Daha çok yeni dilekçe yazdık. Hakim red verdi.
Annem 2 tane zihinsel engelli kardeşine bakıyor. Kısıtlıların vasisi annem. Senelerdir bu hastalara biz baktık ve bakıyoruz da.
2018 yılına girerken engelli araç alalım dedik. Aracı aldık ve ben bu araçla hastaları sürekli gezdirdim. Her hafta sonu berbere götürürüm.
Hastahanelere götürdüm götürmekteyim. Köye kente giderken götürmekteyim. Çoğu zaman hava iyi olursa arabaya bindirip gezdiririm.
Aracı kendi ihtiyaçlarımada kullanmaktayım. Neticede devlet böyle bir hakkı bize tanımış.
Aracı alırken verilen ek kararda
Kısıtlı adına araç alabilmek ve kısıtlı adına alınan araç ile ilgili trafik kayıt ve tescil işlemlerini yapabilmek için TMK 462. maddesi gereğince vesayet makamından izin alınması gerektiği , söz konusu motorlu taşıt aracın satın alınmasında kısıtlının varlığında herhangi bir azalma olmayacağı, bilakis artma olacağı , satın alınacak aracın kısıtlının menfaatini zedeler şekilde kullanılmaması , araç ile ilgili muayene , bakın, trafik cezası v.s. yükümlülüklere titizlikle uyulması durumunda kısıtlının menfaatinin olumsuz etkilenmeyeceği , araç alımı ile kısıtlının daha rahat ulaşım imkanına kavuşacağı ,aracın kısıtlının menfaatini zedeler şekilde kullanılması halinde TMK nın 487. maddesi uyarınca mahkememizin re'sen aracın satışı dahil her türlü koruma önlemi almaya yetkili olduğu , tüm bu hususlar değerlendirildiğinde kısıtlının bu taleple ilgili olarak menfaatinin olduğu anlaşıldığından, talebin kabulu yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
.
.
.
Bu şekilde verilmiş bir karar var. Ve kararda aracın kısıtlının menfaatini zedeler şekilde kullanılması halinde TMK nın 487. maddesi uygulanacağı yazıyor. Biz kısıtlının menfaatini zedeler şekilde araç kullanmadığımız halde doğrudan 487. madde uygulanmak isteniyor.
(Madde 487- Vesayet makamı, görevden alma ve uyarıda bulunmanın yanı sıra, vesayet altındaki kişinin korunması için gerekli diğer önlemleri de almakla yükümlüdür.)
Diğer bir konu ise bu aracı almadan önce fiat linea aracımızı satıp üstüne kredi çekip sıfır fluence araç aldık. Sonrasında fluence aracı satıp tekrardan kredi çekip engelli araç alımı gerçekleştirdik. Aracım %100 ödemesi vasi ve vasinin yakınları tarafından karşılandı. Ve elimizdeki birikim ile bu araç alındı. Senelerce çalışıp dişimizden tırnağımızdan artırdığımız sermaye ile aldığımız aracı satmak istediğimizde mahkeme bize red veriyor. Red vermese bile paranın blokede kalacağını ve sadece kısıtlı adına kullanılacağını söylüyor ve kısaca senin parana el koydum sana bunu kullandırtmam diyor.
Gelelim konuya.
Aracın tüm ödemesini kredi çekerek ödeme zorluklarına girdiğim halde ve eski varlığım olan aracı satıp engelli aracı aldığım halde mahkeme satış sonrası paranın blokeye alınmasına ve bu paranın artık kısıtlı adına kullanılmasına karar veriyor. İşin ilginci şudur ki eğer hakim yapılan ödemeleri inandırıcı bulmazsa veya tamamen keyfi olarak kısıtlının yararına görmezse parayı ödemeye müsaade etmiyor.
Benim tüm birikimim ve yatırımım bu suretle elimden alınmış oluyor. Araç gün geçtikçe değer kaybetmeye devam ediyor ve elimdeki varlığım sıfırlanmış oluyor.
Burada büyük bir çelişki söz konusu. Verilen ek karar ile satış dilekçesine verilen karar çelişkili. Ve kişinin mal varlığının korunmasına aykırı.
Biz zaten engelli üzerine alınan araçtan önce de hastaları taşıyor bakıyor ve ihtiyaçlarını gideriyorduk. Engelli araç alımı öncesi kendi aracımızla hizmet ederken kısıtlılar mali yönden zarar görmüyordu da şimdi mi kısıtlı zarar görecek. Zaten benim olan para ile alınan araç kısıtlıya nasıl zarar verebilir. Ben bu para ile yeni araç alsamda kısıtlıları taşıyacağım. Ev alsamda kısıtlılarla bu evde yaşayacağım.
Bu konu ciddi derecede çelişkilerle dolu ve malesef kanunen önü kapalı.
Olay tamamen hakimde bitiyor. Ve üzülerek belirtüyorum kadın hakimlerin neredeyse hepsi bu durumu anlamıyor ve elinden gelen zorluğu uyguluyor.
Bu konu hakkında bilgisi olan yada farklı bir yol bilgisi bilen varsa paylaşırlarsa sevinirim.
Annem 2 tane zihinsel engelli kardeşine bakıyor. Kısıtlıların vasisi annem. Senelerdir bu hastalara biz baktık ve bakıyoruz da.
2018 yılına girerken engelli araç alalım dedik. Aracı aldık ve ben bu araçla hastaları sürekli gezdirdim. Her hafta sonu berbere götürürüm.
Hastahanelere götürdüm götürmekteyim. Köye kente giderken götürmekteyim. Çoğu zaman hava iyi olursa arabaya bindirip gezdiririm.
Aracı kendi ihtiyaçlarımada kullanmaktayım. Neticede devlet böyle bir hakkı bize tanımış.
Aracı alırken verilen ek kararda
Kısıtlı adına araç alabilmek ve kısıtlı adına alınan araç ile ilgili trafik kayıt ve tescil işlemlerini yapabilmek için TMK 462. maddesi gereğince vesayet makamından izin alınması gerektiği , söz konusu motorlu taşıt aracın satın alınmasında kısıtlının varlığında herhangi bir azalma olmayacağı, bilakis artma olacağı , satın alınacak aracın kısıtlının menfaatini zedeler şekilde kullanılmaması , araç ile ilgili muayene , bakın, trafik cezası v.s. yükümlülüklere titizlikle uyulması durumunda kısıtlının menfaatinin olumsuz etkilenmeyeceği , araç alımı ile kısıtlının daha rahat ulaşım imkanına kavuşacağı ,aracın kısıtlının menfaatini zedeler şekilde kullanılması halinde TMK nın 487. maddesi uyarınca mahkememizin re'sen aracın satışı dahil her türlü koruma önlemi almaya yetkili olduğu , tüm bu hususlar değerlendirildiğinde kısıtlının bu taleple ilgili olarak menfaatinin olduğu anlaşıldığından, talebin kabulu yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
.
.
.
Bu şekilde verilmiş bir karar var. Ve kararda aracın kısıtlının menfaatini zedeler şekilde kullanılması halinde TMK nın 487. maddesi uygulanacağı yazıyor. Biz kısıtlının menfaatini zedeler şekilde araç kullanmadığımız halde doğrudan 487. madde uygulanmak isteniyor.
(Madde 487- Vesayet makamı, görevden alma ve uyarıda bulunmanın yanı sıra, vesayet altındaki kişinin korunması için gerekli diğer önlemleri de almakla yükümlüdür.)
Diğer bir konu ise bu aracı almadan önce fiat linea aracımızı satıp üstüne kredi çekip sıfır fluence araç aldık. Sonrasında fluence aracı satıp tekrardan kredi çekip engelli araç alımı gerçekleştirdik. Aracım %100 ödemesi vasi ve vasinin yakınları tarafından karşılandı. Ve elimizdeki birikim ile bu araç alındı. Senelerce çalışıp dişimizden tırnağımızdan artırdığımız sermaye ile aldığımız aracı satmak istediğimizde mahkeme bize red veriyor. Red vermese bile paranın blokede kalacağını ve sadece kısıtlı adına kullanılacağını söylüyor ve kısaca senin parana el koydum sana bunu kullandırtmam diyor.
Gelelim konuya.
Aracın tüm ödemesini kredi çekerek ödeme zorluklarına girdiğim halde ve eski varlığım olan aracı satıp engelli aracı aldığım halde mahkeme satış sonrası paranın blokeye alınmasına ve bu paranın artık kısıtlı adına kullanılmasına karar veriyor. İşin ilginci şudur ki eğer hakim yapılan ödemeleri inandırıcı bulmazsa veya tamamen keyfi olarak kısıtlının yararına görmezse parayı ödemeye müsaade etmiyor.
Benim tüm birikimim ve yatırımım bu suretle elimden alınmış oluyor. Araç gün geçtikçe değer kaybetmeye devam ediyor ve elimdeki varlığım sıfırlanmış oluyor.
Burada büyük bir çelişki söz konusu. Verilen ek karar ile satış dilekçesine verilen karar çelişkili. Ve kişinin mal varlığının korunmasına aykırı.
Biz zaten engelli üzerine alınan araçtan önce de hastaları taşıyor bakıyor ve ihtiyaçlarını gideriyorduk. Engelli araç alımı öncesi kendi aracımızla hizmet ederken kısıtlılar mali yönden zarar görmüyordu da şimdi mi kısıtlı zarar görecek. Zaten benim olan para ile alınan araç kısıtlıya nasıl zarar verebilir. Ben bu para ile yeni araç alsamda kısıtlıları taşıyacağım. Ev alsamda kısıtlılarla bu evde yaşayacağım.
Bu konu ciddi derecede çelişkilerle dolu ve malesef kanunen önü kapalı.
Olay tamamen hakimde bitiyor. Ve üzülerek belirtüyorum kadın hakimlerin neredeyse hepsi bu durumu anlamıyor ve elinden gelen zorluğu uyguluyor.
Bu konu hakkında bilgisi olan yada farklı bir yol bilgisi bilen varsa paylaşırlarsa sevinirim.
