Vücudumuz için ne eksik ne fazla hepsi kararında

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Kusursuz bir yapı olarak nitelendirilebilen insan vücudunun ihtiyaçları bitmez. Taylan Kümeli yazdı.

Çok sayıda elementi doğru miktarlarda tüketmek için dengeli beslenmek ve bilinçli olmak şart...

SODYUM
Gıdalarla alınan sodyum ile böbrek tarafından atılan sodyum miktarına bağlı olarak kanda ve tüm vücutta belirli bir denge içinde bulunur. Böbrekler, atılan sodyum miktarını değiştirerek belirli bir oranda bu dengeyi korumaya çalışır. Aşırı terleme ve kusma ile, tuz alınmadan aşırı miktarda su içilmesi kandaki sodyum oranını düşürür, bol tuz yenilmesi ve az sıvı alınması da bu miktarı normalin üzerine çıkarır. Bunların dışında, öncelikle böbrek ve böbreküstü bezi olmak üzere bazı organların hastalıklarında da bu denge bozulabilir. Vücuttan tuz ve su eksildiğinde, ağız kuruluğu, halsizlik, tansiyon düşüklüğü, çarpıntı ve şok görülebilir. Tuz alınmaksızın bol su alınması halinde de, su zehirlenmesi yaşanabilir.

MAGNEZYUM
Magnezyum da vücudun önemli elementlerindendir. Kanın bir litresinde 1.6 ile 2.1 miliekivalan magnezyum bulunur. Eksikliğinde, iştahsızlık, bulantı, kusma, uyuklama, güçsüzlük, titreme, kas seyirmeleri ve kasılmaları gibi belirtiler görülür. Yüksekliği, böbrek yetersizliği olan hastalarda, sindirim sistemi tedavisi amacıyla magnezyumlu ilaçlar verilmesi halinde görülür. Kas refleksleri kaybolur, kalp elektrosunda bozukluklar görülür, solunum ve dolaşım aksar, şok ve hatta ölüm bile görülebilir.

POTASYUM
Hücrelerin içinde bol miktarda bulunup, kanda ve doku arası sıvılarda daha az miktardadır. Böbrek ve böbreküstü bezi hastalıklarının dışında, kanda potasyum azalması aşırı ishal ve kusma ile idrar söktürücü ilaçların uzun süre kullanılması halinde görülür. İlk belirtisi kas güçsüzlüğüdür. İleri derecelere vardığında bağırsaklarda ve solunum kasları dahil olmak üzere tüm kaslarda hareket kısıtlılığı olacak ve bu da hayati tehlike yaratacaktır. Potasyumun kanda yüksek düzeylerde bulunması, böbrek hastalığı, ciddi yanıklar, kanamalar gibi etkenlere bağlı olarak idrar miktarının azalması hallerinde görülebilir. Genellikle fazla bir belirti vermeden kalp üzerinde toksik etkiler gösterebilir.

FOSFOR
Kalsiyumla birlikte hareket eden bir elemandır. Böbrek, paratiroid bezi ve hormon düzensizliklerinde, vücuttaki fosfor dengesinde de bozulmalar olur. Kronik açlıklar, bağırsaklardaki emilim bozuklukları, alkolizm, devamlı idrar söktürücü kullanılması gibi hallerde kandaki düzeyi düşer. Fosfor eksikliklerinde, sinir ve kas ilişkisinde aksaklıklar, kas güçsüzlüğü, kas hücresi yıkımı, beyin fonksiyonlarında bozulma, koma ve hatta ölüm bile görülebilir.

KALSİYUM
Sağlıklı insanların kanının 100 mililitresinde 8.8 ile 10.4 mg. arasında kalsiyum bulunur. İnsan vücudunda kalsiyum dengesi, paratiroid bezleri ve D vitamini tarafından düzenlenir. Öncelikle kemik metabolizması ve kaslar için gerekli bir madensel maddedir. Eksikliği halinde, dilde, dudaklarda, parmaklarda duyu değişiklikleri, kaslarda ağrı ve kramplar görülür. Kalp de bir kas olduğu için kalsiyum metabolizmasından çok etkilenir. Uzun süreli kalsiyumdan fakir beslenme, kemiklerin zayıflaması gibi bir sonuç yaratır.

ESER ELEMENTLER
Sodyum, potasyum, fosfor, magnezyum ve kalsiyum gibi vücutta bol bulunan elementlerden başka, çok düşük miktarlarda bulunmasına rağmen çok önemli görevler yapan “eser elementler” vardır.

DEMİR
Erkeklerde 3.45, kadınlarda ise 2.45 gr kadar demir, tüm vücuda dağılmış olarak bulunur. Gıdalarla alınır. En önemli demir kaynağı, et, karaciğer ve dalaktır.

İYOT
Vücuttaki iyodun % 80 kadarı tiroid bezinde bulunur. En önemli kaynağı, deniz ürünleridir. Denizden uzak, deniz ürünlerinin yenmediği ortamlarda, eğer içme sularında da yeterli iyot yoksa, iyot eklenmiş sofra tuzları kullanarak gereken miktarı almalıdır.

ÇİNKO
İnsan vücudunda toplam olarak 1-2.5 gram çinko bulunur. Kemiklerde, dişlerde, saçta, deride, kaslarda, testislerde ve karaciğerde depolanmış haldedir. Yeterli çinko alamayanlarda, gelişme bozukluğu, saç, deri ve tırnak sorunları görülür.

FLOR
Kemiklerin ve dişin yapısındaki önemli maddelerdendir. Çayda ve deniz ürünlerinde bol miktarda bulunursa da en önemli kaynağı içme sularıdır.

BAKIR
Bir insanda 100-150 mg. kadar bakır bulunur. Bunun%90 kadarı kas, kemik ve karaciğerde depolanmış haldedir. İleri derecede beslenme ve bağırsakta emilme bozukluğu olanlarda bakır eksikliği görülebilir.

KOBALT B12
vitamininin yapısına katılır. Eksikliği, bir çeşit kansızlık yapar. Kobalt eksikliği bulunanların kansızlık amacıyla kullanılan ilaçlarına mutlaka kobalt katılmalıdır.

KROM
Kromdan zengin bir madde olan bira mayası kullananlarda, kolesterol ve trigliserid gibi kan yağlarında düşme, şeker toleransında düzelme görülmektedir. Şeker hastalarında ise ensülin ihtiyacı azalmaktadır. Ani kilo kaybı, sinir uçları tahrişi ve şeker toleransı bozukluğu tedavisinde etkilidir.

SELENYUM
E vitamini ile birlikte, antioksidan bir madde olarak tanınır. Böylece hücre yıkımını yavaşlatmak gibi bir etkiye sahip olur. Selenyumdan eksik beslenmenin çok uzun süreler devam etmesi, vücuttaki selenyumun da azalmasına neden olur.

MANGANEZ
Kepekli tahıllarda, yeşil yapraklı sebzelerde ve çayda bol miktarda bulunur. Manganezden arıtılmış beslenen kişide kilo kaybı, bulantı, kusma, deri tahrişi görülür.

MOLİBDEN
Çok uzun süre, sadece damardan beslenen bir hastada molibden eksikliği görülmüş. Bu hastada çok hızlı bir nabız, hızlı solunum, gece körlüğü, görme bozukluğu, aşırı uyarılma ve koma ortaya çıkmış.

SİLİSYUM
Eksikliği, gelişme geriliği, kemik, kıkırdak ve bağ dokusu bozukluklarına neden olmaktadır. Fazlalığı ise böbrek taşlarına sebep olabilir

GAZETE HABERTURK-
 
Tekerlekli Sandalye
Üst