Yahudiler ve İslam Coğrafyası.?!

F

Fırtına

Guest
kuduste-yahudiler-sokaklarda.jpg




Yaklaşık 13 milyon Yahudi nüfusu yüz kat daha fazla olan İslam coğrafyasına nasıl hükmediyor ve zulüm ediyor? Bu soru kafamı çok kurcalıyor, sizcede öyle değil mi? Dünyanın neresine bakarsanız Müslümanlar çile ve cefa çekiyor. Hep zulüm altında inliyor. Çin’den tutun, Balkanlar, Afrika, Somali, Filistin, Ortadoğu vs. .. Şimdide Arap ülkeleri Cezayir, Tunus, Mısır derken ve Şimdi de Suriye.. İsyan Anadolu kapılarına dayandı belki de hedefte Türkiye var. Ramazan gibi mübarek ayda bile kan akıtılıyor, bir yandan şehit cenazeleri bir yandan kriz simsarcıları Türkiye’nin işi çok zor. Millet olarak çok dikkatli olmalıyız, adeta bütünleşmeliyiz. Müslüman kan akıtamaz dinimiz cevaz vermiyor buna.. Evet, oynanan bütün bu oyunların arkasında Büyük İsrail kurma hayali olan Yahudiler var.

Millet olarak da Yahudi oyununa gelmememiz lazım.?!


Bugün dünyada Yahudi Ajansı'na göre 13.2 milyon Yahudi bulunurken, Müslümanların sayısı 1 milyar 300 milyon ile 1 milyar 500 milyon arasında hesaplanıyor. Yani dünyada her 100 Müslüman’a karşılık olarak sadece 1 Yahudi bulunuyor. Peki sayısal olarak bu kadar azınlıkta kalan Yahudiler nasıl oluyor da Müslümanları bu kadar acımasızca katlederken kimseden ses çıkmıyor.?!

Bugün büyük bölümü İsrail’de ve Amerika’da yaşayan Yahudiler açısından 2. Dünya Savaşı büyük bir şans olmuştur! Hitler’in 6 milyon kadar Yahudi’yi toplama kamplarında bir araya getirdiği, bunları fırınlarda yakıp kendilerinden sabun yaptığı iddiaları ile birbirine merhameti unutan ve bu yüzden on milyonlarcasının birbirini öldürdüğü bir dünyada kendilerine merhamet edilmesini başarmışlardı. Yaptıklarından dolayı Hitler’e düşman bir Avrupa ortaya çıkmış, Hitler’in nefret ettiklerine karşı Avrupa’nın merhamet damarları kabarmıştı. İspanya, 1492’de 300 bin Yahudi’yi kovdu, Avrupalılar değil Osmanlı merhamet etti.!

Aslında Avrupalılar Yahudilere karşı pek toleranslı değillerdi. Nihayetinde 31 Mart 1492 tarihinde İspanya Kraliçesi İsabella, Kilise ile işbirliği yaparak ülkedeki tüm Yahudilerin 2 Ağustos 1492 tarihine kadar ülkeyi terk etmelerini deklare eden bir ferman çıkarmıştı. Avrupa’da hiçbir ülke Yahudileri kendi toprakları üzerinde uzun süreli olarak misafir etmek istemedi, Yahudilere merhamet eden tek bir devlet çıktı;

Osmanlı İmparatorluğu.!

İspanya’da o tarihlerde 300 bin kadar Yahudi bulunuyordu. Bu Yahudilerden 150 bin kadarı Akdeniz üzerinden, diğerleri de Rusya üzerinden Osmanlı topraklarına geldiler. Sultan 2. Beyazıt, Sefarad Yahudileri olarak tanımlanan, mal ve mülklerinin büyük bölümü İspanya’da kalan veya göç sırasında çalınan Yahudilere imparatorluğun bir vatandaşıymış gibi muamelede bulundu. İspanya’dan göçe zorlanan Yahudilerin önemli bir bölümü Selanik civarına, bir bölümü de İstanbul’a yerleştirildi. Osmanlı topraklarında her türlü haktan yararlanarak yaşayan Yahudiler zamanla devletin en önemli kademelerine kadar yükseldiler. Milattan önce 2000’li yıllarda bugünkü Filistin’de Hz. Davut tarafından ilk devletlerini kurmuşlardı Yahudiler. Hz. Davut, Tevrat’ta ‘İsrail’ olarak tanıtıldığından Yahudilere de İsrailoğulları deniyordu.

Romalılar Yahudileri Filistin’den çıkarıp dünyanın çeşitli yerlerine sürgün etmişlerdi Hz. Davut’un vefatından sonra devlet İsrail ve Yahudi devleti isimleri ile ikiye bölündü. Asurlular İsrail Devleti’ni, Babilliler de Yahudi Devleti’ni yıktılar. Filistin’den çıkarılan Yahudiler Mısır’a sürüldüler. 2. Babil Devleti’nin yıkılmasından sonra İsrail’e tekrar dönen Yahudiler, Milattan Önce 1. yüzyılda isyan çıkarınca Romalılar tarafından Filistin’den çıkarılarak dünyanın değişik yerlerine sürüldüler. Yahudilerin Filistin’e dönmesi ancak 2. Dünya Savaşı’ndan sonra gerçekleşebildi. 29 Ağustos 1897’de Basel’de (İsviçre) 1. Siyonist Kongresi’ni düzenleyen Yahudiler, kendilerine vaat edildiğini ileri sürdükleri toprakları ele geçirmek için ilk adımlarını attılar.

Kongre Başkanı Theodor Herzl kuracakları Yahudi Devleti’nin sınırlarını “kuzeyde Kapadokya’daki (Orta Anadolu) dağlarına, güneyde Süveyş Kanalı’na kadar olan bölge” olarak tanımlıyordu. Herzl, “Ben Basel’de Yahudi devletini kurdum. Eğer bunu yüksek sesle söylersem tüm dünya buna gülecektir. Ama bu 5 sene sonra ya da 50 sene sonra gerçekleşecektir” diye konuşuyordu.

Sultan Abdülhamit’ten Osmanlı’nın tüm dış borcunu ödeme karşılığında Filistin’i kendilerine vermesini isteyen Yahudiler bu taleplerinden dolayı terslenince bu sefer İngilizler ile yakın işbirliğine girerek Ortadoğu’yu karıştırmaya başladılar. Filistin’deki katliamlarını Hitler tarafından fırınlarda yakıldıkları yalanı ile kapattılar.!

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Filistin’e göç etmeye başladılar. Filistin’e yerleşen Yahudiler öyle bir terör estirdiler ki tüm dünya bir kez daha onlardan nefret duymaya başladılar. Ancak imdatlarına 2. Dünya Savaşı yetişti! Almanya’nın dünyanın başına bela olan lideri Hitler hızlı bir şekilde Avrupa’yı işgal ederken, bir yandan da acımasız bulduğu Yahudilere karşı merhametten uzak davranışlar içine girdi. Hitler’in Yahudilere karşı giriştiği saldırıyı Yahudiler tüm dünyaya abartılı bir şekilde anlatarak, 6 milyon kadar Yahudi’nin Hitler tarafından acımasızca katledildiğini yazdılar. Ancak Yahudilerin bu konuda tüm dünyayı kandırdıkları, gerçekte Hitler tarafından öldürülen Yahudilerin sanılandan çok daha az olduğu ortaya çıktı.

Ancak 2. Dünya Savaşı’nın o yıkıcı atmosferinde, kendi yakınlarını da kaybeden bir dünyada Yahudilerin bir soykırıma uğramış olduğu görüşü Yahudilerin Filistin’de gerçekleştirdiği katliamları tüm dünyaya unutturduğu gibi İsrail toprakları üzerinde bir devlet kurma isteklerine de daha olumlu bakılmasına vesile oldu. İsrail, özellikle İngiltere ve Amerika’nın desteği ile 1948’de kuruldu. Kendi toprakları üzerinde yaşayan Filistinlilerin bir kısmını katletti, bir kısmını sürdü bir kısmını da egemenliği altında yaşamaya mahkum etti. 1967’de Filistin’in tümünü işgal eden İsrail, Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün topraklarını da girdi ve bir süre bu topraklardan çekilmedi. Dünyada 13.2 milyon Yahudi ve en az 1 milyar 300 milyon Müslüman var! Yahudi Ajansı’na göre bugün dünyada 13.2 milyon kadar Yahudi bulunmaktadır. Bunların 5.3 milyon kadarı İsrail’de bir o kadarı da Amerika’da yaşamaktadır.

Peki nasıl oluyor da sayıca bu kadar az olan Yahudiler, tüm dünyanın gözleri önünde Filistin’de Hitler’in yapamadığı bir katliam yapacak kadar ileri gidebiliyor ve neredeyse dünyadan aklı başında hiçbir tepki almıyorlar.?!

Yahudilerin arkasındaki en büyük gücü Amerika’da yaşayan ve sayıları 75 milyon kadar olan Evangelist Hıristiyanlar oluşturuyor. Evangelistler, aynen Yahudiler gibi Yahudilerin dünyayı yönetmek için seçilmiş olduklarına inanıyorlar. Bu yüzden ABD’nin tüm başkan adayları seçim kampanyalarında dünyayı yönetmek için seçilmiş olduklarına inanılan bu insanların güvenliğini, özellikle de İsrail’in güvenliğini en ön planda tutarlar. İsrail’e verilen bu destek İsrail’in bugün tüm dünyanın gözleri önünde bebekleri, kadınları, yaşlıları ile birlikte Filistinli sivilleri katletmesinin arkasındaki en büyük güçtür.

Avrupa ülkeleri ise Yahudilerden öyle ya da böyle kurtuldukları ve kendilerinden oldukça uzak bulundukları için yaptıkları katliamlara fazla ses çıkarmamaktadırlar. Yahudilerin bugün yaptıklarını görse 2. Beyazıt ve Hitler nasıl tepki verirdi acaba? Bugün dünyada Müslümanların sayısı 1 milyar 300 milyon ile 1 milyar 500 milyon arasında hesaplanıyor. Yani dünyada her 100 Müslümana karşılık olarak sadece 1 Yahudi bulunuyor.

Ne yazık ki nicelikli olan bu çoğunluk nitelikli olamadığından ve bir araya gelemediğinden tüm dünyadaki 13.2 milyon Yahudi tarafından maddi, manevi desteklenen İsrail Devleti, Filistin’de tüm dünyanın gözlerinin önünde Müslüman kadınları, çocukları, sivilleri hiç acımadan katlediyor.

Bilmiyorum, Yahudilerin bugün Müslüman Filistin halkına yaptıklarını görmüş olsaydı Sultan 2. Beyazıt, Yahudileri kabul ettiğinden dolayı acaba ne yapardı? Ve acaba Hitler bu dünyaya tekrar dönüp Yahudilerin yaptıklarını görmüş olsaydı “Ben bunlara gerçekten hiçbir şey yapmamışım!” der miydi.?!

Müslümanların katledilmesini tabii bir olaymış gibi ses çıkarmıyorlar.!

İsrail’in, Yahudilerin öldürdükleri, katlettikleri insanlar, çocuklar, kadınlar Müslüman; işte bu yüzden Müslüman ülkeler haricindeki ülkeler hemen hiç sesini çıkarmayarak destek veriyor; kendi yüreklerinde öldürülen her Müslüman için de seviniyorlar! Maalesef içinde yaşadığımız dünyanın en acı gerçeği budur. Filistinli Müslüman kardeşleri katledilirken uluslararası arenada sözü geçmeyen İslam ülkelerinin tavırları dikkate alınmıyor, Müslüman halkın yaptığı gösterilere, çağrılara ise hiç kulak asılmıyor. Küfür tek millet olabilirken Müslümanlar tek bir yumruk olamıyor, bu yüzden başkalarının yumruğunu her sefer yüzünde, sırtında buluyor.!


Fatih Ekinci
 
F

Fırtına

Guest
Yahudiler Müslümanları Niçin Sevmez.?!

4745.jpg



KİTAP EHLİ MÜMİNLERİ NEDEN SEVMEZ.?

İnananların karşısına çıkan, bozgunculuk yapan ehli kitap (Yahudiler ve Hıristiyanlar) masum çocukların kanını dökerek katliam yapıyor. Filistin ise bunun müşahhas örneğidir.

Bu kavganın kökeninde Resullullah’ı (sav) kabul etmemek, onun temelinde hasetlik yatmaktadır. Resulullah’ın vasıflarını bildikleri halde, O’nun adını bile muharref kitaplarda gördükleri halde, kendi ırklarından gelmemesi sebebiyle haset etmiş ve kabul etmemişlerdir. İşte bu haset haçlı zihniyetine vücut vermiş, buna bağlı bir çok tarihi olay ve kanlı savaşlar meydana gelmiştir. Denilebilir ki, bizim tarihimiz hilal-haç kavgası tarihidir. (Din Tahripçilerine Kuran-ı Kerim’in cevabı, Haydar Baş, s. 178)

Kitap ehli müminleri neden sevmez.?

Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerimde Kitap Ehli’nin müminleri neden sevmediğini belirterek, onlardan dost olmayacaklarını söylüyor. Kim onları dost kabul eder ise, o da onlardan olur.

1. Sevmemeleri için Müslüman olmak yeterli..
Bunu Cenab-ı Hakk Kuran’da şöyle buyuruyor;

“De ki; Ey kitap ehli.! Bizden hoşlanmayışınızın sebebi, bizim Allah’a, bize indirilene ve bizden önce indirilene iman etmemiz ve sizin çoğunuzun doğru yoldan çıkmış kimseler oluşu mudur.?” (Maide, 59)

“Ey kitap ehli.! Kitaplarınızda ahir zaman Peygamberinin vasıflarını görüp durduğunuz halde niçin Allah’ın ayetlerini inkar ediyorsunuz.?” (Ali İmran, 70)

“Ey iman edenler.! Yahudiler ve Hıristiyanları dost edinmeyin.. Onlar birbirinin dostudur. Sizden kim onları dost edinir ise, şüphesiz onlardan olur. Muhakkak ki Allah zalimler güruhunu doğru yola iletmez..” (Maide, 51)

2. Kendi dinlerine inanmadıkça sevmezler;

“Dinlerine tabi olmadıkça ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar senden hoşnut olmazlar. De ki; Allah’ın gösterdiği yol, doğru yolun ta kendisidir. Sana gelişimden sonra eğer onların heveslerine uyacak olursan, seni Allah’ın azabından kurtaracak ne bir dostun olur ne de bir yardımcın..” (Bakara, 120)

3. Mü’min mü’minin dostu Ehli Kitap da kendi kendilerinin dostudur..
Bu iki kere iki dört gibi kesin bir kaidedir. Hakkın bu konuda buyruğu varken aksini söylemek ayeti inkar olur.

“Ey iman edenler.! Kafirleri ve sizden önce kendilerine kitap verilmiş olanlardan dininizi eğlence ve alaya alanları dost edinmeyin.. Eğer gerçek müminlerdenseniz Allah’tan korkun..” (Maide, 57)

“Sizin dostunuz ancak Allah ve Resülü ile namazlarını dosdoğru kılan zekatlarını veren ve Allah huzurunda rüküa varan müminlerdir. Kim Allah ve Resülünü ve iman edenleri dost edinirse, şüphesiz Allah’a tabii olan topluluk gerçek galiplerin ta kendisidir..” (Maide, 55-56)

4. Tanımadıklarından değil, hasetliklerinden dolayı mü’minleri sevmezler. Kendi ırklarından gelmemesi sebebiyle, bilerek gerçekleri setrettikleri için örten ( kafir) denilmiştir.


“Kendilerine Kitap verdiklerimiz O’nu (Resulullah’ı) kendi oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Kendilerini ziyan edenler var ya, işte onlar inanmazlar..” (En’âm, 20)

Hülasa Ehli Kitap kendilerinden olmadıkça, müminleri sevmezler. Bu sebeple kıyamete kadar bu sıkıntılar hep karşımıza çıkacaktır. Mü’min tekerrür eden tarihi bir daha tekrar ettirmeyerek ferasetini kullanır. Dost düşman, müttefik, kavramlarına yorum katmaz.



Sündüz KAYA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst