Vergi İndirim Belgesine Sahip Engelli Vatandaşların Emekliliği.!

  • Konbuyu başlatan Fırtına
  • Başlangıç tarihi
F

Fırtına

Guest
193 sayılı gelir Vergisi Kanunu’nun 31’inci maddesine göre, çalışma gücünün asgarî % 80’ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı (4/a ve 4/c kapsamındaki sigortalı) birinci derece sakat, asgarî % 60’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî % 40’ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılmaktadır.

Gelir Vergisi Genel Tebliği’nde belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının yani çalışanın ücretinden indirilmektedir. Buna bir anlamda sakatlık vergi indirimi diyoruz. Daha açık bir ifade ile sakatlık oranına göre daha az vergi ödeniyor.

Kanunda geçen hizmet erbabı lafzı dolaylı da olsa vergi indirim belgesinin sadece ücretle çalışanlara verileceğini hüküm altına aldığından bağımsız çalışan 4/b kapsamındaki sigortalıların (eski Bağ-Kur’lu) vergi indirim belgesi alması mümkün değildir. Dolayısıyla 4/b kapsamındaki engelli sigortalıların vergi indirim belgesiyle emekli olmaları mümkün değildir. Bu hak 4/a ve 4/c kapsamındaki sigortalılara tanınmıştır.

5510 sayılı Kanunu’na göre;

“Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’na göre işlem yapılacağı” hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, engellilerin 506 sayılı Kanunda öngörülen daha erken aylığa hak kazanma şartları aynen korunmuş bir anlamda Kanundan olumsuz etkilenmelerinin önüne geçilmiştir.

5510 sayılı Kanun, 506 sayılı Kanun’a atıfta bulunduğundan, 1 Ekim 2008 tarihinden önce sigortalı olan engellilerin, vergi indirim belgesini hangi tarihte aldığının üzerinde durulmayacak aşağıdaki tabloda belirtilen şartlarla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.

1 Ekim 2008 tarihinden sonra sigortalı olan ve çalışma gücü kayıp oranı yüzde 40 ve üzerinde olan 4/a kapsamındaki sigortalıların vergi indirim belgesi alma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Buna göre; sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, SGK Bölge Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının; yüzde 50 ilâ yüzde 59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün prim ödemeleri..;

Yine SGK Bölge Sağlık Kurullarınca yüzde 40 ilâ yüzde 49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün prim ödemeleri, şartıyla yaş şartlarına tabi olmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar.

4/b kapsamındaki sigortalılar açısından ilk defa sigortalı olunan tarihin 1 Ekim 2008 tarihinden önce ya da sonra olmasının önemi bulunmamaktadır. İlk defa sigortalı olduğu tarihten önce ya da sonra çalışma gücü kaybı oranı yüzde 40 ilâ yüzde 59 arasında olan sigortalıların aylığa hak kazanma şartları, 4/b kapsamındaki hemen uygulanmaktadır.

Dolayısıyla ilk defa 1 Ekim 2008 tarihinden önce sigortalı olan 4/b kapsamındaki engelliler, sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, SGK Bölge Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp oranının; yüzde 50 ilâ yüzde 59 arasında olduğu anlaşılması halinde en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4320 gün, yüzde 40 ilâ yüzde 49 arasında olduğunun anlaşılması halinde ise en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4680 gün, prim ödemek şartıyla yaşı beklemeden yaşlılık aylığına hak kazanırlar.
 
Vergi indirim belgesine sahip engellilerin emekliliği.!

Tabloda belirtilen şartlarla yaşlılık aylığı bağlanacaktır.


14.08.2011cal.jpg
 
ben forumda yeni konu açamadım.benim 6 eylülde 1800 günden malulen emeklilik için heyetim var.eğer heyet raporu elimde başka bir hastaneden verilen %80 tek hastalıktan iki tane raporuma karşı,düşük rapor verirse ilk yapacağım şey ne olacak ? şimdiden soruyorum ki cevap beklerken vakit kaybı olmasın istedim.heyet için gittiğim hastanede geçen gün normal randevu alıp cildiyeye gittim,doktor ''ya seni emekli etmiyorlar mı dedi'' bende 6 sında heyetim var dedim.bana ''sen kendini göğüs hastanesine sevk ettir'' diye tavsiyede bulundu.acaba kendi rahatsızlığımla ilgili branş hastanesine sevk hakkım varmı ? halil bey cevap verirse sevinirim.teşekkür ederim....koah hastasıyım .
 
nuran hanım,ben çok araştırdım baktım ,gördüm sonuç şu.sağlık bakanı 16.12.2010 da 27787 sayılı bir yönerge yayınlıyor ama alt kurumlar veya devletin diğer başka kurumları bu yönetmeliği kabul etmiyorlar.adam çıkıp diyorki,elinde bu kanun (yani 1 ekim 2008 de çıkanı kastediyor) çıkmadan önce süreklidir ibaresi bulunan raporlar geçerlidir bir daha rapor düzenlenmesi istenemez.haydi karşı kurumlar bunu kabul etmedi,bari sağlık bakanlığına bağlı hastaneler deselerki yönetmeliğe aykırıdır biz bu raporun üzerine yeniden rapor düzenleyemeyiz,haydi orasınıda geçtik elinde olan rapora göre raporunu düzenleyip göndermek varken,illa daha engelli insanları niçin yorarlar ve bacağı kopmuş insanları bile sağlam raporu verip kurumlara yollarlar anlaşılmış değil.demekki hükümet doktorlara veya yetkili hastanelere baskı yapıyorki onlarda bizi yoruyorlar.bu konuda bir çalışma ve etkinlik yapılmasını rica ediyorum.selam ve hürmetlerimle...
 
niğdeli,

yasa ve kanunlarla ilgili yaşanan sıkıntıları dile getirmişsin. bir çok arkadaşımız da senin görüşünde... kolaylaştıracakları yerde, zorluk üstüne zorluk çıkartıyorlar.
 
şimdi muhterem ablacığım,raporlar sağlık bakanlığına bağlı hastanelerden verilir.ama çalışma sosyal güvenlik bakanlığı,sağlık bakanlığına bağlı hastanelerin verdiği rapora karışıp asıl bakanlıktan dahada etkili ve yetkili hale gelmiş durumdalar.yani burada sağlık bakanlığı kendi yetki ve sorumluluğunda olan bir hakkı hiç alakası olmayan bir bakanlığa çiğnetiyor.hem kendisi aşağılanıyor hem bizi aşağılatıyor. olması gereken madem 16.12.2010-27787 sayılı yönergeyi yayınladın ve resmileştirdin bari arakasında dur diyecek birileri lazım ama kim ? kime nasıl anlatacağız,nereye başvuracağız ?...asıl anlatmak istediğim inşaat ustası,gidip pastanenin işine burnunu sokuyor.diyorki ya bu pastaya biraz çimento,biraz alçı lazım katsana.ve pastacıda hay,hay efendim emrin olur diyip içine harcı katıyor.tabi doğal olarakta biz engellilerin boğazına,midesine dokununca olan oluyor.beyler kenara çıkıp bizim acılı,sancılı çilemizi arenada boğa güreşimi dersin,aslan önüne atılmış mahkum vahşetimi ne dersen de,artık biryerlerden bize bir destek gelmeli.lokman ayva gitti iş bitti,bir cemalettin gürsoy vardı oda sustu artık sesini hiç duyamıyorum.yani etrafta bu kadar susturulmuş kişi ve kurumlar olunca ister istemez akla hükümet geliyor.
 
niğdeli, ne desen haklısın... sözlerine katılıyorum.

engelli insanların sorunlarını derinlemesine bilmeyen, engelsiz insanlar; ne kadar sorunlara çare olabilir/üretebilir ki? engelli insanlar için birşeyler yapıyor muyuz/yapıyoruz misali!

engelli insanların sorunlarına dair; birşeyler yapılacak ise; engelli insanlara danışın, onların fikirlerini alın, ondan sonra birşeyler yapmaya çalışın. bir çok engelli insanımızın dediği gibi; ''bizi ve sorunlarımızı, bizden daha iyi hiç kimse anlayamaz/bilemez.'' ama bunu engelsiz insanlar anlayamıyor. hala, ''siz oturun köşenizde, biz sizin sorunlarınızı hallederiz.'' düşüncesine sahipler (!)

her zaman bir umut deyip ''herşey güzel olacak.'' diye düşünüyorum ama bazen de, tüm umutlarım yok oluyor. engelli insanların, ezel'den beri vermiş olduğu bu mücadele ne zaman son bulacak? bulacak mı acaba?!

''bize bir destek gelmeli.'' diyorsun. ''hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için'' misalı; hepimizin birer anka kuşu (simurg) olması gerekiyor. başka çare yok.

biz engellilerin boğazına, midesine dokununca olan oluyor. beyler kenara çıkıp; bizim, acılı, sancılı çilemizi; arena da boğa güreşimi dersin, aslan önüne atılmış mahkum vahşetimi, ne dersen de...
ateş düştüğü yeri yakar.


''ateş düştüğü yeri yakar.'' ne demek? ne demek olduğunu; özellikle; ''ben engelli insanları anlayabiliyorum, onların ne çektiğini hissedebiliyorum'' diyen... ''ki, engellilik ve engelli insanlar hakkında hiçbir şey bilmeyen'' engelsiz insanların bilmesini istiyorum!

çok duyulan bir ata sözümüzdür. ateş ile öylenmek istenen "acı, üzüntü ve keder" dir. düştüğü yeri yakması ise; bu olayı birebir yaşayan insanı daha çok etkilemesi, hatta en çok onu etkilemesi anlamına gelir. kimse bir acıya, onu çeken kişi kadar üzülemez. ne kadar üzüntüsünü anladığımızı söylesekte, kimse acı çekenin gerçek üzüntüsünün boyutlarını kavrayamaz, onu yaşayamaz.

bir felâket ya da üzücü olay gerçek anlamda ona uğrayana, yalnızca ilgili kimselere acı verir; onların yüreklerini yakar. başkalarının, uzak kimselerin duydukları acı, gösterdikleri üzüntü ise yüzeyseldir; kalıcı değil, gelip geçicidir.

felaket kimlerin başına gelirse asıl onlar etkilenir. musibet kimin başına gelmiş ise sadece onu sürekli acı içinde bırakır. başkalarının acıması, üzülmesi, gelir geçer.
 
nuran hanım veya halil bey,benim rapor bugün çıktı.normalde benim elimde akciğer (koah) %80 engelli raporum vardı.birisi 2005 işe başlamak için diğeri 2007 gelir vergisi indirimi için alınmıştı.1800 günüm dolduğu için sgk ya müracaat etmiştim yeni düzenlenen raporun bir örneği hastaneden verildi.ben %40 ı toplamayacağını tahmin ediyorum.hem yazmış geçirilmiş tbc sekeli + koah diye hemde kan gazına göre kısıtlama yoktur,skalyoza göre %20 özür verilebilir demiş.yani ortopediyi içine katarsak ancak 40 falan toplamayacak gibi.şimdi bu rapora ne zaman,nereye, itiraz edeceğim ? acilen cevaba ihtiyacım var.
 
niğdeli,

raporu aldıktan sonra, raporla birlikte il sağlık müdürlüğüne müracaat edeceksin. il sağlık müdürlüğü de seni hakem hastanesine sevk edecek.
 
nuran hanım,bilgilendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.ama benim anlamadığım nokta şurası,şimdi elimize hastaneden bir örnek verildi baş hekim dahil 10 imza var,burada ''sosyal güvenlik kurumunca değerlendirecektir'' ibaresi var.şimdi asıl sorum burada başlıyor,biz bu elimizdeki verilen kağıda göremi yoksa sgk nın açıklayacağı ve göndereceği bir sonuçmu olacak,ona göremi itiraz edeceğiz ?...ve eğer elimizdeki verilen kağıda göre itiraz edeceksek kaç gün süremiz var ?... rapor dün (07-09-2011) hastaneden elimize verildi.teşekkür eder saygı ve hürmetlerimi sunarım....
 
niğdeli,

sana verilen rapora (rapordaki sonuca itiraz ediyorsun) göre itiraz edeceksin. itiraz süresi 1 ay sanırım. 1 ay içinde itiraz edebilirsin.
 
niğdeli, rica ederim. işlerin rast gelsin arkadaşım.
 
fırtına,bacım bugün gittim il sağlık müdürlüğüne onlarda nereden tutacaklar bilmiyorlar.dilekçemi aldılar bana cevap verecekler.aslında raporda gösterilen rahatızlıklar yabana atılır türden değil,ama oran açıklaması olmayınca işler karışıyor.birde ben il sağlık müdürlüğünde ''sosyal güvenlik uzmanlarınca değerlendirecek'' ibaresine dikkat çektim.bari dedim oldu olacak sgk,sağlık bakanlığını kendine alt kurum olarak bağlasın dedim.elimdeki iki tane %80 rapora ve merkez sağlık kurulu yazısına bakıp onlarda resmen pert oldular.birazda duygusalım fazla konuşamadım.bekleyip göreceğiz neymiş.ben kendi hastalığım ile ilgili branş hastaneye sevkimi istiyorum diye dilekçemde belirttim. özürlülerle cemalettin gürsoy,un dediği gibi rasmen alay ediyorlar....
 
kendi hastalığım ile ilgili branş hastaneye sevkimi istiyorum diye dilekçemde belirttim... güzel... hayırlı haberlerini bekliyoruz. herşey senin lehine gelişir inşaallah... cemalettin gürsoy'a katılıyorum.?!
 
Geri
Üst