Aile Hekimliği Uygulaması Tüm Yurtta Başlıyor

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimliğinde A sınıfı hizmet davalık oldu

Sağlık-Sen, "Devlet tüm aile hekimliklerini A sınıfı standartlara kavuşturmalıdır" talebiyle Danıştay'a dava açtı.

Sağlık-Sen'in Danıştay'a açtığı davada iptalini istediği hükümlerin başında aile hekimliklerini sınıflandıran düzenleme geliyor. Sağlık-Sen Tokat Şube Başkanı Suat Mantar, sendika olarak Aile Hekimliği Ücret Yönetmenliği'nin bazı hükümlerinin iptali için Danıştay'a dava açıldığını belirterek, "Aile Hekimliği Ücret Yönetmeliği'nin birinci basamak sağlık hizmetlerinin niteliğini artırma hedefiyle çelişen, çalışanlar üzerinde baskı kuran, vatandaşların birinci basamak sağlık hizmetlerinden yararlanma

düzeylerini farklılaştıran düzenlemeler içermektedir. Sağlık-Sen'in Danıştay'a açtığı davada iptalini istediği hükümlerin başında aile hekimliklerini sınıflandıran düzenleme gelmektedir. Dava dilekçesinde, aile hekimliklerinin A,B,C,D şeklinde sınıflandırılmasının, vatandaşların da farklı nitelikte sağlık hizmeti alması anlamına gelmektedir. Bu durum Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Dava dilekçesinde "Tüm vatandaşların A sınıfı hizmet almaya hakkı vardır. Devlet tüm aile

hekimliklerini A sınıfı niteliğe kavuşturarak aile hekimlerine teslim etmelidir" dedi.

Aile sağlığı çalışanlarının haklarının yönetmelikle tırpanlandığını iddia eden Mantar, izin ve raporlu geçen dönemler ile ilgili 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda yer alan pek çok haktan, aile sağlığı çalışanlarının muaf tutulduğunu sözlerine ekledi.

İhlas Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yönetmelik

Aile hekiminin görevleri

Madde 4 - Aile hekimi, aile sağlığı merkezini yönetmek, birlikte çalıştığı ekibi denetlemek, hizmet içi eğitimlerini sağlamak ve Bakanlıkça yürütülen özel sağlık programlarının gerektirdiği kişiye yönelik sağlık hizmetlerini yürütmekle yükümlüdür.

Aile hekimi, kendisine kayıtlı kişileri bir bütün olarak ele alıp, kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini bir ekip anlayışı içinde sunar.

Aile hekimi;

a) Çalıştığı bölgenin sağlık hizmeti planlamasının yapılmasında yerel sağlık idaresi ile işbirliği yapmak,

b) Hekimlik uygulaması sırasında karşılaştığı toplum ve çevre sağlığını ilgilendiren durumları yerel sağlık idaresine bildirmek,

c) Kişiye yönelik rehberlik, sağlığı geliştirici ve koruyucu hizmetler ile ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini vermek, önemli/sık görülen toplum sağlığı konularında kişilerin periyodik muayenelerini (meme kanseri, rahim kanseri taraması ve benzeri), ruh sağlığı ve yaşlı sağlığı hizmetlerini yerine getirmek,

d) İlk kayıtta ev ziyareti ile kendisine bağlı kişilerin sağlık durumlarının tespitini yapmak,

e) Çalıştığı mekanda ve gerektiğinde (aile hekiminin ev ziyareti esnasında tespit ettiği evde takibi zorunlu özürlü, yaşlı, yatalak ve benzeri durumdaki kişilere) güvenliği sağlayıcı tedbirlerin alınması kaydı ile evde veya gezici sağlık hizmetlerinin yürütülmesi sırasında kişiye yönelik birinci basamak koruyucu sağlık, tanı, tedavi, rehabilitasyon ve danışmanlık hizmetlerini vermek,

f) Bakanlıkça belirlenen ve uygulamaya konulan kişiye yönelik özel sağlık programlarını yürütmek,

g) Tanı ve tedavisi yapılamayan hastaları sevk etmek, sevk edilen hastaların geri bildirilen muayene, tetkik, tanı, tedavi ve yatış bilgilerini değerlendirmek, ikinci ve üçüncü basamak tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri ile evde bakım hizmetlerinin koordinasyonunu yapmak,

h) Temel laboratuvar hizmetlerini vermek veya verilmesini sağlamak,

ı) Verdiği hizmetler ile ilgili sağlık kayıtlarını tutmak ve gerekli bildirimleri yapmak,

i) İlk yardım ve acil müdahale hizmetlerini vermek veya verilmesini sağlamak,

j) Gerektiğinde kişiyi kısa süreli gözlem altına alarak tetkik ve tedavisini yapmak,

k) Gerektiğinde aldığı uzmanlık eğitimi ve bu eğitim sırasında yaptığı rotasyonlar çerçevesinde hastayı yatırarak tetkik ve tedavisini yapmak,

l) Kronik hastalığı olan kişilerin gerekli sıklıkta takibini yapmak,

m) Özürlü kişilere yönelik sağlık hizmetlerini yürütmek,

n) Doğum öncesi, doğum sonrası loğusa ve bebeğe beraber izlem yapmak,

ile yetkili ve görevlidir.

Aile sağlığı elemanının görevleri

Madde 5 - Aile sağlığı elemanı, aile hekimi ile birlikte ekip anlayışı içinde kişiye yönelik koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin sunulması ile birlikte, kişilerin sağlık kayıtları ve istatistiklerinin tutulması ile yükümlüdür. Aile hekiminin yukarıda sayılan görevlerini yerine getirmesinde yardımcı olur.

Aile sağlığı elemanı;

a) Aile sağlığı merkezine başvuran kişilerin vital bulgularını almak ve kaydetmek,

b) Aile hekiminin gözetiminde, talimatı verilen ilaçları uygulamak,

c) Yara bakım hizmetlerini yürütmek,

d) Tıbbi alet, malzeme ve cihazların hizmete hazır bulundurulmasını sağlamak,

e) İlk yardım ve acil müdahale hizmetlerinde aile hekimine yardımcı olmak,

f) Poliklinik hizmetlerinde bulunmak, hastaların başka bir sağlık kuruluşuna sevki durumunda sevk işlemlerini yürütmek, tıbbi sekreter bulunmadığı hallerde sevk edilen hastaların sevk edildiği kurumla koordinasyonunu sağlamak,

g) Laboratuvar tetkikleri için numune almak,

h) Basit laboratuvar tetkiklerini (eğitimini almışsa) yapmak,

ı) Aldığı numunelerin ilgili laboratuvar tarafından teslim alınmasını sağlamak,

i) Gezici hizmetler, sağlığı geliştirici sağlık eğitimi, koruyucu hizmetler ile ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması hizmetlerini vermek,

j) Bakanlıkça belirlenen hizmet içi eğitimlere katılmak,

k) Hizmetlerin yürütülmesi ile ilgili olarak aile hekiminin verdiği diğer görevleri yerine getirmek,

ile yetkili ve görevlidir.

Gezici hizmetlerin yürütülmesi

Madde 6 - Aile hekimliğine geçilen illerde gezici sağlık hizmeti bölgeleri, uygulama başlamadan önceki iki ay içinde, aile hekimliği uygulamalarına geçildikten sonra yapılmak istenen değişiklikler ise her yıl Ocak ve Temmuz aylarında il sağlık müdürlüğünün teklifi ve Bakanlığın uygun görüşüyle tesbit edilir. Gezici sağlık hizmeti vermekle yükümlü aile hekimleri atama sırasında belirlenir. Gezici sağlık hizmeti veren aile hekimlerinin, bölgelerindeki dağınık yerleşim birimlerine belirli bir plan dâhilinde periyodik olarak ulaşmaları ve bu şekilde hizmet vermeleri esastır. Bunu sağlamak için aile hekimi, coğrafi durum, iklim koşulları, ulaşım şartları ve kendisine bağlı olan yerleşim birimlerinin sayısını dikkate alarak hizmeti aksatmayacak şekilde ziyaret yapar ve programını köy/mahalle muhtarlar vasıtasıyla en geç bir önceki haftanın son iş günü saat 12.00'ye kadar duyurulmasını sağlar. Bu ziyaretlerin aile sağlığı elemanının görev yetki ve sorumlulukları çerçevesinde, aile hekimince uygun görülen kısmı aile sağlığı elemanınca da yapılabilir.

Bağışıklama hizmetleri

Madde 7 - Genişletilmiş bağışıklama programı ve gebe aşıları aile hekimi tarafından yürütülür. Aile hekimlerine ihtiyaçları olan aşılar ilçe sağlık grup başkanlıkları tarafından ulaştırılır.

Acil hallerde aile hekiminin bilgilendirilmesi

Madde 8 - Hastaneye başvuruyu gerektiren ve aile hekiminin müdahil olamadığı acil durumlarda, hasta veya başvurulan acil servisin yetkilisi mümkün olan en kısa süre içerisinde aile hekimine/aile sağlığı merkezine gerekçesini belirterek yazılı olarak bilgi verir.

Kişilerin aile hekimini seçebileceği bölgeler

Madde 9 - Aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde, kişilerin birinci basamak sağlık hizmetlerinden faydalanabilmesi için aile hekimlerine kaydolması şarttır. Kişilerin aile hekimlerine ilk kaydı, aile hekimliği uygulamalarına yeni geçilen illerde il sağlık müdürlüğü tarafından ikamet ettikleri bölge göz önünde bulundurularak yapılır. Daha sonra kişiler, bulundukları yerin coğrafi şartlarına göre yakın konumdaki aile hekimini zaman ve bölge sınırlaması olmaksızın serbestçe seçebilir. Kendi seçimini yapan kişinin aile hekimini değiştirmesi için en az altı ay beklemesi zorunludur. Aile hekimliği uygulamalarının olduğu bir il'e ikamet amacıyla yeni gelen kişiler bölgelerinde bulunan aile hekimlerinden istedikleri bir aile hekimine kayıt yaptırırlar. Kayıt yaptırmamışlarsa ilk ev halkı tespitinde tespit edilirler ve il sağlık müdürlüğü tarafından kendine kayıtlı kişi sayısı en az olan yakın konumdaki aile hekiminden başlanarak kayıtları yapılır.

Herhangi bir nedenle bölgedeki aile hekimleri tarafından kayıt edilemeyen kişi, il sağlık müdürlüğü tarafından listesinde yakın konumdaki en az kişi kaydı olan aile hekiminin listesine eklenir.

İllerde, merkez ilçe tek bölgedir. 10/7/2004 tarihli ve 5216 sayılı Büyükşehir Kanununa tabi illerde ise, büyükşehir belediyesine bağlı her ilçe ayrı bir bölgedir. Büyükşehir sınırlarındaki ilçelerde, kişi isterse bulunduğu ilçe dışından aile hekimini seçebilir. Diğer ilçelerin her biri bir bölgedir.

Gezici sağlık hizmeti verilen yerlerde oturan kişiler, gezici sağlık hizmet almak üzere başka bir aile hekimine kayıt olamazlar. Ancak, başka bir aile hekimine kayıt olmak isterler ise, kayıt oldukları aile hekiminin aile sağlığı biriminden hizmet alırlar. Bu durumda, kayıt olunan yeni aile hekimi, o kişi veya kişiler için gezici sağlık hizmeti vermek ile yükümlü tutulamaz.

Sürekli ikamet ettiği ilden uzakta kalacak kişi veya geçici süre ile Türkiye'de ikamet edecek olan kişi, zorunlu durumlarda kendisine yakın konumdaki bir aile hekiminden kayıt yaptırmaksızın sağlık hizmeti alır veya hastaneye sevk edilir. Bu durumdaki sevk, aile hekiminin sevk sayısına işlenmez. Aile hekimi bu konumdaki kişiler için herhangi bir ücret talep edemez.

Meslek ilkeleri

Madde 10 - Aile hekimi ve aile sağlığı elemanı sağlık hizmetlerinin yürütülmesi esnasında, 19/2/1960 tarihli ve 10436 sayılı Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi ve bağlı bulunan ilgili mevzuat hükümlerine uymak ve hasta haklarına saygı göstermekle yükümlüdür.

Çalışma saatleri

Madde 11 - Aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları tam gün esasına göre çalışırlar.

Mesai saatleri ve günleri, çalışma yerinin koşulları da dikkate alınmak suretiyle çalıştığı bölgedeki kişilerin ihtiyaçlarına uygun olarak aile hekimi tarafından belirlenir ve yerel sağlık idaresince onaylanır. Yapılacak ev ziyaretleri ve gezici sağlık hizmetleri çalışma süresine dahil edilir. Çalışılan günler ve saatler aile sağlığı merkezinin görünür bir yerine asılarak kişilerin bilgilenmesi sağlanır.

Çalışma saatleri dışında ve resmi tatillerde, bölgedeki aile hekimleri sayısı dikkate alınarak icapçı veya aktif nöbet uygulamaları çerçevesinde hizmetin devamlılığı sağlanır.

Aile hekimi ve aile sağlığı elemanları, yangın, deprem, sel felaketi gibi olağanüstü durum ve hallerde çalışma saatleri ile bağlı olmaksızın çalıştırılabilirler.

Hizmetlerin devamlılığının sağlanabilmesi için gerekli durumlarda Bakanlık personeli görevlendirme suretiyle çalıştırılır.

İzinler

Madde 12 - Görevlendirme suretiyle çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları yıllık, mazeret izni ve hastalık izni yönünden, asli statülerine ilişkin mevzuata tâbidir.

Sözleşme ile çalıştırılan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanları yıllık, mazeret izni ve hastalık iznini 5258 sayılı Kanunun 8 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kullanırlar.
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimliği tıkır tıkır işliyor

İstanbul'da üçüncü ay doldu...

Aile hekimliği tıkır tıkır

İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, ''aile hekimliği'' uygulamasıyla ilgili, ''Tüm yapı dikkate alındığında yüzde 99'larda hizmetin rahatlıkla verildiği, çok az bazı noktalarda zorlandığımız bir sistem söz konusu'' dedi.

Dokucu, Barcelo Topkapı Eresin Otel'de düzenlenen İstanbul'da Aile Hekimliği Uygulamasını Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, uygulamaya başlamadan önce daha büyük sorunlar beklediğini, ancak yoğun çalışmanın bir ödülü olarak uygulamaya 1 Kasım 2010'da İstanbul'da geçilebildiğini hatırlattı.

''Sağlıkta Dönüşüm Programı''nın önemli ayaklarından biri olan uygulamanın gerçekleşmesinin, diğer birçok devrim niteliğindeki proje gibi, değişim ve dönüşüm gerektirdiğini ifade eden Dokucu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Mutlaka bir dönüşüm yaparken var olan kurulu düzen değiştiği için statüko rahatsız olur ve iyi giden şeylerin kötü gitmesi riski, alışkanlıkların bozulması bu değişime karşı bir direnç oluşturur. Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın bütün ayaklarında bunlar olmuştur. 2005'te sigorta hastaneleri birleştirilirken de birçok haberin varlığını çok iyi hatırlıyoruz, ama 6 yıl geçti hiçbir Allah'ın kulu, 'şu an ülkede tekrar sigorta hastanesi sistemine döneceğiz' diye iddia edemez. Çünkü bu sistemin doğruluğu geçen birkaç aylık zorluktan sonra ortaya çıkmıştır. Aile hekimliği de benzeri bir yapılanmadır. Bu uygulamada baştaki zorlukların aşılmasını takiben, vatandaş memnuniyetinin olağanüstü arttığı bir yapılanma olup, bu dönüşümün faydasını her yerde görürüz.''

-''8 AY İÇİNDE 4 BİN KİŞİYİ EĞİTTİK''-
Türkiye'de sağlık sektöründeki insan gücünün kısıtlı olduğunu vurgulayan Dokucu, şartların zorlanarak 100 bin hekimden 21 bininin aile hekimliği uygulamasına dahil edilebildiğini, 2023 yılında bu sayının 44 bine çıkarılmasının amaçlandığını aktardı.

Dokucu, 13 Aralık 2010'da tüm ülkenin aile hekimliği şemsiyesi altına girdiğini dile getirerek, ''İki sene önce ağustos ayında aile hekimliği sürecinin başlamamasıyla alakalı ilk direktifi aldık. Bunun çok zor ve İstanbul için uygulaması imkansız duygusu vardı, bana o emir ilk verildiğinde. Ancak Sağlık Bakanlığımızın bu konudaki iradesi ve bu konuda kaynak aktarılması, konuyla ilgili desteğin her boyuta verileceğinin bilinmesi sonucu biz hızlı bir şekilde programa aldık. O ana kadar geçen iki yıl içerisinde toplam bin 200 kişi eğitilmişken, biz 8 ay içinde 4 bin kişiyi eğitmek suretiyle sertifikalandırdık'' şeklinde konuştu.

Aile hekimliği sisteminin, büyük oranda sözleşme altına alındığını ve bugün itibariyle 3 bin 395 hekimin, aile hekimliği hizmeti verdiğini belirten Dokucu, şunları kaydetti:

''Peki ne oldu da aile hekimliği sistemine geçildi, sağlık ocağının nesi vardı? Bu eleştirilen bir konu. Sistemle vatandaş, çalışan, sağlık elemanı motive olmuştur. Gerek kendi istediği kadroda çalışmak gerekse eskiye göre çok daha iyi özlük haklarına kavuşmak suretiyle motive olmuştur. Vatandaş da devletin kendisine gönderdiği hekimden hizmet almak yerine kendisi hekim seçebilecek hale gelmiştir. Hastaların önemli bir kısmı eskiden büyük hastanelere transfer olurken ya da kendi sevk mekanizmasının bir parçası olarak görürken ve bunlar da hastanelerde bir kalabalık karmaşa oluştururken, bugün itibariyle bir sevk sistemi olmamakla birlikte kişiler, hizmeti aldığı yerde olmakta ve hastanelerimiz daha az yoğunlukta çalışmaktadır. Bu sayede aile hekimleri, daha hızlı ve kaliteli hizmet verebilmeyi sağlamaktadır.''

-AİLE HEKİMİNE BİR HEMŞİRE DÜŞMESİ İDEALİ-
Dokucu, bugün itibariyle ulaşılan aile sağlığı merkezi sayısının 808 olduğunu ve yeni açılacak merkezlerle bu sayısının Temmuzda ideal olan 891'e ulaşacağını ifade ederek, ''Hemşire sorunu maalesef devam ediyor. Aile hekimlerine bir hemşire düşmesi idealine ulaşmak durumundayız'' dedi.

Aile hekimliğinin kişilerin isteğiyle işleyen bir sistem olduğunu vurgulayan Dokucu, ''Kişi istiyorsa orada çalışıyor. Biz ancak görevlendirmeyle oraya gönderiyoruz. Bazı yerlerde görevlendirme yapamıyoruz, çünkü binanın kendisi yok, kiralayacak eleman da yok. Bu toplam 44 aile sağlığı merkezini geçmiyor. Tüm yapı dikkate alındığında yüzde 99'larda hizmetin rahatlıkla verildiği, çok az bazı noktalarda zorlandığımız bir sistem söz konusu' diye konuştu.

Dokucu, İstanbul'da uygulama kapasımında 144 hekimin daha sözleşme altına alınması gerektiğini, ebe hemşire sayısındaki yüzde 11'lik eksiğin de gelecek aylarda kapatılacağını aktararak, ''Tüm sistem dikkate alındığında İstanbul'da 31 ilçede yüzde 100 hizmetin verilebileceği sözleşmeli arkadaşlarımız var. Esenler, Bağcılar, Arnavutköy ve Sultangazi gibi ilçeler, 'sorunlu ilçeler'. Aslında sorunlu değil, biz sorunu büyük ölçüde çözmüşüz, ancak en fazla hizmet açısından açlık burada'' şeklinde konuştu.

-BİR HEKİME YAKLAŞIK 3 BİN 600 KİŞİ DÜŞÜYOR-
İstanbul'da bir aile hekimine yaklaşık 3 bin 600 kişinin düştüğünü belirten Dokucu, sağlık ocağı sisteminde bir hekimin günde ortalama 65 kişiye baktığını, yeni sistemle bu sayının 30-40'a düştüğünü aktardı.

Dokucu, aile hekimliği hizmetlerinin tamamen ücretsiz olduğunu dile getirerek, şu an için 26 olan tetkik sayısını, kısa sürede yapılacak ihaleyle 45'e çıkaracaklarını anlatarak, şöyle konuştu:

''Aile hekimleri hemşirelere hastadan kan aldırtıyor, kurye gidip alıyor, tetkik edildikten sonra da sonuçlar aile hekiminin bilgisayarına düşüyor. Bunun tamamını sağlık müdürlüğümüz finanse ediyor. Ekim 2010'da 3 milyon 200 bin TL ödemişiz laboratuvar hizmetlerine ki o zaman sağlık ocağı sistemi geçiyordu. Kasımda geçişin ilk şokunun etkisiyle laboratuvar çok ciddi düştü ve 721 bin TL ödedik laboratuvar hizmetlerine. Hekim arkadaşlarımız adaptasyon artıkça hızla bunu düzelttiler. Biz kendi ödediğimiz laboratuvar giderinden hekimlerin göstermiş olduğu ilgiyi anlıyoruz, bunun giderek de artacağını biliyoruz. Çok yakında hastanelerimizden ücretsiz laboratuvar hizmetinin yanında ücretsiz radyoloji hizmeti alabileceğiz aile hekimleri vasıtasıyla.''

-''UYGULAMA HALKTA BÜYÜK MEMNUNİYET OLUŞTURDU''-
Geçişin bazı noktalarının kendisine zorluk olarak görülmesiyle birlikte uygulamanın halkta büyük oranda memnuniyet oluşturduğunu ifade eden Dokucu, ''Uygulamanın, vatandaşın hizmete ulaşmada önündeki engelleri kaldırdığını, çok daha yakın, hızlı ve etkin bir şekilde hizmet alabildiğini gördük'' dedi.

Uygulamayla ilgili gazetelerde yer alan bazı haberlere de değinen Dokucu, iddia edildiği gibi koruyucu sağlık hizmetlerinin terk edilmesinin söz konusu olmadığını, aksine teşvik edici uygulamalar bulunduğunu belirterek, ''Hastanelerden, 112'lerden ve kamunun diğer alanlarından aile hekimliği için ayrılan hekim, ebe ve hemşire sayısı 3 bini bulmuştur. Ancak aile hekimliği sisteminde şu ana kadar yaklaşık 200 istifa olmuştur, 50 kadar da hemşire görevinden ayrılmıştır'' diye konuştu.

-''KAMU HASTANELERİNDE HASTA AZALMASI ŞU AN İÇİN SÖZ KONUSU DEĞİL''-
Ali İhsan Dokucu, İstanbul'daki misafir hasta konusunun sisteme etkisine ilişkin bir soru üzerine, acil hizmetler açısından bakıldığında konunun bir sorun oluşturmadığını söyledi.

Kişinin memleketinde kimliğiyle toplum sağlık merkezine giderek kayıt yaptırabildiğini aktaran Dokucu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bu anlamda vatandaşın hizmet alması açısından bir sorun yok. Sorun daha çok sağlık çalışanı açısından. Çünkü aile hekimliği sistemi kendine bağlı nüfusla irtibatlı bir yapılanma. Eğer birkaç yüz kişi yazın oynarsa o kişinin maaşında ciddi azalma olabilecek. Ayrıca kişi geri geldiğinde hekimin kadrosu dolmuş olabilir. Vatandaş mağduriyeti olmaması dolayısıyla endişe içinde değiliz. Ancak hekim arkadaşların olası mağduriyeti için bir hazırlık yapılabilir.''

Dokucu, ''Sistemle hastaneye gitme performansında ne kadar düşüş var'' şeklindeki soruya, ''Hastanelerimize giden hasta sayısı açısından bakıldığında artış var. Bunun nedeni gripler. Aile hekimliğinden sonra özel hastane verilerinde bir miktar düşüş gördüm. Genel anlamda kamu hastanelerinde hasta azalması şu an için söz konusu değil'' diye cevapladı.

-''İNSANLARIN ÖNEMLİ KISMI, SİSTEM KONUSUNDA BİLGİ SAHİBİ DEĞİL''-
Bir başka soru üzerine Dokucu, 1 Şubat itibariyle her aile hekiminin sadece kendine bağlı vatandaşa bakar hale geldiğini belirterek, ''Acil bir durum söz konusuysa kendi bölgesinde hekim arkadaşımız ilk değerlendirmesini yapıp hastayı bir hastaneye doğru yönlendirmek durumunda. Standart hizmetleri verme anlamında oradaki hekim arkadaşımız kendisine bağlı olmayan nüfusa hizmet verme yükümlülüğünde değil. Dışardan gelen bir hasta bir kereye mahsus muayene olabilir, rapor ya da reçete yazdırmaya kalktığında bu olmayacaktır'' diye konuştu.

Sistemin hekimlere ne gibi sorunlar getirdiği sorusuna Dokucu, hekimin neyle karşılaşacağını bilerek tercih yaptığını, sisteme kimseyi zorla seçmediklerini belirterek, ''Ben de bir hekimim. Arkadaşlarımın çalışma şartlarıyla alakalı sorunlarını düzeltmek bana ait bir problem'' dedi.

Dokucu, hekimler arasında bir memnuniyet araştırması yapmanın şu an için haksızlık olacağını ifade ederek, ''Memnun olmayan bir arkadaşımızın sadece bir imzasına bağlı. Memnun değilse kendi kadrosuna dönebiliyor. Bu 'dönün' anlamında değil, yanlış anlaşılmasın'' diye konuştu.

Uygulamanın başlamasından beri aile hekimine gitme sıklığının ne olduğunun sorulması üzerine de Dokucu, bölgede sağlık hizmetine başvuru açısından bir rakamsal değişiklik olmadığını dile getirerek, insanların önemli bir kısmının sistem konusunda bilgi sahibi olmadığını kaydetti.

haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimleri istifa ediyor!

200 kişi görevi bıraktı! İstifaların daha da artması bekleniyor! 700 bin kişinin aile hekimi kim olacak?

Aile hekimleri istifa ediyor!

BEGÜM ÇELİKKOL / HABERTURK.COM SAĞLIK HABERLERİ SERVİSİ

İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, İstanbul'da Aile Hekimliği Uygulamasını Değerlendirme Toplantısı'nda bir açıklamada bulundu. Açıklamasında ''Hastanelerden, 112'lerden ve kamunun diğer alanlarından aile hekimliği için ayrılan hekim, ebe ve hemşire sayısı 3 bini bulmuştur. Ancak aile hekimliği sisteminde şu ana kadar yaklaşık 200 istifa olmuştur, 50 kadar da hemşire görevinden ayrılmıştır'' dedi. 200 aile hekiminin istifa etmesi akıllarda bazı soru işaretleri oluşturdu.

"200 aile hekiminin istifasıyla kaç kişi hekimsiz kalacak?", "Her aile hekimine 3 bin 500 kişi düşüyor. Peki istifalarla 700 bin kişiye kim aile hekimliği yapacak?", "İstifa eden 200 hekimin hastaları diğer aile hekimlerine aktarılırsa ne kadar kaliteli hizmet verilir?" gibi sorular bizim de aklımızı kurcaladı.

"BASKICI BİR YÖNETMELİK VAR, İSTİFALAR ARTACAK"
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Fethi Bozçalı, 200 istifanın iyi bir rakam olduğunu söyleken şunları kaydetti: "İstifa etmelerinin gerekçelerinin altında neler yattığını Bakanlık düşünmeli, araştırmalı. Aile hekimlerinin karşısında demokrasi kılıcı gibi getirilen ücret yönetmeliği, cari giderlerin azaltılması, iki sayfa şeklinde yayınlanan ceza puanlama sistemi var. Ciddi anlamda baskıcı bir yönetmelik var. Aile hekimleri, ceza puanını gördükten sonra istifa etmeye başladılar. İnsanlar mutsuz, aile hekimleri çok kaygılı. Beklentileri karşılanmadı. Eskisine göre ne değişti diye düşünüyorlar. Sözleşmeli oldular. Sağlık Bakanlığı verdiği sözleri tutmadı. Aile hekimleri ciddi anlamda şoke olmuş durumda.

Hayal kırıklığına uğradılar. İstifalar, giderek çoğalacak. Bu ay maaş alan aile hekimlerine ve elemanlarına 2 yıllık sözleşme vergisi kesildi. Bu bin 500 TL'ye tekabül ediyor. İhtiyaçlarını ceplerinden karşılıyorlar. Sağlık Bakanlığı her seferinde şartları ağırlaştırıyor. Bu anlanmda istifalar değerli, daha da artacak. Şu anda İstanbul'da aile hekimi konusunda açık var. Mesela Sultangazi'de 52 tane boş kadro var. Bağcılar, Atışalanı, Gazi Mahallesi gibi yerlerde açıklar doldurulmuş değil. Arkadaşlarımızın feryadı ciddi boyutta. Hekimlerin büyük kısmı 100'ün altında hastaya bakmıyor. Ama hekimlerin koruyucu sağlık hizmetleri için de zaman ayırması gerekiyor fakat ayıramıyorlar. Ortada kalmış durumdalar"

"YÖNETMELİK SIKINTILI"
Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkanı Prof. Dr. Okay Başak ise "Aile hekimleri istifa ettiğinde yenileri alınabiliyor. Bu iki yolla oluyor. Ya dışarıdan aile hekimleri işe başlıyor ya da Sağlık Bakanlığı 657 kadrosundaki kendi hekimlerini, o bölgeye sözleşmeli aile hekimi gelene kadar, görevlendiriyor. İstanbul'da yeterince aile hekimi yok. 200 istifadan boşalan yerler bir süre açık kalabilir. Türkiye'nin başka yerlerinden tayin de çıkarılabilir. Bu tayinleri bekleyen hekimler var. Bu yolu açarak, açığı kapatacaklardır. Ancak bu istifaların artması bekleniyor. Yönetmeliklerle ilgili sıkıntılar var. Ücretlendirme ve uygulama yönetmeliği sıkıntılı. Bunlar da hekimleri yıldırıyor" dedi.


haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimleri, hastalarının geçmiş radyoloji görüntülerine ulaşabilecek

Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, örnek bir projeye imza atarak, aile hekimlerinin kendi hastalarının radyoloji görüntülerinin arşivine ulaşmasını sağlayacak.

Sağlık Bakanlığı, aile hekimlerinin, hastalarının yaşadığı rahatsızlıktan dolayı daha önce çeşitli hastanelerde çektirdiği radyoloji görüntülerine ulaşabilmesini sağlayacak. 'Merkezi Tıbbi Veri Arşivleme ve Raporlama ve İstatistik' yazılımı ile aile hekimleri kendilerine kayıtlı hastalarının radyolojik görüntülerine de sahip olabilecek. Böylece aile hekimleri, hastalarının röntgen filminden ekg'sine, tomogrofiden ultrasona kadar radyoloji alanına giren tüm tetkiklerini ortak bir havuzda takip edebilme imkanına kavuşacak.

Bakanlık, konuyla ilgili tüm il sağlık müdürlerine aile hekimlerinin bu konuda bilgilendirilmesi için gerekli çalışmaların başlatılmasını istedi. İl Sağlık Müdürlükleri sistemin kullanılmasıyla ilgili aile hekimlerine eğitimin yanı sıra aile hekimlerine ait kullanıca ad ve şifrelerini teslim edecek. Bakanlık yetkililerinden edinilen bilgiye göre aile hekimlerinin daha etkin ve verimli çalışmalarını sağlaması amaçlanıyor. Aile hekimleri, hastaların geçmiş dönemlerde çeşitli hastalıklardan dolayı çekildiği radyoloji görüntüleriyle hastalarının durumunu yakından takip edebilme imkanı elde edecek.

Ankara İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Aksoy, aile hekimlerinin, hastalarının tekrar radyoloji görüntülerinin çektirilmesini sağlamadan, Ankara'daki devlet hastanelerinden üniversite hastanelerine kadar tüm radyoloji görüntülerine erişebileceğini vurguladı.

Cihan Haber Ajansı
 

arslan

Üye
Üye
Katılım
Şub 25, 2011
Mesajlar
36
Tepkime Puanı
0
Puanları
0
Aile hekimligi sağlıkta dev bir proje gerçekten çünkü hertürlü konuda aile hekimine danışıp, sağlık durumuzla ilgili yapabilcekleri ne varsa kendileri yapıyorlar, kendi branşı değilse en azında seni doğru branşa yönlendiriyor. Eskinden bir bölüme randevu alıyorduk zorlukla gittiğimiz hastande doktor demezmi yanlış bölüme randevu almışınız :) çıldırmamak elde değildi ama şimdi ise çok güzel bir yönlendirmeyle hasta dolaşmadan tedavi hizmetini alabiliyor...
 
F

Fırtına

Guest
aile hekimi uygulaması gerçekten çok güzel bir proje.. gerektiği gibi uygulama olursa hastalar için büyük kolaylık..
 
F

Fırtına

Guest
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nde değişiklik

Aile hekimliği uygulamasında ''entegre sağlık hizmeti'' tanımı getirildi, aile hekimliği birimi gruplandırması yeniden düzenlendi.

Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği'nde yapılan değişiklik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Değişiklikle, aile hekimliği uygulamasında ''entegre sağlık hizmeti'' tanımı getirildi.

Buna göre, ''entegre sağlık hizmeti'', ''Sağlık Bakanlığınca belirlenecek yerlerde, bünyesinde koruyucu sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, muayene, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri, doğum, ana çocuk sağlığı hizmetleri, ayakta ve yatarak tıbbi ve cerrahi müdahale ile çevre sağlığı, adli tabiplik ve ağız diş sağlığı hizmetleri gibi hizmetlerin de verildiği, birinci basamak sağlık hizmetlerini yoğunlukla yürütmek üzere tasarlanmış sağlık hizmeti'' olarak tanımlandı.

Düzenleme, gezici sağlık hizmetleriyle ilgili değişiklik de öngörüyor.

Buna göre, aile hekimleri, coğrafi durum, iklim ve ulaşım şartları ile kendisine bağlı yerleşim birimlerinin sayısını dikkate alarak ve her 100 kişi için ayda iki saatten az olmamak üzere gezici sağlık hizmetleriyle ilgili planlama yapacak.

Yönetmelikteki, ''750 kayıtlı kişiye kadar haftada en az bir kez, 750 ve üzeri kayıtlı kişiye ise haftada en az iki kez gezici sağlık hizmeti verilmesi''ne ilişkin düzenleme, ''Her bir yerleşim birimine haftada en az bir kez gezici sağlık hizmeti verilir'' şeklinde değiştirildi.

Düzenleme ayrıca, hastane bulunmayan ilçe merkezleri ve entegre sağlık hizmetinin sunulduğu merkezlerde, acil sağlık hizmetleri ile yerinde otopsi hizmeti dışındaki adli tabiplik hizmetlerinin; mesai saatleri içinde aile hekimleri, mesai saatleri dışında ve resmi tatil günlerinde ise ilçe merkezindeki toplum sağlığı merkezi hekimleri, entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde çalışan hekimler ve aile hekimlerinin toplamı dikkate alınarak icap veya aktif nöbet uygulamaları şeklinde yürütülmesini de öngörüyor.

Yeni düzenlemeyle aile hekimliği birimlerinde görevlendirilecek sözleşmeli aile sağlığı elemanlarına, acil tıp teknisyenleri de eklendi.

Sağlık Bakanlığı bünyesinde sözleşmeli olarak çalışan ve aile hekimlerince talep edilen ebe, hemşire ve sağlık memurlarının (toplum sağlığı) istihdam edilme gerekçelerine uygun olarak ancak kendi ilçe sınırları içinde aile sağlığı elemanı sözleşmesi imzalayabilmelerini öngören hüküm de yürürlükten kaldırıldı.


medimagazin
 
F

Fırtına

Guest
Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik (resmi gazete)

Sağlık Bakanlığından;

AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

MADDE 1 –25/5/2010 tarihli ve 27591 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliğinin 3 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“MADDE 3 –(1) Bu Yönetmelikte geçen;

a) Aile hekimi; Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini, yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın, her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekânda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Bakanlığın öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabipleri,

b) Aile hekimliği birimi; Bir aile hekimi ve en az bir aile sağlığı elemanından oluşan yapıyı,

c) Aile sağlığı elemanı; Aile hekimi ile birlikte hizmet veren, sözleşmeli olarak çalıştırılan veya Bakanlıkça görevlendirilen hemşire, ebe, sağlık memuru (toplum sağlığı) ve acil tıp teknisyenini,

ç) Aile sağlığı merkezi; Bir veya daha fazla aile hekimi ile aile sağlığı elemanlarınca aile hekimliği hizmetinin verildiği sağlık kuruluşunu,

d) Bakanlık; Sağlık Bakanlığını,

e) Entegre sağlık hizmeti; Bakanlıkça belirlenecek yerlerde, bünyesinde koruyucu sağlık hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, muayene, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri, doğum, ana çocuk sağlığı hizmetleri, ayakta ve yatarak tıbbî ve cerrahî müdahale ile çevre sağlığı, adlî tabiplik ve ağız diş sağlığı hizmetleri gibi hizmetlerin de verildiği, birinci basamak sağlık hizmetlerini yoğunlukla yürütmek üzere tasarlanmış sağlık hizmetini,

f) Geçici aile hekimi; Aile hekiminin yıllık izin, hastalık izni ve benzeri nedenlerle görev başında bulunamadığı sürede yerine bakan veya boş aile hekimliği pozisyonuna yerleştirme yapılıncaya kadar bu pozisyona görevlendirilen aile hekimini,

g) Geçici aile sağlığı elemanı; Aile sağlığı elemanının yıllık izin, hastalık izni ve benzeri nedenlerle görev başında bulunamadığı sürede yerine bakan veya boş aile sağlığı elemanı pozisyonuna yerleştirme yapılıncaya kadar bu pozisyona görevlendirilen aile sağlığı elemanını,

ğ) Gezici sağlık hizmeti; Aile hekimi ve/veya aile sağlığı elemanının, müdürlükçe tespit edilen uzak mahalle, belde, köy, mezra gibi yerleşim birimlerine Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre giderek mahallinde vereceği sağlık hizmetini,

h) Hizmet bölgesi, hizmet grubu ve hizmet puanı; 8/6/2004 tarihli ve 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin ilgili maddelerinde açıklanan bölge, grup ve puanlarını,

ı) Kanun; 24/11/2004 tarihli ve 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanunu,

i) Müdürlük; İl sağlık müdürlüğünü,

j) Toplum sağlığı merkezi; Bölgesinde yaşayan toplumun sağlığını geliştirmeyi ve korumayı ön plana alarak sağlıkla ilgili risk ve sorunları belirleyen, bu sorunları gidermek için planlama yapan ve bu planları uygulayan, uygulatan; birinci basamak koruyucu, iyileştirici ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini müdürlüğün sevk ve idaresinde organize eden, bu hizmetlerin verimli şekilde sunulmasını izleyen, değerlendiren ve destekleyen, bölgesinde bulunan sağlık kuruluşları ile diğer kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlayan sağlık kuruluşunu,

k) Yerinde sağlık hizmeti; Aile hekimi ve/veya aile sağlığı elemanının, müdürlükçe tespit edilen cezaevi, çocuk ıslahevi, huzurevi, korunmaya muhtaç çocukların barındığı çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları gibi toplu yaşam alanlarına Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre giderek yerinde vereceği sağlık hizmetini,

İfade eder.”

MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin 6 ncı maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesindeki “üç” ibaresi “iki” şeklinde, üçüncü cümlesi ise aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“Her bir yerleşim birimine haftada en az bir kez gezici sağlık hizmeti verilir.”

MADDE 3 –Aynı Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin beşinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve aynı maddeye aşağıdaki altıncı fıkra eklenmiştir.

“Yerinde otopsi hizmetleri, mesai saatleri içinde toplum sağlığı merkezi hekimlerince, mesai saatleri dışında öncelikle toplum sağlığı merkezi hekimleri olmak üzere aile hekimleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki hekimlerin de dahil edilebileceği icap nöbeti şeklinde sunulur.”

“(6) İhtiyaç olması halinde beşinci fıkrada aile hekimleri için öngörülen çalışma şekil ve koşulları aile sağlığı elemanları için de uygulanır. Entegre sağlık hizmeti sunulan merkezlerde tutulan nöbetler için aile hekimlerine ve aile sağlığı elemanlarına nöbet ücreti ödenmez veya nöbet izni verilmez. Bu çalışmaların karşılığı olarak farklı katsayı ile kayıtlı kişi sayısı ödemesi yapılabilir.”

MADDE 4 – Aynı Yönetmeliğin 20 nci maddesinin birinci fıkrasının (ad) bendi “Jeneratör veya kesintisiz güç kaynağı,” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 5 – Aynı Yönetmeliğin 21 inci maddesine aşağıdaki yedinci fıkra eklenmiştir.

“(7) Aile sağlığı merkezlerine Bakanlıkça belirlenen kıstaslar çerçevesinde isim verilir.”

MADDE 6 –Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1 Aile Hekimliği Uygulamasında Atama ve Nakillerle İlgili Usul ve Esasların 3 üncü maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarında yer alan “hemşire” ibarelerinden sonra gelmek üzere “, acil tıp teknisyeni” ibaresi eklenmiş ve aynı maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinin ikinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.

MADDE 7 –Aynı Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-3 Aile Sağlığı Merkezi Gideri Olarak Yapılacak Katkıların Tespitinde Kullanılmak Üzere Aile Hekimliği Birimi Gruplandırması ekteki şekilde değiştirilmiştir.

MADDE 8 –Aynı Yönetmeliğe aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

“Yerleştirme süreleri;

GEÇİCİ MADDE 3 –(1) 14/12/2011 tarihine kadar yapılacak olan aile hekimliği yerleştirme işlemlerinde, Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1 Aile Hekimliği Uygulamasında Atama ve Nakillerle İlgili Usul ve Esasların 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ilk cümlesindeki bir aylık süre üç ay olarak uygulanır.”

MADDE 9 –Bu Yönetmelik 1/4/2011 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 10 –Bu Yönetmelik hükümlerini Sağlık Bakanı yürütür.



Yönetmeliğin Yayımlandığı Resmî Gazete’nin

Tarihi; 25/5/2010


Sayısı; 27591




medimagazin
 
F

Fırtına

Guest
Aile Hekimliği ücretsizdir.!

Aile Hekimi Ücretsizdir! Sigortası olmayanlar da Aile Hekimliği Hizmeti'nden yararlanabilir!

Geçtiğimiz hafta bir dizi oyuncusunun gribe bağlı kalp krizi sonucu hayatını kaybetmesi sonucunda sanatçının maddi imkanları ve sigortası olmadığından doktora başvuramadığı haberleri basında yer almıştır. Bu gelişme üzerine Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Başkanı Dr. Hasan Eraydın açıklama yapma gereği duymuştur!

AHEF Başkanı Dr. Hasan Eraydın'ın açıklaması aşağıda yer almaktadır!

Geçtiğimiz hafta gündeme damga vuran olaylardan biri oyuncu Erkan Aydoğan Oflu'nun genç yaşta yaşama veda etmesi olmuştur. Oyuncunun ölümünün ardından, gribe bağlı kalp krizi geçiren sanatçının maddi imkansızlıklar nedeniyle doktora başvurmaması basına yansımıştır. Bu gelişme üzerine halkımızı bilgilendirmek amacıyla Aile Hekimliği Hizmeti ile ilgili açıklama yapma gereği hissetmiş bulunuyoruz.

Çok özel durumlar hariç sadece Aile Sağlığı Merkezlerinde verilen Aile Hekimliği Hizmeti tamamen ücretsizdir. Aile hekimliğinde ücretlendirme kesinlikle söz konusu değildir. Hiçbir sosyal güvenceniz olmasa bile aile hekimliğinin verdiği hizmetlerden ücretsiz yararlanırsınız. Aile Sağlığı Merkezlerinde mevcut ya da kurulacak laboratuarlarda yapılan ya da merkezi laboratuarlara yollanan tetkiklerden ücret ödenmesi söz konusu değildir.

Aile hekiminizi öğrenmek için bulunduğunuz ilin sağlık müdürlüğü ya da il aile hekimliği derneği sitelerindeki ilgili bölümlerine girmeniz yeterlidir. Sağlık bakanlığının da Aile Hekimi Sorgulaması adresinden aile hekiminize ulaşabilirsiniz. Lütfen bunun dışında kendini bu şekilde tanıtan kişilere itibar etmeyiniz.

Memurlar.Net
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile hekimlerine kriter ayarı

Sağlık Bakanlığı'nın yayınladığı mevzuata göre bir çalışma yapan Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, Aile Sağlık Merkezleri (ASM)'nde görev yapan aile hekimlerinin hizmetlerini daha kaliteli bir ortamda sunması ve hasta ile çalışanın güvenliğini sağlayacak kriterleri belirledi. Nisan ayından itibaren Ankara’daki tüm ASM'lerin denetimden geçeceği kriterlerde hijyen ön planda yer alıyor. 35 kriter üzerinden değerlendirilecek ASM’lerde eksikliklerin bir an önce giderilmesi sağlanarak, vatandaşa daha iyi hizmet sunması amaçlanacak. Kriterler arasında, hasta ve çalışan güvenliğinden muayenelerin standartlarına kadar birçok konu belirlendi.

Kriterler içinde her ASM’nin kendine ait internet sayfasının yer alması, hastaların şikayet ve önerilerini dile getireceği kutuların konulması, hastaların muayene sırasında eğitici bilgiler yayınlanması için LCD veya plazmalar bulundurulması, acil durumlar için müdahale odası bulundurulması, yaşlı ve engelliler için çalışma ortamlarının yeniden dizayn edilmesi ve eksikliklerin giderilmesi dikkat çekiyor.

İl Sağlık Müdürlüğü, ASM’lerdeki ortamın sıcaklık değerlerinin de 20 ila 24 derece arasında olmasına vurgu yapıyor. Asansörü bulunmayan çok katlı ASM’lerde üst katta poliklinik hizmeti veriliyor ise giriş katında yaşlı ve engelli vatandaşlar için tefrişatlı bir oda bulundurulacak. Tuvaletlerde acil durumlarda hastanın görevli personele ulaşabilmesini sağlamak amacıyla ‘acil çağrı butonu’ konulacak.

Hastaların muayene sürecinde işlemlerini adil bir şekilde takip edebilmesi için her ASM’de elektronik sıra takip sistemi kurulacak. Muayene odaları en az 14 metrekare genişliğinde olacak. Vatandaşın sağlıkla ilgili ve güncel konularda etkin bilgilendirilmesi için bakanlıkça gönderilen güncel afiş ve broşürler bekleme alanlarda yer alacak. Afişlerin görüntü kirliliğine ve enfeksiyona neden olmamasına özen gösterilecek. Hastaların oturarak beklemeleri için tek hekim için asgari 6 kişilik oturma grubu bulundurulacak.

Oturma gruplarında kolay temizlenebilme, ergonomik yapıda olma, ahşap, PVC veya metal ise döşemesine dikkat edilme şartı aranacak. Bekleme alanları en az 20 metrekare olmalı, birden fazla aile hekiminin görev yaptığı yerlerde her bir aile hekimi için 5 metrekare ilave edilmeli. Güvenli aşılama hizmeti için soğuk zincir tahsis edilen buzdolabı sadece aşılar ve antiserumlar için kullanılacak ve düzenli takipleri sağlanacak. Aşılama hizmetlerinin güvenli bir ortamda yapılması için ASM’de en az 10 metrekarelik ‘aşılama ve bebek izlemleri odası oluşturulacak. Aşılar ve ilaçlar için karekod okuyucu kullanılacak. ASM’de gebe takibinin ve gebe izlenimlerinin yapılması için en az 10 metrekarelik müstakil bir oda oluşturulacak.

Bebek bakım ile emzirme odaları ayrılacak ve bu odaların her türlü hijyenik imkanlarına dikkat edilecek. İlaç ve aşıların miat ve stok takipleri düzenli olarak takibi yapılacak. ASM’lerde hasta ve çalışan güvenliğinin sağlanması amacıyla, acil müdahale durumunda gerekli olabilecek ilaç, malzeme ve tıbbi donanımın hazır bulundurulacak. Kalp için gerekli olan defibrilatör bulundurulacak. ASM’lerde temizlik personeli istihdam edilecek. Hasta memnuniyeti için her aile hekimi ebe, hemşire, sağlık memuru veya tıbbi sekreter çalıştırılmasına dikkat edilecek.

Vatandaşa günün daha fazla zaman diliminde hizmet verebilmek amacıyla haftada en az haftada en az 14 saat ensek mesai uygulanacak ve ASM haftada en az 54 saat açık bulundurulacak. 3 aile hekiminin görev yaptığı ASM’lerde mesai paylaşımı birinci hekim 08.00-17.00, ikinci hekim 10.00-19.00, üçüncü hekim de hafta sonu 4 saat hizmet verebilecek şekilde ayarlanacak. Hasta ve hasta yakınlarının yeterli, güncel bilgiye ulaşmalarını sağlamak için ASM’ler aktif internet sayfası kuracak. Hasta ve çalışan güvenliğini sağlamak için ortam sıcaklığı termometre takibiyle 20-24 derece arasında olacak ve kesinlikle ısınma için soba kullanılmayacak.

Tüm lavabo ve tuvaletlerin hastaların kullanımına uygun halde bulundurulması sağlanacak. ASM’lerin yerleşkesinde çevre düzenlemesi ve temizliğine dikkat edilecek; onarım ihtiyacı görüldüğünde kayıtsız kalınmayacak. Yangın söndürücüler, jeneratörlerin bakımı düzenli olarak yapılacak. Yaşlı ve engelli vatandaşların sağlık hizmetlerinden etkin bir şekilde yararlanabilmesi için engelli rampaları, tutunma barları bulunacak.

Cihan Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Anayasa Mahkemesi'nden aile hekimliğine vize

Anayasa Mahkemesi, aile hekimliği dalı dışındaki bir dalda uzman olan hekimlerin, uzmanlık unvanı kazandıkları alan dışında aile hekimi olarak görevlendirilmelerine imkan tanıyan kanun hükmünün iptal istemini reddetti.

CHP, tıp alanında bazı düzenlemeler içeren 5614 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un bazı maddelerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle dava açmıştı.

Yüksek Mahkemenin kararında, kanunun iptali istenilen 1. maddesiyle, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa eklenen kuralla, ''Devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olan personelin, bulundukları ilde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilecekleri, ihtiyaç halinde aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilebilecekleri, bu personelin aile hekimliğinde geçen sürelerinin devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılacağı, aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde bu uygulamadan kaynaklanan nedenlerle birinci basamak sağlık kuruluşlarında görev yapan devlet hizmeti yükümlüsü personelin il içinde görev yerinin değiştirilebileceğinin'' öngörüldüğü belirtildi.

Anayasanın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyetinin bir hukuk devleti olduğunun belirtildiği kaydedilen kararda, hukuk devletinin de eylem ve işlemlerinin hukuka uygun olması, insan haklarına dayanması, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendirmesi, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdürmesi, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınması, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayması ve yargı denetimine açık olması gerektiği vurgulandı.

İptali istenilen kuralın, 5371 sayılı yasada öngörülen devlet hizmeti yükümlülüğünün yapıldığı sürede geçerli olduğuna işaret edilen kararda, 5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun'un 2. maddesinde aile hekiminin, ''kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak teşhis, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerini yaş, cinsiyet ve hastalık ayrımı yapmaksızın her kişiye kapsamlı ve devamlı olarak belli bir mekanda vermekle yükümlü, gerektiği ölçüde gezici sağlık hizmeti veren ve tam gün esasına göre çalışan aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabiptir'' şeklinde tanımlandığı belirtildi.

5258 sayılı yasaya göre, aile hekimleri tarafından sunulacak hizmetlerin, kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile birinci basamak tanı koyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri olduğu ifade edilen kararda, aile hekimi olabilmek için de aile hekimliği uzmanı veya Sağlık Bakanlığının öngördüğü eğitimleri alan uzman tabip veya tabip olmak gerektiği kaydedildi.

Kararda, 5258 sayılı yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki, ''Sağlık Bakanlığı, Bakanlık veya diğer kamu kurum veya kuruluşları personeli olan uzman tabip, tabip ve aile sağlığı elemanı olarak çalıştırılacak sağlık personelini, kendilerinin talebi ve kurumlarının veya Bakanlığın muvafakati üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın, sözleşmeli olarak çalıştırmaya veya bu nitelikteki Bakanlık personelini aile hekimliği uygulamaları için görevlendirmeye yetkilidir'' hükmü gereğince sözleşmeli olarak çalışmak için personelin talebi ile kurum veya Bakanlığın muvafakati gerekli olduğundan, uzmanlık alanı aile hekimliği olmayan hekimlerden, aile hekimliği konusunda hizmet almak zorunda kalınmasının söz konusu olmayacağı vurgulandı.

-HİZMETE DUYULAN İHTİYAÇ-

Yüksek Mahkemenin kararında, şöyle denildi:

''Herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olması karşısında, ülkenin her yöresinde aile hekimliği hizmetlerinden yararlanılabilmesini sağlamak amacıyla tabiplerin devlet hizmeti yükümlülüğünü yaparken, sağlık hizmetlerinin yerine getirilmesinde ortaya çıkacak eksiklik ve gecikmelerin telafisi olanaksız sonuçlara yol açacağı da dikkate alındığında kapsamdaki personelin, bulundukları ilde sözleşmeli aile hekimi olarak çalışabilmesi, aile hekimliği uygulamaları için görevlendirilebilmesi veya aile hekimliği uygulamasına geçilen yerlerde birinci basamak sağlık kuruluşlarında görev yapan devlet hizmeti yükümlüsü personelin il içerisinde görev yerinin değiştirilebilmesi bu hizmete duyulan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. Bu personelin aile hekimliğinde geçen süreleri de devlet hizmeti yükümlülüğünden sayılmaktadır.

Kuralın, Anayasanın 2. maddesinde belirtilen sosyal devlet niteliğine uygun olarak, Anayasanın 5. maddesindeki insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlama ve Anayasanın 56. maddesinde yer alan düzenleme kapsamında, sağlık hizmetleri alanında aile hekimine duyulan ihtiyacın karşılanması amacıyla getirildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasaya aykırı değildir. İptal isteminin reddi gerekir.''

Anayasa Mahkemesi, Kanunun Tıpta Uzmanlık Sınavı'nda değişiklik yapan 4. maddesinin iptal istemini de reddetti. Kararda, ''YÖK'ün görevlerini belirleyen Anayasanın 131. maddesinde Tıpta Uzmanlık Kurulunun, YÖK'e bağlı olarak kurulacağına dair bir zorunluluk bulunmadığı gibi bu Kurul, 1219 sayılı yasanın 9. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen görevleri çerçevesinde tıpta uzmanlığın koordinasyonunu sağlamakta, tıpta uzmanlık sınavını yapmamakta, uzmanlık eğitimi de vermemektedir. Açıklanan nedenlerle kural, Anayasaya aykırı değildir'' denildi.

Anadolu Ajansı
 
F

Fırtına

Guest
Obeziteyi aile hekimi belirleyecek

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, şişmanlık konusunda başlatacakları kampanya kapsamında bütün vatandaşların aile hekimliğine giderek, vücut kitle indekslerini öğrenmelerini sağlayacaklarını belirterek, ''Hareketli olma adına yürüme kampanyası, beslenme konusunda daha dikkatli olunması amacıyla kampanya başlatacağız. Bu uygulamayı bizzat aile hekimleri takip edecek'' dedi.

Akdağ, ''Uluslararası Sağlığın Geliştirilmesi ve İletişim Sempozyumu'' öncesinde, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, bugün bir gazetede yayımlanan aile hekimleri tarafından herkese şişmanlık numarası verilmesi uygulamasının detaylarına ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine Akdağ, ''Şişmanlık konusunda konuşurken, biraz dikkatli olmam lazım biliyorsunuz. Bir toplantıda değerli bir bilim adamımız aynı zamanda milletvekilimizle konuşurken, bir kelime sarf ettim, bu çok tartışıldı. Tabii ki insanımızı incitmeden, vatandaşa olumlu mesajlar vererek bu işi götürmemiz gerekiyor'' dedi.

Türkiye'de yapılan araştırmaların, toplum olarak şişmanlığın ve kilo fazlalılığının üst düzeyde olduğunu gösterdiğini belirten Akdağ, bunun farkında olması gereken birinci kişinin, bireyin kendisi olduğunu ifade etti.

Birey bunun farkında olmazsa, Sağlık Bakanlığının ya da bu işle ilgilenen diğer kişilerin, ne yapsa yeterli olmayacağını dile getiren Akdağ, şöyle dedi;

''Bireyin önce kendisinin kilolu, şişman, hareketsiz olduğunun farkında olması ve tedbir alması gerekiyor. Peki şişman ya da kilolu olduğumuz nasıl belirleniyor? Vücut kitle indeksi diye bir tarif var. Bunu söylerken kimseye aşina bir şey gibi gelmiyor. Dolayısıyla bunun yerine hangi ifadeyi kullanabiliriz, bunun çalışmasını yapıyoruz. Halkımıza hangi ifadeyi kullanırsak onlar bunu kolay anlar, iletişimciler Sağlık Bakanlığı adına bunu tespit edecekler. Daha sonra da bütün vatandaşlarımızın aile hekimliğine giderek, vücut kitle indekslerini öğrenmelerini sağlayacağız. Hareketli olma adına yürüme kampanyası, beslenme konusunda daha dikkatli olunması amacıyla kampanya başlatacağız. Bu uygulamayı bizzat aile hekimleri takip edecek. Aile hekimleri dosyalarına bunu kaydedecekler.''

Kendisinin şişmanlıktaki kiloyla ilgili değerinin 29 olduğunu bildiren Akdağ, ''Bu rakam 30 olursa, ben obez oluyorum. 25'in altında olursa da normalim. 25-30 arasında kiloluyum. O halde ben şu anda obez olmaya aday bir kişiyim. Bunun tedbirini aldım, 3 kilo verdim, daha fazla kilo vermem lazım, daha az yemem lazım'' dedi.

Bu uygulamayı aile hekimlerinin takip edeceğini ve onların aracılığıyla vatandaşlara adım ölçer dağıtacaklarını, bu önemli sağlık sorununun üstesinden, toplumla birlikte gelmeye çalışacaklarını kaydetti.

Toplumun üçte birinin normal kiloda, üçte birinin kilolu, üçte birinin de obez olduğunu ifade eden Akdağ, ''Bu şişman ve obez kelimeleri yerine, hangi kelimeyi kullanacağız, ikisini birden mi kullanacağız, birini mi kullanacağız, başka bir ifade kullanırsak halkın algısı daha mı yüksek olur... Bu konu üzerinde de iletişimciler çalışıyor'' diye konuştu.

Önce bir medya kampanyasıyla bu farkındalığı oluşturacaklarını, bu kampanyayı ciddi bir ülke programı halinde yürüteceklerini anlatan Akdağ, okul kantinleriyle ilgili bazı çalışmalar yaptıklarını, ancak daha ileri çalışmalar için önce bu farkındalığı oluşturmak istediklerini belirtti.


aa
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
2 bin kişiye bir aile hekimi!

Sağlık Bakanlığı aile sağlığı elemanı olarak çalışacak 3 bin personel alacak...
06 Temmuz 2011 Çarşamba, 08:45:25
2 bin kişiye bir aile hekimi!

Böylece daha önce 3 bin 600 kişiye bakan bir aile hekimi artık 2 bin kişiye hizmet etmiş olacak

Türkiye sadece ekonomide değil çalışma yaşamı ve sağlık alanında da önemli reformlara imza atıyor. Yeni dönemde, doktor ve sağlık personeli sayısı iki katına çıkarılarak, hastane odaları konforlu hale getirilecek, aile hekimi başına düşen hasta sayısı 2 bine düşürülecek. Bunun ilk adımını atan Sağlık Bakanlığı, aile sağlığı elemanı olarak çalışacak 3 bin personel alacak.

SINIF ATLADIK
Sabah'tan Hazal Ateş'in haberine göre, geçen yıl yaşama geçen Aile Hekimliği uygulaması Avrupa standartlarında, uzman hekimlerin görev yaptığı bir sisteme dönüştürülecek. Bugün 3 bin 600 nüfusa ortalama bir aile hekimi düşerken bu sayının 2 bine indirilmesi herdefleniyor.

3 BİN YENİ PERSONEL
Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı'na gönderdiği yazı ile sözleşmeli aile sağlığı elemanı olarak istihdam edilmek üzere toplam 3 bin pozisyon tahsis edildiğini bildirdi. Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen eleman tahsislerinde en çok kadro ayrılan il 450 personelle İstanbul oldu. Diğer illerdeki dağılım ise İzmir'de 220, Şanlıurfa'de 140, Ankara'da 120, Hatay'da 105, Bursa'da 80 personel şeklinde olacak. Aile sağlık elemanı unvanı taşıyacak bu kişilerin maaşı bin 400 ile 3 bin 200 lira arasında değişecek.

EBELERİN YÜZÜ GÜLDÜ
Aile sağlık elemanı alımlarıne lise veya yüksek öğretim kurumlarının ebelik, hemşirelik, sağlık memuru, acil tıp teknisyenliği bölümlerini bitirenler başvurabilecek. Başvurular il sağlık müdürlüklerine şahsen yapılacak. Vekil ebeler de başvuru yapabilecek. 3 ay öncesine kadar memur olanlar başvuramayacak. Kabul edilenler 30 saatlik uyum eğitimi alacak.
haberturk
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Hastalar, aile hekimlerine de 3 lira reçete parası ödeyecek

Hükümet, 35 milyar lirayı aşan sağlık harcamalarını azaltmak için bir dizi önlem aldı. Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan değişikliğe göre aile hekimlerinin yazdığı reçeteye de 3 lira ödenecek. Daha önce sadece devlet, üniversite ve özel hastanelerdeki doktorlara ilaç yazdırılması halinde verilen ücret, aile hekimleri için de geçerli olacak.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan başkanlığında çalışmalarını yürüten Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) gereksiz sağlık harcamalarını frenlemek için reçete parasını yaygınlaştırma kararı aldı. 2009 yılında 27,5 milyar lira olan sağlık giderleri geçen yıl 35 milyar lirayı bulmuştu. Bu harcamalarda 15 milyar liradan fazla payın ilaca gittiğini dikkate alan Kurul, ilaç parasının sağlık harcamaları içindeki yüzde 42'lik payını OECD ülkelerinin ortalaması yüzde 15 ile 20 arasına çekecek. Bunun için gereksiz ilaç yazımının önüne geçmek amacıyla birinci basamaklara da reçete parası getirildi. Sağlık ocaklarının yerine vatandaşa hizmet veren 81 ildeki aile hekimlerine yazdırılan reçeteler için hastadan 3 lira tahsil edilecek. Vatandaş muayene sonrası yazdırdığı ilaç karşılığında 3 lirayı eczanede ilacı alırken ödeyecek. Yeni reçete paraları Sosyal Güvenlik Kurumu'nun yapacağı yeni Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) yürürlüğe girdiğinde hastalardan tahsil edilecek. İlaç yazdırmayan hastalardan 3 liralık reçete parası alınmayacak.

İLAÇ KUTULARI KÜÇÜLECEK

İlaç harcamalarını kısmak amacıyla Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu'na talimat veren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gereksiz kullanımı önlemek için ambalaj üzerinde de düzenleme yapılmasını istedi. İlaçların kutularının küçültülüp, içindeki hap sayısının azaltılması için Sağlık Bakanlığı düğmeye bastı. Bakanlık, ilaç firmalarına bir kutuda 30 draje yerine 10 draje yer alması için üretim bantlarının buna göre ayarlanmasını iletti. İlaç kutularının küçültülmesiyle 5 kapsül, draje ya da hapın kullanılıp kutunun geriye kalan kısmının tarihinin geçmesiyle yaşanan ilaç israfının önüne geçilecek. Kutuların küçülmesiyle fiyatlar düşeceği için SGK'nın ödediği ilaç faturası da azalacak.

MUAYENE KATILIM PAYI EMEKLİLERİN MAAŞINDAN KESİLİYOR

Hastalar reçete parasının yanında hastanelere katılım payı da ödüyor. Katılım payları emeklilerin maaşlarından kesiliyor. Çalışanların ise eczanede ilaç alırken karşısına çıkıyor. Reçete ücreti olan 3 lira emekliler tarafından da eczanelere ödeniyor. Devlet ve üniversite hastanelerinde katılım payı 5 lira. Reçete yazdırılırsa 8 lira. Özel hastanelerde katılım payı 12 lira. Reçete yazdırılırsa 15 lira olarak ödeniyor.

Cihan Haber Ajansı
 

gülümse_hayata

Üye
Üye
Katılım
Kas 9, 2010
Mesajlar
16,299
Tepkime Puanı
15
Puanları
0
Yaş
49
Aile Hekimlerinin Yazdığı Reçeteden Katkı Payı Alınacak

Aile hekimlerince yazılan reçetelerden de katkı payı alınacak. Reçetelerde yer alan üç kutu veya üç kaleme kadar ilaçlar için 3 lira, sonraki ilave her ilaç için 1 lira katılım payı alınacak.

Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Buna göre, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda yapılan değişiklikle, ayakta tedavi olan hastalardan 2 lira katkı payı alınacak. Aile hekimlerince yazılan reçetelerden de katkı payı alınacak. Reçetelerde yer alan üç kutu veya üç kaleme kadar ilaçlar için 3 lira, sonraki ilave her ilaç için 1 lira katılım payı alınacak.

Yeşil Kart sahiplerinin Genel Sağlık Sigortası (GSS)’na devredilmesinden sonra da mevcut uygulamanın aynı şekilde devam ettirilmesi amacıyla Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) yetkilendirilecek.

Van ve Simav’da meydana gelen depremler sonucunda malul kalan sigortalılar ile ölen sigortalıların hak sahiplerine, en az 30 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi veya bir aylık kesenek ile karşılık ödenmiş ve bu süreye ilişkin sigortalı tescil işleminin kanunda belirtilen sigortalı bildirim sürelerinden kaynaklanan haller saklı kalmak kaydıyla, depremden önce yapılma şartıyla kurumca aylık bağlanacak. Aylık bağlamada, prim ödeme süresi, hizmet, prim ve prime ilişkin borcu olmama ve sigortalılık sürelerine ilişkin diğer şartlar aranmayacak.

Bu şekilde bağlanan aylıklarla ilgili Kanun’da öngörülen prim veya kesenek ile karşılıkların eksik olan kısmı Maliye Bakanlığı tarafından SGK’ya ödenecek.

Bu kapsama girenlerden depremler sonucunda yaralanan veya sakat kalanlara verilecek protez, ortez, araç ve gereç bedelleri için katılım payı alınmayacak.

Kanun, İş Kanunu’nda yer alan bazı idari para cezalarını günün şartlarına uygun olarak düzenledi.

Kanunla aykırı olarak işçi çıkaran işveren, her işçi için 450 lira idari para cezasına çarptırılacak.

Özürlü ve eski hükümlü çalıştırmayan işverene verilen her özürlü, eski hükümlü ve çalıştırmadığı her ay için 750 lira olan ceza, bin 700 lira idari para cezasına çıkarılıyor.

Mesleki Yeterlilik Kurumu, gerçek veya tüzel kişilere sağlayacağı hizmetlerden gelir sağlayacak.

Mesleki Yeterlilik Kurumunun faaliyette bulunduğu dönem içinde, mali imkânsızlıklar sebebiyle ödeme güçlüğü yaşayan bazı sosyal taraf temsilcilerinin, kurumsal faaliyetlere katılımlarını sürdürmeleri maksadıyla, birikmiş borçlarını ödemelerinde kolaylık sağlanarak aidat borçları yeniden yapılandırılıyor.

06.02.12 - Medimagazin
 
Tekerlekli Sandalye
Üst