Yüreğimizdeki Okyanus

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
Birgün bir kız 7 aylıkken hayata gözlerini açıp hayatın sırtına yükleyeceği yükü bilmeden ''Meleğim'' diyeceği en değerli varlığıyla hayata tutunur.
*** Meleği birgün bu kızın diğer evlatlarına göre biraz daha zorlu bi gelişim gösterdiğini farkeder.Hergün küçük kızının kontrolleri için doktoruna gider doktoruna kızının durumunu sorar:
Doktor:

-''Kızınız erken doğdu bu yüzden gelişiminin bu şekilde olması normal'' Der.Küçük kızın meleğinin kafasında soru işaretleri olmasına rağmen doktorunun uzmanlıgına güvenip inanır.Taa ki küçük kızı bir gün grip olup başka bi şehirde olduğundan farklı bir doktora gittiğinde gerçekleri oğrenir bu melek ;
O Küçücük bir avuç içine sığan kızı doğuştan yürüme engellidir...Hatta doktara bu kucuk kız için* ''Yürüyemez,konuşamaz* dahası zihinsel engelli Der.
O günden sonra zorlu bir tedavi süreci başlar. Günler ayları aylar yılları kovalamıstır...
Bu küçük kız yaşıtları gibi emeklemek yerine yerde tek koluyla destek alarak kendini ilerletmeye çabalar ve başarır basarıları bununla da bitmez desteksiz oturamayan bu kucuk kız yastıklarla destekli oturmayı başarır. Bir süre sonra çevredeki hiçbir şeyden destek almadan oturabilir. Ellerini kullanmakta zorlandıgından yıllarca kalem tutmak, cızgı cızmek,kağıt kesmek için çabalarken okul yaşı gelir çatar.En büyük destekçisi olan ailesi daha rahat bir eğitim için özel bir İlköğretim okuluna yazdırır.Ancak bu küçük kız ilk kez Meleğinden ayrı koca bi gün geçirecek olmanın korkusuyla 1.sınıfa başlar. Öğretmeni tarafından çizgileri düzgün çizemediği gerekçesiyle azarlanıp en arka sıraya atılır ve arkadaşları tarafından da küçümsenir.Dahası yemekhane de yemeğini hızlı yiyemediği gerekçesiyle derse alınmaz ve gün boyu kütüphaneye kilitlenir.Öğretmenleri ve okul müdürü tarafından bir üst sınıfta ki ablasıyla görüşmesi engellenir.Ailesine durumu anlattığında okuldan atılmakla tehdit edilir.Psikolojisi bozulan küçük kız gece uykusundan ağlayarak uyanır.Bir süre sonra olanları ailesine anlatır ve ailesi küçük kızı o okuldan alır.
***
Bir süre sonra küçük kız ablasıyla birlikte devlet okulunda eğitime başlar...
Okulunda ilk günüdür çok kalabalık bir sınıftan İçeri girer ve ağlamaya başlar bu kalabalıkta kimseyi tanımadığından kendini yanlız hissetmiştir.Öğretmeni küçük kızı elini yüzünü yıkaması için* annesiyle lavabya yollar... Küçük kız sınıfta değilkende o küçüçük 1.sınıf öğrengilerine şu konuşmayı yapar:
-''Arkadaşınız aramıza yeni geldi bu yüzden biraz üzgün ve küçük birsağlık sorunu var arkadaşınız yürümekte zorlanıyor o içeri geldiğinde ona neden yürüyemediğini sormayın bunu sorarsanız arkadaşınız üzülebilir ve arkadaşınız üzülürse bende üzülürüm.'' der. Bir süre sonra küçük kız annesiyle sınıftan içeri girer tüm arkadaşları etrafında çember olmuş ''benim yanımda otur demektedir''. Küçük kız çok mutlu olur. Vee sene sonu gelir çatar küçük kız artık el yazısı bile yazabilmekte hatta kitap dahi okuyabilmektedir.Başarılı okul hayatı birbirini kovalar...
**
Ama küçük kızın okul hayatı dışındaki sosyal hayatta da zorlandığı noktalar olmuştur yürüyemediği için annesi kucağında taşıyor diye İnsanların garip bakışlarına maaruz kalmak hatta ''kızaa bakk ! Kocaman olmuş annesine kendini taşıtıyor ''gibi cümleler duymak zaman zaman Onu çok üzsede neşesinden hiçbirşey kaybetmemiştir.
Şimdi O kız ne yapıyor diye sorduğunuzu duyar gibiyim... Ticaret lisesini bir hastanede stajınıda tamamlayarak başarıyla* bitirdi.
**** Sağlığına birşeyler katabilmek için bir dizi ameliyatlar geçirdi kazandıklarıda oldu kaybettikleride ama hayat onu yıldırmadı.Şuan İki değnekle yavaş yavaş yürüyor. O meleğinin mücizesiydi.Yıllar içindede birçok tecrübe edindi. Şimdi ne mi Düşünüyor ? :
*
************ ''Kimbilir belki de okyanus misalidir gönlüm…Anlayış fukaralarının bulunduğu gemimde dalgalarla boğuşurum sürekli,yolcularımın her biriyle uzun seferlere de çıksam olmayınca olmuyor işte…******** Belki de ben bir hiçim…Harflerimin sesi olmadan hiç! Kimbilir* bu kadar anlamsız cümlelerin uçuştuğu bir zamanda anlamlara hasret kalmışızdır belki de…Kelimeler kifayetsiz kalmış anlatamamışızdır ya da biz anlatmışızdır da* anlaşılamamışızdır kimbilir…Lügatımızdaki kelimeler anlatılanlara yetmemiş ya da karşımızdakinin sözleri hiç olmuş,hayal kırıklıkları içinde boğulmuştur ya da o hiçliğe koca bir anlam mı yüklemiştir kimbilir…
********
Ben boğulmam o hırçın dalgalarda bilirim…Nefesimi boşa harcamam,yaşamımın en zor anında yalnızda mücadele verebilirim.Yaşarım elbet! Hayatın bana vurduğu o hırçın dalgalara inat…Yolculuklar unutulmuyor ama yolcular unutuyor işte hiçliğe yüklenen anlamlarını bile…O gönülki; okyanus misali olunca* derinliklerinde boğulanda* çok oluyor sadece kıyısında kalanda…Bu gönül seferlerini unutmuyor asla sadece her sefer de o geminin bulunduğu koca okyanusun hırçın dalgalarında kimi yolcular boğularak değer yargılarını yetiriyor kimi zaman…
Bu geminin yolunu aydınlatan,kimilerinin dayanamağı* fırtınaları yaratan o yağmurun,ardından açan güneşle çıkan gökkuşağının ufacık ışıltısında ibarettir sadece…
Aslında insanın hiçliğini alıp götüren de yağan yağmur damlaları gibi zor zamanda dökülen gözyaşlarıdır.Bir damla gözyaşı bile yeter bazen ruhumuzun derinliklerini temizlemeye,dökülen gözyaşını ardında koca bir umut doğar içimize gökkuşağı misali…
*
Ve liseden Mezun olduktan 5 yıl sonra bir çağrı merkezinde tesadüfen bir iş buldu o zamanların küçük kızı* şimdi evden hizmet veren bir müşteri temsilcilisi... Bu işin kendi hayatında bir dönüm noktası oldugunu bilmiyordu.İşe başladıktan kısa bir süre sonra aynı işte çalışan ve hayat hikayelerinde çok benzerlik bulunan engelli olup tüm engelleri aşmaya baş koymuş hayatının aşkıyla tanıştı o bambaşka bi şehirdeydi ama sevgi ve tesadüfler bu iki insanı birleştirmişti uzak diye ailesi bu küçük kızdan ayrılmak istemiyordu ama onlar mutluluk için ilk adımlarını attılar Nişanlandılar ve kısa zamanda çok mutlu bir hayata yelken açacaklar
Onlar Aşklarını ve tüm engellerini aşmayı Şöyle tanımlıyor:
Bir Düş Değilmiş Yaşadıklarım...

Unutulmaya yüz tutan o masum ve gerçek sevgiyi sende bulduğımda anladım...
Bana verdiğin değeri;bana canımın yarısı dediğinde anladım..
Sevginin gerçekliğini gözlerime baktığında gözlerindeki o masum parıltıyla anladım...
Yüreğinin ışıltısıyla hayatıma yansıttığın aydınlıkla,
Karanlıklarımı aydınlattığında ömrüme yoldaş olduğunu anladım...
Yaşananları belki gerçeğe dönüştürmek zor ama iki yürek bir olup aynı anda attığında zorluklar aşılır
Ve hayaller gerçeğe dönüştürülebilirmiş anladım...
Eşşsiz ve muhteşem bi hayal osada varlığınla aldığım nefes daha anlamlıymış seninle anladım...
Ömrümde karşılaştığım en yaşanabilir,en anlamlı,en muhteşem tesadüfümmüşsün
''Biz'' diyebildiğimizde anladım...
*
 
Son düzenleme:
Tekerlekli Sandalye
Üst