Kalp hastalığından nasıl kurtulunur?
Prof. Dr. Murat Tuzcu kadınlara bu konuda çok iş düştüğünü ifade ediyor...
CLEVELAND Clinic Kalp-Damar Hastalıkları Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Murat Tuzcu, kalp-damar hastalıklarının engellenmesindeki en büyük gücün kadınlar olduğuna inanıyor ve en büyük hedeflerini damar sertliğini yok eden ilacı bulmak olarak açıklıyor. Kalp-damar hastalıklarının, kadınların bilinçli tutumlarıyla çözüleceğine inanan ve kadınların bilinçlenmediği bir toplumda sorunların aşılacağına inanmadığını söyleyen Prof. Dr. Murat Tuzcu, “Yanlışların çoğunu erkeklerin yaptığı içinden çıkılmaz bir durumdayız!” diyor.
40 YAŞTAN SONRA ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇİYOR
Annelerin, çocukların sağlıklı yetiştirilmesinde çok önemli rol oynadığını söyleyen ve yapılan yanlışların çocukların kilolu doğmalarına ya da çok hızlı kilo almalarına neden olduğuna dikkat çeken Tuzcu’ya göre; riske davetiye çıkarılarak büyütülen çocuklar, gelecek 30-50 yılın en büyük kalp hastası adayları olacak. Kalp-damar hastalıkları konusunda, toplumun geneline yayılan, “40 yaşına kadar istediğimizi yiyelim, sonra dikkat edelim!” anlayışının son derece yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Tuzcu, “Bu yaştan sonra atı alan Üsküdar’ı geçmiş oluyor!” diyor.
KALP DAMAR HASTALIKLARININ TEMELİ ÇOK ERKEN ATILIYOR
Kalp hastalıklarının çok erken yaşta ortaya çıktığını gösteren örnekler görülüyor. 1953 yılında Amerikalı doktorların, Kore savaşında ölen 20-22 yaşındaki askerlere yaptıkları otopsilerde yaygın damar sertliğine rastlanması şaşırtıcı bulunuyor. Aynı duruma sonraki yıllarda Vietnam’da da rastlanıyor. Konuyla ilgili olarak 5-6 yıl önce bizzat yürüttüğü bir araştırmanın sonuçlarına dikkat çeken Tuzcu, “Tamamı trafik kazasında ölen ve yaşları 18-24 arasında değişen kalp nakli geçirmiş her 13-20 yaş arası 6-7 çocuk ve gençten birinde damar sertliği var. Bu çarpıcı gerçek, kalpdamar hastalıklarının temelinin çok erken yaşlarda atıldığının bir göstergesi” diyor.
Egzoz ve çevre kirliliği damar sertliğine neden oluyor
Prof. Dr. Murat Tuzcu, kalp-damar hastalıklarında, en büyük amaçlarının, iyi kolesterolü yükseltip damar sertliğini durdurucu ya da geriletici bir ilaç bulmak olduğunu söylüyor. Kalp-damar hastalıklarının azaltılması için Türkiye’deki hava kirliliği konusunda daha fazla araştırma yapılması gerektiğini vurgulayan Tuzcu, “Bunun önemi ortaya çıktığında tedbirler artacak ve sağlık sorunları azalacaktır” diyor. Yapılan bir araştırmada, TEM otoyolu üzerindeki gişelerde görev yapanların şah damar kalınlığına bakılıyor ve kalınlığın normalden çok daha fazla olduğu görülüyor. Bu durum damar sertliğinin; çevre kirliliği ve egzoz dumanından kaynaklandığına işaret ediyor. Bu yüzden İstanbul gibi trafiği yoğun bir şehirde yaşayan ve işe düzenli olarak otobüsle gidip gelen kişilerin kalpdamar sağlığının bundan ne oranda etkilendiğinin araştırılması ve önlem alınması çok önemli bulunuyor.
Yeni tedavi yöntemi açık kalp ameliyatının yerini alacak mı?
SON yıllarda kalp-damar hastalıklarının tedavisinde heyecan verici yenilikler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr.Murat Tuzcu, bunlar arasında en önemlisinin aort kapağının ameliyatsız değiştirilmesi yöntemi (TAVI) olduğunu belirtiyor. Bu yöntemle hastalar, göğüsleri kesilip kalpleri açılmadan tedavi olma şansına kavuşuyor. Prof. Dr. Tuzcu, “Yöntemin eksikliklerinin giderilmesiyle, aort darlığı çeken hastaların önemli kısmında TAVI yöntemi açık kalp ameliyatının yerini alabilir” diyor.
Aort kapak darlığı, sık rastlanan bir hastalık olmasa da çok önemli bir sağlık sorunu olarak görülüyor. Hastalık, genelde doğuştan anormal olan kalp kapağının iyi açılamaması sonucunda ortaya çıksa da bazı ateşli boğaz ve bademcik enfeksiyonlarının neden olduğu sağlık sorunları ile ateşli romatizma durumlarında da görülüyor. Bu hastalıkla genelde çocuk ve gençlerde karsılaşılıyor. Bu tip kapak hastalıklarının, bulaşıcı hastalıklarla etkin mücadele sonucunda giderek azaldığını belirten Prof. Dr. Tuzcu, ileri yaşlarda görülen ve kapağın üstünde kalsiyumbirikmesi sonucu oluşan aort kapak darlığına sık rastlandığını ve yeni tedavi yöntemlerinin bu gruptaki hastalara yönelik olduğunu belirtiyor. Dünyada hızla yayılan ve Türkiye’de az sayıdamerkezde gerçekleştirilen yöntem, günümüzde çoğu 80 yaş üstünde olup ameliyat riski yüksek hasta grubuna uygulanıyor. TAVI yöntemi ABD’de henüz FDA onayı almadığı için sınırlı sayıda vakaya yapılmasına rağmen (700 civarında) Amerika dışındaki ülkelerde, bu yolla 20 binden fazla kişinin sağlığına kavuştuğu belirtiliyor. Prof. Dr.Murat Tuzcu, yönteminin uygulandığı her 5 hastadan birinin yaşamının kurtulduğunu söylüyor.
HASTA KISA SÜREDE İYİLEŞİYOR
* Hiç kesi yapılmadığı için iyileşme dönemi kısa sürüyor
* Kalp durdurulmadığı için kalp-akciğer makinesinin olumsuz etkilerine maruz kalınmıyor.
* Özellikle solunum ve böbrek yetersizliği bulunan ve daha önce kalp ameliyatı geçiren hastaların riski azalıyor.
* Ameliyat riski yüksek olan hastalar yönteme daha kolay tahammül ediyor.
YÖNTEM NASIL UYGULANIYOR?
* Kasıktaki toplardamardan sokulan ince bir tel kalbin sağ karıncığına yerleştirilirken diğer ucu geçici olarak kalp piline bağlanıyor.
* Kasıktaki atardamara geniş bir boru yerleştiriliyor. Bu boruya sokulan ince tel, dar kapağın içinden geçirilip kalbe yerleştiriliyor.
* Telin üstünden 5 cm uzunluğunda ve 2 cm genişliğinde bir balon ilerletiliyor. Balon dar kapağın içinde şişiriliyor ve kapak genişletiliyor.
* Benzer bir balonun üstüne metal bir kafesin içine dikilmiş yapay kalp kapağı geçirilip sıkıştırılıyor.
* Balon ve kapak, hasta kapağın içine kadar ilerletiliyor ve pil çalıştırılıyor.
* Bu süre içinde balon şişiriliyor ve genişleyen metal kafes, aort duvarının içine yerleştiriliyor.
* Hasta kapak metal kafesle aort duvarı arasında sıkıştırılıyor. Metal kafes açılır açılmaz, içine dikili olan ve 3 yaprakçıklı inek kalbi kesesinden yapılan yapay kapak açılıp kapanma işlemine başlıyor.
* Kapağın iyi çalıştığından emin olunduktan sonra, damarlardaki boru ve teller çıkarılıp atar damara önceden yerleştirilmiş dikişler düğümleniyor.
CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK