Verem insan için en tehlikeli hastalıklardan biri

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Alanya Kaymakamı Hulusi Doğan, veremin insan sağlığı için en tehlikeli hastalıklardan biri olduğunu söyledi.

Her yılın ilk haftası Verem Eğitim ve Propaganda Haftası olarak kutlanıyor. Hafta dolayısıyla bir açıklama yapan Kaymakam Doğan, verem hastalığına halk arasında ince hastalık, tıp dilinde tüberküloz olduğunu söyledi.

Bulaşıcı bir hastalık olan verem mikrobunu Robert Koch adında bir Alman doktoru bulduğu için verem mikrobuna Koch Basili dendiğini söyleyen Kaymakam Doğan, mikrobunun insan vücuduna solunum ve sindirim yoluyla girdiğini belirtti.

Çabuk fark edilip önlem alınmazsa vücudu kemirip, zayıflatan veremin ölüme neden olduğunu kaydeden Doğan, "Mikroplar hangi organa yerleşirse hastalık o organın adı ile anılır. Akciğer veremi, kemik veremi, gırtlak veremi, deri veremi, ilik veremi. Verem, insandan insana, hayvandan insana geçen bir hastalıktır.

En yaygın olanı akciğer veremidir. Tıp bilimi ilerledikçe verem mikrobunu yok edici ilaçlar yapılmış, insanları bu hastalıktan korumak için aşılar bulunmuştur. Verem aşısına B.C.G. aşısı denmektedir." dedi

Verem aşısının Türkiye'de ilk kez 22 Aralık 1952 tarihinde yapılmaya başlandığını kaydeden Doğan, bu aşıyı sağlık kuruluşlarında bütün insanların ücretsiz olarak yaptırabildiğini söyledi.

Zaman zaman kent, kasaba ve köylerde B.C.G. aşı kampanyaları başlatılıp aşı yapıldığını kaydeden Doğan, aşının okullarda öğrencilere de uygulandığını söyledi. Son yıllarda hastalık ile yapılan mücadele ile önemli ölçüde azaldığını söyleyen Doğan, "Yurdumuzda veremle savaşmak, kişilerin vereme yakalanmasını önlemek, hasta olanları sağlığa kavuşturmak amacı ile Verem Savaş Dernekleri kurulmuştur.

Verem Savaş Dernekleri; halkı verem tehlikesine karşı uyarırlar. Onları bu konuda aydınlatırlar. Hastalanmamak için neler yapılması gerektiği, nelerin yapılmaması gerektiği konusunda bilgi verirler." diye konuştu

Cihan Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Türkiye'de yılda 17 bin kişi vereme yakalanıyor

Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, Türkiye'de yılda 17 bin kişinin verem hastalığına yakalandığını söyledi. Dünyada ise her yıl yaklaşık 9 milyon insanın vereme yakalandığını ifade eden Küçükkendirci, hastalığa yakalananlardan yaklaşık 2 milyon kişinin de hayatını kaybettiğini belirtti.

Konya İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, 'Verem Eğitimi ve Propaganda Haftası' dolayısıyla açıklamalarda bulundu. İnsanların verem hastalığı ve bu hastalıkla mücadele konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Küçükkendirci, "Dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri tüberküloz mikrobu ile enfektedir. Bu insanların yüzde 10'u ise yaşamlarının bir döneminde veremle karşı karşıya kalmaktadır." dedi.

Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon insanın verem hastalığına yakalandığını aktaran Küçükkendirci, hastalıktan dolayı ölenlerin büyük bir kısmının Asya, Afrika ve Latin Amerika'da olduğunu dile getirdi.

Türkiye'de ise yılda 17 bin kişinin vereme yakalandığını anlatan Hasan Küçükkendirci, şunları söyledi: "Verem basilinin kaynağı, hasta insanlardır. Basil hava yolu ile bulaşır. Hasta insanlardan öksürme ve hapşırma ile ortama yayılan mikrop, solunum yolu ile diğer insanlara bulaşır. Tedavi edilmeyen her hasta, yılda yaklaşık 10-15 kişiye hastalığı bulaştırır."

VEREMİN BELİRTİLERİ

halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı ve gece terlemesi olarak sıralayan Küçükkendirci, öksürükle kan tükürme, nefes darlığı gibi belirtilerin de olabileceğini bildirdi. Uzun süren öksürüklerde de veremden şüphelenmek gerektiğinin altını çizen İl Sağlık Müdürü Hasan Küçükkendirci, "Tüberküloz, bir hafta içinde il sağlık müdürlüğüne bildirilmelidir. Tanı konulan verem hastaları gizlilik kuralları içinde dispanserde kaydedilir. Veremin teşhis ve tedavisi ücretsizdir. İlaçlar da ücretsiz veriliyor. Tedavide ilaçlar eksik ya da düzensiz kullanılırsa hastalık iyileşmez." diye konuştu.

Cihan Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Verem hastalığında acil durum sinyali

Dicle Üniversitesi (DÜ) Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, Dünya Sağlık Örgütü'nün, verem hastalığı için "Acil Durum" ilan ettiğini belirterek veremin dünyada ve Türkiye'de önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini söyledi.

Verem Haftası çerçevesinde açıklamalarda bulunan Dicle Üniversitesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Şenyiğit, Dünya Sağlık Örgütü'nün, verem hastalığı için "Acil Durum" ilan ettiğini belirtti. Şenyiğit, halk arasında verem olarak da bilinen Tüberküloz nedeniyle dünyada yılda 8,4 milyon insanın bu hastalığa yakalandığını ve 2 milyonun öldüğünü kaydetti. Şenyiğit, veremin dünyadaki bütün hastalıkların yüzde 2.5'ini ve önlenebilir ölümlerin yüzde 26'sını oluşturduğunu

belirtti. Dünyada tüberkülozun en çok Güney-Doğu Asya ve Güney Afrika'da bulunduğunu söyleyen Şenyiğit, Tüberkülozun kontrolü için çabalarını zayıflatan ülkelerde hastalığın artış gösterdiğini ayrıca AIDS hastalığının da veremi artırdığını kaydetti. Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, ülkemizdeki verem hastalarının büyük çoğunluğunun genç yaş grubunda olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şenyiğit, "Bu, Türkiye'de veremin kontrol altına alınamadığını göstermektedir. Veremin kontrol altına alındığı ülkelerde, yeni

nesiller artık tüberküloz mikrobuyla karşılaşmadığından, hastalık yalnızca gençlik çağlarında iken mikrop kapmış olan yaşlı kimselerde görülmektedir" dedi.

Tüberküloz hastalığının binlerce yıldır varolduğu bilinen bir mikroptan oluştuğunu kaydeden Şenyiğit, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Tüberküloz, en çok akciğerlerde olmak üzere bütün organlarda hastalık yapabilir. Tedavisiz bırakılırsa ya da kötü tedavi edilirse öldürücü olabilir. Erken tedavi başlanır ve yeterli süre tedavi edilirse hastalar yüzde yüz iyileşebilir. Tüberküloz mikrobunun kaynağı balgamında verem mikrobu taşıyan aktif akciğer veremi olan hastalardır. Bu hastalar öksürmek, hapşırmak, konuşmak ile mikropları çevre havaya saçar. Sağlıklı kişiler bu mikropları nefesleriyle alır ve enfekte olurlar. Sokakta, dolmuşta,

lokantada öksüren birisinden verem mikrobu alma olasılığı çok düşüktür. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile uzun süre birlikte yaşamak gereklidir. En çok hastanın aile bireyleri ve yakın çalışma arkadaşlarına bulaşma olur."

Çatal, kaşık, tabak, bardak, giysi gibi nesnelerle, kan ya da cinsel yolla veremin bulaşmayacağını söyleyen Şenyiğit, özellikle 3 haftayı geçen öksürük ve balgam çıkarma yakınmaları olan hastaların gecikmeden verem savaşı dispanseri ya da göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları gerektiğini ifade etti. Verem savaşı dispanserlerinde tanı, tedavi işlemleri, ilaçlar ve hasta takibinin ücretsiz gerçekleştirildiğini vurgulayan Şenyiğit, "Tüberkülozun tedavisinde etkili ilaçlar vardır. Bu ilaçları, ülkemizde

Verem Savaşı Dispanserleri ücretsiz verir. Verem mikrobu, diğer mikroplara göre çok daha yavaş çoğaldığından, ilaçları çok daha uzun süre kullanmak gerekir. Tedavi süresi altı aydır. Tedavi hastanın sağlığı yanında toplum sağlığı açısından da son derece önemlidir. Bu nedenle, tedavinin düzenli sürdürülmesi ve tamamlanması zorunludur" dedi.

Dünya Sağlık Örgütünün tüm dünyaya tüberkülozun tedavisi için doğrudan gözetimli tedavi (DGT) ile yapılmasını öngördüğünü açıklayan Şenyiğit, "DGT, hastalara her doz ilacın, bir görevli tarafından bizzat içirilmesidir. Bazen ilacın içirilmesi işini aile bireylerinden birinin yapması gerekir. Verem hastalarının erken teşhisi ve kontrol altında tutulabilmesi için Aile hekimlerinin Verem Savaş Dispanserleriyle çok sıkı bir işbirliği içinde olmaları gerekmektedir" şeklinde açıklamada bulundu.

İhlas Haber Ajansı
 
Tekerlekli Sandalye
Üst