Aile Hekimliği Uygulaması Tüm Yurtta Başlıyor

Sağlık Teknikeri

Üye
Üye
Katılım
Haz 8, 2010
Mesajlar
1,090
Tepkime Puanı
23
Puanları
38
Bir süredir pilot illerde uygulanmaya başlayan Aile Hekimliği Uygulaması giderek yaygınlaşıyor. 1 Kasım itibariyle İstanbulda da uygulamaya geçilecek olan aile hekimliği uygulanması yakın bir zamanda tüm Türkiye de uygulamaya koyulacak.

Aile hekimliği ile ne diğişecek?

Her kesin bir d.r u olacak. İsteyen 3 ay sonra aile hekimini değiştirecek, bu uygulama sayesinde Kronik hastalığı olan hastalar aile hekimi tarafından hastalık hikayesi bilindiği için tedavi süreci daha hızlı olabilecek. Bu uygulama sayesinde Hastanelerdeki yığılmaların önüne geçilecek.

Uygulama Nasıl Olacak?

Vatandaşlar, aile hekimlerini, Sağlık Bakanlığı ve İl Sağlık Müdürlüklerinin web sayfasındaki ilgili bölümlerinin hazırlanmasının ardından öğrenebilecek.
Aile hekimlikleri, kişilerin oturdukları yerlere yakın merkezler olacak. Ancak kişi istediği takdirde işine yakın bir aile hekimliğini de seçebilecek.

Vatandaşlar istediği taktirde özel veya diğer sağlık kuruluşlarına başvurabilecek.
Kurum hekimliklerine, yetkilendirilmiş aile hekimliği verilecek.
Gebe, kronik hasta, 5 yaş altı veya yaşlılar gibi riskli hastalara hizmet veren aile hekimleri daha yüsek katsayı ile ücretlendirilecek.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

meral

Üye
Üye
Katılım
Eki 25, 2010
Mesajlar
1
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
çok çok geç kalınmış bir uygulama
 
F

Fırtına

Guest
Bugünden İtibaren Tüm Türkiye'de (Aile hekimliği)

Yaklaşık bir yıldır pilot bölgelerde yürütülen aile hekimliği uygulaması tüm Türkiye'de bugünden..

Her aile hekimine 3550 hasta düşüyor. Üst sınır 4000..

Gelelim hastalara..

Onlar da aile hekimlerini oturdukları bölgeden belirlemek zorunda değil. Seçim serbest..

Peki bu nasıl olucak?

Sağlık Bakanı Recep Akdağ şunları aktardı;

"Siz herhangi bir yere gidip kaydolmak istediğiniz aile hekimine gidip ben size kaydolmak istiyorum diyorsunuz bir imza ilişkisi oluyor, gittiğiniz aile hekimi bir öncekinden bilgileri alıyor ve il sağlığa bildiriyor."

Tam Gün Yasası

Anayasa mahkemesinden geri dönen yasa yeniden yapılandırılıyor. Sağlık Bakanı, "insanımızı muayenehaneye mahkum etmeyeceğiz" dedi.

Akdağ şöyle devam etti;

"Profesörlerın SGK ile sözleşmesi olmayan özel hastanelerde çalışmalarının önünü açacağız. Kamuda çalışan öğretim üyeleri için akademik çalışmaların önünü açacağız. Bu memleketin insanını muayenehaneye mahkum etmeyeceğiz."


haberoku
 
F

Fırtına

Guest
Aile Hekiminizin Sevkiyle Hastaneye Gidin Muayene Ücreti Ödemeyin

Aile Hekimi Sevki İle Hastaneye Gidenler Muayene Ücreti Ödemeyecek..

İl sağlık Müdürü Dr. Yemliha Aksoy, düzenlediği basın toplantısında her vatandaşın aile hekimini en yakın sağlık merkezinden öğrenebileceği gibi il sağlık müdürlüğü ve sağlık bakanlığının internet sayfalarından da öğrenebileceğini söyledi.

Aksoy; “Her vatandaşımız, isterse aile hekimine gidip muayene olabilecek. Sağlık sorunlarıyla ilgili fikir alışverişinde bulunabilecek. Ancak sevk zorunluluğu olmadığı için vatandaşlar eskiden olduğu gibi direk olarak da hastaneye gidebilecekler. Aile hekimleri her türlü ilacı yazabilecek. Sevk ve sağlık raporu verebilecek. Aile hekimlerinin sevkleri ile hastaneye giden vatandaşlarımız, hastanelere katkı payı ödemeyecekler" dedi.

İstenirse eşler ayrı, ayrı hekim seçebilecek

İstenirse uygulamanın başlangıcından 3 ay sonra aile hekiminin değiştirilebileceğini vurgulayan Aksoy, “Hatta İstenirse eşlerden her biri ayrı, ayrı hekim de seçebilecek” dedi.

Köylere mobil aile hekimi ve mobil eczane

Aksoy ayrıca, kırsal bölgede yaşayanların daha rahat hizmet almaları için aile hekimi ile mobil sağlık ve mobil eczane uygulaması başlatacaklarını da sözlerine ekledi.

medya73
 
F

Fırtına

Guest
Aile hekimliğinde, sevk zinciri şartı konulmayacak

Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü Meclis'te, Bakan Akdağ, "Neden sevk zinciri yok?" eleştirilerine yanıt verdi. Bu sorunun bir bilgi eksikliğinden kaynaklandığına değinen Akdağ, dünyadaki farklı iki sisteme değindi.

"Dünyada aile hekimleriyle ilgili iki sistem var" diyen Akdağ, şu şekilde bilgi verdi;

"1) Aile hekimine gidersiniz. Oraya gitmeden hastaneye gidemezsiniz. İngiltere, Danimarka gibi ülkeler bunu uyguluyorlar.

2) Aile hekiminize gitmeden hastaneye giderseniz bir katkı payı ödersiniz. İsveç ve benzeri ülkelerin modeli de budur."

Sağlık Bakanı konuşmasında ayrıca, "Bugün İsveç'te -Türk parası olarak konuşalım, rahat anlaşılsın- hastaneye gitmişseniz, doğrudan hastaneye müracaat etmişseniz 30 lira katkı payı ödersiniz. Türkiye'de de 5 lira katkı payı ödüyorsunuz, reçete almışsanız 3 lira daha ödüyorsunuz. Ülkelerin gelirlerine de bakarsanız, bu da yani hakkaniyetli bir şey. Tabii ki İsveç'in millî geliri, kişi başına düşen geliri Türkiye'den çok fazla, dolayısıyla bu katkı paylarını neden koyuyoruz? Vatandaşımızı şuna teşvik etmeye çalışıyoruz; Basit hastalıkları için, kolayca bir aile hekiminin çözebileceği durumlar için, reçete yazdırmak için vatandaşlarımız hastanelerin kapısına gitmesinler, çünkü o hastaneler daha ağır hastalığı olanlara hizmet etmek için orada kurulmuş durumdalar. Yani, katkı payının aslı astarı budur. Şimdi, biz, tam günle bu muayenehane çilesini ortadan kaldırıyoruz, hoca parasını ortadan kaldırıyoruz, 200 liraları, 300 liraları, 5 bin liraları ortadan kaldırıyoruz. 8 lira, 5 lira katkı payına takılıp, sanki memleketin meselesi, milletin meselesi… " dedi.

Sağlık Bakanı Akdağ'ın bu açıklamasına göre, en çok merak edilen sorulardan birisine de yanıt verilmiş oldu. Akdağ'ın bilgilendirmesine göre, Türkiye'de, aile hekimliğine geçilen illerde, katkı payı verilerek hastaneye gitmenin mümkün olduğu sistem uygulanacaktır.

Memurlar.Net
 
F

Fırtına

Guest
Doktorlardan ‘İyi Hekimlik’ kampanyası

Türk Tabipleri Birliği (TTB), bütün sağlık kurumlarında 13 Mart 2011 tarihine kadar yürütülecek ''İyi Hekimlik-Nitelikli Sağlık Hizmeti Mücadele Kampanyası başlattı.

TBMM önünde basın açıklaması yapmak için GMK Bulvarı'nda toplanarak yürüyüşe geçen TTB üyesi bir grup, Kızılay'a geldiklerinde polis tarafından durduruldu. Yetkili kişilerin araya girmesiyle polis eşliğinde yürümelerine izin verilen grup, düdük çalarak TBMM Dikmen Kapısı önüne geldi.

TTB Başkanı Eriş Bilaloğlu, basın açıklamasında bugün TBMM Genel Kurulu'nda Sağlık Bakanlığı bütçesinin görüşüleceğini anımsatarak, ''Sağlık Bakanlığı bütçesi ne hekimler, ne sağlık çalışanları, ne de vatandaşlar açısından bir değer taşımamaktadır.'' dedi.

Sağlık alanındaki uygulamaları eleştiren Bilaloğlu, Türkiye'de sağlık sisteminin özelleştirildiğini, bunun neticesinde de hekimlerin, sağlık çalışanlarının ve hastaların kaybettiğini savundu.

Bilaloğlu, şunları söyledi;

''Sağlıkta dönüşüm şiddetine maruz kalmayacağımız bir ortamda, hastalarımıza yeterli süreyi ayırabileceğimiz koşullarda, insanca yaşayabileceğimiz, mesleki gelişimimizi sürdürebileceğimiz, güvenceli bir ücretle, siyasetçiler tarafından hedef gösterilmeden, mesleki onurumuzu, mesleki bağımsızlığımızı koruyarak, iyi hekimlik yapmak ve nitelikli sağlık politikaları istiyoruz. 17 Aralık 2010-13 Mart 2011 tarihleri arasında, akademisyen, uzman, asistan, pratisyen bütün hekimlerle birlikte Türkiye'nin bütün illerinde, bütün sağlık kurumlarında, sokaklarında, caddelerinde, meydanlarında yürüteceğimiz 'İyi Hekimlik-Nitelikli Sağlık Hizmeti Mücadele Kampanyası' ile taleplerimizi dile getireceğiz.''


AA
 
F

Fırtına

Guest
Aile hekimine ikinci iş yasak

Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, bu görevleri dışında, bilimsel faaliyetler ve telif hakları hariç olmak üzere, mesleklerinin icrasından menfaat temin edemeyecek.

Aile Hekimliği Uygulaması kapsamında sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesi, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan, ''aile hekimine kayıtlı kişi sayısının aralıksız iki aydan fazla süreyle bin kişinin altına düşmesi'' halinde sona erdirilebilecek.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Bakanlar Kurulu üyelerinin imzasını taşıyan ''Aile Hekimliği Uygulaması Kapsamında Sağlık Bakanlığınca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ile Sözleşme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'' Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Yönetmeliğe göre, Türkiye'de mesleğini icra etmeye yetkili olup tıpta uzmanlık eğitimi mevzuatına göre aile hekimliği uzmanı olanlar ile Bakanlığın öngördüğü eğitimleri alan diğer uzman tabip ve tabipler aile hekimi olabilecek. Sağlık meslek liseleri veya yüksek öğrenim kurumlarının ebelik, hemşirelik, sağlık memurluğu (toplum sağlığı) veya acil tıp teknisyenliği bölümlerinden mezun olanlar ise aile sağlığı elemanı olarak görev yapabilecek.

Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının 75 yaşından gün almamış olmaları gerekiyor. 65 yaşın üzerinde olanlar ile sözleşme imzalanabilmesi için, sağlık durumunun aile hekimi ve aile sağlığı elemanı görevini yapmasına engel teşkil etmeyeceğine ilişkin Sağlık Kurulu raporu alma şartı aranacak.

Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları ile yapılacak sözleşmeleri, Bakanlık adına imzalamaya ve sözleşmeleri sona erdirmeye vali yetkili olacak. Vali, sözleşme yapma yetkisini, vali yardımcılarından birine veya il sağlık müdürüne devredebilecek.

Sözleşmenin süresi ve dönemi en fazla iki mali yıl olacak.

-BAŞKA İŞ YAPMA YASAĞI-

Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, bu görevleri dışında, bilimsel faaliyetler ve telif hakları hariç olmak üzere, mesleklerinin icrasından menfaat temin edemeyecek.

Sanatsal ve sportif faaliyetler dışında esnaf veya tacir sayılmayı gerektiren herhangi bir faaliyette bulunamayacak. Herhangi bir yerde hizmet akdi ile çalışamayacak. Ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamayacak, ticari mümessil, ticari vekil, kollektif şirketlerde ortak veya komandit şirketlerde komandite ortak olamayacak.

-YILLIK 30 GÜN İZİN HAKKI-

Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları yıllık 30 gün izin kullanacak. Kullanılmayan izin süreleri bir sonraki sözleşme dönemine aktarılmayacak. Sözleşmeli olarak çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına mazeretleri sebebiyle yıllık izninin bitiminden sonra 15 gün daha izin verilebilecek.

Aile hekimi ve aile sağlığı elemanının isteği üzerine, kendisinin veya çocuğunun evlenmesi, annesinin, babasının, eşinin, çocuğunun veya kardeşinin ölümü halinde veya erkek aile hekimi ve aile sağlığı elemanına, eşinin doğum yapması sebebiyle 15 gün izin alabilecek.

Kadın aile hekimi ve aile sağlığı elemanına doğumdan önce 8 hafta ve doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere, toplam 16 hafta süreyle ücretli izin verilecek. Anneye, bir yaşından küçük çocuklarını emzirmesi için günde toplam 1,5 saat süt izni verilecek.

Bir sözleşme dönemi boyunca rapor süresi 180 günü aşan aile hekimi veya aile sağlığı elemanının sözleşmesi fesh olmuş sayılacak.

Aile sağlığı elemanları, sözleşme imzaladığı aile hekiminin görevinden ayrılması veya yer değiştirmesi durumunda, sözleşme döneminin bitimine kadar o pozisyonda görevine devam edebilecek ya da sözleşmesini sona erdirebilecek.

-ÇALIŞMA SAATLERİ-

Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, görevlerini haftalık çalışma süresi 40 saatten az olmamak kaydıyla, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nde belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde yerine getirmekle zorunlu olacak.

Aile sağlığı merkezi, aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları, olağan dışı denetimler hariç olmak üzere, 6 aylık aralıklarla denetlenecek. Sözleşme, ölüm halinde veya tabi olduğu mevzuata göre zorunlu olarak emekli olması gerekenlerin sözleşmeleri, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın sona erecek. Sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesi, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan, ''Aile hekimine kayıtlı kişi sayısının aralıksız iki aydan fazla süreyle (aylık yapılan üçüncü bildirimde) bin kişinin altına düşmesi'' halinde sona erdirilecek. Bunun dışında, kurumundan aylıksız veya ücretsiz izinli sayılanlar hakkında, yüksek disiplin kurullarınca verilen Devlet Memurluğundan çıkarma cezasına veya sözleşmenin sona erdirilmesine dair kararın valiliğe bildirilmesi, çalışanın kadrosu veya pozisyonundan istifa etmesi, mücbir sebepler hariç, özürsüz olarak kesintisiz 10 gün görev başında bulunulmaması, sağlık sebebiyle bir sözleşme döneminde 180 günü aşan süreyle görevin ifa edilememesi, eczane veya medikal firmaları, beşerî ilaç firmaları veya özel sağlık kuruluşları gibi mesleği ile ilgili alanlarda faaliyet gösteren gerçek kişiler veya özel hukuk tüzel kişilerinin temsilcileri ile etik dışı haksız çıkar ilişkisinde bulunulduğunun tespit edilmesi, menfaat karşılığında gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlendiğinin tespit edilmesi, gözaltına alınması veya tutuklanması halinde görevi başında bulunamama süresinin sekiz haftayı aşması gibi durumlarda da sözleşmeleri fesh edilecek.

Sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları askerlik, doğum, emeklilik ve sair sebeplerle iki ay önceden bildirmek kaydıyla sözleşmenin sona erdirilmesini talep edebilecek.

-AİLE HEKİMİNE YAPILACAK ÖDEMELER-

Aile hekimliği uygulamasında sözleşmeyle çalıştırılan veya aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilen aile hekimine, izin, rapor ve Bakanlıkça verilen eğitimlerdeki görevlendirme süreleri hariç olmak üzere, çalışılan gün sayısına göre ödeme yapılıyor.

Sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimine, gezici sağlık hizmeti giderleri için, gezici sağlık hizmeti verilen her 100 kişi başına tavan ücretin binde 16'sı oranında ödeme yapılacak.

Aile hekimliği sözleşmesi bulunmayan geçici aile hekimine Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanun uyarınca ek ödeme yapılmayacak. Bunların aylık veya ücretleri kadro veya pozisyonlarının bulunduğu birimden ödenecek.

Anadolu Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimliğinde sözleşme süresi 2 yıla çıkarıldı

Sağlık Bakanlığı, yarın yürürlüğe girecek aile hekimliğiyle ilgili yeni düzenlemeler kapsamında, sözleşme süresinin bir yıldan iki yıla çıkarıldığını, izinlerde yeni düzenlemeler yapıldığını açıkladı.

Sağlık Bakanlığı, yarın yürürlüğe girecek aile hekimliğiyle ilgili yeni düzenlemeler kapsamında, sözleşme süresinin bir yıldan iki yıla çıkarıldığını, izinlerde yeni düzenlemeler yapıldığını ve daha fazla aile hekiminin gider yardımından faydalanmasının sağlandığını bildirdi.

Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, yarın yürürlüğe girecek ''Aile Hekimliğinde Ödeme ve Sözleşmeleri Düzenleyen Yönetmelik'' ile hem bu hizmeti sunanlar hem de alanlar açısından birçok yenilik getirildiği belirtilerek, getirilen yeniliklerle ilgili şu bilgiler verildi:

''-Sözleşmenin süresi ve dönemi bir yıldan iki yıla çıkarılmıştır.

-Ebe, hemşire, toplum sağlığı teknisyeni yanında acil tıp teknisyenlerinin de aile hekimliğinde görev almalarına imkân tanınmıştır.

-65 yaşını aşan sağlık personelinin görevini yapmasına engel olacak bir sağlık sorununun olmadığını belgelemek şartıyla 75 yaşına kadar çalışmasına imkan tanınmıştır.

-Entegre sağlık hizmeti kavramı getirilmiştir.

-Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarının izinlerinde yeni düzenlemeler yapılmıştır; önceki düzenlemede ölüm, evlilik, doğum izni gibi mazeret izinleri bulunmazken yeni yönetmelikte bu izinler eklenmiştir.

-Annelerin bebeklerini emzirebilmesi için doğumdan sonraki bir yıllık sürede günde 1,5 saat süt izni hakkı verilmiştir.

-Sağlık çalışanlarının hastalık raporları ile ilgili düzenleme yapılmıştır.

-Denetlemelerin nasıl yapılacağı, denetlemeler sonucunda yapılacak işlemlerle ilgili hususlar açık bir şekilde düzenlenmiştir.

-Aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarının sözleşmelerinin feshi halinde hangi müeyyidelerin uygulanacağına yönelik düzenleme yapılmıştır.

-Etik dışı haksız çıkar ilişkisinde bulunan kişilerin sözleşmelerinin sona erdirilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır.

-Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına kayıtlı kişi sayısına göre yapılan ödeme modelinden farklı katsayı uygulanması esası getirilerek, hizmet verilenlerin iş yüküne göre daha adil bir ödeme modeline geçilmiştir. Gebeler, bebekler, çocuklar ve yaşlılar gibi sağlık hizmetleri bakımından özellikli gruplar için daha fazla ödeme yapılacaktır.

-Aile hekimliği uzmanlığının özendirilmesine yönelik olarak; uzman aile hekimlerinin aldıkları ücretler artırılmıştır.

-Meslek yüksek okul mezunu aile sağlığı elemanlarına aylık 180 TL olmak üzere, aile sağlığı elemanlarının ücretlerinde iyileştirme yapılmıştır.

-Sosyoekonomik gelişmişlik düzeyi ücreti ödemeleri ilçe esaslı yeni skalaya göre ödenecek olup bu uygulama ile daha fazla aile hekimi ve aile sağlığı elemanı bu ödemeden faydalanacaktır.

-Gezici sağlık hizmeti için verilen gider yardımında yeni düzenleme yapılarak ödemeye esas olan gezici hizmet nüfusu sınırı 500 den 100'e düşürülerek daha fazla aile hekiminin gider yardımından faydalanması sağlanmıştır.

-Gezici sağlık hizmetinin sunulmasında aile hekiminin talebi doğrultusunda müdürlüğün hizmetindeki operasyonel araçların aile hekimlerinin gezici sağlık hizmetinde kullanılmasına imkân veren düzenleme yapılmıştır.

-Yeni düzenleme ile aile sağlığı merkezi giderleri için yapılan ödeme iki bölüme ayrılmıştır. Ödeneğin yarısı aile hekimlerinin asgari giderleri (kira, elektrik, su, telefon-ADSL, yakıt, temizlik, pansuman malzemesi vb.) için doğrudan ödenecektir. Bu ödeme yapılırken illerin pahalılık endeksi de dikkate alınacaktır.

-Aile sağlığı merkezi giderleri için yapılan ödemenin ikinci bölümü ise merkezin fiziki imkânlarının ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesi halinde aşamalı olarak ödenecektir. Bununla birlikte aile hekimliği uygulamasına geçen il de aile sağlığı merkezi giderleri 6 ay süreyle herhangi bir bölümlendirme yapılmadan ödenmeye devam edilecektir.

-Aşılama, gebe ve bebek-çocuk takibi gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin eksik uygulanması halinde yapılacak performans kesintisi yeniden düzenlenmiştir.''

haber7
 
F

Fırtına

Guest
Aile hekimleri akşam da hastalara bakacak

Aile hekimliğinde vatandaşın en çok talep ettiği uygulama hayata geçiyor. Aile hekimleri bundan böyle akşam saatlerinde de hastalara bakacak. Saat 17.00'den sonra vatandaşlar hekimine gidip muayene olabilecek. Bunun için bir mahalleden belli sayıda vatandaşın il sağlık müdürlüklerine dilekçeyle başvurması gerekiyor.

Türkiye'nin 81 ilinde hayata geçen aile hekimliğinde 'vatandaşa göre tedavi saatleri' uygulaması başlıyor. Aile hekimleriyle ilgili mesai kaydırması çalışması yapan Sağlık Bakanlığı bu konuda İl Sağlık Müdürlüklerini yetkilendirdi. Haftalık mesaileri 40 saat olan aile hekimlerinin bu dilimi en verimli şekilde kullanmaları için mesai bölünecek. Vatandaşın en çok gerekli olduğu saatlere göre aile hekimlerine yeni çalışma saatleri tayin edilecek.

Yeni uygulama için münferit birkaç vatandaş başvuru değil, aile hekiminin baktığı mahalleden toplu başvuru gelmesi gerekecek. Örneğin bir mahalledeki 500 vatandaş 'Akşam 17.00 ile 20.00 arasında hizmet almak istiyoruz' diye talepte bulunacak. Bu başvuru ilçelerdeki sağlık grup başkanlıklarına veya muhtarlıklar aracıyla il sağlık müdürlüklerine ulaştırılacak. Aile hekimi de vatandaşın bu talebine göre yeni çalışma saatlerini İl Sağlık Müdürlüğü'ne bildirecek. İl Sağlık Müdürlükleri aile hekimin yeni mesai saatlerini onaylayacak ve ilan edecek.

Böylece aile hekimi, baktığı vatandaş grubunun Aile Sağlığı Merkezi'ne en rahat başvurabileceği saatlerde çalışacak. Sabah muayenelere geç başlayıp akşam geç gidebilecek. Her aile hekiminin günde 2 saat esnetme uygulamasına imkan tanıyan yeni çalışma modeliyle köylerde çapa sonrasına muayene ve tedavi koymak isteyen aile hekimi o saatlerde hasta bakabilecek.

Cihan Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimliği ücret yönetmeliği Danıştay'a taşındı

Türk Sağlık-Sen, 30 Aralık 2010 tarihinde yayınlanan aile hekimliği ücret yönetmeliğinde yer alan düzenlemelerden 34’ünün iptal edilmesi için Danıştay’a dava açtı. Aile hekimlerinin ücret düzenlemeleri, izinlerde yapılan kısıtlamalar ve sözleşme feshini kolaylaştıran hükümlerin iptali istendi.

Sendika tarafından açılan davada yönetmelikte yer alan aile hekimlerine ödenecek ücretlerin kişi sayısı yerine 65 yaş üstü, gebeler, bebekler için farklı, diğer vatandaşlar için farklı ödeme yapılması, aile hekimliklerinin sahip oldukları fiziki ve teknik şartlara göre sınıflandırılması, aile hekimlerini A, B, C ve D olarak gruplara ayrılması ve Bakanlıkça belirlenen yerlerde, kayıtlı kişi sayısı 2 bin 400’den fazla, diğer yerlerde 4 bin’den fazla ise, bu sayıları aşan kısım için aile hekimlerine herhangi bir ödeme yapılmamasına yönelik düzenlemelerin iptal edilmesi istendi. Dava dilekçesinde söz konusu düzenlemelerin aile hekimlerinin gelirlerini düşüreceği ve anayasanın eşitlik ilkelerine aykırı olduğu belirtildi.

Türk Sağlık-Sen tarafından açılan davada yönetmelikte yer alan izinlerle ilgili kısıtlama getiren aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları tarafından kullanılmayan izin süreleri bir sonraki sözleşme dönemine aktarılamaması, mazeret izinlerinin 5 gün olarak kısaltılması ve bir sözleşme dönemi boyunca rapor süresi 180 günü aşan aile hekimi veya aile sağlığı elemanının sözleşmesi fesholunmuş sayılması gibi hükümlerinde iptali istendi. Söz konusu hükümlerin 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununda yer verilen düzenlemelere aykırı olduğu ifade edilerek üst hukuk normlarına uyarlık bulunmadığından iptalinin gerektiği vurgulandı.

Yönetmelikte sözleşmeyle çalıştırılan aile hekimi ve aile sağlığı elemanının sözleşmesinin, vali tarafından herhangi bir ihbar veya ikaza gerek duyulmadan bazı hallerde sona erdirilmesi, aile hekimine kayıtlı kişi sayısının bin kişinin altına düşmesi gibi sözleşme feshini kolaylaştıran düzenlemelerinde iptali talep edildi. Ayrıca yönetmelikte yer alan, çalışanların 40 saatten fazla çalıştırılmasının önünü açan hükmünün de iptali istendi.

Açılan dava ile ilgili değerlendirme yapan Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci “Çıkarılan her yönetmelikle çalışanlar mağdur ediliyor. Bu yönetmelikte de aile hekimlerinin ve aile hekimliğinde görev yapan sağlık çalışanlarının mağduriyetine yol açacak 34 düzenleme var. Sendika olarak açtığımız dava ile bu düzenlemelerin iptalini istedik. Bu tür düzenlemeler yapılırken çalışanları temsil eden sivil toplum örgütleri ile diyalog kurulsa, talepler dikkate alınsa çalışanları bu kadar mağdur edecek düzenlemeler hayata geçmezdi. Fakat ne yazık ki bu anlayış uygulanmıyor. Çalışanlar düşünülmüyor. ” dedi.

Cihan Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Sağlık hizmetlerinde hasta memnuniyeti anketi

ANKARA -AA- Sağlık Bakanlığı'nın araştırmasında, birinci basamak sağlık hizmetlerinden memnuniyet oranı, aile hekimliği olan illerde yüzde 82, uygulamaya geçilmeyenlerde yüzde 80, ülke genelinde ise yüzde 81 olarak belirlendi.

Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü tarafından Aile Hekimliği Uygulaması ile birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanan vatandaşların memnuniyet ve memnuniyetsizliklerini belirlemek amacıyla, "Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinde Hasta Memnuniyeti" konulu araştırma yapıldı.

81 ilde eş zamanlı olarak yürütülen, toplam 34 bin 472 kişi ile görüşülen çalışmada, 2005 yılında pilot uygulama şeklinde hayata geçirilen aile hekimliği uygulamasının, vatandaş memnuniyeti üzerindeki etkilerinin de ölçülmesinin hedeflendiği araştırmada, sistemin 6 aydan daha uzun süreyle uygulandığı iller, "Aile hekimliğinin olduğu iller" kapsamında değerlendirildi.

Araştırma sonuçlarına göre, birinci basamak sağlık hizmetlerinden memnuniyet düzeyi, aile hekimliği olan illerde yüzde 82.8, uygulamanın olmadığı illerde yüzde 80.1 ve tüm ülke genelinde yüzde 81.2 olarak belirlendi.

Soru bazında yapılan analiz sonuçlarına göre, eğitim düzeyi arttıkça memnuniyet düzeylerinde azalma, memnuniyetsizliklerde ise artma olduğu görüldü.

Araştırma sonucunda, memnuniyet düzeylerinin en yüksek olduğu konular, aile hekimliğinin hem uygulandığı hem de uygulanmadığı illerde; kayıt ve bilgilerin gizli tutulması (yüzde 85.8) ve hekimlerin hastaların şikayetlerini çabuk geçirmesi (yüzde 77.1) olarak saptandı.

Araştırmanın sonuç bölümünde, "Bu denli yüksek oranlara erişilmesine rağmen Avrupa ülkeleri ile kıyaslandığında Türkiye'nin; kayıt ve bilgilerin gizliliğinde 17., hastanın şikayetlerini çabuk geçirmesi konusunda da 12. sırada yer alması bir eksiklik olarak değerlendirilmektedir" ifadesine yer verildi.

Memnuniyet düzeylerinin en düşük olduğu konular ise hekime telefonla ulaşabilme (yüzde 61.9) ve bekleme odasında harcanan zaman (yüzde 74.3) olarak belirlendi.
Araştırmayla ilgili değerlendirmede, bu konulardaki memnuniyet düzeyinin artırılmasına yönelik tedbirlerin ihmal edilmemesi gerektiği ifade edildi.

Çalışmada ayrıca, analiz sonuçlarının aile hekimliği uygulamasına bağlı olmadığı, aile hekimliği olan ve olmayan illerde aynı sorunların bulunduğu da belirlendi.

Hem aile hekimliği hem de sağlık ocağı sistemindeki illerde tespit edilen bu sorunların; hekime telefonla ulaşabilme, polikliniğe telefonla ulaşabilme, uygun zamanda randevu alabilme ve bekleme odasında harcanan zaman olduğu görüldü. Bu sorunların, tüm sorunlar içindeki payı, Türkiye geneli için yüzde 35.87 olarak tespit edildi.
Çalışmada, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Sağlık sistemindeki sorunların ortadan kaldırılması amacıyla getirilen aile hekimliği uygulamasına rağmen aynı sorunların devam etmesi, aile hekimliğinin bir başarısızlığı gibi görülebilir. Uygulamanın yeni olması ve uygulama ile hedeflenen yararların ileri yıllarda daha net görülebileceği bir tarafa, vatandaşlar tarafından sorun olarak görülen konuların kısa zamanda ve tamamen ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığı gözönünde bulundurulmalıdır.

Bununla birlikte, uygulanmasının üzerinden geçen kısa süre içinde aile hekimliğinin olmadığı illere göre, uygulamanın olduğu illerde tüm konularda 4.8 ile 14.1 arasında değişkenlik gösteren önemli farklılıkların olduğu da dikkate alınmalıdır. Uygulanma süresinin kısalığına rağmen, vatandaşlar tarafı ndan aile hekimliğinin belirgin derecede yüksek memnuniyetlere layık görülmesi, hem uygulamanın doğruluğunu hem de vatandaşların sağlık hizmetlerini daha etkin biçimde kullandığını göstermesi bakımından memnuniyet verici bir durum olarak yorumlanmaktadır."

Anket sonuçlarına ilişkin değerlendirmede ayrıca, hasta memnuniyetsizliğinin diğer sorunlara göre daha yüksek düzeyde olduğu hekime ve polikliniğe erişememe gibi sorunların en önemli nedenleri arasında, hekimlerin mevcut iş yüklerinin yoğunluğunun gösterilebileceği belirtilerek,

"Önceden beri devam eden hekim sıkıntısını ortadan kaldırmak amacıyla yapılan müdahalelerin sonuçlarının kısa vadede görülemeyeceği gözönünde bulunduruldu ğunda hekime erişmede bugün yaşanan sıkıntıların bir süre daha, ancak azalan bir e ğilim göstererek devam etmesi beklenmektedir. Bu durumda mevcut sağlık hizmetlerinin kalitesini artıracak başka tedbirlerin alınması ile vatandaş memnuniyetinin artırılabileceği düşünülmektedir" ifadesine yer verildi.

.netgazete.com
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
İstanbul 'aile hekimini' sevdi

- İstanbul Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu, İstanbul'da 1 Aralık 2010'da başlayan ''aile hekimliği'' uygulamasına ilişkin, ''Bu geçişin bazı sancılı kısımları oldu. Biz daha çok sorun çıkar diye düşünürken şaşırtıcı derecede iyi gidiyoruz'' dedi.

İstanbul'da aile hekimliği uygulamasının ilk 3 ayını değerlendiren Dokucu, uygulama başlamadan önce en önemli sorunu insan kaynağı olarak gördüklerini, çünkü yaklaşık 13 milyon nüfusa karşılık eldeki hekim sayının 1500 olduğunu anlattı.

Aile hekimliğine geçiş çalışmaları kapsamında 2009'da yoğunluklu eğitim işlerine başladıklarını, önce insan kaynağının geliştirilmesine yönelik çalıştıklarını ifade eden Dokucu, pratisyen hekim ağırlıklı bir yapılanma olan bu sistemde, aile hekimlerini önce 10 günlük davranış bilimleri, nezaket kuralları, insana yaklaşımı kapsayan uyum kursundan geçirdiklerini söyledi.

Dokucu, en çok korktukları insan kaynağı sorununu, eldeki insan gücünü iyi kullanmak suretiyle büyük ölçüde çözdüklerini vurgulayarak, belediyeler, diğer kamu kurumları, hastaneler, 112 Acil Servisi ve özel sektörden almak suretiyle şu ana kadar aktif olmayan, iyi çalışmayan hekimleri sisteme kazandırdıklarını belirtti.

Sistem içerisindeki 90 hekimi de kendisinin görevlendirdiğini kaydeden Dokucu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Aile hekimliği uygulaması başlamadan önce 31 Ekim 2010'da şimdi aile sağlığı merkezleri olan sağlık ocaklarının sayısı 607, sağlık ocaklarında çalışan hekim sayısı da 2007 idi. Bir hekim günde 60-70 hasta bakıyordu.

Gururla söylüyorum, aradan 3 ay bile geçmedi, bugün itibarıyla hepsi kiralık yeni yerlerin de devreye girmesiyle, aile sağlığı merkezleri 802 oldu,önümüzdeki birkaç hafta içinde de 849'a çıkacak.

Şu an için 802 aile sağlığı merkezinde 3 bin 300 sözleşmeli hekim var. Sistemde bulunan 90 hekimin daha görevlendirilmesiyle, hekim sayımız 3 bin 390'a ulaştı. Varmamız gereken hekim sayısı 3 bin 541. Yani 150 civarında hekim eksiğimiz kalmış. İstanbul'un tamamı dikkate alındığın 150 hekim hiçbir şey. 29 Ocakta bir yerleştirme daha olacak ve o zaman hekim sayısı 3 bin 500 kişiyi rahatlıkla bulmuş olacak.''

Aile hekimlerini hızla hizmet içi eğitime aldıklarını, gebelik ve aşı takibi, yüksek tansiyon, diyabet, KOAH, sigarayı bıraktırma gibi ayrı konularda ayrı kurslar düzenlendiğini dile getiren Dokucu, bu eğitimlerin haftalar, aylar süreceğini belirtti.

''Aile hekimi, mahallenin hekimidir'' diyen Dokucu, aile hekiminin akşam hizmetlerinden veya acil hizmetlerden değil, bölgesindeki insanların temel sağlık hizmetlerinden, yönlendirme, aşılık ve gebelik takipleri ile evde bakılan yatalak hastaların takibi ve raporlandırmalardan sorumlu olduğunu kaydetti.

-''1 ŞUBATTAN İTİBAREN HERKES KENDİ AİLE HEKİMİNE GİDECEK''-

Ali İhsan Dokucu, 1 Kasım 2010'da başlayan aile hekimliği sisteminin ilk 3 aylık adaptasyon döneminde, herkesin istediği her yere gidebildiğini hatırlatarak, ''1 Şubattan itibaren herkes kendi aile hekimine gidecek. Sistem, Şubattan itibaren kişilerin kendi hekimleri ile muhatap oldukları, herkesin kaydının iyi tutulduğu, ayrıntılı sağlık bilgilerinin o hekimin bilgisayarında ve merkezde kaydedildiği ve temel sağlık hizmetlerinin gerek yönlendirme gerek tedavici edici anlamda verildiği bir şekilde devam edecek'' şeklinde konuştu.

Memnun olmayanların hekimini değiştirme hakkının bulunduğunu, sistemin 3'er ay aralarla hekim değiştirme hakkını getirdiğini dile getiren Dokucu, bütün bu hizmetlerin ücretsiz olduğunu vurguladı.

Aile hekimlerine kan idrar tahlili yapma gibi kısmen genişletilmiş yetkilerin de verildiğine dikkati çeken Dokucu, 44 tane laboratuvarın bu sisteme dahil edildiğini aktardı.

Dokucu, hastanın kan ve idrar gibi tahlil örneklerinin aile sağlık merkezleri içerisinde görevli hemşireler tarafından alındıktan sonra motorlu kuryelerce ilgili laboratuvarlara götürüldüğü ve tahlil sonuçlarının da online olarak ilgili hekimin bilgisayarına yansıtıldığı bir sistemi kurduklarını kaydetti.

Dokucu, ''Amacımız bu insanların bu tür basit tahlil hizmetlerini bulundukları bölgede almasını sağlamak, bu tür basit tahliller yaptırmak ve sonuç almak için hastanelere gitmesini önleyerek hastanelerdeki kalabalığı azaltmak'' şeklinde konuştu.

Eski sağlık ocağı sisteminde bir hekimin günde ortalama 60-70 hastaya bakarken, aile hekimlerinin günde baktıkları hasta sayısının ortalama 40-45 olduğunu belirten Dokucu, ''Sonuç itibarıyla aile hekimi o bölgedeki insanların ilk başvuru adresi olsun istiyoruz'' diye konuştu.

Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
istanbul'da yaşayan biri olarak şu an aile hekimini sevdiğimi söyleyemeyeceğim.. çünkü; henüz aile hekimimle tanışmadım..
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Fırtınacığım..
Bende tanışmadım ama oğlum tanışmış anne çok şeker diyor bayılmış doktorumuza. Sorduğum herşeye cevap verdi alıştık doktorlara birşey soramamaya bu durum çok hoşuma gitti dedi.
 
F

Fırtına

Guest
ne güzel.. sizin adınıza sevindim canım.. bende ''grip olsamda doktorumla tanışsam'' diyorum artık yani :)
 
F

Fırtına

Guest
Aile hekimliğinde elde edilen başarı, İstanbul il sağlık müdürünü bile şaşırttı

İstanbul Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu, kentte 1 Aralık 2010 tarihinde başlayan aile hekimliği sisteminin ilk 3 ayını değerlendirdi.

Uygulamaya geçişin bazı sancılı kısımları olduğunu ifade eden Dokucu, "Biz daha çok sorun çıkar diye düşünürken şaşırtıcı derecede iyi gidiyoruz." dedi. Adaptasyon döneminin tamamlanacağı 1 Şubat'tan itibaren herkesin kendi aile hekimine gideceğini açıklayan Dokucu, "Bundan sonra herkesin kaydının iyi tutulduğu, ayrıntılı sağlık bilgilerinin aile hekiminin bilgisayarında kaydedildiği ve temel sağlık hizmetinin verildiği bir döneme giriyoruz." şeklinde konuştu.

Memnun olmayanların hekimini değiştirme hakkının bulunduğunu, sistemin 3'er ay aralarla hekim değiştirme hakkını getirdiğini anlatan Dokucu, bütün bu hizmetlerin ücretsiz olduğunu vurguladı. Dokucu, aile hekimlerine kan idrar tahlili yapma gibi kısmen genişletilmiş yetkilerin de verildiğine dikkat çekerken, 44 laboratuvarın bu sisteme dahil edildiğini aktardı. Hastanın kan ve idrar gibi tahlil örneklerinin aile sağlık merkezlerinde alındıktan sonra motorlu kuryelerce ilgili laboratuvarlara götürüldüğü, tahlil sonuçlarının online olarak ilgili hekimin bilgisayarına yansıtıldığı bir sistemi kurduklarını kaydetti. Eski sağlık ocağı sisteminde bir hekimin günde ortalama 60-70 hastaya baktığını belirten Dokucu, aile hekimlerinin günde baktıkları hasta sayısının ortalama 40-45 olduğunu aktardı.

Türkiye'de şu ana kadar hastaların, merkezi bir yapı içerisinde kaydedilmediğini dile getiren Dokucu, aile hekimliğinin aynı zamanda merkezi bir otomasyon-kayıt sistemi olacağına işaret etti. Hastalarla ilgili bütün verilerin aile hekimi tarafından bilgisayara aktarıldığını, ayrıca İstanbul ve Ankara'da yedeklendiğini bildirdi. Dokucu, "Örneğin Türkiye'de kaç diyabetli var? 1 Ocak'tan itibaren tüm Türkiye'de aile hekimliğine geçildiği için gerçekten kaç diyabetli olduğunu 1 yıl sonra çok daha net rakamlarla konuşacağız." dedi. Dokucu'nun verdiği bilgiye göre 3 ay içinde aile sağlığı merkezlerinin sayısı 607'den 802'ye ulaştı. Birkaç hafta içinde de 849'a çıkacak. Şu an 802 aile sağlığı merkezinde 3 bin 300 sözleşmeli hekim var. Sistemde bulunan 90 hekimin daha görevlendirilmesiyle hekim sayısı 3 bin 390'a çıktı. Hedef ise 3 bin 541........

Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Aile hekimliğinde yeni dönem - 1 Şubat

İstanbul Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu, İstanbul'da 1 Aralık 2010'da başlayan “aile hekimliği” uygulamasına ilişkin olarak, “Bu geçişin bazı sancılı kısımları oldu. Biz daha çok sorun çıkar diye düşünürken şaşırtıcı derecede iyi gidiyoruz” dedi.


İstanbul'da aile hekimliği uygulamasının ilk 3 ayını değerlendiren Dokucu, uygulama başlamadan önce en önemli sorunu insan kaynağı olarak gördüklerini, çünkü yaklaşık 13 milyon nüfusa karşılık eldeki hekim sayının 1500 olduğunu anlattı.

Aile hekimliğine geçiş çalışmaları kapsamında 2009'da yoğunluklu eğitim işlerine başladıklarını, önce insan kaynağının geliştirilmesine yönelik çalıştıklarını ifade eden Dokucu, pratisyen hekim ağırlıklı bir yapılanma olan bu sistemde, aile hekimlerini önce 10 günlük davranış bilimleri, nezaket kuralları, insana yaklaşımı kapsayan uyum kursundan geçirdiklerini söyledi.

Dokucu, en çok korktukları insan kaynağı sorununu, eldeki insan gücünü iyi kullanmak suretiyle büyük ölçüde çözdüklerini vurgulayarak, belediyeler, diğer kamu kurumları, hastaneler, 112 Acil Servisi ve özel sektörden almak suretiyle şu ana kadar aktif olmayan, iyi çalışmayan hekimleri sisteme kazandırdıklarını belirtti. Sistem içerisindeki 90 hekimi de kendisinin görevlendirdiğini kaydeden Dokucu, sözlerini şöyle sürdürdü;

Aile sağlığı merkezlerinin sayısı 802'ye çıktı;

“Aile hekimliği uygulaması başlamadan önce 31 Ekim 2010'da şimdi aile sağlığı merkezleri olan sağlık ocaklarının sayısı 607, sağlık ocaklarında çalışan hekim sayısı da 2007 idi. Bir hekim günde 60-70 hasta bakıyordu. Gururla söylüyorum, aradan 3 ay bile geçmedi, bugün itibarıyla hepsi kiralık yeni yerlerin de devreye girmesiyle, aile sağlığı merkezleri 802 oldu,önümüzdeki birkaç hafta içinde de 849'a çıkacak. Şu an için 802 aile sağlığı merkezinde 3 bin 300 sözleşmeli hekim var. Sistemde bulunan 90 hekimin daha görevlendirilmesiyle, hekim sayımız 3 bin 390'a ulaştı. Varmamız gereken hekim sayısı 3 bin 541. Yani 150 civarında hekim eksiğimiz kalmış. İstanbul'un tamamı dikkate alındığın 150 hekim hiçbir şey. 29 Ocakta bir yerleştirme daha olacak ve o zaman hekim sayısı 3 bin 500 kişiyi rahatlıkla bulmuş olacak.”

Aile hekimlerini hızla hizmet içi eğitime aldıklarını, gebelik ve aşı takibi, yüksek tansiyon, diyabet, KOAH, sigarayı bıraktırma gibi ayrı konularda ayrı kurslar düzenlendiğini dile getiren Dokucu, bu eğitimlerin haftalar, aylar süreceğini belirtti.

“Aile hekimi, mahallenin hekimidir” diyen Dokucu, aile hekiminin akşam hizmetlerinden veya acil hizmetlerden değil, bölgesindeki insanların temel sağlık hizmetlerinden, yönlendirme, aşılık ve gebelik takipleri ile evde bakılan yatalak hastaların takibi ve raporlandırmalardan sorumlu olduğunu kaydetti.

1 Şubat'tan itibaren herkes kendi hekimine gidecek;

Ali İhsan Dokucu, 1 Kasım 2010'da başlayan aile hekimliği sisteminin ilk 3 aylık adaptasyon döneminde, herkesin istediği her yere gidebildiğini hatırlatarak, “1 Şubattan itibaren herkes kendi aile hekimine gidecek. Sistem, Şubattan itibaren kişilerin kendi hekimleri ile muhatap oldukları, herkesin kaydının iyi tutulduğu, ayrıntılı sağlık bilgilerinin o hekimin bilgisayarında ve merkezde kaydedildiği ve temel sağlık hizmetlerinin gerek yönlendirme gerek tedavici edici anlamda verildiği bir şekilde devam edecek” şeklinde konuştu.

Memnun olmayanların hekimini değiştirme hakkının bulunduğunu, sistemin 3'er ay aralarla hekim değiştirme hakkını getirdiğini dile getiren Dokucu, bütün bu hizmetlerin ücretsiz olduğunu vurguladı. Aile hekimlerine kan idrar tahlili yapma gibi kısmen genişletilmiş yetkilerin de verildiğine dikkati çeken Dokucu, 44 tane laboratuvarın bu sisteme dahil edildiğini aktardı. Dokucu, hastanın kan ve idrar gibi tahlil örneklerinin aile sağlık merkezleri içerisinde görevli hemşireler tarafından alındıktan sonra motorlu kuryelerce ilgili laboratuvarlara götürüldüğü ve tahlil sonuçlarının da online olarak ilgili hekimin bilgisayarına yansıtıldığı bir sistemi kurduklarını kaydetti.

Dokucu, “Amacımız bu insanların bu tür basit tahlil hizmetlerini bulundukları bölgede almasını sağlamak, bu tür basit tahliller yaptırmak ve sonuç almak için hastanelere gitmesini önleyerek hastanelerdeki kalabalığı azaltmak” şeklinde konuştu.

Aile hekimi günde 40-45 hastaya bakıyor;

Eski sağlık ocağı sisteminde bir hekimin günde ortalama 60-70 hastaya bakarken, aile hekimlerinin günde baktıkları hasta sayısının ortalama 40-45 olduğunu belirten Dokucu, “Sonuç itibarıyla aile hekimi o bölgedeki insanların ilk başvuru adresi olsun istiyoruz” diye konuştu. Ali İhsan Dokucu, aile hekimlerinin çalıştığı bölgeyi kendisinin tercih ettiğini, odasını bile kendisinin seçtiğini anlatarak, talebin çok olduğu yerlerde hekimin puana göre, kıdeme göre belirlendiğini söyledi.

İlk verilerin, aile hekimliği uygulamasının, hastanelerde hasta azalmasına neden olmadığı şeklinde olduğunu aktaran Dokucu, bunun kış şartlarından, insanların daha fazla hastalanmasından kaynaklanabileceğini belirtti. Dokucu, geçen sene itibarıyla bir kişinin yılda 7,1 kere hastaneye gittiğini, bu rakamın 9 yıl öncekinin 10 katı olduğunu aktararak, bu durumun, insanların hekime ve hastanelere eskiye göre daha kolay ulaşabilir hale gelmesinden kaynaklandığını vurguladı. Bir aile hekimine 3 bin 500-3 bin 700 kişinin kayıtlı olduğunu ifade eden Dokucu, aynı hasta grubu olunca, hekimin de bir süre sonra hastalarını daha iyi tanıyacağını, bunun da işini kolaylaştıracağını kaydetti. Ali İhsan Dokucu, “Aile hekimlerimizin herkesin telefonuna 'aile hekimim” diye kaydettiği, aile fotoğrafı içerisinde yeri olan arkadaşı olsun istiyoruz. Belki ilk 3 ayda bu olmayacaktır, ama önümüzdeki aylarda yıllarda o noktaya doğru gelebiliriz” şeklinde konuştu.

Türkiye'de şu ana kadar hastaların, merkezi bir yapı içerisinde kaydedilmediğini, sağlık konusunda gerçekçi verilerin bulunmadığını, otomasyon sistemi de olsa her hastanede tutulan kayıtların, o hastanenin içinde kaldığını, eski sağlık ocağı sisteminde de kayıt tutulmadığını dile getiren Dokucu, aile hekimliğinin aynı zamanda merkezi bir otomasyon sistemi olacağını, bütün verilerin aile hekimi tarafından bilgisayara aktarılırken İstanbul ve Ankara'da yedeklendiğini bildirdi. İstanbul Sağlık Müdürü Dokucu, aile hekimliği uygulamasına ilişkin şu bilgileri verdi;

“Örneğin Türkiye'de kaç diyabetli var? 1 Ocaktan itibaren tüm Türkiye'de aile hekimliğine geçildiği için gerçekten kaç diyabetli olduğunu 1 yıl sonra çok daha net rakamlarla konuşacağız. Kim diyabet, kim yüksek tansiyon, kim hiper tiroidi, kim şişman, kim zayıf hepsini kaydediyor aile hekimi. Vatandaşlarımızın sağlığıyla alakalı doğru ve güncel bilgileri oradan alacağız. Sağlık yöneticileri olarak bizleri çok olumlu etkileyecek kayıt sisteminin oluşturulması.”

İstanbul'da birkaç ay içinde yeni çalışmalar yapacaklarını bu çalışmaların sonucunda hasta dosyalarının ve aile hekimlerindeki verilerin hastaneler tarafından da görüleceğini ifade eden Dokucu, “Aile hekimlerinin birbiriyle ve hastanelerle irtibatı bu sistemle sağlanacak. Sağlık Müdürlüğü inisiyatifiyle yürüyen bir proje” dedi. İstanbul Sağlık Müdürü Ali İhsan Dokucu, bütün bu çalışmalar yapılırken, hasta mahremiyetini ön planda tuttuklarına dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı;

“Hasta mahremiyeti vazgeçemeyeceğimiz bir konu. Sağlıkla alakalı kişilere ait verilerin, bilgilerin ortada dolaşmaması için yani mahremiyet meselesini aşmak için 3-4 yıldır çalışıyoruz. Bunun hem mevzuat altyapısı hem de ilgili teknik altyapısını organize etmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde nereye giderseniz gidin, bilginiz dahilinde verilerinizin dolaşmasını sağlayacak bir sistem oluşturulacak. Diyelim Kayseri'ye gittiniz, hastasınız. Sizin İstanbul'daki hastanede filmleriniz, hikayeniz var. Bütün bunların görünebileceği bir ortama doğru gidiyoruz.”


hürriyet
 
F

Fırtına

Guest
Aile Hekimliği ile ilgili tüm detaylar

Aile hekimliği nedir?

İşte tüm detaylar..

Aile hekimliği uygulaması ülkemizde 1 Kasım tarihinde uygulanmaya başlandı. Artık sağlık ocaklarında saatlerce kuyruk beklemek yerine her ailenin kendi doktoru olacak. Bu uygulamanın faydaları saymakla bitmez; o yüzden yazımızı mutlaka okuyun..


Aile Hekimi kimdir?

Aile hekimi; yaş veya cinsiyeti ne olursa olsun, kişiyi bir bütün olarak incelemek için eğitilmiştir. Akut ve kronik hastalıkların tedavi edilmesine ek olarak, hastalıkların gelişmesini önlemek amacıyla düzenli sağlık taramalarını gerçekleştirir ve sağlıkla ilgili konularda danışmanlık hizmetini sağlar. Aile hekimi tarafından tespit edilen sağlık sorununun tedavisi, başka bir uzmanlık dalını ilgilendiriyor ve spesifik tedavi gerektiriyorsa, kişinin bu hizmete ulaşmasında koordinasyonun sağlanması da aile hekiminin görevidir.

* Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini vermek,

* Aile hekimi, kendisine kayıtlı kişileri bir bütün olarak ele alıp, kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini sunmak,

* Sağlıkla ilgili olarak kayıtlı kişilere rehberlik yapar, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini vermek,

* Kendisine kayıtlı kişilerin ilk değerlendirmesini yapmak için altı ay içinde ev ziyaretinde bulunup veya kişiler ile iletişime geçmek,

* Kayıtlı kişilerin yaş, cinsiyet ve hastalık gruplarına yönelik izlem ve taramaları (kanser, kronik hastalıklar, gebe, loğusa, yenidoğan, bebek, çocuk sağlığı, adölesan, erişkin, yaşlı sağlığı ve benzeri) yapmak,

* Periyodik sağlık muayenesi yapmak,

* Tetkik hizmetlerinin verilmesini sağlamak ya da bu hizmetleri vermek,

* Kendisine kayıtlı kişileri yılda en az bir defa değerlendirerek sağlık kayıtlarını güncellemek,

* Evde takibi zorunlu olan özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kendisine kayıtlı kişilere evde veya gezici/yerinde sağlık hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini vermek,

* Aile sağlığı merkezi şartlarında tanı veya tedavisi yapılamayan hastaları sevk etmek, sevk edilen hastaların geri bildirimi yapılan muayene, tetkik, tanı, tedavi ve yatış bilgilerini değerlendirmek, ikinci ve üçüncü basamak tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile evde bakım hizmetlerinin koordinasyonunu sağlamak,

* Gerektiğinde hastayı gözlem altına alarak tetkik ve tedavisini yapmak,

* Entegre sağlık hizmetinin sunulduğu merkezlerde gerektiğinde hastayı gözlem amaçlı yatırarak tetkik ve tedavisini yapar,

* Aile sağlığı merkezini yönetmek, birlikte çalıştığı ekibi denetlemek ve hizmet içi eğitimlerini sağlamak,

* İlgili mevzuatta birinci basamak sağlık kuruluşları ve resmi tabiplerce kişiye yönelik düzenlenmesi öngörülen her türlü sağlık raporu, sevk evrakı, reçete ve sair belgeleri düzenlemektir.


Neden aile hekimliği?

Aile hekimi, aile bireylerinin ikametlerine yakın olup hizmet verdiği toplumu her yönüyle tanır; aile, çevre ve iş ilişkilerini değerlendirir. Ailenin bütün bireylerinin sağlık durumlarını, yaşama koşullarını, dolayısıyla koruyucu sağlık uygulamalarının ve sağlık eğitimlerini bireylere nasıl uygulanacağını en iyi bilen kişidir.

Bu doktorlar kendi sorumluluğu altındaki bireyleri bir hastalık çerçevesinde değil, bütüncül bir yaklaşımla riskler, sağlık koşulları, psikososyal çevre ve mevcut diğer akut veya kronik sağlık sorunları ile birlikte bir bütün olarak değerlendirir. Sağlık hizmeti sunumunda, hizmetten yararlanan bireylerin memnuniyeti önemlidir.

Birinci basamak sağlık hizmetlerinin sürekli eğitimle geliştirilmesi ve güçlendirilmesi, çalışan hekimler ile diğer sağlık elemanlarının özendirilmesi, birey ihtiyaçlarının göz önünde bulundurularak koruyucu sağlık sistemine ağırlık verilmesi ve kabul edilebilir sevk sisteminin uygulanması ana ilkelerdir. Bu ilkelerin hayata geçirilmesi ikinci basamakta yığılmayı engelleyecek ve gerçekten ikinci basamakta tedavi edilmesi gereken hastalara yeterince zaman ayrılmasını sağlayacaktır.

Birinci basamak hizmetlerinin etkili bir şekilde verilebilmesi, toplumun hastalık yükünün azaltılmasının yanı sıra, ikinci ve üçüncü basamak tedavi kuruluşlarımızın da daha iyi ve kaliteli sağlık hizmeti ve sağlık eğitimi vermelerine fırsat tanıyacaktır.

Aile Hekimliği uygulamasının amacı nedir?

Aile hekimliğinin amaçları şu alt başlıklarda özetlenebilir;

* Erken tanı ve tedaviyi sağlamak,

* Sağlık ile ilgili tüm konularda ilk değerlendirmeyi yapmak,

* Sorumluluğu altındaki kişilerle sürekli ilişki halinde olarak onları izlemek,

* Birinci basamakta verilmesi gereken bireye ve topluma yönelik koruyucu sağlık hizmetlerini sunmak,

* Kronik hastalıklarda sürekli bakım ve tedaviyi sağlamak, bu tür hastalığı olan kişileri izlemek,

* Bireylerin yaşam kalitelerini ve sağlık düzeylerini geliştirmeye çalışarak toplumun gelişmesine katkı sağlamak.


Aile hekimliği hizmetlerinden kimler yararlanabilir?

Herkes aile hekimliği hizmetlerinden ücretsiz yararlanabilir. Aile Hekimliği uygulamasında sağlık güvencesi aranmamaktadır.

Aile hekimliği uygulamasında hasta - hekim ilişkisi nasıldır?

Aile hekimi, kişiyi ailesi ve içinde yaşadığı toplum ile birlikte bir bütün olarak ele alarak koruyucu sağlık hizmetleri ile tedavi hizmetlerini bir arada sunan ve kendi sorumluluğu altındaki kişilerin hem biyolojik, hem ruhsal, hem de sosyal yönleriyle ilgili olan, kişilerin kendi seçtikleri hekimidir.

İletişim insan yaşamında önemli bir olgudur ve günlük yaşantımızın hemen hemen her alanında etkilidir.

Hasta ve hekim arasındaki iletişim ise daha önemlidir çünkü;

* Hekimler açısından, hastaları anlamanın, onlara uygun tedaviler düzenleyebilmenin, hastaların bu tedaviye uyum sağlayıp, tedaviye bağlı kalmalarının,

* Hastalar açısından ise hekimlere güven duymanın, kendilerine sunulan tedavi imkânlarından yararlanabilmelerinin ve iyileşmelerinin ilk ve en önemli adımı iletişimdir,

* Aile hekimliği uygulamasında hizmetin iki ana unsuru olan hekim ve hasta arasındaki ilişki karşılıklı empati yapabilme, sabır ve anlayış temellerine oturmalıdır.



İnternethaber
 
F

Fırtına

Guest
Aile sağlığı elemanı kime denir?

Aile hekimi ile birlikte hizmet veren, sözleşmeli çalıştırılan veya Bakanlıkça görevlendirilen hemşire, ebe, sağlık memuruna (toplum sağlığı) denir. Aile hekimine sağlık hizmetinin sunulması esnasında yardımcı olur ve aile hekimi ile birlikte ekip anlayışı içinde kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin sunulması ile birlikte, kişilerin sağlık kayıtları ve istatistiklerinin tutulması gibi görevleri vardır.

Nereye aile sağlığı merkezi denir?

Bir veya daha fazla aile hekimi ile aile sağlığı elemanlarınca aile hekimliği hizmetinin verildiği sağlık kuruluşuna denir.

Toplum sağlığı merkezi nedir?

Bölgesinde yaşayan toplumun sağlığını geliştirmeyi ve korumayı ön plana alarak sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bu sorunları gidermek için planlama yapan ve bu planları uygulayan, uygulatan; birinci basamak koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini müdürlüğün sevk idaresinde organize eden, bu hizmetlerin verimli şekilde sunulmasını izleyen, değerlendiren ve destekleyen, bölgesinde bulunan sağlık kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlayan sağlık kuruluşuna denir.

Aile hekimliğinde sağlık hizmetleri ücretli midir?

Aile hekimliği hizmeti ücretsiz olup, sadece kimlik ile muayene olunabilir.

Herkesin aile hekimi olacak peki sağlık güvencesi olmayanlar ne yapacaktır?

Aile hekimliği uygulamaları (muayene, tahlil, film, aşı enjeksiyon pansuman v.s.) tamamıyla ücretsizdir. Sosyal güvence aranmaksızın tüm işlemleriniz aile hekiminiz tarafından gerçekleştirilecektir.

Aile hekimimi nerden öğrenebilirim?

Aile hekimliğine geçmiş merkezlerde T.C. Kimlik numaranızla en yakın aile sağlığı merkezleri, toplum sağlığı merkezleri, il sağlık müdürlüğünden ve Sağlık Bakanlığı’nın internet sitesinden de öğrenilebilir.

Kişi aile hekimini değiştirmek isterse ne yapmalıdır?

Tercih ettiği aile hekimine ya da toplum sağlığı merkezine müracaat etmesi yeterlidir.

Aile içindeki fertler farklı aile hekimlerini seçebilirler mi?

Kişiler hekim seçme özgürlüğü kapsamında istediği aile hekimini seçebilecektir. Çocuklar ebeveynlerinin uygun gördüğü aile hekimine kaydolacaktır.

Evde sağlık hizmeti nedir?

Aile hekimi evde takibi zorunlu olan özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kendisine kayıtlı kişilere koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini verir. Evde bakım hizmetleri Aile hekimliği Uygulamasından ayrı bir hizmet birimi olmakla beraber aile hekimleri evde bakım hizmetlerinin koordinasyonunu sağlamakla yükümlüdür.

İl Sağlık Müdürlükleri’ne nasıl ulaşabilirim?

Bunun için aile hekimliğinin resmi web sitesine bakabilirsiniz.


İnternethaber
 
Tekerlekli Sandalye
Üst