- Katılım
- Nis 23, 2012
- Mesajlar
- 9,302
- Tepkime Puanı
- 64
- Puanları
- 48
- Yaş
- 54
Yaşamak...her türlü acıya rağmen yaşamaya çalışmak, her şeye ve herkese karşı korkmadan, çekinmeden cesurca ölüme meydan okumaktan çok daha onurlu, çok daha cesurca bir direniştir bana göre. Öyle yorgunum ki duygularımı, yaşadıklarımı yazıya dökecek kelime bulmakta bile zorlanıyorum ama mutluyum hala direnebildiğim için...kendimi eskisinden bin kat daha çok seviyorum. Hayatta en çok kendime güveniyorum sadece ve en çok kendime. Engellerime yeni engeller ekleyen mevcut çalışma koşullarımı hiçbir şekilde değiştirmeye çalışmadan, iyileştirme yolları ararken her gün çeşitli engellenişlerime bin kat daha engel konulsada, her şey üstüme üstüme gelsede yılmadığım için, pes etmediğim için, bu kadar cesaretli olduğum için artık yaşamayı daha çok seviyorum.
Yaşama tutunmak için çalışmak gerçekten çok iyi geliyor. Deliler gibi saatlerce masamdan kalkmadan çalışmak...engelli kadrosunda olsamda sağlıklı personelden ayrılmayan iş yükünü omuzlamak, engellilerle ilgili olumsuz hava koşullarında idari izin uygulamasını bile devletin sadece kamuya özel bir hak olarak tanıdığı ama özel sektöre gelince idari izinli olup olunmayacağını tamamen yöneticilerin insiyatifine bırakan asosyal, antidemokratik bir devletin her tür ayırımcılığına karşın hala çalışarak hayatımı kazanmaya devam etmek gerçekten banada direniş gibi gelmeye başladı Bunu ilk duyduğumda gülmüştüm ve hala gülmem geliyor olsada...
''Sen, hayatımda tanıdığım en güçlü, en sevimli direnişcisin! ''
Nasuh MAHRUKİ
Bugün bu cümleyle bayağı duygulandım o yüzden artık yazıya dökmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Başım heran klavyenin üzerine düşecek kadar uykusuz olsada artık eskisinden bin kat daha huzurluyum en azından yarınlara dair umutlarım canlandı yine... içimde solan, kanatları kırılan, uçmayı unutan ne kadar kelebek varsa pır pır kanatlanıp coştu yine
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar...
Yaşama tutunmak için çalışmak gerçekten çok iyi geliyor. Deliler gibi saatlerce masamdan kalkmadan çalışmak...engelli kadrosunda olsamda sağlıklı personelden ayrılmayan iş yükünü omuzlamak, engellilerle ilgili olumsuz hava koşullarında idari izin uygulamasını bile devletin sadece kamuya özel bir hak olarak tanıdığı ama özel sektöre gelince idari izinli olup olunmayacağını tamamen yöneticilerin insiyatifine bırakan asosyal, antidemokratik bir devletin her tür ayırımcılığına karşın hala çalışarak hayatımı kazanmaya devam etmek gerçekten banada direniş gibi gelmeye başladı Bunu ilk duyduğumda gülmüştüm ve hala gülmem geliyor olsada...
''Sen, hayatımda tanıdığım en güçlü, en sevimli direnişcisin! ''
Nasuh MAHRUKİ
Bugün bu cümleyle bayağı duygulandım o yüzden artık yazıya dökmenin zamanı geldi diye düşünüyorum. Başım heran klavyenin üzerine düşecek kadar uykusuz olsada artık eskisinden bin kat daha huzurluyum en azından yarınlara dair umutlarım canlandı yine... içimde solan, kanatları kırılan, uçmayı unutan ne kadar kelebek varsa pır pır kanatlanıp coştu yine
Yorgunum;
Çünkü yorgunluğumun yaşamak gibi bir anlamı var
Yine de yaşamaktan duyduğum mutluluğun tadına
Düşmanlarım ulaşamazlar...