Zihinsel Engellilere Gönüllü Parmak İzi Uygulaması

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
fingerprint.jpg


Tokat Emniyet Müdürlüğü'nce hayata geçirilen "Duyarlı Anne-Güvenli Çocuk Projesi" çerçevesinde zihinsel engellilere yönelik olarak uygulamaya konulan "Gönüllü Parmak İzi" çalışmasıyla, engellilerin kayboldukları zaman yaşadıkları kimlik ve adres bilgisi beyan edememe sorunu ortadan kalkacak.

Emniyet Müdürü Mustafa Aktaş, yaptığı açıklamada, Toplum Destekli Büro Amirliği'nce bir süre önce bazı sosyal sorumluluk projelerinin hayata geçirildiğini belirterek, bu projelerden birinin de "Duyarlı Anne-Güvenli Çocuk Projesi" olduğunu kaydetti.

Bu proje çerçevesinde engelli vatandaşlara yönelik çalışmalarının da olduğunu ifade eden Aktaş, 2010 yılında engelli vatandaşların gönüllü parmak izi alınması çalışmasını başlattıklarını belirterek, "Özellikle kayıp duruma düşerek kimlik ve adres bilgilerini ifade edemediklerinden dolayı problem yaşayan engelli vatandaşlarımızın bu problemlerden kurtulması amacıyla kentteki 106 engellimiz ve aileleriyle irtibat kurduk. Gönüllü parmak izi alınması çalışması kapsamında şu ana kadar 65 zihinsel engelli vatandaşımızın parmak izi alınmış olup çalışmalarımız devam etmektedir" dedi.

"Duyarlı Anne-Güvenli Çocuk Projesi"nin ev hanımlarının güvenlik hizmetlerine katılımlarının artırılması ve genel güvenlik konularında bilgilendirilmesi amacıyla uygulandığını belirten Aktaş, "300 ev hanımıyla bire bir irtibat kurulmuş ayrıca 8 ayrı site toplantısı yapılmıştır. Özellikle ev hanımlarının evde sır abidesi olması, babalardan çocuklarla ilgili bazı hususları gizleme özellikleri sebebiyle daha vahim olayların ortaya çıkmasına sebep olduğu gözlemlenmiş ve bunun önüne geçilmesi, annenin suç ve asayiş algısının kuvvetlendirilmesi amacıyla süreç projesi şeklinde uygulanmaktadır" diye konuştu.

Annelerin her zaman ailede bir "sırdaş" olduğunu ifade eden Aktaş, şunları kaydetti:

"Babalar ise çoğu kez en son duyan konumundadır. Bu projede anne veya baba şeklinde bir ayrım yapmadan, ailenin güçlendirilmesi asıl hedefimizdir. Ancak anne, babaya oranla ailede daha çok paylaşıma sahip olan ve evde aileyle daha çok zaman geçiren konumunda olduğundan projeyi bu şekilde isimlendirdik. Ayrıca ailenin bulunduğu sosyal çevrede olup bitenlere anne her zaman daha vakıf olan konumundadır. Annelerin bu özelliklerinin biraz desteklenmesi ve bu farklılıklarının sürece olumlu katkısının sağlanması gerekmektedir. En azından çocuğunun ergenliğe geçişinde önce anne farkında olur. Bu süreç ise zaman zaman profesyonel destek alınmasını gerektiren bir süreçtir. Okuldan dönüş saatinde annesinin komşuda bulunması sebebiyle evde kimsenin olmadığından dolayı kayıp durumuna düşen çocuklar olduğu gibi, sitede, apartmanda kapıdan satış bahanesiyle çeşitli suçlar gerçekleştirildiğinin annelere anlatılması ve sürece katkılarının artırılması çocukların karşı karşıya kalabilecekleri olumsuz durumların önceden fark edilmesine, bir çok olayın da önüne geçilmesine katkı sağlamaktadır."

Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği'nin çalışmalarının önemini vurgulayan Aktaş, toplumsal huzur ve genel asayişe etki eden olaylar ortaya çıkmadan, bu olayları tetikleyebilecek olgulara yönelik çalışmaların yapılmasının önemli olduğunu kaydetti.

Bu çalışmalarda sadece polislik mesleğinin sorumluluk alanı içinde kalanlarla değil, devletin tüm kurumlarını, birimlerini ilgilendirilen dinamiklerin de harekete geçmesi için çabaladıklarını anlatan Aktaş, "Problem Odaklı Polislik Yaklaşımı niteliğinde çalışmalara öncelik vermek amacıyla Tokat ilinde verilen güvenlik hizmetlerinin, hizmet alan konumunda olan halk tarafından nasıl algılandığının ölçümü ve verilen güvenlik hizmetlerinin çeşitliliği ve niteliğinden halkın ne kadar haberdar olduğunu, haberdar ise ne kadar memnuniyet duyduğunu tespit etmeyi ve bu tespitler neticesi eldeki verilerle de analizler yaparak uygun ve doğru hizmeti sunmayı amaçlıyoruz" dedi.

Polisin genel kamu alanındaki yeri açısından toplumdaki işlevinin "makro düzeyde güç kullanmak" ve "hizmet sunmak" olduğunun söylenildiğini kaydeden Aktaş, şöyle tamamladı:

"Güç kullanmak ve hizmet sunmak faktörlerinin niteliği, toplumda oluşan güvenlik algısı ve kolluk algısına yön vermektedir. Emniyet Müdürlüğü olarak suç ve suçlulukla ilgili bütün verilere sahip olmamıza rağmen, sadece bununla yetinmedik ve 2010 yılı içinde Gaziosmanpaşa Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi ile işbirliği yaparak 33 sorudan oluşan Güvenlik Algılaması Ölçüm Anketi'ni bin 66 kişi ile yüz yüze görüşmek suretiyle tamamladık. Anket bize genel güvenlik algısını daha sağlıklı olarak görmemize imkan sağladığı gibi kurum olarak da nasıl algılandığımızı görmemizi sağladı. Bu sayede güçlü ve zayıf yönlerimizi tespit edebilme imkanı da geldi. Anket iç tutarlılık oranı yüzde 67,5 gibi bir oranda gerçekleşirken, anket sonuçlarına göre ilimizde güvenlik algısının yüzde 74,5 oranında olduğu tespit edildi."

AA
 
Tekerlekli Sandalye
Üst