Aşk

Halil Yılmaz

Admin
Yönetici
Katılım
May 19, 2010
Mesajlar
14,522
Tepkime Puanı
193
Puanları
63
Yaş
50
AŞK​

Evlerinin penceresinden her sabah ki bu sabahta onu izliyordu. İçinde büyüyüp giden o koca aşkla… Ona bakıyor ve umutsuzca hayallere dalıyordu. 15 yaşındaydı Gülden doğduğunda annesi onun tarifsiz güzelliği karşısında büyülenmiş eşinin ona getirdiği başucundaki güllerden bile daha güzel bulduğu kızına gülden ismini vermişti. Annesinin kendine koyduğu ismin aksine yüzü pek gülmüyordu Gülden’in. Sürekli elinden şekeri alınmış çocuklar gibi bakıyordu hayata ağlamakla şaşkınlık arası bağırmakla susmak arası bakışları vardı. O günden beri… Güneşli bir Pazar günüydü. Annesi babası ve gülden bu güneşli günü ailecek dışarda geçirmeye karar vermişti. Ama bu günü onlara yaşatmamaya karar veren birisi daha vardı.17 yaşında ehliyetsiz bir sürücü kendi yaşıtı 3 arkadaşıyla babasının arabasını izinsiz almışlardı.ve neye sebep olacaklarını bilmeden yol alıyorlardı. Gülden annesi ve babası şarkılar söyleyerek yola devam ederken karşılarında onlara doğru süratle gelen arabayı fark ettiklerinde çok geçti. Arabaları şarampole yuvarlanmıştı. Ondan sonrasını zaten gülden hiçbir zaman hatırlayamadı. Hastanede kendine geldiğinde bundan sonraki hayatının bambaşka olacağını bilmiyordu. Yada kaybettiklerini…gülden o kazada hem annesini hem bacaklarını hem de geleceğini kaybetmişti. Artık onun için hiçbir Pazar sabahı anlamlı değildi. Eşi ölünce ne yapacağını bilemedi Gülden’in babası. Sakat kızıyla tek başına kalmıştı. Onu da kaybetmek istemiyordu. Tek sahip olduğu şey oydu eşinden yadigâr. Doktordan doktora koşuyordu kızını yurtdışındaki doktorlara bile göstermişti ama kızına çare bulunamıyordu. Onu tekerlekli sandalyeye mahkum eden bu kaderle savaşamıyordu. Yenik düştü. Tüm parasını işini kaybetti.

Devamı için tıklayınız
 
Tekerlekli Sandalye
Üst