gerçekleştirilen 'Sağlıklı Yaşam İçin Toplanıyoruz' konulu seminerde konuşan Ulusoy, kalp krizinin, kalbin yeteri kadar oksijen alamayarak ölmesi olduğuna dikkat çekti. Böyle bir belirti yaşandığında herhangi bir aktivite gösterilmemesi ve en yakın sağlık kurumuna başvurulması gerektiğine dikkat çeken Ulusoy, kalbin günlük yapılan işe göre bazen daha fazla bazen daha az oksijene ihtiyaç duyduğunu, eğer koroner damarlarda bir tıkanıklık veya daralma söz konusu olursa bunun kalbin yeteri kadar oksijen alamadığı anlamına geldiğini kaydetti.

Ulusoy, "Beslenemeyen kalp dokusu ise işlevini yitirmenin yanı sıra kanı pompalayamaz hale geliyor. Kalp krizinin belirtileri arasında, göğüste tam yeri belli olmayan sıkışma hissi veren bir ağrı, soğuk terleme, mide bulantısı ve nefes darlığı yer almaktadır. Bu belirtilerle karşı karşıya kalındığında bir yere oturup dinlenilmeli ve hemen bir sağlık kuruluşuna ulaşmaya çalışılmalıdır. Kesinlikle yürümeye veya merdiven çıkmaya devam edilmemeli. Çünkü aktiviteye devam etmek zaten oksijen alamayan kalbin oksijen talebini daha da artıracaktır ve risk yükselecektir" dedi.

İhlas Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kalp hastalığından nasıl kurtulunur?

Prof. Dr. Murat Tuzcu kadınlara bu konuda çok iş düştüğünü ifade ediyor...


CLEVELAND Clinic Kalp-Damar Hastalıkları Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Tuzcu, kalp-damar hastalıklarının engellenmesindeki en büyük gücün kadınlar olduğuna inanıyor ve en büyük hedeflerini damar sertliğini yok eden ilacı bulmak olarak açıklıyor. Kalp-damar hastalıklarının, kadınların bilinçli tutumlarıyla çözüleceğine inanan ve kadınların bilinçlenmediği bir toplumda sorunların aşılacağına inanmadığını söyleyen Prof. Dr. Murat Tuzcu, “Yanlışların çoğunu erkeklerin yaptığı içinden çıkılmaz bir durumdayız!” diyor.

40 YAŞTAN SONRA ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇİYOR
Annelerin, çocukların sağlıklı yetiştirilmesinde çok önemli rol oynadığını söyleyen ve yapılan yanlışların çocukların kilolu doğmalarına ya da çok hızlı kilo almalarına neden olduğuna dikkat çeken Tuzcu’ya göre; riske davetiye çıkarılarak büyütülen çocuklar, gelecek 30-50 yılın en büyük kalp hastası adayları olacak. Kalp-damar hastalıkları konusunda, toplumun geneline yayılan, “40 yaşına kadar istediğimizi yiyelim, sonra dikkat edelim!” anlayışının son derece yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Tuzcu, “Bu yaştan sonra atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor!” diyor.

KALP DAMAR HASTALIKLARININ TEMELİ ÇOK ERKEN ATILIYOR
Kalp hastalıklarının çok erken yaşta ortaya çıktığını gösteren örnekler görülüyor. 1953 yılında Amerikalı doktorların, Kore savaşında ölen 20-22 yaşındaki askerlere yaptıkları otopsilerde yaygın damar sertliğine rastlanması şaşırtıcı bulunuyor. Aynı duruma sonraki yıllarda Vietnam’da da rastlanıyor. Konuyla ilgili olarak 5-6 yıl önce bizzat yürüttüğü bir araştırmanın sonuçlarına dikkat çeken Tuzcu, “Tamamı trafik kazasında ölen ve yaşları 18-24 arasında değişen kalp nakli geçirmiş her 13-20 yaş arası 6-7 çocuk ve gençten birinde damar sertliği var. Bu çarpıcı gerçek, kalpdamar hastalıklarının temelinin çok erken yaşlarda atıldığının bir göstergesi” diyor.

Egzoz ve çevre kirliliği damar sertliğine neden oluyor
Prof. Dr. Murat Tuzcu, kalp-damar hastalıklarında, en büyük amaçlarının, iyi kolesterolü yükseltip damar sertliğini durdurucu ya da geriletici bir ilaç bulmak olduğunu söylüyor. Kalp-damar hastalıklarının azaltılması için Türkiye’deki hava kirliliği konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Tuzcu, “Bunun önemi ortaya çıktığında tedbirler artacak ve sağlık sorunları azalacaktır” diyor. Yapılan bir araştırmada, TEM otoyolu üzerindeki gişelerde görev yapanların şah damar kalınlığına bakılıyor ve kalınlığın normalden çok daha fazla olduğu görülüyor. Bu durum damar sertliğinin; çevre kirliliği ve egzoz dumanından kaynaklandığına işaret ediyor. Bu yüzden İstanbul gibi trafiği yoğun bir şehirde yaşayan ve işe düzenli olarak otobüsle gidip gelen kişilerin kalpdamar sağlığının bundan ne oranda etkilendiğinin araştırılması ve önlem alınması çok önemli bulunuyor.

Yeni tedavi yöntemi açık kalp ameliyatının yerini alacak mı?
SON yıllarda kalp-damar hastalıklarının tedavisinde heyecan verici yenilikler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.Murat Tuzcu, bunlar arasında en önemlisinin aort kapağının ameliyatsız değiştirilmesi yöntemi (TAVI) olduğunu belirtiyor. Bu yöntemle hastalar, göğüsleri kesilip kalpleri açılmadan tedavi olma şansına kavuşuyor. Prof. Dr. Tuzcu, “Yöntemin eksikliklerinin giderilmesiyle, aort darlığı çeken hastaların önemli kısmında TAVI yöntemi açık kalp ameliyatının yerini alabilir” diyor.

Aort kapak darlığı, sık rastlanan bir hastalık olmasa da çok önemli bir sağlık sorunu olarak görülüyor. Hastalık, genelde doğuştan anormal olan kalp kapağının iyi açılamaması sonucunda ortaya çıksa da bazı ateşli boğaz ve bademcik enfeksiyonlarının neden olduğu sağlık sorunları ile ateşli romatizma durumlarında da görülüyor. Bu hastalıkla genelde çocuk ve gençlerde karsılaşılıyor. Bu tip kapak hastalıklarının, bulaşıcı hastalıklarla etkin mücadele sonucunda giderek azaldığını belirten Prof. Dr. Tuzcu, ileri yaşlarda görülen ve kapağın üstünde kalsiyumbirikmesi sonucu oluşan aort kapak darlığına sık rastlandığını ve yeni tedavi yöntemlerinin bu gruptaki hastalara yönelik olduğunu belirtiyor. Dünyada hızla yayılan ve Türkiye’de az sayıdamerkezde gerçekleştirilen yöntem, günümüzde çoğu 80 yaş üstünde olup ameliyat riski yüksek hasta grubuna uygulanıyor. TAVI yöntemi ABD’de henüz FDA onayı almadığı için sınırlı sayıda vakaya yapılmasına rağmen (700 civarında) Amerika dışındaki ülkelerde, bu yolla 20 binden fazla kişinin sağlığına kavuştuğu belirtiliyor. Prof. Dr.Murat Tuzcu, yönteminin uygulandığı her 5 hastadan birinin yaşamının kurtulduğunu söylüyor.

HASTA KISA SÜREDE İYİLEŞİYOR
* Hiç kesi yapılmadığı için iyileşme dönemi kısa sürüyor
* Kalp durdurulmadığı için kalp-akciğer makinesinin olumsuz etkilerine maruz kalınmıyor.
* Özellikle solunum ve böbrek yetersizliği bulunan ve daha önce kalp ameliyatı geçiren hastaların riski azalıyor.
* Ameliyat riski yüksek olan hastalar yönteme daha kolay tahammül ediyor.

YÖNTEM NASIL UYGULANIYOR?
* Kasıktaki toplardamardan sokulan ince bir tel kalbin sağ karıncığına yerleştirilirken diğer ucu geçici olarak kalp piline bağlanıyor.
* Kasıktaki atardamara geniş bir boru yerleştiriliyor. Bu boruya sokulan ince tel, dar kapağın içinden geçirilip kalbe yerleştiriliyor.
* Telin üstünden 5 cm uzunluğunda ve 2 cm genişliğinde bir balon ilerletiliyor. Balon dar kapağın içinde şişiriliyor ve kapak genişletiliyor.
* Benzer bir balonun üstüne metal bir kafesin içine dikilmiş yapay kalp kapağı geçirilip sıkıştırılıyor.
* Balon ve kapak, hasta kapağın içine kadar ilerletiliyor ve pil çalıştırılıyor.
* Bu süre içinde balon şişiriliyor ve genişleyen metal kafes, aort duvarının içine yerleştiriliyor.
* Hasta kapak metal kafesle aort duvarı arasında sıkıştırılıyor. Metal kafes açılır açılmaz, içine dikili olan ve 3 yaprakçıklı inek kalbi kesesinden yapılan yapay kapak açılıp kapanma işlemine başlıyor.
* Kapağın iyi çalıştığından emin olunduktan sonra, damarlardaki boru ve teller çıkarılıp atar damara önceden yerleştirilmiş dikişler düğümleniyor.

CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK
 
F

Fırtına

Guest
Göğüste ağrı kalp krizi göstergesi değil.!

ABD'de yapılan bir araştırma, şiddetli göğüs ağrısıyla acil servise başvuranların kalp krizi geçirme riskinin düşük ağrıyla başvuranlara oranla daha yüksek olmadığını ortaya koydu.

Pennsylvania Üniversitesi Hastanesi'nde 3 bin 300 hastayı gözlemleyen araştırmacılar, daha hafif göğüs ağrısı çekenlerle kıyaslandığında, şiddetli göğüs ağrısının, hastanın o anda bir kalp krizi geçirdiğinin veya bunu izleyen bir ay süresince kalp krizi geçireceğinin işareti olmadığını tespit etti.

Araştırma kapsamında, 0 ile 10 arasında bir ağrı şiddeti çizelgesi oluşturuldu ve hastanenin acil servisine göğüs ağrısı şikayetiyle başvuran 3 bin 300 hasta üzerinde ölçüm yapıldı. Daha sonra bu hastalar, kalple bağlantılı herhangi bir rahatsızlık geçirip geçirmediklerinin tespit edilmesi için 30 gün boyunca gözlemlendi.

Gözlemler sonucunda, kalp krizi geçirme bakımından şiddetli ağrıyla başvuran hastaların daha az şiddetli ağrıyla başvuran hastalardan daha fazla risk grubunda bulunmadığı, ayrıca bir saatten uzun süren göğüs ağrısının kalp krizinin pratik bir göstergesi olmadığı belirlendi.

Doktorlar, kalp krizinin sebep olduğu ağrının sadece göğüs bölgesinde değil, kolda, çene altında ve karın bölgesinde de olabileceğini söyledi.

Araştırma ekibinde yer almayan acil tıp doktoru James Feldman, "İnsanlar, belirtiler ambulansı çağırmaları için yeterli hale gelene kadar göğüs ağrısını göz ardı ediyorlar. Göğüs ağrısı kalp krizi göstergesi olabilir de olmayabilir de, fakat kesinlikle ciddi bir şeyin göstergesidir" dedi.


Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Çikolatanın kalp krizi, kalp damar hastalıklarına karşı koruma sağladığı açıklandı

chocolate.gif



Çikolatanın faydaları arasına kalp krizi ve kalp damar hastalıklarına karşı koruma da eklendi.

British Medical Journal'da sonuçları yayımlanan araştırmaya göre, yüksek miktarda kakao içerikli ürünler tüketenlerin kalp krizi geçirme veya diğer kalp damar hastalıklarına yakalanma ihtimali, bu ürünlerden az tüketenlere göre yüzde 37 daha düşük.!

İngiltere'deki Cambridge üniversitesi bilim adamlarından Oscar Franco başkanlığında yürütülen araştırmada, çikolata düşkünlerinin inme geçirme riskinin de yüzde 29 oranında düştüğü görüldü.

114 bin kişinin verilerinin değerlendirildiği araştırmayı yürüten bilim adamları, bu konuda daha ayrıntılı araştırmaların da yapılması gerektiğini belirterek, yüksek kalori oranı nedeniyle aşırı çikolata tüketimi konusunda uyarıda bulundu.


Anadolu Ajansı
 
Tekerlekli Sandalye
Üst